Günahı Telafi Etmenin Yolları
1 – Namaz: “Gecenin gündüze yakın zamanlarında namaz kıl. Doğrusu iyilikler kötülükleri giderir.” 762
2 – İstiğfar: “Eğer onlar kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler de Allah’tan bağışlanmayı dileseler, Resul de onlar için istiğfar etseydi Allah’ı ziyadesiyle affedici, esirgeyici bulurlardı.” 763
3 – İnfak: “Gizli verilen sadaka, hataları örter.” 764
4 – İnsanların sıkıntılarını gidermek: “Kim büyük günahlarının kefaretini gidermek isterse insanların sıkıntılarını gidersin.” 765
5 – Güzel eylem ve işler: “İman edip salih amel işleyenlerin kötülüklerini elbette örteceğiz. Onları işlediklerinin daha güzeliyle mükâfatlandıracağız.” 766
6 – Büyük günahlardan kaçınma: “Size yasak edilen büyük günahlardan kaçınırsanız, kusurlarınızı örter ve sizi şerefli bir yere yerleştiririz.” 767
7 – İman ve salih amel: “Ancak tövbe edip de inanan ve salih amel işleyenler başka. Allah işte onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” 768
8 – Savaş ve mücadele içine girmek: “Hicret edenler, yurtlarından çıkarılanlar, yolumda eziyet görenler, savaşanlar ve öldürülenlerin de and olsun, günahlarını elbette örteceğim...” 769
9 – Selam vermek, yemek yedirmek ve gece namazı: “Üç şey kefarettendir. Selam vermek, yemek yedirmek ve insanlar uykudayken gece namazı kılmak.” 770
〉 Tezkiye-i nefis ile kendini övmenin hesabı, Allah’ın nimetlerinin hesap edilmesinden ayrı tutulmuştur. Allah, konumuz olan ayette şöyle buyurur: “Bunun için kendinizi temize çıkarmayın.” 771 Bir başka ayetinde ise şöyle buyurur: “Ve Rabbinin nimetini minnet ve şükranla an.” 772
117.
İnsanın Yaratılması
خَلَقَ الْاِنْسَانَ
“İnsanı yarattı.” Rahman, 3
İnsanın yaratılması değişik açılardan dikkate alınmalıdır;
Tekâmül seyri açısından cansız bir toprak, insan adında şuurlu bir canlıya nasıl dönüşmektedir?
Maddi ihtiyaçların temini açısından tabiat âlemi nasıl insanın tasarrufu altına girmektedir?
Kur’an insanın pozitif ya da negatif eğilimlerinin bazılarına işaret etmiştir:
– Çok çabuk ümitsizliğe düşer. 773
– Sıkıntıya düştüğünde feryat eder. 774
– Çok azgınlık eder. 775
– Hırslı ve ihtiraslıdır. 776
– Ziyankârdır. 777
– Zalimdir. 778
– Cahildir. 779
– Nankördür. 780
– Acelecidir. 781
– Kadirbilmez. 782
Diğer Kur’an ayetleri insanın olumlu yönlerini şöyle beyan etmektedir: Mesuliyeti kabul, özgürlük, seçebilme kudreti, zamanla yöntem değiştirebilme, iç dünyasında tövbe ve inkılap yapabilirlik, çeşitli yeteneklere ve iç dünyasında büyük bir kapasitesiteye sahip olma, sonsuzluğa ulaşma isteği, yeryüzünde Allah’ın halifesi olmak, meleklerin secdegâhlığı, taklid ve etkiyi açık olma, örneklik arzedebilme, akıl ve fıtratın karşısında yer alan dürtü ve şehvet gibi zıt kuvvetleri birlikte barındırabilme, tefekkür edebilme, icad yeteneği ve hayal gücü.
118.
Kur’an’da Tekrar
وَالْاَرْضَ وَضَعَهَا لِلْاَنَامِ فٖيهَا فَاكِهَةٌ وَالنَّخْلُ ذَاتُ الْاَكْمَامِ وَالْحَبُّ ذُو الْعَصْفِ وَالرَّيْحَانُ فَبِاَیِّ اٰلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
“Allah, yeri yaratıklar için var etti. Orada meyveler, salkımlı hurma ağaçları, kabuklu taneler, güzel kokulu otlar vardır. O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?”
Rahman, 10 – 13
Müspet Meselenin Tekrarı
Bir kültürün oluşması için meselelerin tekrarı önemli ve zaruridir.
Hz. Peygamber (s.a.a) defalarca şöyle buyurmuştur: “Ben sizin aranızda iki değerli emanet bırakıyorum. Büyük emanet Allah’ın Kitabı ve diğeri Ehl-i Beyt’im.” Bu söz defalarca beyan edilerek insanların Kur’an ile Ehl-i Beyt’e (a.s) olan bağlılığı kuvvetlendirilmek istenmiştir.
“Ailene namazı emret…” 783 ayeti nazil olduktan sonra Hz. Peygamber (s.a.a) sabah namazı vaktinde kızı Hz. Fatıma’nın (s.a) evine gider ‘es-Salah, es-Salah’ 784 (namaz, namaz) diye seslenirdi. Böylece insanlara “Benim Ehl-i Beytim ve ailem, evde bulunan Ali, Fatıma ve evlatlarıdır” sözünü fiili olarak göstermekteydi.
Bir hadiste ise şöyle geçer: “Ezanda ‘Allah-u Ekber’ sözünün dört defa söylenmesinin nedeni, insanları gafletten uyandırmak içindir.” 785 Zira dinleyici diğer sözlerin ikişer defa tekrar edildiğini görecektir.
Kimi zaman Hz. Emiru’l Müminin Ali (a.s), insanlarda duyarlılığı artırmak için bazı sözcükleri tekrar ederdi. Hz. Emiru’l Müminin Ali’nin (a.s) evlatlarına vasiyetinde buyurduğu gibi; ‘Allah Allah fi eytam, Allah Allah fi ceyranikum, Allah Allah fi salah, Allah Allah fi’l Kuran…’ (Yetimlere, komşulara, namaza, Kuran’a dikkat edin...) Görüldüğü üzere ‘Allah’ lafzı tekrar edilmiştir.
Namazın sabah akşam tekrar edilmesi, her gün bir adım daha Allah’a yakın olmamız içindir. Yüksekçe bir yerin merdiven basamaklarına adımlarını koyup yukarılara çıkan kimsenin ayakları görünürde hep aynı şeyi yapar. Ancak gerçekte her hareket bir adım ileriye ve daha yukarılara varmak içindir. Elindeki kazmayla sürekli aynı yere vuran kimse gerçekte aynı işin tekrarını yapmaktadır. Ancak her hareketiyle kaazdığı çukurun genişliği daha da artmaktadır. İnsan kıldığı her namaz, söylediği her zikir, okuduğu her ayet ile bir adım daha Allah’a yakın olur. Hz. Peygamber’in (s.a.a) hakkında ayette şöyle geçer: “…O kadar ki (birleştirilmiş) iki yay arası kadar, hatta daha da yakın oldu.” 786
Her hafta Cuma namazının hutbelerinde takvaya davetin tekrarı, insanların dini yönlerini terbiye etmede tekrarın etkisini göstermektedir.
Esasında yaşamın devamı nefes alabilmenin tekrarına bağlıdır. Mükemmellik ve olgunluk, güzel amellerin ancak tekrar edilmesiyle elde edilir. Bir defa yapılacak infak ve fedakârlıkla, insanda cömertlik ve cesaret meydana gelmez. Aynı şekilde kötülük ve çirkinlikler de tekrar edilmek suretiyle insan ruhunda kalıcı olur.
Dostları ilə paylaş: |