Romanın 15’nci Lejyonunun Gün Yüzüne Çıkartılması İçin Çalışmalar Başladı
SATALA TURİZM LOKOMOTİFİ OLACAK
Satala Antik Kenti, yapılacak kazı çalışması ile her geçen yıl büyüyen Doğu Karadeniz turizminden Gümüşhane’nin de önemli bir pay almasını sağlayacak.
Uzmanları tarafından özellikle tarih turizmi anlamında çok önemli bir destinasyon olabileceği öngörülen Satala’nın 10 yıl içinde gün yüzüne çıkartılması halinde Gümüşhane turizminin lokomotifi olacağı düşünülüyor.
Kazı ekibinin Gümüşhane’ye gelerek Jeofizik çalışmalarını başlattığı Satala Antik Kenti ile ilgili Gümüşkoza’ya açıklamalarda bulunan İl Kültür ve Turizm Müdürü Hüseyin Ateş, Satala ile ilgili çok büyük hayallerinin olduğunu söyledi.
Karadeniz’de ki En Önemli Tarihi Destinasyon
Kazının, Büyük Roma İmparatorluğu tarafından bölgede kurulan 15. Lejyon’unun ortaya çıkması demek olduğunu kaydeden Hüseyin Ateş, “Bu, Gümüşhane’nin Karadeniz bölgesinde ki en önemli turizm destinasyonlarından birisi olması anlamına geliyor. Gerek ulusal ve gerekse uluslararası anlamda tüm tarihi araştırma yapan ekiplerin buraya gelmesi demek. Bu kazı ve ortaya çıkartılacak geçmiş ile birlikte bölgenin ciddi bir odak noktası olacağını ön görüyoruz” dedi.
Kazı Programı Hayata Geçiriliyor
Satala Antik kentinin 1988 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından antik kent ilan edildiğini hatırlatan Ateş, “O günden itibaren alan koruma altına alındı. Gerçekten burada Anadolu tarihinin çok önemli bir dönemine ışık tutacak tarihi bir geçmiş var. Yapılan yüzey araştırma sonuçları bu konuda bizi umutlandırıyor. Biz bu sonuçları heyecanla bakanlığımızla paylaştık ve bakanlığımızda kazı programına aldı. Proje 4-5 yıl kazı listesinde kaldı. Geçen yıl valimiz ve milletvekillerimizin konuya yakından ilgi göstermeleri, ısrarlı takipleri ve bakanlığımız nezdinde yapılan girişimler sonucunda bu yıl kazı programı hayata geçirilmek üzere gündeme alındı” diye konuştu.
Tarihi Kimlik Ayağa Kalkacak
Bölgenin 1400’lü yıllarda Osmanlı hâkimiyetine geçtiğini dile getiren Ateş, “Bu alanda Osmanlı izlerine de rastlıyoruz. Gerek Osmanlı öncesi, gerekse Osmanlı sonrası tarihin burada ayağa kalktığını düşündüğümüzde gerçekten birçok medeniyetin izlerinin ortaya konulması söz konusu. Bu nedenle çok heyecanlı ve umutluyuz” şeklinde konuştu.
Satala 10 Yıl İçinde Görünür Olacak
Sit alanı içerisinde yapılaşma koşulları haricinde herhangi bir sorunla karşı karşıya olmadıklarını belirten Ateş, “Bizim için zorlu bir süreç başladı. Kazının başlatılmasına gayret ediyoruz. Önümüzde zorlu bir süreç var şu anda. Kazı evinin yerini tahsisleri ve yapımı kamulaştırma bizim en büyük problemimiz. Bakanlığımızın ve yerel desteklerin artmasıyla inşallah biz burada kazı sürecini biraz daha kısaltabiliriz. Sayın valimiz ve yöneticilerle yaptığımız görüşmede herkes de bir duyarlılık söz konusu. İnşallah burada hayal ettiğimiz o tarihi süreci bir an önce ilgililerle paylaşma noktasına getiririz diye düşünüyorum. Çok deneyimli bir kazı başkanı hocamız ile birlikte müdürlük olarak projeyi sürdürüyoruz. Hocamız Yrd. Doç. Dr. Şahin Yıldırım’ın ifadesi ile 10 yıl içerisinde Roma’nın 4 lejyonundan bir tanesi olan Satala Antik Kenti görünür bir hale getirilecek” ifadelerini kullandı.
Satala, British Museum’da
Roma İmparatorluğu döneminde Lego Apollinares tarafından kurulan ve antik dönemde garnizon olarak kullanılan Satala Antik Kenti aynı zamanda Anadolu ve Kapadokya’dan Karadeniz’e geçen askeri yolların birleştiği nokta, bir karakol olma özelliği taşıyor. Tarihi açıdan önemli bir bölge olarak değerlendirilen Antik kentten günümüze ulaşan kalıntılar arasında 15. yüzyılda 47 gözlü olarak yapılan günümüzde ise çok az bir bölümü sağlam kalan su kemerleri, Roma Havuzu, Hamam ve İngiltere’nin Başkenti Londra’da bulunan British Museum’da sergilenen bronz Afrodit Büstü ile el figürü dikkat çekiyor.
Kalıntılar Her Yerde Her Müzede
Geniş bir alanı kapsadığı ön görülen tarihi kentten çok sayıda tarihi eser çıktığı bilinmekle birlikte Satala Antik Kentinden çıkarılan veya bulunan eserler Türkiye’nin çeşitli müzelerde sergileniyor. Bunlar arasında bulunan kandiller, yüzük taşları, armalar, testiler, madeni parça ve paralar İstanbul Arkeoloji Müzesinde, aplik ve sikkelerden oluşan bir bölümü Gümüşhane Müzesi’nde, Trabzon ve Erzurum Müzelerinde sergilenirken aynı zamanda Sadak Köyünde yaşayan halk tarafından yapılan evlerin duvarlarında da tarihi değere sahip kalıntılar görülebiliyor.
Kaynak: www.gumuskoza.com.tr
Dostları ilə paylaş: |