R. K. Harrison



Yüklə 269,92 Kb.
səhifə2/3
tarix28.08.2018
ölçüsü269,92 Kb.
#75647
1   2   3
yahve sidkenu
RAB Doğruluğumuzdur–

Bir zamanlar lütfa ve Tanrı’ya yabancıydım,

İçinde bulunduğum tehlikenin ve sırtımdaki yükün farkında değildim;

Arkadaşlarım coşkuyla çarmıhtaki Mesih’ten söz ederken,

Yahve sidkenu benim için hiçbir şey ifade etmezdi.

Sık sık rahatlamak ya da ilgimi çektiği için okudum,

Yeşaya’nın vahşi, Yuhanna’nın ise basit ifadesinde gezindim;

Ama kan serpilmiş çarmıhı resmettiklerinde

Yahve sidkenu benim için hiçbir şey ifade etmez gibiydi.

Siyon kızlarının gözlerinden dökülen yaşlarla,

Sular, O’nun canını aştığında ağladım;

Ama yine de O’nu çarmıha çivileyenin günahlarım olduğunu düşünmedim.

Yahve sidkenu benim için bir anlamı yoktu.

Karşılıksız lütuf beni uyandırdığında, yukarıdan gelen ışıkla aydınlandım,

O zaman yasal korkularla sarsıldım,

Ölürcesine sendeledim;

Kendime sığınamazdım, kendimde güvenliğim yoktu

Kurtarıcım Yahve sidkenu olmalıydı.

O’nun tatlı adıyla bütün korkularım yok oldu;

Suçluluk duygularım kayboldu,

Yaşam veren, karşılıksız çeşmeden cesaretle içmeye geldim

Yahve sidkenu benim için her şeydi.

Yahve sidkenu! Hazinem ve övüncüm,

Yahve sidkenu! Ben asla kaybolamam;

Seninle sularda ve ateşte galibim

Güvencem, gemi demirim, göğsümdeki doğruluk zırhı ve kalkanım!

Ölüm gölgesinin düştüğü vadiden geçerken bile,

Yahve sidkenu sözcüğü düzensizleşen soluğumu düzenleyecek;

Tanrı beni yaşamın sıkıntısından özgür kılarken,

Yahve sidkenu benim ölüm ezgim olacak.



Robert Murray M’Cheyne
Tanrı, halkı ülkeye geri getiren olarak tanınacaktır.
G. Yahuda’daki Sahte Peygamberlere İlişkin Önbildiri (23:9-40)
23:9-22 23’üncü bölümün geri kalan kısmında hem İsrail hem de Yeruşa-lim’deki yalancı peygamberlere ağır uyarılarda bulunulur. Esenlik vaat etmeyi sürdürdüler, ama Tanrı’nın sözünü dinlemiş olsalardı, yargının ka­çınılmaz oldu-ğunu ve O’nun amaçlarının mutlaka gerçekleşeceğini bileceklerdi. Tanrı’dan görev almadan konuştular.

23:23-29 Varlığı bütün evreni kaplayan ve her şeyi bilen Tanrı, peygam­berleri, halkı putperestliğe sürükleyen düşleri nedeniyle suçlar ve bu suçlarını açıklar. Düşleri, besleyici buğday ve aynı zamanda ateş ve balyoz gibi olan Tanrı sözüyle karşılaştırıldığında, samandan farksızdılar.

23:30-32 Rab bu yalancı peygamberlere karşıdır. Yates bu kişileri şöyle tanımlar:
Tanrısal yetkiyle konuştuklarını ileri süren profesyonellerdi, ama aslında ağızla­rından yalan sözler çıkıyordu. Yeremya onları üç konuda suçlar: Ahlâksızdırlar, Tanrı’yı tanımazlar ve halka verebilecekleri mesajları yoktur. Kutsal sorumlu­luklar konusunda özen göstermezler ve günaha katılarak halkın ahlâk ölçülerini düşürürler. Tanrı hakkındaki bilgileri azdır. O’nun kutsal doğasını anlamadıkla­rından, İsrail’i terk edemeyeceğini düşünüp böyle vaaz ederler.28
Bu tür kişileri hâlâ aramızda görebiliriz.
23:33-40 Görünüşe göre halk, Yeremya’nın, “Rab’bin bildirisi (keha­net)29 nedir?” sorusuyla alay etmekteydiler. Peygamberin yanıtı, halkın kendi­sinin O’nun yükü olduğu ve onları fırlatıp atacağı olmalıydı. Tanrı onlara, “yük” (ke­hanet) sözcüğünü şaka yollu tekrarlamalarını yasaklamıştı. İtaatsizlik ederlerse onlara ağır bir ceza verecekti.
V. YERUŞALİM’İN YIKIMI VE BABİL TUTSAKLIĞINA İLİŞKİN ÖNBİLDİRİLER (24-29. Bölümler)
A. İncir Belirtileri (24. Bölüm)
24:1-7 Rab, Yeremya’ya tapınağın önüne konmuş iki sepet inciri gösterdi. Sepetin birindeki incirler iyi, diğerindekiler ise çok kötüydü.

İyi incirler bütün yürekleriyle Tanrı’ya döneceklerinden, ülkeye geri geti­rilecek olan Babil’deki sürgünleri simgeliyordu.

24:8-10 Kötü incirler ise Yahuda Kralı Sidkiya, önderleri ve Yekoni-ya’nın egemenliği sırasında sınır dışı edildikten sonra ülkede kalanları simge-liyordu. Sürgündekiler ülkeye geri getirilecek, ama diğerleri kılıç, kıtlık ve sal-gın hastalıkla dağıtılacak ve yok edilecekti.
B. Önceden Bildirilen, Babil’deki Yetmiş Yıllık Sürgünlük (25:1-11)
Yeremya, Yahuda halkını yirmi üç yıl boyunca uyarmış, diğer Tanrı adam-ları da onları sürekli tövbeye çağırmışlardı. Dinlemedikleri için Tanrı, kulu Nebukadnessar tarafından tutsak edilecek ve yetmiş yıl boyunca sür­günde ka-lacaklardı.

Sürgünlüğün yetmiş yıl süreceği ve Tanrı’nın bunu Yahudiler’e önceden bil­dirdiği, 2.Tarihler 36:20, 21’de belirtilmiştir:


Kılıçtan kaçanları, kendisine kul olacakları Babil’e taşıdı ve oğulları Pers Kral­lığı’nın egemenliğine kadar Yeremya tarafından iletilen Tanrı sözünün yerine gelmesi için tutsak düştüler. Virane olarak yaşadığı sürece, yetmiş yıl dolana ka­dar Şabat’ı yerine getirdi.
Levililer 25:3-5’de, toprağın her yedi yılda bir ekilmeyip dinlendirilmesi ge­rektiği öğretilir. Halk bu yasayı yerine getirmedi.

C. Yargılanacak Olan Babilliler (25:12-38)
25:12-29 Sürgünden çabuk dönüş umudu, bu nedenle bir yalandı. Yetmiş yıl sonra, Tanrı gazabını Kildaniler’e (Babilliler’e) yönlendirecekti. Tanrı, Ye-remya’ya, Yahuda’ya ve Nebukadnessar tarafından ezilecek olan diğer uluslara duyduğu öfkeyi bildirmesi için bir şarap kasesi verir. Tanrı’nın gazabı, so-nunda Nebukadnessar’ın (Şeşak Kralı) üzerine de inecektir. Yeremya pey­gam-berlik sözleriyle, bu uluslara Tanrı gazabının kasesinden içmeleri gerekti­ğini anlatmalıdır. Eğer Tanrı önce Yeruşalim’i cezalandırırsa, ulusların cezadan kaç-mayı beklemeleri saçmalıktır.

25:30-38 Bu ayetler, Tanrı’nın şiddetli öfke kasesinin korkularını kükre­mek, gürlemek gibi ifadelerle güçlendirir. Yahudi sürüsünün önderleri feryat edeceklerdir, çünkü Rab onların otlaklarını yok etmiştir.
Ç. Yeremya’nın Halkı Uyarması (26. Bölüm)
26:1-11 Yeremya’ya tapınağın avlusunda durması ve halk tövbe etmediği taktirde Rab’bin Tapınağı, Şilo’yu sarstığı gibi sarsacağını söylemesi buyurulur (insan, koşullara uymadığı taktirde, Tanrı’nın koşullu vaatlerinin merhametine bağlı kaldığına dikkat edin [3. ayet]). Tanrı, koşulsuz vaatleri konusunda asla merhamet gösteremez. Kâhinler, sahte peygamberler ve halk öfkelenerek pey­gamberi tehdit etti.

26:12-19 Yeremya korkusuzca çağrısını tekrarladı. Sonra önderler ve bü­tün halk onu savundu. Yaşlılar kalabalığa, Mika’nın iyi krallardan biri zama­nında cesaretle peygamberlik ettiğini ve öldürülmediğini hatırlattılar.

26:20-24 Bu ayetler, karşıt görüşün sunduğu kanıtlar ya da Yeremya’nın sözlerinin aynısını bildiren Uriya isimli bir peygamberin öldürülmesini buyuran Yehoyakim’den söz ediyor olabilir. Yine de, Şafanoğlu Ahikam, Yeremya’yı ölümden kurtarma konusunda başarılı oldu.
D. Boyunduruk Belirtisi (27. Bölüm)
27:1-11 Bu önbildiri Yehoyakim dönemiyle ilişkilidir (1. ayet). Ama bö­lümün diğer kısmı bu önbildiriyi Sidkiya’nın egemenliğine dahil eder. Bazıları bunu bir yazım hatası olarak açıklarlar. Beş ulusun kralının gönderdiği elçiler Yeruşalim’e gelmişlerdir; belki de Babil’e karşı birleşmeyi düşünmektedirler. Kendilerine, Babil, Med-Persler tarafından fethedilinceye kadar Babil boyun­duruğunu taşıyacakları gösterilir ve eğer boyunduruğa boyun eğmezlerse, yok edileceklerdir. Bütün bunlar bu ulusların kâhinlerinin sözlerine rağmen gerçek­leşecektir.

27:12-22 Ryrie’nin, eski bir geleneğe göre Yahudi tapınağına uyguladığı sözleri, bu bölümü açıklığa kavuşturacaktır:
Bir ülkeyi fetheden, genellikle o ülkenin putlarını kendi tanrısının tapınağına götürür. Yahudilik puta yer vermeyen bir inanç olduğundan, putlar yerine tapı­nağın katları alınıp götürülmüştü.30

Yeremya, Babil’e teslim olması ve Rab’bin Tapınağı’nın kaplarının kısa bir süre sonra Babil’den geri getirileceğini bildiren yalancı peygamberlere inanmaması için Sidkiya’ya yalvarır. Rab’bin Tapınağı’nın eşyalarının ya­kında Babil’den geri getirileceğini söyleyen peygamberlere kulak asılmamasını bildirir. Ama boşunadır! Bu kaplar Babil’e götürülecek ve orada yetmiş yıllık tutsaklık sona erinceye kadar kalacaktır.
E. Sahte Peygamber Hananya ve Ölümü (28. Bölüm)
28:1-9 Azzur oğlu Hananya, Babil tutsaklığının iki yıl içinde sona erece­ğine ilişkin sahte bir duyuru yapar. Yeremya bunun doğru olmasını arzuladığını söyler, ama bildirinin gerçekleşmeyeceğini bildirir. Gerçek peygamberler bir ağızdan felaket, sahte peygamberler ise esenlik bildirdiler.

28:10-17 Hananya, Yeremya’nın boynundaki boyunduruğu çıkartıp kır-dı ve sahte peygamberlikte bulundu. Peygamber Yeremya ise yoluna gitti (11. ayet). Kelly, peygamberin kendisini nasıl tuttuğuna ilişkin şu yorumu ya­par:
Rab’bin hizmetkârı çekişmemelidir. Tunç bir duvara benzeyen, krallara, pey­gamberlere ve kâhinlere karşı direnen aynı kişi, şimdi peygamber Hananya’yı desteklemeyi reddeder.

Davranışının nedeni açıktır. Tövbe umudu varken ya da lütuf sayesinde da­yanılması söylendiğinde Yeremya paylamamış ve uyarmamıştı, ama Rab’bin adıyla yapılan bildiriler sahte olduğunda, yanlarından ayrılarak yoluna gitti. Pey­gamberleri yargılamayı Tanrı’ya bıraktı. Yeremya doğruyu söylüyorsa, Hananya yalan söylüyordu.31


Tanrı, ulusların boynuna Babil Kralı Nebukadnessar’a hizmet etmeleri için demirden bir boyunduruk takacaktı. Hananya yalan söyleyen peygamber olarak suçlanır ve o yıl öleceği bildirilir; iki ay sonra da ölür (1. ayet, 5. ay; 17. ayet, 7. ay).
F. Yeremya’nın Babil’deki Yahudi Tutsaklara Bildirisi (29. Bölüm)
29:1-9 Bu, Yeremya’nın Babil’deki tutsaklara orada uzun süre kalmaları için hazırlanmalarını, sahte peygamberlere ve kâhinlere kulak asmamalarını öğütleyen mektuptur.

29:10-14 Rab, Babil’deki tutsaklığın yetmiş yıl sonra sona ereceğini ve halkın ülkeye geri döneceğini vaat eder.

13’üncü ayet, bazen başarısız gibi gözükse de, Rab’bi arayan herkese verilen bir teşviktir:


Tanrı’nın, Yeremya’nın gününde halkına verdiği söz, hâlâ günah işleyen ve Son­suz Olan’la ilişkiyi yitirenler için geçerlidir. Bütün altınlardan daha değerli olan zengin hazine, hiçbir kazançla elde edilemez. O her zaman hazır bekler. Özlemi, bütün insanların O’na bakmaları ve yaşamalarıdır. Kolları, O’na dönecek olan herkesi sevecen bir davetle kucaklamak için beklemektedir. Aynı zamanda gay­retli bir arayışın da olması gereklidir. İhtiyacının farkına varan kişi, Tanrı’nın armağanını hisseder ve O’nu aramaya koyulur. Bütün yüreğiyle ararsa zaferli olacağı kesindir. Temizlenme, esenlik, sevinç, zafer, çocuklarının eve dönmesin­den hoşlanan sevecen bir Tanrı’nın elinden kendisine verilecektir.32
29:15-32 Babil’deki sahte peygamberlerin söylediklerinin aksine, Ye-ruşalim’de kalan kral ve halk kılıç, kıtlık ve salgın hastalıkla sıkıntı çeke­cekti, çünkü Tanrı’nın sözlerini dinlemeyi reddetmişlerdi. Kolaya oğlu Ahav ve Maaseya oğlu Sidkiya adlı iki sahte peygamber için ve Yeruşalim’de Yerem-ya’yı hapse atmayarak görevini yerine getirmeyen kâhini azarlayan mektuplar yazan Nehelamlı Şemaya adlı biri için yıkım bildirilir. Kâhin Sefanya mek-tubu Yeremya’ya okur. Daha sonra Yeremya, Şemaya’nın ailesi­nin mahvola-cağını ve tutsaklığın sonunu göremeden öleceğini bildirir.
VI. YENİLENMEYE İLİŞKİN ÖNBİLDİRİLER (30-33. Bölümler)
30-33’üncü bölümler, umut ve kurtuluş mesajı içerirler ve yargı konusuna yoğunlaşmış bir kitabı aydınlatır. Clyde T. Francisco, bu mesajları şöyle tanım­lar:
Yeremya’nın hiçbir bölümünde böylesine canlılık veren kısımlara rastlayamayız. Bildirilerinin çoğu yargı ve felaket içerse de, geleceği düşlediğinde gerçekten yeğlediği biçimde vaaz edebilirdi. Bu vaazlarına bütün yüreğini koymuştu.33
Tutsaklıktan dönüş, yalnızca kısmî bir gerçekleşmeydi; bu bölümlerde çağla­rın sonu ve yenilenme sabırsızlıkla beklenmektedir.

İsrail ulusunun yenilenmesini önceden bildiren ünlü Yeni Antlaşma bölü­münü içerdiğinden, bu kısım çok önemlidir. Bu, yalnızca “Yakup’un soyu” için sıkıntı dönemi’nden (büyük sıkıntı) sonra gerçekleşebilir (30:4-17). Bazılarının düşündüğünün aksine, Tanrı antlaşmalarına sadıktır. Yenilenmenin kaçınılmaz olduğunu göstermek için Yeremya’ya bir tarla satın almasını söyler.


A. Tekrar Bir Araya Getirilecek Olan Tutsaklar (30. Bölüm)
30:1-11 Hem İsrail hem Yahuda bir araya getirilecektir. Önce Yakup soyu için sıkıntı zamanı (büyük sıkıntı) olacak, sonra Tanrı ulusların, halkı üzerindeki gücünü kıracaktır. Tanrı’nın Davut’u başlarına Kral olarak ata­yacağı vaadi genellikle, Davut’un soyundan gelen Rab İsa olarak anlaşılır. An­cak bazı kişiler bunu, ölümden dirilen Davut’un kendisi olarak kabul ederler.

30:12-17 Ulusların verdiği sıkıntı şimdi iyileşmez görünse de, Tanrı ya­ralarını saracak ve düşmanlarını yağmalayacaktır.

30:18-24 Bu ayetler, bin yıllık dönem sırasında yürürlükte olacak olan saf ve sevimli koşulları tanımlar. Bölümün son iki ayeti Tanrı’nın kötüleri yargıla­yacağını resmeder; bir sonraki ayette görüleceği gibi bu, İsrail’i bereketleme-sinden önce gerçekleşecektir.

B. Yenilenecek Olan Ülke (31:1-30)
31:1-20 Rab, sevgi sözcükleriyle, İsrail’e kuzeydeki ırmakları yenileyece­ğine dair söz verir; halk dünyanın her yerinden geri dönecektir; yas tutmak ye­rine ezgiler söyleyeceklerdir; ağlayan Rahel, sürgüne giden tutsakları izleyen­leri simgelemektedir. Ağlayış İsrail tövbe ettiğinde ve Tanrı bağışladığında son bulacaktır. Matta, 15’inci ayetten Hirodes’in çocukları öldürmesiyle ilgili olarak alıntı yapar (Mat.2:18). Kelly şu yorumu yapar:
Kutsal Ruh’un, bu olaya sevinç değil de üzüntüyle ilgili bölümü uyarladığını görmek güzeldir. Yalnızca yerine gelmiş olan belirtilir. Sadakatin doğduğu yerde bile acı ve üzüntü vardı. En büyük sevincin bulunması gereken yerde derin ıstı­rap bulunuyordu. Mesih’in doğumu İsrail’de evrensel sevincin belirtisi olma­lıydı. Eğer Tanrı’ya ve vaadine iman etselerdi bu mümkün olabilirdi, ama iman etmediler. Bunun da ötesinde, halk utanç verici bir imansızlık yaşadığından, baş-larında tahtı zorla ele geçirmiş olan Edomlu bir zorba vardı. Ülke vahşet ve al-datmacayla yönetildiğinden, Rahel çocukları için ağladı ve avutulamadı, çünkü onlar artık yoktu... Kutsal Ruh böylece önbildirinin ilk kısmını uyarlamış, ama daha fazla ileri gitmemiştir.34
31:21,22 Tövbekâr İsrail, işaretler konulmuş ve direkler dikilmiş yollar­dan geri dönecektir. Sadakatsizlik günleri sona ermiştir, çünkü şimdi Rab yeni bir şey yaratmıştır – kadın erkeği koruyacaktır. Buradaki kadın İsrail, erkekse Rab’dir. Williams şöyle yazar: “Peygamberlik, İsrail’in erden kızının artık put­ların peşinden koşmaktan vazgeçeceğini ve İmmanuel’i arayarak O’na yapışa­cağını bildirir.”35

Güvenilirliğinden kuşku duyulmayan adanmış bir araştırmacı olan Kelly, 22b ayeti hakkında hoşa giden bir yorumun neden geçerli olmadığını açıklar:


Kilise babaları ve kutsallar arasında, bu bölümü, Meryem’in Rabbi’nin doğu­muna uyarlamak alışılagelmiştir, ama peygamberliğin bununla uzaktan yakından ilgisi yoktur. Bir kadının bir erkeği korumasıyla, bir oğul taşıyan bakire aynı şey değildir. Bir adamı korumak, bir çocuğun doğumuna işaret etmez.36
31:23-30 Yahuda yenilenecek ve kentleri yeniden inşa edilecektir. Ye-remya bu noktada hoş bir uykudan uyanır. Hem Yahuda hem İsrail yeniden insanlarla dolacaktır. İnsanlar babalarının günahı için değil, kendi günahları için cezalandırılacaklardır.
C. Yeni Antlaşma’nın Açıklanması (31:31-40)
Tanrı’nın İsrail ve Yahuda’yla, yasayla ilgisi olmayan, yeni bir lütuf antlaşması yapacağı günler geliyor. İnsanlara yeni bir ahlâksal doğa verilecek ve Rab bilgisi evrenselleşecektir (İbr.8:8-13; 10:15-17).

Tanrı yeni antlaşmayı öncelikle İsrail ve Yahuda’yla (31. ayet) yaptı. Musa’nın Yasası’nın aksine, bu antlaşma koşulsuzdu. İnsanın değil, Tanrı’nın yapacaklarını vurguluyordu; 33’üncü ayette yer alan, “yapacağım” ifadesine

dikkat edin. İsa, Yeni Antlaşma’nın Aracısı’dır, çünkü bereketlerin güvence al­tına alınması O’nun sayesindedir (İbr.9:15). Antlaşma O’nun kanıyla onaylan­mıştır (Luk.22:20). Antlaşma, bir ulus olarak İsrail için, Mesih’in ikinci gelişine kadar etkin olmayacaktır. Ancak bu arada imanlılar bireysel olarak bu antlaş­madan yararlanacaklardır. Örneğin, itaatlerini yönlendiren yasa değil, lütuf ola­caktır. Tanrı onların Tanrısı, onlar da Tanrı’nın halkıdır. Tanrı artık onların gü­nahlarını ve fesatlarını anmaz. Bütün evrende Rab’bin tanınması (34.a. ayet) bin yıllık dönemde gerçekleşecektir.

İsrail’i yeryüzünden silmek isteyenler 35 ve 36’ncı ayetleri öğrenseler iyi olur. İsrail’in bir ulus olarak yok olması ancak güneş, ay, yıldızlar ve deni­zin düzeni ortadan kalktığı taktirde mümkündür. Yeruşalim gelecekte bir gün yeniden inşa edilecek ve şimdi kirli olarak bilinen yerler, “Rab için kutsal” olacaktır.


Ç. Yeniden İnşa Edilecek Olan Kent (32. Bölüm)
32:1-5 Babilliler kenti kuşatırlar. Sidkiya Yeremya’yı Babilliler’in zaferini bildirdiği için muhafız avlusunda tutuklatmıştır. 4’üncü ayette Sidkiya’ya iliş­kin üç bildiri bulunur. Babil Kralı’nı yüz yüze göreceği söylenir. Hezekiel 12:13’de Sidkiya’nın Babil’i görmeyeceğini ve Babil’de öleceğini okuruz. Bir­birine karşıt görünen bu peygamberliklerin yerine gelişleri şöyledir: Nebukad-nessar, Hamat ülkesinde, Rivla’da Sidkiya’nın gözlerini oyar (2Kr.25:7). Sid-kiya sonra Babil’e götürülür. Ama Babil’i asla göremez (gözleri oyulduğu için) ve orada ölür.

32:6-25 Peygamber, Rab’be itaat ederek, kuzeni Hanamel’in Anatot’taki tarlasını on yedi şekel gümüşe satın aldı (Bu teklif ona Hanamel tarafından ya­pılmıştı). Bu, Tanrı’nın, halkını Babil’den geri getireceğine dair verdiği bir gü­venceydi. Her iki satış belgesi de toprak bir çömlek içinde korunmak üzere Baruk’a verildi. Babilliler’in Yeruşalim’i kuşatmalarını izlerken Yeremya, Tan-rı’nın kendisine neden Anatot’ta bir tarla satın almasını söylediğini merak eder.

32:26-44 Rab Yeremya’ya sıkça kullanılan bir yanıt verir: “Bütün insan­lığın Tanrısı Rab benim. Benim yapamayacağım bir şey var mı?”
Kurtarıcı her sorunu çözebilir,

Yaşamın bütün karışıklıklarını açabilir.

İsa için zor olan hiçbir şey yoktur;

O’nun yapamayacağı hiçbir şey yoktur.



Yazarı bilinmiyor
Halkın putperestliği nedeniyle Tanrı Yeruşalim’i yıkacak olmasına rağmen, daha sonra kendisine ait olanları toplayacak ve bereketleyecektir. Mülk satın alınıp satılacak ve böylece Anatot’taki tarlanın tapu senedi gelecekte bir gün için geçerliliğini koruyacaktır.
D. Kabul Edilen Antlaşma (33. Bölüm)
33:1-16 Yeremya sarayın muhafız avlusunda tutukluyken, Rab kendi­sine İsrail ve Yahuda’nın yenilenmesi hakkında teşvik edici vaatlerde bulun­mayı sürdürür – ülke tekrar sevinçli insanlarla doldurulacaktır; dağlar sürülerle zenginleşecek ve hepsinden iyisi, Davut’un soyundan gelen “Doğruluk Dalı”, Mesih gelecektir. Yeruşalim, RAB DOĞRULUĞUMUZDUR diye çağrıla­caktır. Rab yenilenen İsrail’e kendi adını verir; tıpkı bir erkeğin gelinine, Me­sih’in de kilisesine adını vermesi gibi (1Ko.12:12).

33:17-26 Davut’un hanedanının ve Levililer’in kâhinliğinin sürekliliğini bildiren Tanrı vaadi, gece ve gündüzle yaptığı antlaşma gibi bozulmayacaktır. Halktan bazı kişiler, Tanrı’yı, iki evi olan İsrail ve Yahuda’yı terk etmekle suç­ladılar ve böylece Yahudiler’i küçümsediler. Rab, halkıyla yaptığı antlaşma­nın doğa yasaları kadar kesin olduğunu söyledi. Davut’un soyu, gök cisimleri ve denizin kumu kadar çok olacaktır.
VII. TARİHSEL KISIM (34-45. Bölümler)
A. Yahuda ve Yeruşalim’in Düşüşü (34-39. Bölümler)
1. Sidkiya’nın Önceden Bildirilen Tutsaklığı (34. Bölüm)
34:1-7 Yeruşalim Babilliler’in kuşatması altındayken Yeremya’ya, kral Sidkiya’ya gitmesi, sürgüne götürüleceği ve kılıçla olmasa da öldürüleceğini söylemesi buyurulur.

34:8-22 Savaş sırasında Kral Sidkiya, Yeruşalim’deki halkla kölelerin özgürlüğünü ilan eden bir antlaşma yaptı. Belki böylelikle şehrin savunmasına yardım ederlerdi. Daha sonra bir süre için Mısır ordusunun baskısı nedeniyle düşman geri çekildiğinde (37:1-10), halk özgür bırakılmış köleleri tekrar köle­leştirdi! Böylece Tanrı önünde yapılan bir vaadi bozmakla Tanrı’nın adına saygısızlık ettiler. Tanrı bu nedenle kılıcın, salgın hastalıklı kıtlığın “özgür­lüğünü” yaşacaklarını buyurdu. Tapınak bölgesinde kurban sunarak köleleri özgür bırakan antlaşmayı (15. ayet) onaylayanlar ve sonra bu antlaşmayı bo­zanlar, öldürülmek üzere düşmanlarının eline verilecekti. Sidkiya ve önderleri tutsak edilecekti. Babilliler geri dönecek ve şehri ateşe vereceklerdi.
2. Rekavlılar’ın Ödüllendirilen İtaati (35. Bölüm)
35:1-11 Yeremya, Rekavlılar’ı Rab’bin Tapınağı’na davet etti ve odalar­dan birinde onlara içmeleri için şarap sunarak Rab’be itaat etti. Rekavlılar iç­kiyi nazikçe reddettiler, çünkü atalarından böyle buyruk almışlardı. Aynı şe­kilde ev yapmıyor, tohum ve asma da dikmiyorlardı (Kildaniler’den kaçmak için Yeruşalim’de yaşamak zorunda kalmışlardı). Gerçek bir yolcunun özel­liklerine sahiptiler.

35:12-19 Yahuda halkı ise Rab’bin buyruklarını dinlemiyor ve bu nedenle cezalandırılıyordu. Rekavlılar, daima Tanrı’nın önünde duran bir adama sa­hip olmakla ödüllendirileceklerdi. İ.Ö. 841’de kuzey krallığında Baal’a tapın­mayı kaldırarak Yehu’ya yardım eden Yehonadav’ın babası Rekav’ın adıyla anılı-yorlardı. Ataları, Yahuda’ya bağlanan ve onlarla dost olan, ama yaşam bi­çimle-riyle özdeşleşmeyen, Kenliler’di (1Ta.2:55) (Daily Notes of the Scripture Union).

Bazı kişiler, Rehavlılar’ın Levi oymağıyla kaynaştığını ve Tanrı’nın vaadi­nin bu şekilde gerçekleştiğini düşünür. Bugün Rekavlılar’ı tanımlayamasak da, bin yıllık dönemde kimliklerini tanıyacağımıza inanıyoruz.


3. Kral Yehoyakim Yeremya’nın Tomarını Yakar (36. Bölüm)
36:1-10 Yehoyakim’in dördüncü yılında, Rab, Yeremya’ya bildirdiği bütün peygamberlikleri yazmasını buyurdu; bunlar Baruk’a yazdırıldı ve onun tarafından bir yıl sonra tapınakta halkın önünde okundu. Yeremya’nın gidişinin neden engellendiğine ilişkin açıklama yapılmamıştır. O tarihlerde tutuklu değil, kovalanan biriydi.

36:11-19 Mikaya önbildirileri işittiğinde, hemen önderlere bilgi verdi. Önderler Baruk’u çağırdılar ve önbildirileri kendilerine okumasını istediler. Sonra Baruk’a Yeremya’yla birlikte kaçıp saklanmasını ve nerede oldukla­rını hiç kimseye söylememesini istediler.

Yüklə 269,92 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin