2. Bölüm OKUMA METİNLERİ TASAVVUFİ TÜRK ŞİİRİ Prof. Dr. Ömür CEYLAN Ahmed Yesevî ile başlayan tasavvufî Türk şiiri geleneği
Anadolu’ya taşındığında, bütün tarihi boyunca yetiştireceği en
güçlü ses olan Yunus Emre’yi (13. yüzyıl) henüz daha maceranın
başında sahneye çıkarmış, bu sayede tasavvuf geniş halk
kitlelerine ulaşırken tasavvufî şiir de halk zevkinde asırlar boyu
terk etmeyeceği sağlam bir yer edinmiştir. 13-19. asırlar arasında
bütün canlılığıyla varlığını sürdürmüş olan tasavvufî Türk şiiri
geleneğinin, yalnızca antolojilere yansıyan şair sayısı yüzü aşkın
olduğuna göre, yüzlerce şair yetiştirmiş olduğu tahmin edilebilir.
Pek çok farklılıktan söz etmek mümkünse de, özellikle samimiyet
ve yerlilik bakımlarından divan şairleri ve fikrî-felsefî derinlik
bakımından da halk şairleri ile ayrılan Tasavvufi Türk edebiyatı
şairleri, kendilerine has dil, sanat ve estetik anlayışları, duyuş
tarzları ve üslûpları ile bağımsız bir edebi disiplin oluşturmuşlardır.