Öğretim Etkinliklerine İlişkin Öğrenme İlkeleri
-
öğrenme, bir çok öğrenme modelinin bir arada
kullanıtmasıyla etkili olacaktır. Hem davranışçı
kuramlardan hem de bilişsel kuramlardan
yararlanmak gerekmektedir.
-
Öğrenmede somutlastırma önemiidir. Bu nedenle
sunumlarda gerçekçi benzetmeler yaprnak
önemlidir. Örneğin dolaşım sistemini şehrin su
şebekesine benzetmek gibi
-
Öğrencinin mümkün oiduğunca bütün duvu
organlarına hitap etmek öğrenüecek birimin
somutlaşmasına ve kalıcılaşmasına önemli
katkılar sağlayacaktır. Bunun için yaparak
yaşayarak öğrenme sağlanmaiıdır.
-
Öğretim esnasında öğretimi ve öğrenmeyi
etkileyen içsel ve dıssal faktörler göz önüne
alınmalıdır. Öğretim hizmetleri hem konu odakh
hem de öğrenci merkezli olarak düzenlenmelidir.
-
Öğretimi düzenlemede bireysei farkları göz
önüne almak önemlidir. Her öğrencinin öğrenme
hızı, öğrenme sitili birbirinden farklılık göstercbilir.
-
öğrenimin gerçekleşmesi, öğrencinin davranışı
gerçekleştirmesi ile mümkündür. Bu nedenle
sınama durumları kurulmalıdır. Öğrencilere
sorulacak sorular onlardan beklenen performansı
gösterici nitelikte olması gerektiği gibi aynı
zamanda eksik öğrenmelerini tamamlayıcı
nitelikte olmalıdır.
-
Tekrarlar öğrenmevi güçlendirmektedir. Bu
nedenle öğrencinin beklenen davranışı tekrar
etmesi sağlanmalıdır.
-
Pekiştirilen davranışların görülme sıklığı
artmaktadır. Davranışçı açıdan bakıldığında
davranışîar sonuçlan tarafından kontro! edilir
yapıian bir davranış memnuniyet verici ise
yapılmaya devam eder sonuç olumsuz ise
yapılma sıklığı azalacaktır. Thorndike'ın etki
kanunu.
-
Bilişsel yaklaşıma göre ise dönüt oldukça
önemlidir. Organizmanın sahip olduğu bijgiyi
korumasına yeniden yapılandırmasına, kullandığı
yürütücü biliş stratejisini yeniden
yapılandırmasma yardımcı olur.
-
Transfer ve genellemeler oldukça önemlidir. Bu
nedenle öğrencilerin transfere ve genellemeler
yapabilecekleri etkinlikler düzenlenmelidir.
Öğrenme ilkelerini özetlemek gerekirse;
1. Çocuğa görelik (veya ögrencive görelik) ilkesi Bu ilkeye "çocuğa uygunluk" veya öğretimi "bireyselleştirme" ilkesi de denir. Çocuk bir yetişkin olarak, hattâ yetişkinin küçük modeli olarak düşünülmemeli; fizyolojik ve psikolojik olarak tamamen kendine has bir birey olarak görülmelidir. Buradaki eğitim düzenlemelerinde gelişim ve öğrenme psikolojisinin sonuçlarına dikkat edilir. Bu çalışmalar içinden iki ilke çıkmıştır: öğretimde "seviyeye uygunluk" ve "öğretimin bireyseüeştirilmesi" ilkeieri.
-
Seviyeye uygunluk ilkesi, bir yaş grubundaki
öğrenciierin aynı geüşim seviyesinde
bulunacakiarı, benzer ruhsai özelükler
gösterecekleri varsayımma dayanır. Öğretimi
"yıllık sınıflar sistemi" üzerine kurduğumuzda,
zaten her şey bu ilkeye göre düzenlenecektir,
Ders, sınıfın ortalama seviyesine göre düzenlenir.
Bu seviyenin altındaki ve üstündeki öğrencilerin
dersin dışında kalma tehlikesi vardır. Ayrıca bu
ükenin mükemmel işleyebilmesi için, aynı yaş
grubundaki öğrencilerin bilgi ve beceri
düzeylerinin de birbirine eşit olması gerekir.
-
Öğretimin bireyselleştirilmesi ilkesi, aynı yaş
grubunda da olsalar, her öğrencinin
96
öğretim Ilke ve Yöntemleri
yeteneklerinin, zekalarının, ilgi ve eğilimlerinin, çalışma istek ve gayretlerinin farklı olduğu varsayımına dayanır. Bütün öğrencileri eşit şekilde geliştirmeye çalışırsak, normalin altındaki ve üstündeki öğrenciler önemli zarar görecektir. Oysa öğretim organizasyonunu tek tek öğrencilerle daha iyi ilgilenebilecek, onların bireysel çalışmalarını değerlendirebilecek şekilde yapabilirsek, öğretim içten farklılaştırılmış olur ve her öğrenci kendi zeka, yetenek, ilgi ve çalışma temposuna göre diğer öğrencileri rahatsız etmeden ilerlemiş olur.
2. "Bilinenden bilinmevene" ilkesi Ders kitabı
hazırlarken ve sınıfta ders anlatırken, öğrencinin o
zamana kadarki bilgi ve tecrübelerinden hareket
ederek, yeni bilgi ve tecrübelerin bunlar üzerine
kazandırılması çok daha kolay olacaktır. Yeni bilgileri
eski bilgilerle karşılaştırarak, gerektiğinde eskileri
doğrulayarak geliştirmek, öğrencideki bilgi sisteminin
çok daha sağlam olmasını sağlayacaktır.
-
"Somuttan sovuta" ilkesi Çocuktaki zihin gelişimi
somuttan soyuta doğru olmaktadır. insan her zaman
somut olarak gördüğü, algıladığı şeyleri, oniarın soyut
kavramlarla anlatılmasından daha kolay öğrenir. Bu
nedenle, öğrenci mümkünse ders konusu olan eşya ve
nesnelerle doğrudan karşı karşıya getirilmeli; bu
mümkün olmadığı zaman o nesne veya olayın modeli,
fotoğrafı veya başka bir simgesi gösterilmelidir.
özellikle ilkokul öğrencilerinde, gözle görüp, eliyle
tuttuğu gerçek eşyalar daha anlamlıdır. Bu sebeple
öğretimde öğrencilere öncelikle somut şeyler
öğretilmeli, daha sonra soyuta ulaşılmalıdır. Soyut
konuların öğretiminde somut konulardan
faydalanılmalıdır.
-
"Yakından uzaga" ilkesi Öğrenciye öğretilecek
bilgilerin düzenlenmesinde, örneklerin verilmesinde,
hem doğal hem de sosyal olarak onun en yakın
çevresinden hareket etmelidir. Bu, sadece yer ve
yaşayış açısından değil zaman açısından da böyledir.
Yakın zamandan uzağa, yakın aile ve okul çevresinden
uzağa, yakın köy-kasaba-bölge-ülke çevresinden
uzağa ilkesi birçok derste rahatlıkla kullanılabilir ve bu
ilkeye uyma, öğrenmenin düzeyini yükseltir.
-
Tasarruf (ekonomi) ilkesi Her türlü eğitim-öğretim
faaliyeti en az zaman, en az emek ve enerji sarf
edilerek, en yüksek verim elde edilecek şekilde
düzenlenmelidir. Bunun için de, öğretim baştan sona
her yönden plânlanmalıdır. Plânsız ve metotsuz olarak
yapılan dersler çok sınırlı olan öğretim zaman ve
imkânlarını israf edeceği gibi, istenilen düzenli bir
öğrenme de sağlanamaz.
Hem öğretmen öğretirken hem de öğrenci öğrenirken ekonomik ve pratik metot ve teknikler bulmalı, ve hattâ
konuya ve seviyeye uygun olarak kendi tekniklerini geliştirmelidirler.
6. Açıklık ilkesi Öğrenci, derste işlenen tüm konuları
somut olarak görebilmeli; bu mümkün olmuyorsa
resmini, sesini, grafiği, modelini v.s. görsel-işitsel
olarak algılayabilmelidir.
Eğer öğretmen sadece sözel anlatıma dayalı olarak
ders işliyorsa, öğrencinin anlayacağı kelime ve cümle
yapıları ile son derece açık ve anlamlı bir ders
işlemelidir. öğrencileri doğrudan doğaya ve olay yerine
götürüp gözlem yaptırarak; ders konusu ile ilgili
hayvan, bitki vs. örneklerini sınıfa getirerek; balıkları
akvaryumda, kuşları kafeste veya dondurulmuş,
bitkileri kurutulmuş olarak, bazı şeylerin plastik
kalıplarını kullanarak, bazı olaylart fotoğraf, film, plân,
harita, grafık, ses kaydı vs. şeklinde anlamayı daha
kolaylaştıran unsurlarını kullanarak öğretimde açıklık
ilkesine uyulmuş olur. Sınıfta yapılan deneyler de, bu
ilke doğrultusundaki faaliyetler olarak
değerlendirilebilir.
7. Aktivite llkesi "Ögrenci eylemi" veya "Iş ilkesi"
Eski okul, belki dersleri ve konuları gereği, öğrenciyi derse katmayan, sadece öğretmenin anlattıklarını dinleyerek pasif olarak almaya çalışan bir konumda tutuyordu. Okulların ders programlarında doğa ve günlük sosya! hayatla ilgili dersler artınca; öte yandan pedagoji ve psikolojide öğrencinin aktif öğrenmesinin daha etkili olduğu kanaati ortaya çıkınca, içinde yaşanılan katılımcı demokrasi ve rekabete dayalı liberal ekonomi şartları zorlayınca öğretimde aktiflik ilkesinin önemi de arttı
Sınaî ve ekonomik değişiklikler sonucu yeni insanlarm hayata katılan, içinde yaşadığı doğayı ve toplumu her an yeniden değerlendirip değiştirmeye çalışan, girişimci kişüer olarak istenmesi, okulun da öğrenci yetiştirirken tavrını değiştirmesine neden oldu. Geleneksel "öğrenme" veya "aydınlanma" okuluna karşı "iş okulu" akımları gelişti. Çocukların bazı ders konularını bağımsızca seçip kendine özgü tekniklerle "yaparak-yaşayarak" öğrenmesi esası getirildi.
8. Hayata yakınlık ilkesi Okul ve öğretim ortamı
hayattan kopuk, yapay bir ortam olmamalı; hayata
yakın, oradaki gerçeklikten uzak olmayan, öğrencinin
hayatla bağlantısını koparmayan bir yaşantı
sunmalıdır.
Okul öğrencileri hayat için hazırladığına göre, oradaki öğretim de hayatın doğrudan kendisi olmalıdır. Ders konuları, anlatım sırasında verilen ömekler hayatın içinden seçilmelidir. Çocuklara öğretirken kullanılan dil, oluşturulan sosyal ortam vs. gerçek hayata yakın olmalıdır.
öğretim ilke ve Yöntemleri
97
9-Bütünlük ilkesi Çocuk bedensel ve ruhsal kuvvetler (düşünce, duygu, irade gibi) bakımından bir bütün olarak ele alınmalı ve her yönü dengeli olarak eğitilmelidir. Zaten bedensel ve ruhsal kuvvetler sürekli olarak birbirlerini etkilerler ve birbirine bağlıdırlar. Sadece bedeni geliştirip zihnî ve ahlâkî yönler geliştirilmezse, veya bunun tersi durumlarda dengesiz; hem topluma hem de kendine zararlı olabilecek insanlar yetişmiş olur.
Bu ilke aynı zamanda bilgilerin birbirine bağlı ve birbirini tamamlar mahiyette sunulması demektir. İlkokullarda toplu öğretim uygulamasının yapılmasının gerekçesi de budur. "İlkokul çağındaki çocuk, varlıkları, olayları ve kendisine öğretilmek istenen bilgileri bilim dallarına göre sıralanmış bir halde kavrayamaz. O, genel oîarak varlıkları ve olayları toptan algılama durumundadır."
194. Etkili öğrenmenin sağlanmasında belirleyici olan etmenlerden biri öğrencinin başarı güdüsünün yük-sek olmasıdır.
Aşağıdakilerden hangisi, başarı güdüsü yüksek olan bir öğrenci tarafından geneilikle sergifenen bir davranıştır? (2004 KPSS-67)
-
Karşılaştığı güçlüklerden yılmama
-
Hedeflerini kolay erişilebilecek olanlardan
seçme
-
Dış etkenlere sığınma
-
Herkes her şeyi öğrenemez düşüncesini
benimseme
E) öğrenmiş gibi görünerek karşılaştığı
öğrenme sorunlarını geçiştirme.
196. öğretmenler için önemli sonuçlardan biri de, öğrenme güçlüğü taşıyan bir öğrenciyi sınıftaki diğer öğrencilerin öğrenme düzeyine ulaştırmaktır.
Bir öğretmen sınıfında böyle bir öğrenciyle karşılaşırsa aşağıdakilerden hangi yaklaşımı izlememelidir? (2004 KPSS-72)
-
Öğrenciyi derste ikili ya da grupla çalışmaya
yöneltme
-
Ön koşul öğrenme eksiklerini belirlenip
giderilmesi konusunda okul Rehberlik
servisiyle iş birliği yapma
-
Öğrenciye sınıfın genel düzeyine uyması
gerektiğini aksi takdiri sınıfı tekrarlaması
gerekeceğini söyleme
-
Öğrencinin hazırbulunuşluk düzeyini dikkate
alma
E) Ilgili ön öğrenmelerdeki eksiklikle'rin
giderilmesi çalışmalarında okul aile
işbirliğinden yararlanma
197. Öğrencilerin derste öğrendikleri transfer etmelerine en çok katkı getiren etkinlik aşağıdakilerden hangisidir? (2004 KPSS-73)
-
Farklı problemleri çözmek derste
öğrenilenleri kullanma'
-
Ders kitabında sunulan ömekleri tekrarlama
-
Öğrendiklerini başkalarına anlatma
-
Derste çözülen problemlerin çözümlerini
kontrol etme
E) Derste tutulan notları düzenli hale getirerek
deftere yazma
195. Aşağıdakilerden hangisi, öğrenme güdüsünün (motivasyon) bir göstergesi değildir? (2004 KPSS-68)
-
öğrenme sürecinin öğrencide yarattığı ilgi ve
merak uyandırma düzeyi
-
Öğrenme sürecinin bireysel ihtiyaçları ve
amaçlan karşılama düzeyi
-
Öğrencinin başarısına ilişkin beklenti düzeyi
-
öğrencinin öğrenme sürecinden doyum
derecesi
E) Kazanılan davranışların, Öğretim hedefleri
sınıflamasındaki yeri
198. Bir öğretmen belirti bir konunun öğrenme sürecindeki ilk öğretme öğrencilerin hedef belirli öncelikle aşağıdakilerden hangisini yapmaiıdır? (2004 KPSS-74)
-
öğrenme güçlüğü yaşan öğrencileri okul
rehberlik servisine göndermelidir
-
Öğrencilerin başarısızlık nedenlerini belirlemek
için ailelerle görüşmelidir.
-
Yöneticilerin desteğini alma için yaşanan
sorunu okul yönetimine bildirmelidir.
-
Kullandığı yöntem, teknik ve araç gereçlerde
değişiklik yaparak öğretme öğrenme sürecini
farklı biçimde tekrarlamalıdır.
E) Eğitim hedefleriyle içeriğin tutarlılığını test
etmelidir.
98
Öğretim llke ve Yöntemleri
199. Aşağıdakilerden hangisi öğrencilerin güdüle-
nerek yapılan etkinliklere bizzat katılması sonu-
cu ortaya çıkabilecek durumlardan biri değildir?
(2003 KPSS-10)
-
Sınıfta disiplin sorunlarının ortadan kalkması
-
Öğrenci merkezli bir sınıf ortamının
oluşturulması
-
Verilen bilginin öğrenci için anlamlı olması
-
öğretmenin bilgi aktarıcılık rolünün artması
E) Etkinlikler sonucu daha kalıcı izli yaşantıların
oluşması
200. Bir öğretim etkinliğinin öğrenci düzeyine uygun
olabilmesi için aşağıdakilerden hangisinin yerine
getirilmesi gerekmektedir? (2003 KPSS-4)
-
Etkinlikleri öğrencilerin yerine getirmesini
sağlamak
-
Bireysel çalınma etkinlilerine yer vermek
-
Açık ve anlaşılır bir şekilde içerik
organizasyonu yapmak
-
öğrencilerin farklı öğrenme stratejileri
kullanmalarını sağlamak
E) öğrencilerin hazırbulunuşluk düzeylerini
dikkate almak
201. Aşağıdaki öğrenme yollarından hangisi
diğerlerine oranla daha etkili ve kalıcı izli
Öğrenmeleri sağtar? (2003 KPSS-5)
-
Yaparak yaşayarak öğrenmek
-
Internet aracılığıyla yenilikleri takip etmek
-
Hem dinlemek hem de izlemek
-
Kaynak kitaplardan okumak
E) Aralıklarla tekrar yapmak
202. Öğretim etkinliklerinde öğrenci ne kadar etkin rol alırsa başarısı da o derece artacaktır. Bu bağlamda öğrenciler öğretim sürecine bizzat katılmalıdır.
Bu açıklama aşağıda verilen öğretim ilkelerinden hangisiyle doğrudan ilişkilidir? (2003 KPSS-9)
-
öğrenci becerilerinin üst düzeye
çıkarılmasına yardımcı olunmalıdır
-
öğrencinin yaşayarak öğrenmesi
sağlanmalıdır
-
Teorik alt yapı bütünüyle tamamlanmalıdır
-
öğrencilere çok yönlü bakış açıları
kazandırılmalıdır
E) öğrencilerin içeriği bütün yönleriyle
kavraması sağlanmalıdır.
203. Bireysei farklılıkları dikkate almak amacıyla öğretmen sınıf içi etkinlikleri düzenlerken öncelikle aşağıdakilerden hangisini yerine getirmelidir? (2003 KPSS-3)
-
İçeriği bol örnekle desteklemek.
-
Farklı yöntem ve tekniklere yer vermek
-
Sınıf içindeki etkilerimi en üst düzeye
çıkartmak
-
Her öğrenciye uygun içerik düzenlemek
E) Ders süresini öğrencilerin ihtiyacma göre
düzenlemek
204. Öğretim etkinliklerinde öğretmenin öğrencilerine
verdiği dönütün sağladığı en önemli yarar
aşağıdakilerden hangisidir? (2003 KPSS-6)
-
öğrenci halalarının zamanında düzeltilmesi
-
Bol örnekle etkinliklerin desteklenmesi
-
öğrenci öğretmen etkileşiminin sağlanması
-
öğrenci dikkatinin sürekli olarak üst düzeyde
tutulması
E) Sınıf içerisindeki disiplin sorunlarının en aza
indirilmesi
205. Sınıf içinde etkinlikleri gerçekleştirirken
öğretmen jest ve mimiklerini de kullanmalıdır.
Bunun sağlayacağı en önemli yarar
aşağıdakilerden hangisidir? (2003 KPSS-8)
-
öğrencilerin Dikkat Dağınıklığını Engellemek
-
Anlatımda Çeşitliliği Sağlamak
-
öğrencilerin Dersten Sıkılmasını Engellemek
-
Içeriği Daha Kısa Sürede Aktarmak
E) lletilmek istenen Mesajı Dalın Güçlü Ve Etkili
İletmek
206. Öğretim etkinliklerinde öğrenci merkezli yaklaşımı kullanmayı tercih eden bir öğretim kurumu aşağıdakilerden hangisine diğerterine oranla daha çok ağırlık verir? (2003 KPSS-15)
-
Işbirlikli çalışmalara
-
öğrencinin ihtiyaçlarına
-
Konunun ayrıntılarına
-
Gerçek yaşam .sorunlarına
E) Üst düzey grup etkileşimine
Öğretim llke ve Yöntemleri
99
207. Sınıf içi etkinlikler düzenlenirken öğrencilerin ihtiyaç duyacakları bilgi ve beceriler, örnekler ve uygulamalar bu doğrultuda gerçekleştirilmelidir.
Öğretim etkinliklerinin bu şekilde organize edilmesinin temel nedeni aşağıdakilerden hangisidir? (2003 KPSS-7)
üst düzeye
A) öğrencilerin becerilerini çıkarmaya yardımcı olmak
-
Gerçek yaşamla okul arasındaki ilişkiyi
kurabilmek
-
öğrencilerin yetkin oldukları alanlarda
yetiştirilmelerini sağlamak
-
Kişilik gelişiminin oluşmasında yardımcı
olmak
E) Öğrencilerin derse olan ilgilerini artırmak
210. Bir öğretmen dersin başında öğrencilere bir takım resimler göstermiş ve onlardan, bu resimlere bakarak o gün işlenecek konuyu tahmin etmelerini istemiştir.
Öğretmenin bu davranışı, aşağıdakilerden hangisine en az hizmet eder? (2001 KPSS-116)
-
öğrencilerin konuya dikkatlerini toplamalarını
sağlamaya
-
Dersi güncel olaylarla ilişkilendirmeye
-
öğrencileri derse güdülemeye
-
Öğrencilerin derse zihinsel hazırlık yapmasını
sağlamaya
E) Daha önce öğrenilen bilgilerle bağlantı kurmaya
208. Bir öğretmen öğrencilerin sınıf içi güdii-lenmeterini sağlamak amacıyla aşağıdaki alanlardan en çok hangisinden yararlanmalıdır? (2002 KPSS-28)
-
Eğitim sosyolojisi
-
Gelişim psikolojisi
-
öğrenme psikolojisi
-
Psikolojik antropoloji
E) Sosyal psikoloji
209. Öğrencilerin öğrenme sürecine katılmalarını sağlamada aşağıdakiierden hangisi etkili bir yol değildir? (2002 KPSS-17)
-
öğrencilerin çalışmalarını uygun sorularla
yönlendirmek
-
Ders süresince öğrencilere çalışmalarında
serbestlik sağlamak
-
Katılım gösteren öğrencilerin bu davranışını
pekiştirmek
-
Dersin işlenişinden bireysel ve grup
çalışmalarından yararlanmak
E) Katılım göstermeyen öğrencilerin sorunlarıyla
ilgilenmek
211. Öğrenme-öğretme sürecini uygun araç gerçeklerle desteklemenin temel amacı nedir? (2001 KPSS-65)
-
Sözden ekonomi sağlamak
-
Dersi eğlenceli kılmak
-
Etkili ve kalıcı öğrenme sağlamak
-
Sınıfla işbirliğini geliştirmek
E) Öğrenci katılımını sağlamak
212. Aşağıdakilerden hangisi, öğrenme ortamında işe koşulacak görsel-işitsel araçları seçerken dikkat edilmesi gereken ilkelerden biri değildir? (2001 KPSS-66)
-
Öğrencilerin gelişim özelliklerine uygun olma
-
Dersin öğretim programına uyumlu olma
-
Dil, görüntü, ses vb. Açısından nitelikli olması
-
Uzun süredir kullanılıyor olması
E) Öğrenci ihtiyaçlarını karşılayabilmesi
213.Yeni teknolojilerin ve eğitimdeki kullanımları dikkate alındığında aşağıdakilerden hangisinin gelecekte en yaygın eğitim ortamı olması beklenir? (2001 KPSS-67)
-
Basılı eğitim malzemeleri
-
Hareketli film
-
Etkileşimli bilgisayar
-
Hareketsiz film, slayt vb.
E) Radyo ve televizyon
100
öğretim llke ve Yöntemleri
BÖLÜM 4 ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ
-
Anlatım
-
Tartışma
-
örnek Olay
-
Problem Çözme
-
Proje tabanlı öğretim
-
Bireysel Çalışma
Öğretim yöntemi seçimini etkileyen faktörler
Her öğretim yöntemi her derse, her konuya, her
öğrenci grubuna, her öğretim düzeyine uygun
olmayabilir. Değişik durumlarda değişik yöntemlerin
kullanılması gerekir.
Bir öğretim yönteminin seçimini etkileyen faktörler
şunlardır:
1) Dersin içeriği: Dersin içindeki konuların tabiatı,
çoğu kez öğretim yönteminin en kuvvetli belirleyicisidir.
Fizik-Kimya derslerindeki bazı konular doğrudan
laboratuar çalışması gerektirebilir. Edebiyat dersinde
bazı edebi eserlerin okunup ev ödevi şeklinde
hazırlanması, veya bazen eski metinlerin okunup
açıklanması gereklidir. Konu, hangi yöntemle en iyi
şekilde öğretilebilecekse, o yöntem kullanılmalıdır.
-
Öğrencilerin özellikleri: Öğrencilerin yaş, cinsiyet,
yetenek ve ilgileri, motivasyonları, ailelerin sosyo-
ekonomik ve kültürel özellikleri, öğrencilerin içinde
yetiştikieri çevre v.s. yöntem seçiminde etkili olabilir. Iyi
yetişmiş bir öğretmen, sınıflaki öğrencilerin
özelliklerine göre, gerektiğinde değişik yöntemieri
uygulayabilmelidir. Değişik yaşlarda değişik yöntemler
kullanılabilir. Eğitim, okul-aile işbirliğinde sürdürülen bir
çalışma olduğu için, ailenin ekonomik ve kültürel
seviyesi de farklı yöntemleri gerektirebilir. Öğrencilerin
özellikleri dikkate alınmadan yapılan ders, havaya
anlatılan bir ders, karanlığa atılan bir taş gibidir.
-
Dostları ilə paylaş: |