28 Uluslararası Göç Hukuku Ebeveynlerinden ayrı düşmüş çocuklar (separated children) Egemenlik (sovereignty) E Her iki ebeveyninden veya önceki hukuki veya örfi
olarak esas bakıcısı kabul edilen kişiden ayrı düşen,
ancak diğer akrabalarıyla birlikte olabilecek çocuklar.
Dolayısıyla bu terim diğer aile üyelerinin refakatindeki
çocukları kapsamaktadır. Avrupa’daki Ebeveynlerinden Ayrı Düşmüş Çocuklar Programı, 2004, İyiUygulamalar Bildirisi’ne (SCEP) göre, ebeveynlerinden ayrı
düşmüş çocuklar‘menşe ülke dışında bulunan ve her
iki ebeveyninden ya da önceki hukuki/örfiolarak esas
bakıcısı kabul edilen kişiden ayrı düşmüş çocuklardır’.
SCEP,‘ebeveynlerinden ayrı düşmüş bazı çocuklar
Avrupa’ya vardıklarında birinin‘refakatinde’ görünseler
de, refakat eden yetişkin bu çocukların bakımına
ilişkinsorumluluğu üstlenemeyebilir veya bu kişinin
üstlenmesi uygunolmayabilir’ görüşüyle, ‘refakatiz’
ifadesi yerine ‘ebeveynlerinden ayrı düşmüş’ ifadesini
kullanır.
Ayrıca bkz. ‘çocuk’, ‘küçük’, ‘refakatsiz çocuk’. Uluslararası hukuk bağlamında egemenlik üç
temel açıdan incelenebilir: Harici, dâhili ve ülkesel.
Egemenliğin harici boyutu bir Devletin diğer
devletlerle yada diğer varlıklarla ilişkilerini, başka bir
devletin kısıtlaması ya da kontrolü olmadan özgürce
belirleme hakkıdır. Egemenliğin bu boyutu aynı
zamanda bağımsızlık olarak da bilinir. Egemenliğin
dâhili boyutu bir Devletin kendi kurumlarının
karakterini belirleme, kendi seçtiği yasaları uygulama
ve bunların saygı görmesini sağlamaya ilişkin sahip
olduğu hakkı ya da yetkisidir. Göç bağlamanda bu,
bir Devletin egemen ayrıcalığının, hangi yabancıların
topraklarına kabul edileceğini, geri göndermeme (non-
refoulement) ilkesi, insan hakları ve ikili veya bölgesel
anlaşmalar (yani, serbest dolaşım veya entegrasyon
anlaşmaları) tarafından getirilen kısıtlamalara tabi
olarak belirlemesi anlamına gelir.
Ayrıca bkz. ‘sınır yönetimi’, ‘insan hakları’, ‘yargı yetkisi/ yetki alanı’, ‘geri göndermeme’, ‘kişiler üzerindeki yargı yetkisi’, ‘Devlet’, ‘ülkesel yargı yetkisi’, ‘evrensel yargı yetkisi’.