Osmanli imparatorluğunun çÖKÜŞ nedenleri



Yüklə 418,03 Kb.
səhifə9/9
tarix19.01.2018
ölçüsü418,03 Kb.
#39257
1   2   3   4   5   6   7   8   9

  • Çalışma Grupları: Türk toplumu çıkarları birbirine zıt birbirinin düşmanı yok edicisi sınıflardan değil birbirleriyle dayanışmak zorunda olan birbirinin destekçisi çalışma gruplarından oluşmaktadır.

  • Milli Gelirin paylaşılması ve devlet otoritesi: Bu konuda temel esas birbirine ters düşmeyecek, bozmayacak şekilde çıkarlarda uyum sağlamak; çıkarları kabiliyet beceri ve çalışma derecesiyle uyumlu olarak tertiplemektir. Bunun sağlanması görevi devlete düşmektedir. Devlet milli gelirin dengeli ve uyumlu olarak dağıtımında yönetiminde kalkınmanın sağlanmasında halk yararının gözetilmesinde görev yapacaktır. Bu amacı gerçekleştirebilmek için devlet önlemler alacaktır, yasalar çıkaracaktır.

  • Halkçılığı uygulamada esas halkın ihtiyaçlarını karşılamaktır: Halkın ihtiyaçları ve şikayetleri Halkçılık açısından son derece önemlidir. Bundan dolayı devlet yöneticilerinin sık sık halkla temas etmesi ve sorunları öğrenmesi gerekir. Bunun yanında halktan gelecek istek ve şikayetlerle de ilgilenmek gerekmektedir. Hatta bu konuda TBMM ve hükümette bir bakan şikayetleri bizzat izlemeye görevlendirilmiştir. Böylece Halkçılığın özü olan halk gereksinimlerini karşılama noktasında başarılı uygulamalar geliştirilebilsin.

    1. CUMHURİYETÇİLİK

    Türk ulusunun karakter ve adetlerine en uygun yönetim Cumhuriyet yönetimidir. Çünkü Cumhuriyet ulusal egemenlik düşüncesini milletim irade ve egemenliğini vatandaşın devlete devletin vatandaşa hak ve görevlerini en iyi olarak düzenleyen yönetim şeklidir. Atatürk’e göre Demokrasi sistemiyle birlikte dünyanın en çağdaş yönetim sistemidir.

    Cumhuriyetçiliğin Nitelikleri



    1. Cumhuriyetçiliğin en başta gelen niteliği Egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olması ilkesidir. Cumhuriyette her zaman en son söz ulusundur ve egemenlik tamamen ulusun kendi elindedir. Ulus adına ulusu yönetenler günü birinde yine ulus önüne çıkacaklarını bilirler. Hesap verme zorundadırlar. Böyle bir yönetim de ulusa karşı nasıl hareket etmek gerekliyse öyle hareket etmek durumunda kalır. Çünkü eski sistemlerde olmayan millete hesap verme Cumhuriyetin önemli getirilendendir.

    2. Cumhuriyetçiliğin belirgin bir diğer niteliği; yönetenler ile yönetilenler arasındaki farklılığı ortadan kaldırmasıdır. Eskiden devlet ile millet arasında bir görüşememe ve ayrılık söz konusu iken, Cumhuriyetle birlikte devlet ile ulus arasındaki ayrılık sona ermiş ve ulus devletle kaynaşmıştır.

    3. Cumhuriyetçiliğin diğer bir niteliği, serbestliktir. Özellikle düşünce serbestliği. Cumhuriyet idaresinde insanlar ortak onadıkları anayasa ve kanunlar çerçevesinde büyük bir serbesti yete kavuşmuşlardır.

    4. Cumhuriyetçiliğin bir diğer niteliği; Cumhuriyetin toplumsal hayata yeni bir yön vermiş olmasıdır. Cumhuriyet yeni ve sağlam esaslarıyla Türk ulusunu güvenli ve sağlam bir gelecek yoluna koyduğu kadar asıl düşüncede ve ruhlarda yarattığı güvenlik itibariyle büsbütün yeni bir hayatın müjdecisi olmuştur. Korkmayan kendine güvenen insanların oluşmasında etkili olmuştur.

    Cumhuriyet yönetiminin güvencesi büyük Türk Milletidir. Cumhuriyeti kuran büyük Türk Milleti onu sonsuza dek koruyup geliştirecektir. Türk Milletinin dinamik gücü Türk Gençliği de bu konuda en önde görev alacaktır. Türk gençliğinin çelikleşmiş ifadesi olan Türk Silahlı Kuvvetleri de bu konuda görevinin başındadır.

      1. DEVLETÇİLİK

    Atatürk Devletçiliği, kişisel çalışma ve faaliyeti esas alır. Bununla birlikte mümkün olduğu kadar az zamanda amaca ulaşma için ulusun genel ve yüksek çıkarlarının gereğine göre, bütün işlerde özellikle ekonomik alanda devletin fiilen ilgilenmesini benimser. Devletin fiilen ilgilenmesi, yapma, yaptırma, yönlendirme, teşvik, yardım etme, yapılanları düzenleme ve kontrol etmek anlamlarına gelir. Atatürkçülükte devletçilik “Sosyal, Ahlaki ve Millidir” Bu yönden Siyasi Nüfuz ve kudrete egemenliğe sahip olan devlet amaca ulaşmada egemenliğin sağladığı gücü sosyal ahlaki ve milli niteliklerinin yönlendirdiği doğrultuda ve çerçevelediği sınırlar içinde kullanmalıdır.

    Devletin görevlerini sıraladığımızda

    A Ülkenin içinde güvenliği, adaleti sağlamaktır

    B Dış siyaset ve diğer uluslarla olan ilişkileri yönetmek ve dış güvenliği sağlamak

    C Devletin bu iki önemli görevi dışında yollar, bayındırlık işleri, eğitim, sağlık, sosyal yardım, tarım, ticaret ve sanata yönelik ekonomik görevleri vardır.

    D Atatürk devletçiliğinde ekonomik işlerde devlet ile kişinin doğrudan faaliyet göstermesi ve bu faaliyetler üzerinde de devletin düzenleyici rolünde olması.

    Atatürkçü devletçilik politikası diğer uygulamalarla eşitlenmemelidir. Devletçilik bir Komünizm uygulaması değildir. Sadece Ekonomik bir uygulama da değildir. Sosyo politik yönleri olan da bir uygulamadır. Bu anlamda vatandaşın ihtiyacı için gerekli şekeri ve dokumayı üretmeye girişirken, köyde parasal olanakları bulunmayan zeki çocukları bedava devlet imkanlarıyla yurt içinde veya yurt dışında eğitin fırsatı yaratmada da bu ilke göz önünde tutulmuştur.

    Bugün Türkiye’de ekonomi politikası olarak devletçi uygulama kullanılmıyormuş gibi gözükmektedir. Ancak iş uygulamaya gelince böyle değildir. Ekonomik olarak yatırım yapılması mümkün olmayan köy yollarının yapımı barajlar, köprüler, elektrik tesisleri vs büyük yatırım isteyen karsız ancak gerekli işler hala devlet tarafından gerçekleştirilmektedir. Yine sosyal alanda devlet okuma yazma kurslarıyla eğitimde, bedava aşı kampanyalarıyla sağlıkta, fakirlere barınma, gıda vs sağlayarak ilkeyi uygulamayı sürdürmektedir. Çünkü Atatürk ilkelerinden Devletçilik sadece ekonomik bir uygulama değildir. Daha önce de belirtildiği üzere “sosyal, ahlaki ve milli “ bir düşüncenin adıdır.

    5. DEVRİMCİLİK

    Devrimcilik, zaman göre geri kalmış kurumların ortadan kaldırılması ve yerine ilerlemeyi, gelişmeyiş kolaylaştıracak kurumların getirilmesi esasına dayanır. Bu devrimcilik anlayışı iyiye faydalıya yöneliktir. Atatürkçülük anlayışına göre uygarlık yolunda başarı yenileşmeye bağlıdır. Sosyal hayatta, ekonomik hayatta, bilim alanında başarılı olmak için tek gelişme ve ilerleme yolu budur. İşte bunun içindir ki toplumun zamanın gereklerine kendini uydurması gelişmesi gerekir.

    Yenileşmeye ayak uyduramayan ulusların hayatında çöküş başlar. Bu çöküşü önlemek, topluma çağdaş niteliğini kaybettirmemek için yeniliklere açık olmak gerekir. Atatürk bu konuyu “ yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılapların gayesi, Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağdaş ve bütün anlam ve görünüşü ile medeni bir toplum haline ulaştırmaktır. İnkılaplarımızın ana ilkesi budur. Uygarlık dünyasındaki yerimiz sağlamlaştırmanın ve geliştirmenin tek yolu devrim yolunda atılan adımların gün ve gün artırılarak geliştirilmesidir.

    Atatürkçülükte devrimlerin yaşatılması önemlidir. Bu devrimleri topluma mal edilmesi ve yaygınlaştırılmasıyla olur. Devrimlerin yaşatılması ve korunması sayesindedir ki toplumumuz dinamizmini kaybetmeyecek, çağdaşlaşma yolunda adımlarına hızla ve güvenle devam edecektir.



    Çağdaş uygarlığa kavuşmak için, çağdaş uygarlık düzeyinin gerektirdiği atılımları yapmak gerekir. Bu bakımdan devrimcilik sadece yapılan devrimleri korumakla yani durgun bir şekilde kalmakla yetinmeyip, aklın bilimin ve ileri teknolojinin yol göstericiliğine dayalı gerekli atılımlarla çağdaşlaşmaya yönelmeyi gerektirir. Bu nedenle Atatürkçülükte devrimcilik düşüncesinin temeli, devlet yönetiminin zamana ve gelişmelere değil milletin birçok fedakarlıklarıyla yaptığı devrimlerden doğan ve olgunlaşan prensiplere bağlı kalmasını ve onları savunmasını, gerekli görünenleri hemen uygulamayı öngörür. Atatürkçü Devrimcilik, akıl, bilim ve ileri teknolojinin yol göstericiliğinde sürekli gelişmektir.
    Yüklə 418,03 Kb.

    Dostları ilə paylaş:
  • 1   2   3   4   5   6   7   8   9




    Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
    rəhbərliyinə müraciət

    gir | qeydiyyatdan keç
        Ana səhifə


    yükləyin