Sahih İlmihal



Yüklə 4,89 Mb.
səhifə4/99
tarix16.11.2017
ölçüsü4,89 Mb.
#31882
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   99

NECASETLER

Birincisi: İnsan Gaitası ve İdrarı:


Ali b. ebî Tâlib (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem süt emen çocuğun idrarı hakkında şöyle buyurmuştur: “Erkek çocuğun idrarı üzerine su serpilir, kız çocuğunun idrarı ise yıkanır.” 85 Katade r.a. dedi ki; Bu durum yemek yemeye başlamadıkları, süt emdikleri süre içindir. Yemek yemeye başladıklarında ise her ikisi de yıkanmalıdır.”86

Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem mescidde oturmakta iken bir bedevî mescide girdi namaz kıldı namazını bitirince:

“Ey Allah’ım bana ve Muhammed’e acı bizimle beraber kimseye acıma” diye dua etti. Bunun üzerine Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem

“Sen geniş olan bir şeyi daralttın” buyurdular, çok geçmeden o kimse mescide işemeye başladı. Sahabîler O adamın üzerine engellemek için koştular. Bunun üzerine Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem onun idrar yaptığı yere bir kova su dökün dedikten sonra

“Siz İslam ümmeti olarak, kolaylaştırıcı olarak gönderildiniz zorlaştırıcı değil” buyurdular.87

İki kabirde azap görenler hakkında Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem; “birisi idrar (sıçrantıların)dan sakınmazdı, diğeri de laf taşıyıcılık yapardı” buyurmuştur.88

"Rasulullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Sizden biri, ayakkabısıyla bir pisliğe basarsa, bilesiniz, toprak onu temizler."89

Ebû Said el-Hudri şöyle demiştir: “Bir gün Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bize namaz kıldırdı. Namazının bir bölümüne ulaştığında ayakkabılarını çıkardı ve sol tarafına koydu. İnsanlar bunu görünce onlar da ayakkabılarını çıkardılar. Namazını bitirince şöyle dedi:

“Ne diye ayakkabılarınızı çıkardınız?” Dediler ki:

“Senin ayakkabılarını çıkardığını gördük, biz de ayakkabılarımızı çıkardık.” Bunun üzerine buyurdu ki:

“Cebrail bana geldi ve ayakkabılarımda pislik -veya eziyet verici bir şey- (bir rivâyete göre: necaset) olduğunu haber verdi, ben de çıkardım. Biriniz mescide geldiğinde ayakkabılarına baksın, onlarda pislik -veya eziyet verici bir şey- (bir rivâyete göre: necaset) görürse onları silsin ve sonra onlarla namazını kılsın.”90

Ümmü Kays Bintu Mihsan radıyallahu anha anlatıyor: "Ben, henüz yemek yemeyen küçük bir oğlumla Rasulullah aleyhissalâtu vesselâm'a gitmiştim. Varınca, çocuğu kucağına oturttu. Derken çocuk elbisesine akıttı. Su getirtip elbisesine serpti, fakat yıkamadı." Bir rivayette: "...çiledi" denmiştir.91


İkincisi: Hayız Kanı:


Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Ebi Hubeyş kızı Fatıma’ya şöyle demiştir: “Şüphesiz ki bu (kan sızdıran) bir damardır, ay hali değildir. Ay hali vakti geldi mi namazı terk et.”92

Esmâ Bintu Ebi Bekr radıyallahu anhümâ anlatıyor: "Bir kadın Rasulullah aleyhissalâtu vesselâm'a gelerek:  "(Ey Allah'ın Rasulü!) Birimizin çamaşırına hayız kanı bulaşınca ne yapmalıdır?" diye sordu. Aleyhissalâtu vesselâm: 

"Önce kazır, sonra parmak ucuyla bulaşan yeri yıkar, sonra da (kan görülmeyen yere) su çiler" buyurdu."93

Üçüncüsü: Vedî


İdrardan sonra gelen yapışkan sıvıdır. Guslü gerektirmez.

Dördüncüsü: Mezî


İnce yapışkan bir sıvıdır. Cinsel ilişki esnasında tazyiksiz çıkar. Kişi bunun çıktığının farkında bile olmayabilir. Korunması zor olan necasetlerdendir. Guslü gerektirmez. Sadece abdesti bozar ve cinsel uzvun yıkanmasını gerektirir. Avuca su alınıp elbisedeki mezi izine serpilmesi yeterlidir.

Mikdâd şöyle demiştir: "Ali radıyallahu anh, bana, kendisi için Rasulullah'tan: "Kadınına yakınlaşınca mezisi akan kimseye ne gerektiği hususunda sormamı söyledi. Ali ilâveten dedi ki: "Zira yanımda Rasulullah aleyhissalâtu vesselâm'ın kızı var, bu sebeple bizzat sormaktan utanıyorum."

Mikdâd der ki: Ben bu mesele hakkında Rasulullah aleyhissalâtu vesselâm'a sordum. Şu cevabı verdi: "Biriniz buna rastlarsa fercini su ile yıkasın. Namaz abdesti ile abdest alsın."

Ebu Dâvud bir başka rivâyette şu ziyadeyi kaydeder: "...zekerini ve iki husyesini yıkasın."94

Sehl İbnu Huneyf radıyallahu anh anlatıyor: "Ben mezi akıntısından epey bir sıkıntıda idim. Bu yüzden sık sık gusül yapıyordum. Sonunda Rasulullah aleyhissalâtu vesselâm'a bu husustan sordum. Bana:

"Meziden dolayı sana abdest kâfidir!" buyurdular.

"Ey Allah'ın Rasulü! elbiseye değen meziden ne yapmalıyım?'' dedim.

"Bir avuç su alıp, bunu, mezinin değdiğini zannettiğin yerlere serpmen sana yeterlidir!" cevabını verdi.''95


Beşincisi: Meyte (leş):


Boğazlama veya şer’î kesim dışında ölen hayvanlar necistir. Deliline gelince; Mersed İbnu Abdillah el-Yezni anlatıyor: "İbnu Ya'le es-Sebâ'i'nin üzerinde bir kürk gördüm ve elimle dokundum. Bana: 

"Kürke niye elini değdin?'' dedi. Ben bu hususta İbnu Abbâs radıyallahu anhümâ'ya sordum ve dedim ki: "Biz Mağrib'te yaşıyoruz. Bizimle birlikte Berberiler ve Mecusiler de var. Onlar bize kestikleri koyunu getiriyorlar. Kestiklerini yemiyoruz. Bize, içerisine iç yağı konmuş deriden mâmul dağarcık getiriyorlar (bunu kabul edelim mi)?" İbnu Abbâs cevaben dedi ki: 

"Bundan biz de Rasulullah aleyhissalâtu vesselâm'a sormuştuk:  "Derinin debbağlanması onun temizliğidir'' buyurdular.''96 Bu hadis, meytenin derisinin tabaklanmadan önceki halinin necis olduğunu gösteriyor.

Altıncısı: Domuz eti:


Allah Azze ve Celle buyuruyor ki; “De ki: Bana vahyolunanda, leş veya akıtılmış kan yahut domuz eti -ki pisliğin kendisidir- ya da günah işlenerek Allah'tan başkası adına kesilmiş bir hayvandan başka, yiyecek kimseye haram kılınmış bir şey bulamıyorum. Başkasına zarar vermemek ve sınırı aşmamak üzere kim (bunlardan) yemek zorunda kalırsa bilsin ki Rabbin bağışlayan ve esirgeyendir.”(En’am 145)

Büreyde radıyallahu anh anlatıyor: "Rasulullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kim tavla oyunu oynarsa elini domuz kanına bulamış gibi olur"97


Yedincisi: Köpek;


Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Rasulullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Bir kaba, köpek banmışsa, onun temizlenmesi, yedi kere su ile yıkanmasına bağlıdır, hatta bunların ilki toprakla olmalıdır."98

Sekizincisi: Yabani Hayvan Eti;


İbnu Ömer (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor: "Rasulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ı dinledim. Kendisine çöl bir arazide bulunan bir sudan ve ona uğrayan hayvan ve vahşilerden soruluyordu. Şöyle cevap verdi:

"Eğer su iki kulle (İki varil) miktarında olursa pislik taşımaz!"99


Dokuzuncusu: Eşek Eti;


Enes r.a.’den gelen rivayette Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem ehlî eşeklerin etinin yasaklandığını ve onun pislik olduğunun duyurulmasını emretmiştir.100

Onuncusu: Pislik Yiyen Hayvan (Cellale);


İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Rasulullah aleyhissalâtu vesselâm pislik yiyen (cellâle) deveye binmekten ve sütünü içmekten men etti."101

Abdullah Bin Ebi Evfa r.a. dedi ki; “Bizler Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem’in onu dışkı yediği için haram kıldığını konuşurduk.”102

İbni Ömer r.a. cellaleyi yemek istediği zaman üç gün hapsederdi.103 İbni Hazm Muhalla’da der ki; “dışkı yiyen deve, inek ve koyun gibi hayvanların sütü haramdır. Pislik yemesine mani olup ondan “cellale” ismi kalkarsa sütü temiz ve helal olur.”104

Tavuklara gelince, dışkı yese bile ondan yemekte sakınca yoktur. Zehdem İbnu Mudrib anlatıyor: "Ebu Musa radıyallahu anh'a bir tavuk getirilmişti. Cemaatten birisi ayrıldı. (Ebu Musa): "Neyin var?" diye sordu. Adam:

"Ben onu pis bir şeyler yerken gördüm ve tiksindim ve yememeye yemin ettim" cevabını verdi. Bunun üzerine Ebu Musa:

"Yanaş ve ye! Zira ben, Rasulullah aleyhissalâtu vesselâm'ı (cellale'yi) yerken gördüm" dedi ve adama, yemini için kefarette bulunmasını emretti."105


On Birincisi: Pis Oluşuna Hükmolunan Kemik, Kıl, Boynuz Gibi Şeyler;


Zira bu gibi şeyler necaseti barındırır. Ancak tabaklanma kabul ederse müstesnadır.

Yüklə 4,89 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   99




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin