ÖZET
Osmanlı imparatorluğu, içinde birbirinden çok farklı ırklardan, dinlerden ve kültürden insanları barındıran çok uluslu bir devletti. Devletin bu yapısı, bir çok alanda olduğu gibi Osmanlı tarihçiliğini ve 19. yüzyılın ortalarından itibaren başlayan öğretimini de önemli ölçüde etkilemiştir. Buna göre Tanzimat dönemine kadar Osmanlı tarihçiliğinin karekteri klasik İslam tarihçiliği, Tanzimattan sonra da bir hanedan tarihçiliği niteliğindedir.
Atatürk, modern Türk devdelitini kurduktan sonra birbiri peşisıra büyük inkılaplarını gerçekleştirirken, eğitim alanındaki reformlara özel önem verdi. Özellikle 1928 yılından sonra, kendini tarih çalışmalarına yoğunlaştırdı. Böylece eğitim kanalıyla ve tarih dersi aracılığıyla yapılan reformların yeni cumhuriyet nesilleri tarafından daha kısa sürede benimsenmesi ümit ediliyordu.
Atatürk dönemindeki tarih araştırmalarında ve öğretiminde, İslamiyetten önceki, özellikle de prehistorik dönem öncesi Türk tarihine özel önem verilmekteydi. Bunun nedeni, bu dönemin Osmanlı devletinde ihmal edilmesiydi.
1928 . yılında başlayan çalışmaların sonuçları 1931 yılından itibaren okullarda öğretilmeye başlandı. Tarih çalışmaları sonucunda önemli bir iddia da ortaya konuldu. Buna göre dünyaya medeniyet, Türklerin en eski vatanları olan Orta Asya'dan Türkler vasıtasıyla taşınmıştı. Dünya medeniyetine en önemli katkıları sağlayan Hititler, Sümerler, Frigyalılar… aslında Orta Asyadan göçederek gelmişlerdi.
Aslında Atatürk bir millet bilinci oluşturmak istiyordu. Bunun yanında kökeni Avrupa olan ve Türkleri ikinci sınıf ve ilkel insan topluluğu sayan görüşlere, yine Avrupalıların tarihten referans alarak Anadolu topraklarında hak iddia eden fikirlere cevap verilmek isteniyordu. Bunun için de en ciddi araç tarih idi ve en kısa zamanda bu yeni görüşler Türk çocuklarına aktarılmalıydı.
İnönü döneminden itibaren bu iddialardan uzaklaşılmaya başlandı. Çünkü bu tartışma götürür fikirler hedefine ulaşmıştı. Avrupalıların, tarih içindeki bu büyük gelişmelerinin temelinde hümanizm vardı. Aynı aşamadan Türkler de geçmeliydi. Artık eğitimde ve tarih öğretiminde aslolan hümanizmdi. Çünkü Latin ve Yunan kaynaklarına Avrupalılar gibi ulaşılmalıydı. Buna uygun olarak da liselerde Latince öğretilmeye başlandı. Tarih kitaplarında da Yunan tarihine daha çok ağırlık verildi
Görüldüğü gibi iktidar sorumluluğunu üstlenenler, fikir ve uygulamalarını benimsetip yaygınlaştırmak için tarihe ve öğretimine özel bir önem verdiler. Böylelikle değişen her iktidara göre tarihin öğretilmesinde de ciddi değişiklikler gerçekleşiyordu.
SUMMARY
Ottaman Empire was a government that includes human bengs in different races, religions and cultures. This specialty of the state more affected Ottoman work of historian and history teahing similar as in other are as beginning in the middle of 19th century. Acording to the this peculiarity, until the period of Tanzimat Ottaman historie was asclassical islamic and after Tanzimat it was comprising the characteristic of dynasty work of historian.
Atatürk gave a big importance to reforms in education after establishing the modern Türkkıs state. Especially, he interested more in history researces after 1928, by this way it was expected that the newrepublic generationswere going to idendify themselves in history in an easy way.
It was given a special importance importance, to Turkish history before prehistorical period why it was the cause of neglecting this period in Ottoman Empire, at researches in the period of Atatürk to the history teaching.
The results of this researches which were began in 1928, started to teach at school s after 1931. An important claim was spoken after historical researches. To this, civilation was carried from Middle Assia that is the ancient native country of Turks. Hittites, Sumerians, Frigians... came from Middle Asia by emigrating, who were have important supplements in World Civilation.
Essentially Atatürk was wishing to formate a consience of nation. Near this, it was wishing to answer the points of view in Europe which were looking Turks as second sort of human and as the primative comminity and also to the other claims asserting ground from Anatolia. On the account of this, the most earnest points of view should have to given to Turkish children.
It was began to remove from this claims in the period of İnönü. Because these arguable claims were reached their aims. There was humanizm at the basic of the higher developments of Europe in history. Turks should have to pass over this way. Finally the reality was humanizm in teaching history and education. Because it should have to be reached to the sources of Latin and Greeks like Europeans. So ıt was began to teach Latin in high schools and given more importance to latin history in history books.
As you see, people who takes the responsibility of power, give a special importance to history and teaching history for scottering and accepting their ideas and attitudes to others. By this way, serious differencies were certifying in teaching history.
Dostları ilə paylaş: |