OAW TEKNOLOJİSİ
Her ne kadar GMR teknolojisi 1cm2 'de 6 GB'lık veri yoğunluğuna ulaşmak amaçlansa da yan yana yazılan verilerden kimileri cm2'de 3 GB'lık veri yoğunluğunda kayıplar olabileceği düşünülüyor. Bu nedenle alternetif teknolojiler geliştirilmeye devam ediliyor. OAW teknolojisi bunlardan en can alıcı olanı. Seagate'in bir yan kuruluşu olan Quinta Corp. Tarafından geliştirilen bu teknoloji, manyeto-optik disklerle büyük benzerlikler gösteriyor. Bu teknoloji temelde lazer ışınından yararlanıyor: lazer verilerin üzerinde bulunan tabakalara odaklanıyor ve bu şekilde okuma yazma işlemi yapılıyor. Polarize edilmiş olan ışık kimi materyalleri uygulandığında manyetik kutbun yönünü değiştiriyor. Bu yötemle harcanan enerji azalıyor ve veriler üzerinde gezinen bir kafa olmadığından sürtünme yada çizilme gibi tehlikeler ortadan kalkıyor. Bu da güvenirliği arttıran bir unsur. Bu sayede GMR’de ulaşılan depolama yoğunluğu daha fazla güvenebilen bir metotla kullanılabiliyor. Bu teknolojide asıl ilginç olan şey ise okuma işlemlerinin bir lazerle yapılması fakat aynı lazerin yazma işlemleri gerçekleştirilirken yalnızca yardımcı bir görev üstlenmesi. Yazma işlemlerinde lazer ışını kayıt yapılacak olan noktaya odaklanıyor. Bu nokta belli bir eşik değerdeki ısıya ulaşıyor . Daha sonra bu ısıtılmış olan bölgeye son derece küçük bir manyetik bobinle yazma işlemi yapılıyor. Lazer yazma işleminin yapılacağı yeri yüksek bir kesinlikle vurup yalnızca o noktayı ısıttığından dolayı, manyetik bobinlerin etraftaki yerleri etkilemesi imkansız. Çünkü verilerin değiştirilmesi için,kullanılan özel manyetik alaşımın belli bir sıcaklığa ulaştırılması gerekir. Isıtılma işleminin son derece kesin noktaları vurup işlendiğinden dolayı verilerin bozulması ya da silinmesi mümkün değil. Üstelik lazerle o kadar küçük noktaları etkilenebiliyor ki bugünkü sabit disklerden yaklaşık 100 kat daha fazla kapasiteye sahip diskleri yapmak çocuk oyuncağı haline geliyor. Elde edilen performanslı disklerle hemen hemen aynı fakat depolama kapasitesi ve disklerin ömrü inanılmaz şekilde artıyor. Şundan eminiz gelecekte,depolama teknolojilerinde bizi bekleyen hoş sürprizler olacak.
LBA NEDİR?
LBA kelimesinin açılımı (Large Block Area –Büyük Bloklu Bölümler ) şeklindedir. Bu BIOS tarafından yürütülen bir tekniktir. Amaç , 528 MB’den daha büyük sabit diskleri kullanmak için ,EIDE kontrol çiplerinden ve disklerin üzerinde belli bir noktayı işaret eden 28 – bit uzunluğundaki adresleri , BIOS ‘un kullandığı 8 ve 16 bitlik adreslere çevirmektir. Böylece her iki birimin kullanmış olduğu adresleme yöntemi farklı olsa da yine bu birimler aralarında anlaşabilirler. 28 – bit uzunluğundaki EIDE standardı tarafından IDE standardına bir ek olarak getirildi. Bu özellik BIOS ‘larımızda “HDD Block Mode “ ismi altında ayarlanıyor. Bu kelimelerin geçtiği bir ayarınız varsa bu ayarı açık hale getirin . Bu şekilde geniş disk kapasitelerini de kullanabileceksiniz.
Aynı şekilde 1997’ den beri eklenen diğer bir özellik de “large” modudur. Bu modda BIOS, kontrol çiplerinden gelen ve 28-bitten daha uzun adresleri kendi kullanabileceği adreslere dönüştürür. Bu şekilde 8,4 GB sınırı da aşılmış oluyor. Şu anki sınırımız (1998 ortasında bu sınır genişletildi fakat, yeni sınırla ilgili standartların teknik verileri tam değil ) 13,7 GB’tır. Bu sınır daha birkaç yıl bize yetecek gözüküyor.
Bunları Biliyor Musunuz ?
-
Diskinize bir format attığınızda (hard format dışındaki her türlü format) , format işleminden hemen sonra uygun işlemler yapıldığında verilerinizi kurtarma olasılığınız %85’den fazladır. Hatta bu işte uzmanlaşmış kimi firmalar,disklerine format atıp daha sonra eski bilgilerden faydalanarak verilerini tekrar kazanır, bu arada FAT ve partisyondaki tüm virusleri temizler.
-
7200 rpm‘de dönen bir 3,5 inçlik sabit diskin içinde yer alan plakaların en dışındaki merkez ivmesi, bir insana uygulanan çekim ivmesinden yaklaşık 647 kat daha fazladır.
-
Şu anda kullanılan en büyük RAID dizisi “Altavista” adlı arama motoru tarafından kullanılmaktadır. RAID devamlı büyümekte olmasına rağmen yapılan bir sayımda bu motorda yaklaşık 2136 adet disk takılı olduğu saptanmıştır. Bu disklerle birlikte birçok CD-rom ve veri teyp ünitesi için RAID bulunduğunu da ekleyelim.
-
Windows NT’nin kullanabildiği en büyük disk kapasitesi,2 petabayt’tır .Bu öyle bir rakamdır ki dünya’da yaşayan tüm insanların 20 sayfalık Word dokumanları bir petabayte’lık bir dosyaya konulduğunda dosyanın sadece binde 25’inin dordurur.
-
Disklerinizi üst üste koyduğunuzda bozulma olasılıkları yaklaşık dört kat artmaktadır. Aynı şekilde diskleriniz birbirine çok yakın çalıştığı taktirde ısı alış verişi artacağından ömürlerinin %25’i yok olur.
-
Vücudunuzda depolanabilecek olan statik elektrik, bir hard disk sürücünün kafasında kullanılan elektrik geriliminden yaklaşan 2500 kez daha büyük bir gerilim yaratabilir. Ve bu elektrik sabit diskinizin üzerine geçtiğinde sabit diskinizin kurtulma şansı yok gibidir. Bu yüzden onları tutmadan önce kendinizi topraklayın.
Dünya’da yer alan en hızlı veri depolama teknolojisi ,1995 yılında duyurulan holografik veri depolama teknolojisidir(HDSS).Holografik depolama teknolojileri sayesinde bir kesme şeker büyüklüğündeki bir kristale yaklaşık 10 TB’lik (1TB=1024 gigabayte) veri depolanabilmektedir. Ve bu kristalden saniyede tüm Internet meteryalini,iki sigara kutusu kadar bir yere sığdırabilir ve bu kadar bilgi yaklaşık 2,5 saatte taraybilirsiniz.
DİSKLERİ ALIRKEN NELERE DİKKAT ETMELİYİM?
DİSKİNİZ DOLDU. Yeni bir diske ihtiyaç var. Hangisini, nasıl seçmelisiniz? Hangi soruları sormalısınız? Eğer yeni bir disk alacaksanız , alacağınız markanın tarihine ve MTBF değerine bakın. Bu verileri inceleyerek disk alın. “Şimdi bu MTBF de nesi ?” dediğinizi duyuyoruz. MTBF(Mean Time Before Falure- sorun çıkmadan önce geçireceği zaman) değeri, diskler için oldukça önemli bir göstergedir. Disk firmalaro ve bağımsız test kuruluşları , disklerini testlere tabi tutarlar. Bu testler sırasında oldukça ağır işlemler disklere yaptırılır. Diskler herhangi bir sorun çıkarmadan kaç saat dayandığı ölçülür. Genellikle firmanın ürünü firma tarafından belirtilmiş olan saatten çok daha fazla dayanmış ve problemsiz çalışmıştır. Fakat firma emin olacağı bir değeri , müşterilerine açıklar. Örneğin bir disk bu testlerde 150.000 saat dayanmış olabilir fakat üretici bu rakamı 110.000 saat olarak açıklayabilir. Siz aldığınız ürünün MTBF değerini satan firmadan yada ürünü getiren distribütörden muhakkak öğrenin. Garanti süresini ve kapsamını öğrenin. Bu şekilde diskiniz bozulduğunda en azından ne yapmanız gerektiğini danışacağınız bir yer olacaktır. Diğer bir kıstas da tabi ki dergi ilanları ve yaptığımız testler olacaktır. Bunları sıkı takip ettiğiniz takdirde problem yok.
Nasıl Test Ettik?
HARD DİSKLER bilgisayarınızdaki bileşenlerden izole edilmesi zor cihazlardır. Bu sebeple kullanılacak olan işlemci ve RAM optimum düzeyde hızlı olmalı . Test platformumuz için kullandığımız bileşenler, bir BX ana kart ve P-II 350 MHz işlemciden oluşuyordu . bu işlemciyle birlikte 128 MB’ lık bir SDRAM kullanıldı. Görüntü kartı olarak Ati’nin 8 MB’lık 3D Rage II çipli ekran kartı test sistemimizde yer aldı. Ayrıca SCSI diskleri test etmek için Adaptec’in Ultra 2LVD standardını destekleyen AHA 2940U2 W adaptör kartını kullandık. Her test edilen disk için BIOS ayarları tekrar gözden geçirildi. Ve SMART yada DMA modlarının BIOS altında kullanılabilir olması sağlandı. Diskler test edilmeden önce Windows altında “sistem “ ayarları kullanılarak DMA modunun açık olması sağlandıktan sonra sistem tekrar başlatıldı. SCSI diskler Fdisk ve Format komutu kullanılarak SCSI kartında 32 bitlik mod açık olarak formatlandılar. IDE diskler için aynı işlem yapıldı ve diskler IDEkontrolünün ikinci kanlında MASTER olarak bağlandılar.
Test prosedürü ise şu şekilde gerçekleştirildi: sistemimize takılan sürücüler öncelikle formatlandılar.
Daha sonra diskler için maksimum performansın elde edilmesi amacıyla windows ’ tan ve BIOS ‘ tan gerekli ayarlar yapıldıktan sonra , sistem tekrar başlatıldı. Daha sonra kafa kalibrasyon süresi (ısınma süresi olarak bilinir ) ölçüldü.
Test programı olarak farklı işlemler için farklı disk benchmark programları kullandık. Bunlar HDDach programı diskin CPU ’ yu ne kadar meşgul ettiğini ölçmek için kullanılır. Diğer bir program olan MDB 95 yardımıyla 16 MB ‘ lik bir test dosyasının sıralı ve rastgele şekilde yazılma ve diskten okunma hızları ölçüldü. Daha sonra DOS ortamında çalışan CoReTest Performance adlı test programı ile disklerin ortalama , trcakto-trcak ve rasgele erişim süreleri ölçüldü. Tüm bu test işlemleri üç kez tekrar edildikten sonra elde edilen değerlerin ortalaması alındı. Değerler kayıt edildikten sonra diskler bir saat süreyle aralıksız yazılma ve okunma işlemi içn çalışmaya başlandı. Bu işlemi yapmamızın nedeni , test ettiğimiz sürücülerin ne kadar ısındığını ölçmek ve yaydıkları gürültüyü belirlemekti.
Tüm test prosedürü bittikten sonra test edilen diskin üreticisinin Web sayfasına girilerek diskin içerdiği teknolojiler kayıt edildi ve üreticinin vermiş olduğu garanti ve MTBF süreleri kayda geçildi. Disklerle ilgili bu bilgiler de test sonuçlarına etkileyecek şekilde son bir puanlama hesabı tapıldı. Bu programlama hasabından sonra SCSI ve IDE diskler kendi aralarında sıralandılar.
Dostları ilə paylaş: |