Madde 194- Suç sayılmayacak ve fakat kendini idare edemeyecek derecede sarhoş olanların bir kazaya karışmalarına veya herhangi bir suç işlemelerine engel olmak ve tedavileri de yapılmak üzere karakola teslim ederler.
Madde 195- Devriye memurları yakaladıkları suçluları sevk ederken kendi güvenliklerini tehlikeye düşürecek bir saldırıyla karşılaşma ihtimalini göz önünde tutarak bunları kendilerine saldırıya yarayacak her alet ve vasıtadan arındırırlar. Bu arındırma; alet ve vasıta elde veya görünebilecek bir yerde ise doğrudan doğruya zaptetmek ve belde ve cepte saklı bulunuyorsa elbisesi üzerinden umumi bir yoklama yaparak bulunduğu yerden almak sureti ile yapılır. Suçlunun üzerinin tam ve ayrıntılı olarak aranılması karakolda yapılır.
Madde 196- Devriye memurları suçluların sevkleri sırasında yalnız bunların firar, direnme veya saldırı gibi olası hareketlerini önlemeyi değil, aynı zamanda işlediği suç dolayısıyla herhangi bir saldırıyla karşılaşmaları hususlarını da dikkate alarak korunmalarını sağlarlar.
Madde 197- Devriye memurları beklenmedik durumlarda veya kamu güvenliğini tehlikeye düşüren olaylarda halkın korku ve heyecanını yatıştırmaya çalışacaklar ve gerekiyorsa kendilerine yardım edecekler ve hareket tarzları hakkında açıklamalarda bulunacaklardır.
Madde 198- Devriye memurları hazır bulundurulması emrolunanlarla haklarında tutuklama ve yakalama yazısı çıkarılmış veya çıkarılması beklenilmekte olup aranılmakta bulunmuş kimseleri gördüğü takdirde yakalayarak karakola teslim ederler.
Madde 199- Devriye memurları öteye beriye bırakılmış yeni doğmuş çocuklara rastladıklarında hayatlarını korumak için bunları en yakın eczane veya sağlık kuruluşlarına götürürler ve bırakanlar hakkında soruşturma yapılmak üzere durumu amirlerine bildirirler.
BÖLÜM 9
NOKTA VE GÖREVLERİ
Madde 200- Nokta;
A) Halkın toplu bulunduğu veya bu suretle gelip geçtiği çarşı, pazar, meydan, park, bahçe ve iskelelerde,
B) Mezarlıklar, yangın yerleri gibi ıssız ve tenha yerlerde,
C) Mali, iktisadi, sınai tesislerin bulundukları mahallerde,
D) Suçların çoklukla olması umulan yerlerde,
düzenin korunması, suçların önlenmesi ve suçluların takibi ve toplumsal yardım yapılması kastıyla ya da sadece trafik işlerinin düzenlenmesi amacıyla bu yerlere konulan ve durarak görev yapan memurdur.
Madde 201- Nokta yerleri telefona bağlı bulundukça bir memurla yönetilir. Telefon yoksa noktanın iki memurdan oluşması gerekir.
Madde 202- Telefonla bağlı bulunsa bile 200’üncü maddenin B fıkrasındaki yerlere çift memurlu noktalar konulur. Ve bu mevkideki geçitlerin geceleri aydınlatılması sağlanır.
Madde 203- Sadece trafiğin düzenlenmesi için çıkarılan noktaların telefonsuz görev yapmaları mümkündür. Ancak bu yerlerde diğer emniyet işlerinin de görülmesi gerekiyorsa memur sayısı ikiye çıkarılacağı gibi telefon konulması gerekir.
Madde 204- Nokta yerlerinin oldukça geniş bir sahayı görecek veya böyle bir sahada olup bitenleri çabuk kavrayacak bir mevkide kurulmasına dikkat olunur.
Madde 205- Çıkarıldıkları amaçlara göre noktalar sürekli ya da geçici olurlar. Söz konusu olan şey; günün her saatinde polisin hazır bulunmasını gerektiren geçit veya mevkilerin korunması ise sürekli; pazar, çarşı, park, kuruluşlar gibi belirlenmiş saatler içinde faaliyet gösteren veya iskele, istasyon, iş yerleri gibi aralıklı zamanlarda hareketler olan yerlerin korunması ise bu faaliyet ve hareketlerin meydana gelme anlarına veya devamları saatlerine has olmak üzere geçici noktalar konulur.
Madde 206- Nokta memurlarının görevleri devriye memurlarının görevlerinin hemen aynı ve fakat sınırlı bir yerde sürekli hazır bulunmak zorunda olduklarından görev yapma biçimleri bazı özel şartlara bağlıdır. Bu şartlar aşağıdadır:
A) Nokta memurlarına nokta mahallinden uzaklaşmalarını gerektiren görevler verilmez.
B) Nokta mahallinde rastladığı ve fakat suç niteliği taşımaması dolayısıyla müdahalesini gerektirmeyen faaliyetlerin sonucunu takip amacıyla da olsa mevkiinden ayrılamaz.
C) Nokta memuru ancak bulunduğu nokta mahallinin çeşitli yönlerinde yirmişer adımlık bir mesafe içinde dolaşabilir. Sinyal düzeni yapılmış ve görevlendirildikleri yerin önemi daha geniş bir mesafe içinde dolaşmalarına uygun bulunmuş olduğu takdirde bu mesafeler sinyal ses veya işaretinin işitilip görülebileceği yerlere kadar uzatılabilir.
D) Nokta memurları bir suç işlenmesi veya özel bir emrin yerine getirilmesi halleri dışında herkese açık yerlere giremezler.
E) Mıntıkası dışında yapılmakta olduğunu haber aldığı suçlara el koyabilmesi için derhal karakol amirine bilgi vermesi şarttır.
F) Yakaladıkları suçluları karakol amirine bildirirler. Alacakları emre göre ya bunları bizzat karakola ya da karakoldan gönderilecek memura teslim ederler.
G) Nokta memurlarının karakola bilgi vermeden belirlenen sınır dışına, uygun görülen konulardan başka nedenlerle çıkmaları veya bu sınır içinde de olsa, görevinden başka bir sebeple kapalı bir yere girmeleri nokta mahallini terk sayılır.
H) (1964 değişikliği) Nokta memurları daima ciddi bulunurlar. Kendilerine müracaat eden kişileri kulübenin önünde nezaketle kabul etmeye, müracaat telefonla konuşmayı gerektiriyorsa bunu alacağı açıklamaya göre bizzat kendileri yapmaya mecburdurlar. Kulübe içine kimseyi alamazlar. Telefonla görüştüremezler. Bir yere dayanıp duramazlar. Nokta önüne sandalye atıp oturamazlar ve başkalarının bu şekilde oturmalarına izin veremezler. Nokta kulübesinde yangına sebebiyet verecek ateş bulunduramazlar. Kulübede ya da herhangi bir yerde çay, kahve içemez ve yemek yiyemezler. Saygısız ve ilgisiz tavır ve hareketlerde bulunamazlar.
Madde 207- Nokta memurları yukarıdaki fıkralarda yazılı kayıtlar ve şartlar altında aşağıdaki yazılı görevleri yapacaklardır:
A) Şüpheli, sabıkalı, serseri, kötü zan altındaki kişilerin hareket tarzlarını gözetlerler. Bunlardan kendi veya komşu karakol mıntıkaları taraflarına geçmiş olup da varlıklarından haberdar olunmasında fayda düşünülenlerin hareketlerinden, ait oldukları karakola bilgi verirler.
B) Dilencilik yapan veya dilenciliğe sevkeden veya edilenleri veya bu suretle hırsızlık girişiminde bulunanları yakalarlar.
C) Aklını yitirmiş kimselerin, yarı veya tehlikesiz delilerin, işsizlerin, yoksunluk ve yoksulluk içinde bulunanların, içki veya uyuşturucu madde bağımlılarının, fuhuşu veya fuhuşa aracılığı alışkanlık haline getirenlerin, yaş veya hastalık sebebiyle doğruyu yanlıştan ayırma özellikleri henüz gelişmemiş olanların, şüpheli kimselerle düşüp kalkanların, durumları şüpheli eski eşya alıcıları ve sokak satıcılarının, kaçakçıların ve kumarbazların, kendi durumu ve işiyle uygun olmayacak şekilde harcama ve savurganlık yapanların göze çarpan hareket ve faaliyetlerinde müdahaleyi gerektiren bir halleri varsa müdahale ederler. Böyle bir hareketleri bulunmadığı surette de gözlemlediği vazifelerinden dönüşlerinde karakol amirine bilgi verirler ve gerekirse telefonla komşu nokta ve karakolları, faaliyetlerinden haberdar ederler.
D) Mıntıkası dâhilinde izinsiz açılmış han, otel, pansiyon, bekâr odaları, hamam, plaj, kahve, gazino, bar ve benzeri yerlerle gizli olarak açılmış tek başına birleşme ve umumi fuhuş evlerinin bulunduğunu gördüğünde veya işittiğinde durumu karakol amirine bildirirler.
E) Mıntıkası dâhilinde dışarıya yansıyan hareket ve faaliyetlere göre içinde kumar oynandığından, uyuşturucu maddeler yapıldığından veya başka kaçakçılık fiillerinin yapılmasından, suçluların barınma veya suçla elde edilen eşyanın saklanmasından, gizli öğretim, ibadet veya dinsel tören yapıldığından şüphe edeceği yerler hakkında amirine bilgi verirler.
F) Mıntıkası dâhilinde seyyar satıcıların veya reklamcıların gidiş ve gelişi işgal edecek surette halkı biriktirmelerine veya halkın sebepsiz olarak bu şekilde toplanmalarına engel olurlar.
G) Mıntıkası dâhilinde bulunup belirli saatlerde kapatılmaları gereken kahve, gazino, bar, tiyatro, sinema ve benzeri yerlerin belirlenen saatlerde kapatılmalarını temin ederler.
H) Nakil vasıtalarının belirlenmiş durak yerlerinden başka yerlerde sebepsiz durmamalarına, durmak zorunda kalanların duraklamalarını uzatmamalarına, göz kamaştıracak derecede kuvvetli ışık kullanmamalarına veya ışıksız seyirde bulunmamalarına, tayin edilen hızdan fazla hızla gitmemelerine, istiap haddinden fazla yük veya yolcu almamalarına, tramvay, tren hatlarına kazaya sebebiyet verecek eşya ve başka engeller konmamasına, hatlar üzerinde yürünmemesine ve nakil vasıtalarının taşlanmamasına dikkat ederler.
I) Hazır bulundurulması emrolunan kişilerle haklarında tutuklama ve yakalama müzekkeresi çıkarılmış veya çıkarılacağı umulmuş kimseleri gördüğünde yakalayarak karakol amirine bilgi verirler.
J) Devlet ve hükümet büyükleriyle yabancı devlet adamlarından kimlerin hangi istikametlere, hangi vasıtayla gitmelerinin hemen ardından karakol amirlerine bilgi verirler.
K) Yangın çıktığında durumu derhal itfaiyeye ve karakola haber vermekle beraber hemen yardıma koşarlar.
L) Nokta memurları beklenmedik hallerde ve kamunun esenliğini tehlikeye düşüren olaylarda halkın heyecanını yatıştırmaya çalışırlar. Gerekirse hareket tarzları hakkında kendilerini aydınlatırlar.
M) Nokta memurları ister hizmet yeri dışında olsun veya ister polisi ilgilendirmemiş bir durumu haiz bulunsun vaki olacak müracaat ve şikâyetleri dikkatle dinlemeye, kovuşturma yapılmasını gerektiren hususları karakol amirine bildirmeye veya zorluğunu hangi makama müracaatla halledebileceği hakkında müracaatçıyı veya şikâyetçiyi aydınlatmaya mecburdur.
N) Nokta memuru 200’ üncü maddenin A fıkrasındaki amaçların temini için çıkarılmış bulunuyorsa, bu Yönetmeliğin devriyenin görevleriyle ilgili 192’nci maddesine uygun şekilde hareket eder.
O) Nokta memuru, devriyenin görevleriyle ilgili 178, 179, 181, 185’inci maddelerde yazılı haller karşısında bu maddelerle yapılması istenen görevleri yerine getirmekle yükümlüdür.
P) Nokta memurları hareketlerini ve faaliyetlerini bu Yönetmeliğin disiplinle ilgili hükümlerine uydurmaya mecburdurlar.
KISIM 4
DİĞER HÜKÜMLER
BÖLÜM 1
MESLEĞE GİRECEKLER HAKKINDA UYGULANACAK İŞLEMLER
Madde 208- Polis stajyerliklerine alınan polis okul veya enstitü ilk tahsil kısımlarına veya kadrolarına gönderileceklere; okul veya enstitü müdürleri ve kadrolarda emniyet müdürleri veya amirleri tarafından polisin taşıdığı asil ve şerefli mana ve mensuplarının haiz olmaları lazım gelen manevi ve ahlaki nitelikleri hakkında kısa ve etkili bir konuşma yapılarak bu mesleğe girmeyi başarmış olduklarından dolayı kendileri kutlanır ve başarılar dilenir.
Madde 209- Konuşma; stajyerlerin topluca bulunduğu okullarda yapılacaksa tören duruşu halinde toplantı mahallinde, bir veya birkaç stajyer için yapılacaksa kadronun idari işlerine bakan müdür veya amir tarafından makamda yapılır.
Madde 210- Stajyerler; okul veya kadrolarında bu konuşma yapıldıktan sonra atandıkları yeni görevlerine sevk edilirler.
Madde 211- Karakol amiri stajyeri karakol personeline tanıtır, kendisine Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu ile uygulama şeklini gösterir. Tüzük hükümlerini ve bu arada silah kullanmayı gerektiren hallerle silahın kullanma şeklini ve polis için yürürlükte olan disiplin usulleri hakkında bilgiler verir.
Madde 212- Karakol amiri stajyere derhal bir polis rehberi vermekle beraber karakolun en kıdemli, deneyimli ve değerli memuru eşliğinde mıntıkasına çıkararak polisçe bilinmesi ve tanınması gereken kişiler ve şeyler gösterilmek suretiyle bilgi edinmesini temin eder.
Madde 213- Stajyer memurlar karakola atanmasının ertesi gününde daima ehliyetli memur eşliğinde nokta ve devriye hizmetlerine çıkarılır. Karakolda istirahatte kaldığı müddetçe polisi ilgilendiren mevzular etrafında incelemeye sevk edilir. Bu suretle mümkün olan süratle polis işlerini ve mesleğe karşı genel görevlerini öğrenerek yapmaya alışması için her imkândan ve her fırsattan yararlanmaları sağlanır.
Madde 214- Polisin mesleki bilgilerini geliştirmek amacıyla emniyet müdürlüklerince veya amirliklerince kadrolu memurları için konferanslar düzenlenir. Bu konferanslar; hizmetin etkilenmemesini sağlayacak şekilde haftada, on beş günde veya nihayet ayda bir defa olmak ve bütün polisin birden katılımı mümkün olmayan hallerde dönüşümlü olarak uygulanmak üzere üst rütbeliler tarafından verilir.
Meslek dışından kişilerin mesleği ilgilendiren hukuki veya fenni konular etrafında konferans vermeleri kolaylaştırılmalı ve diğer yerlerde bu konular üzerinde verilecek konferanslara memurlarımızın da katılımları sağlanmalıdır.
BÖLÜM 2
SİLAHLA GİRİLEMEYECEK YERLER
Madde 215- Polisin izinli de olsa üniformayı giydiği, sivil olup da görevli bulunduğu müddetçe silahlı bulunması kuraldır. Aşağıda sayılan ve polisin kendisini veya bulunduğu yeri tehlikeye düşürecek veya hükmetme gücüne sahip bir otoritenin nüfuzuna etkili olacak haller bu kuralın istisnasını oluşturur.
A) Polis tehlike bakımından;
1- Cezaevlerine, tutukevine, nezarethaneye, akıl hastanelerine,
2- Diğer hastane ve tedavihanelerin hastalarla uğraşılan kısımlarına,
3- Barut, bomba, dinamit, gaz, benzin gibi yanıcı ve patlayıcı maddelerin yapım, üretim veya muhafaza edildiği yerlere,
B) Nüfuza etkili olmamak bakımından;
1- İster şikâyetçi, tanık, bilirkişi sıfatıyla olsun, ister bir davanın sanığı bulunsun mahkemelere, (Sorgu hâkimleri mahkemeler dışındadır)
2- Yine bu sıfatlarla polis divanlarına, disiplin kurullarına, yönetim kurullarına silahla girmeyeceklerdir.
3- Sanık polis mahkemelere üniformalı olarak da giremez.
C) (A) bendinin birinci fıkrasındaki hallerde doğrudan doğruya tabancası ve ikinci fıkrası ile B bendinin birinci ve ikinci fıkralarındaki durumlarda şarjörünü yanında muhafaza ederek sadece tabancasını ve A bendinin 3’üncü fıkrasında yazılı hususlarda da tabancasını yanında alıkoyarak yalnız şarjörünü ilgili kurumun sorumlu memuruna teslim eder.
Madde 216- (Değişik: Resmi Gazete 28/08/1979-16738) Emniyet örgütünde emniyet hizmetleri sınıfına dâhil personelden; görevden uzaklaştırılan, gözaltına alınan, geçici olarak görevden çıkarılan veya maaşsız izine ayrılanlar tabanca taşıyamazlar.
Bu duruma giren personelin tabancalarını ve mermilerini kadrolarında ilgili birim amirine, çalıştığı kadro dışında ise, tabanca almaya yetkili birim amirine teslim etmeleri ve bu amirlerin de teslim almaları zorunludur. Teslim etme ve alma işlemi üç nüsha olarak düzenlenecek tutanakla saptanır. Bu tutanağın bir nüshası ilgili memura verilir. Diğer nüshaları da tabanca ile ilgili işlemlerle birlikte gerekli birimlere gönderilir.
İzin veya istirahat gibi görevden ayrılmayı gerektiren diğer hallerde, taşımakta oldukları resmi tabancalar personel üzerinde bırakılır.
Ancak;
A) Merkez kuruluşunda, kendi birimlerinde teftiş kurulu başkanı, daire başkanları ve okullarda okul müdürleri ile illerde il emniyet müdürlerinin önerisi alınmak kaydıyla veya gerekli görülen hallerde doğrudan emniyet genel müdürlüğünce tabancaların alınması emredilebilir.
B) Tutum ve davranışları, izinli veya istirahatli oldukları sırada, üzerlerinde tabanca taşımalarını sakıncalı hale sokacağı kanısına varılan personelin tabancaları, merkez kuruluşlarında teftiş kurulu başkanı, daire başkanları ve okul müdürleri ile illerde il emniyet müdürlerince alınır. Bu memurlar tabancaları alınmadan, izin ve istirahate çıkamaz ve çıkarılamazlar.
BÖLÜM 3
POLİSİN HABERLEŞME ARAÇLARI VE KULLANMA TARZLARI
Madde 217- Polis telli, telsiz, telgraf ve telefon vasıtalarından ve her tür sinyal aletlerinden kara, hava, deniz posta ulaşımından yararlanır. Bu vasıtalardan kendi elinde bulunanlardan doğrudan doğruya, diğer teşkilata bağlı olanlardan da usullerine göre faydalanır.
Madde 218- Polisin 217’inci maddede yazılı telsiz ve sinyal tesisleriyle binek, motorlu, motorsuz vasıtalara bizzat sahip olması esastır. Ancak bu teşkilat ve tesisat yapılıncaya kadar polisin telli telefon ve çıngıraklı ve ışıklı işaret makine ve aletlerinden en üst düzeyde yararlanması şarttır.
Madde 219- Noktadan başlayarak en büyük kuruluşa kadar her sabit polis biriminin telefon ayrılmaz bir parçasıdır. Telefonsuz bir nokta kulübesinin kurulması da uygun değildir.
Madde 220- Telefonlar ayrıca şehir tesisatı olmayan yerlerde polis veya jandarma santralına ve tesisat bulunan yerlerde de bu tesisata veya her ikisine ayrı ayrı makinelerle bağlı bulunur.
Madde 221- Telefon işletmesinin posta idarelerince üstlenildiği yerlerde polis makine ve şebekesinin teknik bakımı ve iyileştirilmesi özel kanun gereğince bu idarelere temin ettirilmelidir.
Madde 222- Polis karakollarında telefondan başka ihbar, davet ve alarm gibi hususlarda kullanılmak üzere çıngırak ve ışık düzeneği meydana getirilir. Bu düzeneğin ve araçların bol olduğu yerlerde nokta kulübelerine kadar yayılması sağlanmalıdır. Sinyal düzeneğiyle donatılan noktaların memurlarına daha geniş bir görev sahasının verilmesi temin edilir.
Madde 223- Polis santral odaları gizlidir. Doğrudan doğruya haberleşmeye ve idareye memur olanlardan başka kimselerin zorunlu bir sebep ve mazeret olmadan telefon santrallarına girmeleri ve haberleşmede bulunmaları yasaktır.
Madde 224- Gerek santrale girmek yasaklığına ve gerek telefon konuşmalarının gizliliğine özel bir özen gösterilir. Makine ve santral odalarında geçecek konuşmanın dışarıdan duyulmaması sağlanmalıdır.
Madde 225- Telefonda yüksek sesle konuşmak tekniğe de uygun değildir. Ses ne kadar doğal olursa konuşma o kadar sağlıklı cereyan eder.
Madde 226- Konuşmayı arızaya uğratan sebeplerden birisi de mikrofonu yere yatay tutmaktır. Bu engelden sakınmak için mikrofonun yere dikey olarak tutulmasına özen gösterilmelidir.
Madde 227- Telefon konuşmaları sadece göreve ayrılmıştır. Gerek memurların ve gerek halkın özel işlerine polis telefonlarında yer verilmemelidir.
Madde 228- İhbar zili çalınca davet edilen memur mikrofonu eline alır almaz kendisini tanıtacaktır. Konuşma kısaca örneğin; “Hasan Sınmaz, Komiser, Anafarta” ya da “Şerif KUTLUER, Polis Memuru, Beyoğlu” gibi ad, rütbe ve yer bildirmekle ve karşılık olarak davet eden de kim olduğunu ve ne istediğini söylemekle olur. Ve amaçtan fazla konuşma yapılmaz, alınan emirlerin yalnız anlaşılmayan kısımları tekrar olunur.
Madde 229- Telefon konuşmaları pek ciddi ve nazik bir şekilde yapılmalıdır. Karşısındakini anlamadan kullanılan lisan sadece konuşanı mahcup bir duruma düşürmekle kalmaz, aynı zamanda hakkında disiplin ve kanuni kovuşturmayı da gerektirebilir.
Madde 230- Polise ait telefon hatlarının çift olması esastır. Ancak bu temin edilinceye kadar bu hatlar diğer telefon ve bilhassa elektrik hatlarından ayrılmalı, toprak hattı derince ve sürekli rutubetli yerlerde tesis olunmalı, tekniğe çok dikkat edilmelidir.
Madde 231- Telefon hat ve makinelerinde arızalar büyük bir hızla giderilmelidir. Her günün mesaisine başlamadan santral tarafından şebekede mevcut makineler kontrol edilmeli ve bu iş belirli olmayan zamanlarda tekrar olunmalı ve özellikle alışılmış harici konuşmada bulunmadığı görülen makineler aranılmalı ve arıza varsa derhal giderilmelidir.
Madde 232- Polis santrallarına kendi hizmetine ait olanlardan başka makineler bağlanamaz. Özel kurallara veya alınan tedbirlere dayanarak kurumlarına telefon konulması zorunlu olanların makineleri şehir telefon santrallarına bağlanmalı ve polisle bağlantı bu vasıtalarla sağlanmalıdır.
Madde 233- Açılması kolluğun soruşturmasına ve mahallin en büyük mülkiye memurunun iznine bağlı yerlerde telefon konulması zorunlu tutulmalıdır. Halen faaliyette bulunan bu gibi yerlere kısa bir zamanda ve bundan böyle açılacak olanlarına da açılmalarının ardından telefon konulması sağlanmalıdır. Bu zorunluluktan bekâr odaları, esnaf kahveleri gibi sayısı belli olan kimselerin barındırıldığı veya devam ettikleri yerler ayrı tutulabilir.
Madde 234- Telefon konulması zorunlu tutulacak yerlerde, mahallin emniyet müdürü veya amiri gerekli görürse sırf yardım isteme işlerinde kullanmak üzere düdük de bulundurmaları temin edilir. Bu takdirde hangi hallerde düdükle yardım isteğinde bulunacakları müessese sahiplerine bildirilir ve bu işi kötü niyetle kullandıkları takdirde haklarında kovuşturma yapılır.
BÖLÜM 4
POLİSÇE YAKALANACAK VE SEVK EDİLECEK KİŞİLER HAKKINDA UYGULANACAK USULLER
Madde 235- Polis yakalamada ve yakalanan kişinin sevkinde çok tedbirli ve ölçülü davranmaya mecburdur.
Madde 236- Bu tedbirler özellikle;
A) Kişinin kanunen kaçak sayılan hallerden dolayı yakalandığı surette firar etmesi,
B) Polisin yakaladığı kişi veya bu kişinin başkaları tarafından bir saldırıya uğraması,
C) Kişinin başkalarına veya başkalarının kişiye yardımda ya da saldırıda bulunması,
D) Suç iz ve delillerini yok etmesi,
ihtimallerinden herhangi birinin veya birkaçının ya da hepsinin olabileceği akla gelen hallerde daha esaslı ve kapsamlı olarak tedbir alınmalıdır.
Madde 237- Yakalanan kişi 236’ncı maddede sözü edilen olasılıkların da geçerli bulunduğu halde tutulmuş ise sevkinde aşağıdaki tedbirler alınmalıdır:
A) Kişi, saldırı araçlarından arındırılır.
B) Kelepçe ile sevk edilir.
C) Polise veya yakalanan kişiye saldırıda bulunmaları umulan diğer kişiler bu işlemlerin geçtiği yerden uzaklaştırılır. Bu durum mümkün olmazsa veya yeterli gelmezse ve aynı zamanda polisin kendisi veya muhafaza ettiği kişi için ciddi bir tehlike mevcut bulunuyorsa onlar da geçici olarak yakalanabilir.
Madde 238- 237’ nci maddede sözü edilen hususlardan başka hallerde;
A) Kişi, fiili olarak karşı koyuyorsa,
B) Sevk edileceklerin sayısı, sevk etmekle görevli olanlar tarafından firarlarına engel olunmayacak kadar çok olursa ve işledikleri fiiller de tutuklanmalarını gerektirir derecede bulunursa,
C) Tutuklanmayı gerektiren bir suç işlemiş, aynı zamanda kimliğini kanıtlayamamış olursa, kelepçe ile sevk olunabilir.
D) Delilerin sevki genellikle belediye zabıtasına ait olduğundan polis için sevk durumu değil, sadece yakalanarak ilgili makama teslimi hususu söz konusudur. Bu takdirde yakalanan delinin başka bir şekilde zararsız bir hale konması mümkün değil ise deli gömleği ile sevki gerekir. Ancak yakalandığı anda deli gömleği bulunmadığı takdirde üzerinde yara, bere yapmayacak ve aynı zamanda kollarını da hareketten alıkoyacak şekilde herhangi bir vasıta ile bağlanmalıdır.
Madde 239- Amme Alacaklarının Tahsili Kanunu hükümlerine göre yapılacak tutuklamalarda polis kendi emniyetinin korunması veya gösterilecek karşı gücün kırılması halleri dışında kelepçe kullanamaz.
Madde 240- Sevk edileceklerin ileri sürecekleri sebep ve bahaneler ne olursa olsun sevk olunacakları yerden başka yerlere uğramalarına, yollarda ötekiyle berikiyle temasta bulunmalarına veya işaretleşmelerine ya da herhangi bir şey alıp vermelerine izin verilemez.
Madde 241- Sevk edilenlerin birbirlerinden ayrılmalarına, ileri geri kalmalarına, gürültü patırtı etmelerine, itişip kakışmalarına, hızlı yürümelerine ya da ağır hareket etmelerine meydan verilmez.
Madde 242- Kelepçeler biri güçlü, diğeri zayıf olmak ve güçlünün sağ bileği kelepçeye geçirilmek suretiyle takılmalıdır. Kelepçelerin gevşetilerek bir firar girişiminde bulunacağı olasılığı sevk eden memur tarafından daima göz önünde tutularak işin bu yanı kontrol edilmelidir.
Madde 243- Sevk işleri; sevk edenin sevk edilenleri bir adım arkadan takip etmek suretiyle yapılır. Sevke memur olanların sevk edilenlerin önünden veya yanlarından yürümeleri yasaktır. Ancak kafile halinde sevkiyatta yanlarda ve gerektiği takdirde önlerde de memur bulundurulabilir.
Madde 244- Sevk edilenlerden birinin kaçması halinde memur tek ise düdük çalmak, “tutun, yakalayın” diye bağırmak sureti ile halktan yardım ister ve aynı zamanda vakit kaybetmeksizin diğerlerini en yakın nokta veya karakola teslim ettikten ve firarinin kaçtığı istikametteki polis birimlerini olaydan haberdar etmelerini temin ettikten sonra takibine koyulur. Birden fazla memurla sevklerde biri veya bir kaçı takibe koyulur. Diğerleri sevke devam ederler.
Madde 245- Siyasi suç sanıklarının toplu olarak sevkleri kapalı nakil araçları ile yapılır. Bu araçlarda ve yol boyunda kuvvetli güvenlik tedbirleri alınır.
Madde 246- Saldırılarından ve kaçmalarından ciddi şekilde endişe edilenler dışında, kelepçeli ya da kelepçesiz, bir memura dörtten fazla kişinin sevki verilmez.
Madde 247- Kaçak sayılan hallerde sevk evrakına “Dikkat, kaçar” veya “Suçu önemlidir” gibi uyarı işaretleri konur.
Madde 248- Namuslu ve herkesçe tanınan kimselerle kadınların zararsız suçlarından dolayı sivil polis tarafından sevkleri tercih olunur.
Madde 249- Sevk görevi yapanlara, sevk edileceklerin hangi sebeplerden dolayı elde tutulduklarından ayrıntılı bilgi verilir.
Madde 250- Sevk postasının karakoldan hareketiyle teslim edecekleri yere varışları arasında geçecek zaman karakol amiri tarafından hesaplanmalı ve hareket saati tespit edilerek bir gecikme meydana geliyorsa hemen sebebi araştırılarak sevkin bu bakımdan da güven içinde yapılması sağlanmalıdır.
BÖLÜM 5
SON HÜKÜMLER
Madde 251- Bu Yönetmelikte ayrıca söz edilmediği durumda üst tabirinin kapsamına amirler ve karakol tabirine de merkezler dâhildir.
Madde 252- Ayrıca bir hüküm bulunmadığı hallerde disiplin kısmındaki hükümler bütün polis mensupları hakkında uygulanacaktır.
Madde 253- Bu Yönetmelikte yazılı olan emirlere aykırı hareket edenler veya yükümlülüklere uymayanlar hakkında özel kanunlarla ayrıca ceza konulmamış durumlarda Emniyet Teşkilatı Mensuplarına Verilecek Disiplin Cezalarına Dair Tüzük’ün 2’nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uygulanır.
Madde 254- Tersi usulen kanıtlanmadıkça veya fiilin maddeten icra ya da ihmali mümkün görülmedikçe soruşturmayla belgelenmesine imkân bulunmayan disiplin kusur ve kabahatleri hakkında üstün bizzat gözlemine dayanarak verdiği rapora itibar olunur.
Madde 255- Karakol teşkilatı kısmında yapılması istenen yeniliklerin ve değişikliklerin Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç altı ay içinde tamamlanması gerekir.
Madde 256- İş bu Yönetmelik hükümlerinin uygulanmasına bildirimi alma tarihinden itibaren başlanacaktır. Ve uygulama tarihi iki nüsha tutanakla tespit edilerek bunlardan birisi Yönetmeliğe bağlanacak, diğeri de Bakanlığa gönderilecektir.
Kaynak: http://erolozdemir28.blogspot.com.tr/
|