PERFORMANSI ETKİLEYEN DİĞER UNSURLAR
Bilgisayarınızdan alacağınız verim aslında pek çok parametreye bağlıdır. İçindeki her hangi bir bileşen diğerlerinden daha yavaş ise bu tüm sistemin yavaşlaması manasına gelir. Zira bilgisayarınızdaki her parça diğerlerinin performansından etkilenir. Bu da herhangi bir bileşenin performansını tek başına ölçülmesini etkiler . Sabit diskleri tüm sistemleri izole edip test etmek neredeyse imkansızdır. Bu sebeple kullanacağınız veri yolu, RAM tipi ve miktarı, işlemci hızı ve diğer çevre birimleri aslında diskinizden alacağınız verimi doğrudan etkiler. İşte size diskinizden alabileceğiniz performansı çalabilecek başlıca unsurlar:
-
İşlemciniz: Her disk işlemi, belli bir oranda işlemcinize bağlıdır. Diski çalıştıran ve disk kontrolörleriyle ara birim kartlarını yönlendiren komutların çoğu işlemcinizde ele alınır. Bu sebeple hızlı bir veri yolu ve hızlı bir işlemci her zaman iyi bir disk performansı verir. Özellikle web sunucuları ve server’lar daki işlemcilerinin veri yollarının hızlı olasına dikkat edilmelidir.
-
Veri yolu RAM tipi Chipset ve kullanılan genişletme yuvaları: Daha önce de bahis ettiğimiz gibi hızlı bir veri yolu performansı özellikle de veri aktarım hızını doğrudan etkiler. Bir diğer husus da veri yoluna ayak uydurabilecek hızda RAM’lara sahip olmaktır. Eğer RAM’larınız bu hıza ayak uyduramazsa veri yolunuzdan alabileceğiniz verim de düşer. Eğer kritik işler için bir bilgisayar alıyorsanız RAM’larınızın hem hızlı ve senkronize hem de hata kontrolü yapan (ECC) cinsten olmasını sağlayın. Böylece verilerinizin tutarlığı daha da garanti altına alacaktır. Diğer bir etkende ana kartınızda bulunan ve diski de kontrol eden çip setlerdir. Bu konuda yapabileceğiniz en iyi şey yukardaki tavsiyelere uymak ve çipset üreticisinin çıkardığı sürücüleri işletim sisteminizde kullanmaktır. Bunun için üreticinin web sitesini belli aralıklarla kontrol edin.
-
System Bıos Ayarları: BIOS ‘nuzun ayarları ve BIOS tarihiniz verilerinizin işlenmesinde oldukça önemli bir rol oynar. Eğer hızlı ve verimli BIOS’a sahip olmak istiyorsanız BIOS upgrade yapmalı ve BIOS ayarlarını iyice öğrenmelisiniz. Örneğin BIOS’nuz LBA yada block modlarını smart özelliğini ve DMA özelliğini kontrol eder. Bunlar diskinizi doğrudan etkileyen ayarlardır. Bu ayarları detaylı olarak öğrenmeye çalışın.
-
Dosyalama sistemleri: FAT ve FAT32 dışında da kullanılmakta olan çeşitli dosyalama sistemleri vardır. Bu dosya sistemleri farklı avantajları birlikte getirmektedir. Basitçe FAT32 ile FAT’i karşılaştıracak olursak FAT32 geleneksel FAT’e göre % 8-10 arasında daha hızlıdır. Ayrıca disk alanından da %10-20 tasarruf eder. Windows NT ‘nin NTFS dosya sistemi de buna benzer avantajlar getirmektedir. Bu güne kadar PC’ler de kullanılan en hızlı dosya sistemi OS /2 Warp4 ‘te bulunan HPFS’dir. (high Performans file system -yüksek performanslı dosya sistemi ) Bu sisteme en yakın sistem Win 98’in FAT32 ‘sidir. Aralarındaki performans farkı ise neredeyse yok denecek kadar azdır.
DİSK ARABİRİM STANDARTI denen kavram, bir bilginin, bilgisayarınızın işlemcisinden , diskin üzerine yazılıncaya kadar alacağı yolları ve aktarım metotlarını içeren kurallar bütünüdür. Bu kurallar verinin geçeceği kabloların fiziksel tanımlamalarından tutunda, disklerin nedenli sağlıklı olduğunu belirleyecek olan elektronik koruma devrelerine kadar her yerde düzenlemeler yapar.
PC dünyasında tanıtılmış olan en eski standartlarından biride IDE ‘dır (Integratet Drive electronics-bağlı cihazların elektronik yapısı). Bu arabirim standardı günümüze kadar oldukça değişti. IDE standardında ki bugün kullanılan temeller 1986 yılında Compaq ve Western Digital firmalarınca belirlendi. IDE ‘ın getirdiği temel yenilik hard disklerin kontrol çiplerini hard disklerin kendi üzerine monte edilmesini sağlamak ve aktarımdan sorumlu olan çipleri de başka bir kart yada ana kart üzerinde taşınmasını sağlamaktır. IDE aslında bir kavram olarak ortaya çıkmıştı. Yani diski kontrol mekanizmalarını ayırma giriţimi, bu iki ţirketin fikridir. Diski ve kontrol ünitelerinin elektronik olarak nasıl düzenleneceği ise ATA(AT Attachement-AT eklentisi) adlı standardın ortaya çıkması ile belirlenmiştir. ATA tüm cihazların birbiriyle uyumlu çalışması için nasıl üretileceğini anlatan bir tür teknik başvuru kılavuzu gibidir. IDE ‘den farkı, IDE standardı bir tür hukuki ve buluşu nasıl kullanılacağına dair resmi kurallar bütünü gibi görülebilir.
Daha önce üretilen bilgisayarlarda, hard disklerin motor ve kafa mekanizmalarını yöneten çipler bilgisayarın üzerinde bulunuyordu, bu sebeple de bilgisayarların üretim maliyeti artıyordu. Üstelik bu sayede her disk üreticisi kendi sürücüsünün performansını, üretim tekniklerini genişleterek arttırabiliyordu. Bu sayede ortaya çıkan rekabet ortamında performans ve kapasite hızla artmaya başladı. 1986 yılında diskler IDE sayesinde 528MB’yi aşmış ve aynı sayede iki sabit kullanımı mümkün hale gelmişti. 1993 yılında Western Digital ve Quantum firmaları IEDE(Enhanced IDE-Geliştirilmiş IDE) stndartını piyasaya tanıttılar. Bu yeni standart sayesinde IDE kablosu üzerinde 16.6 MB ’lik bir veri aktarımı ve disk başına 137 GB ‘lık bir kapasitenin kullanılması mümkün kılındı.
Bu standartların hepsi disklerin nasıl yönetileceği konusunda tanımlamalar yapmışlardı. Fakat standartları içinde yeni çıkan bir cihaz için cihazı nasıl standarda adapte edileceğine dair bir bölüm yoktu. Bu eksiklik CD_ROM’ların ortaya çıkmasından ve gelişmesinden sonra giderilen diğer bir detaydır.
Disklerinizin DMA modunun açık olup olmadığını windows’ un içinden kontrol edebilirsiniz. Denetim masanızdan “Sistem” ikonuna tıklayın. Daha sonra “ Aygıt Yöneticisi” sekmesine geçin. “Disk Sürücüler” başlığı altındaki bilgisayarınıza bağlı sürücülerin üzerine bir kez tıklayıp daha sonra pencere altındaki “Özellikler” ikonuna tıklayın. Ortaya bir pencere çıkacak . Bu pencereden ayarlar sekmesine geçin ve yanında DMA ya da ınt 13 yazılı kutu boşsa bu kutuya tıklayın onu seçili hale getirin. Alttaki “Tamam” ikonuna tıkladığınızda bilgisayarınız tekrar başlayacaktır. Bu işlemi takılı tüm cihazlar için yapabilirsiniz.
1992 sonunda ATAPI(ATA Pack ınterface –ATA Paket Arabirim) adlı yeni bir eklentiyle CD-ROM ‘lar da diskler gibi kullanılır oldu. Bugün bu elektronik eklentiler sayesinde CD_ROM sürücüleri, CD_RW’leri ve DVD’leri kullanabiliyoruz.
EIDE, içinde aktarım sırasında verilerin nasıl ve ne hızla gönderileceğini belirleyen dört adet aktarım modu vardır. Bunlar PIO(Programmed Input/Out- Programlı Giriş/Çıkış Kuralları) olarak adlandırılır. PIO mod o saniyede 3,3 MB’lik bir aktarıma izin verir. Diğer modlar, PIO 1/2/3/4 ise sırasıyla, 5,2 MB, 8,3 MB,11,1 MB,ve 16,6 MB’ lik veriyi bir saniye içinde disklerden işlemciye akltarabilir.
Diğer bir merak edilen konu da Ultra DMA ‘dır. DMA(Direct Memory Access- Doğrudan Hafızaya Erişim) diskin üzerinden okunan verilerin işlemciye hiç uğramadan, doğrudan ana kartın kotrol çipleri sayesinde hafızaya yazılması işlemidir. Bu sayede işlemci diskten gelen ve diske giden verileri yönetmek için çaba harcamaz. Veriler işlemciye uğramadan doğrudan hafızaya yazılmış, yada hafızadan okunmuş olur. DMA ‘nın da farklı modları vardır. Bu modlar sayesinde DMA yöntemiyle işlemcinin diskler tarafından kullanım oranı %90’lardan %5’lere iniyor. Bu da işlemcinizin daha farklı iţlerle uğraşarak daha verimli olmasını sağlıyor.
IDE standardı konusunda kafaları karıştıran şey bir çok isimin ortalıkta gezmesidir.; ATA, Ultra ATA, DMA, Ultra DMA, Fast ATA-2,ATA_33... oysa bu ve benzeri isimler, birçok disk firmasınca aynı veri aktarım modu ve hızı için konulmuş farklı isimlerden başka bir şey değildir. Örneğin aynı aktarım modu için bir firma ATA_2 derken diğer firma başka bir isim söyleyebilir. Bu isimleri anlamak amacıyla sizin için hazırladığımız tabloyu inceleyin.
Dostları ilə paylaş: |