Osmanli devletiNİn ruhu


BÜYÜK ÇİFTLİKLERİN ORTAYA ÇIKIŞI



Yüklə 0,81 Mb.
səhifə13/31
tarix27.07.2018
ölçüsü0,81 Mb.
#60282
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   31

BÜYÜK ÇİFTLİKLERİN ORTAYA ÇIKIŞI

“Köylünün ağır vergi yükünden kurtulmak için tek çaresi köyünü bırakıp dağılmaktır. Miri toprak rejiminde köylü toprağın sahibi, maliki olmadığından firar etmek kolaydı. Başka yerde yerleşip bir köy kurmadılarsa, onlar, haymana ve defter kayıtları haricinde kalmış reaya olup levendlikle başıboş gezerler, ırgadlık yaparlardı; köylü aileleri, izlerini kaybedip başka bir arazide yerleşirlerdi. Aralarından bazıları tabi eşkiyalığa sapardı. Devleti en çok kaygılandıran şeylerden birisi, reayanın böyle perakende olması, yerini yurdunu bırakıp dağılmasıydı..Öbür yandan, 17.yy başlarında Anadolu köylüsünün Celaliler önünde paniğe kapılarak kalelere ve şehirlere sığınmak üzere nasıl kaçıştıklarını görmüştük. 1609 tarihli adaletname, bu olay ile askeri sınıfa ait çiftlik ve mandıraların ortaya çıkışı arasındaki ilişkiyi şöyle açıklamaktadır: Köylünün bıraktığı toprakları askeri sınıftan nüfuzlu olanlar kendi mülkleri gibi benimseyip üzerine yerleşmiş, kul ve hizmetkar getirip buraları işletmeye ve kendi çiftlikleri haline sokmaya başlamışlardır. El-emeğinin azlığı sebebiyle bu gibi topraklar, genellikle çitle çevrilip hayvan beslemeye mahsus mandıralar haline sokulmuştur. Kargaşalık kesildiği zamanda reaya bu askerlerden korkarak köylerine dönmemiştir. Padişah adaletnamede evlerin ve ahırların yıkılıp askerlerin derhal toprakları boşaltmalarını emretmektedir”.


Böyle bir emire Rumeli’ye gönderilen adaletnamelerde de rastlanmamaktadır. Fakat 16. ve 17. yy larda Rumeli’de büyük çiftliklerin oluşması başlıca şu yollarla olmuştur:
1-Boş veya miri topraklar üzerinde kurulmuş çiftlikler: Zengin ve nüfuzlu kimseler, devletin resmi defterlerinde kayıtlı bulunmayan, yahut işlenmeyen sahipsiz toprakları para ile satın alıp orada esirler yerleştirerek çiftlik haline getirmiştir. ‘Reaya ve toprak padişahındır’, yani tahıl yetiştirilen arazi doğrudan devletin kontrolü altındadır kuralı, Osmanlılarca hiçbir zaman terk edilmediğinden, devlet defterde kayıtlı miri topraklara daima sahip çıkabilirdi. Keza devletin tahrir defterlerinde isimleri ile kayıtlı reayayı, kişilerin kendi hizmetlerine almaları kolay değildi. Bu sebepledir ki, çoğu zaman özel çiftliklerin miri topraklar dışındaki topraklarda kurulduğunu ve çoğu zaman reaya yerine esir işçiliğine dayandığını görüyoruz. Keza, bu gibi çiftliklerde ırgad adı alında tarım işçisi olarak ücretle veya yarıcılıkla çalışan reaya, defter harici kalmış veya toprağını bırakıp kaçmış reayadır. 17.yy dan beri bu çeşit reaya artmış görünmektedir. Öbür yandan yeni dönemde, defter kayıtları karmakarışık hale geldiğinden aslında miri olan toprakların özel çiftliklere katılması da bir gerçektir. Ayrıca, kayıtlardaki kargaşa ve kadılarca kontrol güçlüğü sonucu, reayanın tarlalarını satması, yahut kendisinin çiftlik sahiplerinin hizmetine girmesi kolaylaşmıştır. Edirne dolaylarında 16. ve 17.yüzyıla ait kayıtlara göre, buradaki çiftliklerin büyük bir kısmı bu şekilde kurulmuş olup genellikle hayvan yetiştiriciliğiyle uğraşmaktadırlar. Onlar yetiştirdikleri hayvanı köylüye ve hububatı yüksek fiyat veren Avrupalı tüccara doğrudan doğruya veya kaçak olarak satmaktadırlar. Bu koşullar, çiftliklerin çoğalmasını ve genişlemesini sağlamıştır. Bu çiftlik sahiplerinin çoğunluğu askeri sınıftandır. Onlar, aynı zamanda tefecidirler, ellerinde biriken parayı köylüye faizle verip işletmektedirler. Kadı sicil kayıtlarında hayvan borcunu veya aldığı para borcunu ödeyemediği için tarlasını kaybeden köylülere dair misaller çoktur”.
“2-Miri toprakların temliki yolu ile kurulmuş vakıf-çiftlikler: Saraya yakınlığı olan nüfuzlu kişilerin veya saraylıların, miri toprakları mülk olarak kendilerine bağışlatmaları, sonra bu büyük araziyi vakıf haline sokmaları suretiyle vergiden bağışıklı büyük tarım işletmeleri ortaya çıkmıştır. Bu çeşit vakıf-çiftlikler eski devirlerde de mevcuttu. Fakat çöküş devrinde merkezi otorite ve kontrolün gevşemesi sonucu, miri toprakların bu şekilde mülk ve vakıf haline gelmesi artmıştır. Bu tip vakıfların çoğu evladlıktır, yani yüzde on geliri vakfın çocukları alır; han, hamam gibi murakkafatın ard arda kiralanması sırasında da onlar büyük gelirler elde ederler. Bu vakıf-çiftliklerin, yukarıda anlattığımız çiftliklerden işletme bakımından büyük bir farkı yoktur. Toprak yine reaya çiftlikleri halinde işlenir, vergi rant halinde mülk sahibine veya vakfa ödenir. Bu çiftliklerde esir işletme ve hayvancılık yaygındır. Ekabire ait mülkler ve vakıflar mefruzu’l-kalem ve maktu’ul-kalem serbestiyyet üzere’ bağışlandığından vergi vermez ve genel otoritelerin müdahalesinden kurtulmuştur; bu sebepten reayanın kaçarak bu vakıflara gidip yerleştikleri görülmektedir. Sonuçta, bu reaya vakfa veya mülk sahibine kuvvetli bağlarla bağlanmış oluyordu. Böylece, mülk ve vakıf çiftlikler gerçekten ülkede bağımsız otonom büyük rant çiftlikleri olarak sayıca gittikçe artmıştır”.
3-Miri toprakları kiralama yolu ile kurulan çiftlikler: Devletin hazine elindeki boş tımar ve has topraklarını, mukata’aya, yani özel kişilere kiraya vermesi sonucu, zengin ve nüfuzlu kimseler birçok köy ve çiftliği kontrolleri altına geçirmişlerdir. Bunun genel iltizamdan farkı, devletin sözleşmeyi her an bozma yetkisine sahip olmamasıdır. Kiralama sözleşmeleri çöküş devrinde hazinenin sıkıntısı dolayısıyla hayat boyu, hatta ırsi olarak verilmeye balanmış, bu yolla mukata’alar fiilen birer mülk gibi tasarruf olunma yoluna gidilmiştir. Malikane denilen bu sistemde, miri topraklar ve üzerindeki köylü, mukata’a sahibine fiilen bağımlı bir hale gelmekte idi. Halbuki, evvelce, mukata’a sahibi köylü idi; tapu sisteminde köylü toprağı devletten ırsi ve ebedi olarak kiralamış sayılırdı. Köylü, kanunla saptanmış vergi ve resimleri tımar veya has sahibine öderdi, başka bir şey ödemeye mecbur değildi. Yeni sistemde, toprağın tasarruf hakkını devletle reaya arasına girmiş olan zengin ve nüfuzlu bir ağalar zümresi elde etmiş olup, köylü devlete ait vergilerden başka bu ağalara da ayrıca bir rant ödemektedir. Mukata’a sahipleri çoğunluğu itibariyle askeri sınıftan idiler. Geniş mukata’a topraklarını ele geçirmiş olan ağalar zamanla mahalli vergilerin toplanması ve asker yazılması, mahalli asayişin sağlanması gibi idari görevleri de yüklenerek ayanlar devrini açmışlardır. Bu gelişme 18.yy ın ikinci yarısında tam anlamıyla idari-siyasi bir mahallileşmeye (decentralization) yol açmış, vilayetleri toptan ele geçiren ırsi hanedanlar yükselmiştir. Sonuçta, devletin toprak ve reaya üzerindeki kontrolü ve egemenlik hakkı zayıflamıştır. Böylece, klasik Osmanlı rejimi tarihe karışmış, ayanlar döneminde feodalleşmiş imparatorluk rejimi onun yerini almıştır”.
Büyük mukata’a sahipleri ve ayanların ortaya çıkışına denk önemli bir gelişme de şudur: Devlet, bazı vergilerin toplanıp hazineye teslim işini cema’atlere, daha doğrusu cema’at önderlerine bırakmıştır. Başka bir ifade ile cemaatler , mültezim durumuna gelmişlerdir ki, bu yönteme maktu sistemi denmektedir. Bunun sonucu olarak, cemaati temsil eden kişi, kocabaşı, çorbacı veya yerel dini reis, cemaati üzerinde bir nevi idari kontrol hakklı kazanmış, cemaat yerel bir teşkilata sahip olmuş, bu teşkilat zamanla vergiden başka idari görevler de yüklenmiştir. Osmanlı Devleti, hazine çıkarlarını ve reayayı mültezimlerin ve memurların soygunundan kurtarmak için, bu yöntemi birçok bölgede uygulamış, gerçekte reaya hazineye mültezimden daha iyi koşullar önererek vergileri maktu’a bağlamayı sağlamıştır. Buna maktu’a bağlamak veya maktuiyyet denir. Bu yöntem, yine 18.yy da geniş biçimde uygulanacaktır. Maktuiyyet, özellikle cizye vergisinin toplanmasında, Balkan Hristiyan bölgelerinde ve bu arada Akdeniz adalarında uygulanmış, bu topluluklara teşkilatlanma imkanı vererek onlarda ileride Osmanlı rejimine karşı isyan faaliyetleri için elverişli bir zemin yaratmıştır”[4].

Yüklə 0,81 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   31




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin