26
ihtiyaçlarını gidermekten ziyade tasavvufu anlatmak ve öğretmek
amacıyla şiir yazmalarıdır. Özellikle divan şairlerinde olan estetik
endişe ve sanat gösterisi kaygısı tekke şairleri için söz konusu
değildir.
Tasavvufî Türk şiiri; nazım şekli, nazım birimi ve vezin
açısından hem saz şiiri hem de divan şiiri ile ortaklıklar taşır.
Daha doğru bir ifade ile mutasavvıf şairler teknik bakımdan
belli kurallara uygunluktan ziyade samimiyetin peşindedirler.
Kullandıkları sade dil ile halkın büyük kesimini oluşturan
orta ve
düşük tahsilli insanları hedef okuyucu kitlesi olarak belirlemişlerdir.
Okuyanın dikkatini ve gönlünü cezbetmek için kimi zaman
hece, kimi zaman aruz ve kimi zamansa aruza yakın hece vezni
kullanırlar. Cezbe halinde söylenilmiş ruhanî bir hava taşıyan bu
şiirlerde hece eksiklikleri, vezin aksaklıkları, kelime tekrarları vb.
teknik kusurlara rastlanılmasına rağmen, nasıl söylendiği değil
ne söylendiği ve niçin söylendiği önemsendiğinden halk arasında
kabul görür. Yazılan manzumeler tabiî bir yekparelik arz eder.
Mutasavvıfların şiirle olan yakınlıklarında Kur’an’ın önemli
bir etken olduğu söylenmişti. Onların şiir yazmak için ilk büyük
örnek telâkki ettikleri Kur’an-ı Kerim’de “Şairlere gelince, onlara
da sapıklar uyar” (Şuarâ 26/224) buyrulduğu hatırlanırsa, hem
sûfî şairlerin şiir anlayışı hem de onların yazdıklarına nasıl
yaklaşılması gerektiği daha açık görülebilir. Mutasavvıflar âdeta,
gönülden kabul ettikleri Tanrı inancını bildirmek ve yaymak
amacıyla yazdıkları manzumelerin şiir olmadığını, şiirin sanat
kaygısıyla ve malayani konularda yazılan mısralara deneceğini
düşünürler. Bu nedenle şiiri alabildiğine rahat ve kayıtsız
söylerler. Zira amaçlan, şiir yazmaktan çok meramlarını ifade
etmektir. Dolayısıyla tasavvufî şiir; kapılarını, teknik ve retorik
değerlendirmelerden ziyade tematik ve terminolojik yaklaşımlara
açar. Nitekim bu durum tasavvufun, hemen her şeyin içi, özü ve
manasıyla ilgilenen harcıâlem anlayışına da son derece uygundur.
Yine bu şiirin kendine mahsus bir lirizmi vardır. Divan
şiirindeki teslimiyet ve saz şiirindeki mağduriyetin yerini bu şiirde
çok hassas dengelerle birbirine bağlanmış olan tevekkül ve arayış