Sermaye piyasasi kurulu


Ege Ports-Kuşadası Yolcu Limanı İmar Planına İtiraz



Yüklə 4,86 Mb.
səhifə49/56
tarix24.04.2018
ölçüsü4,86 Mb.
#48982
1   ...   45   46   47   48   49   50   51   52   ...   56

Ege Ports-Kuşadası Yolcu Limanı İmar Planına İtiraz

1 Haziran 2006 tarihinde, Türkiye Cumhuriyeti Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, yeni Ege Ports-Kuşadası Yolcu Limanı İmar Planını onaylamıştır. 3 Ekim 2006 tarihinde, biri Limaş A.Ş. hissedarlarından Nilgün Öğünçlü olan Kuşadası Belediye Meclisinin iki üyesi Danıştay’da Türkiye Cumhuriyeti Bayındırlık ve İskân Bakanlığı aleyhine dava açarak Ege Ports-Kuşadası Yolcu Limanı İmar Planının iptal edilmesini talep etmiştir. 9 Kasım 2009 tarihinde, Danıştay Ege Ports-Kuşadası Yolcu Limanı İmar Planını iptal etmiştir. Ege Liman İşletmeleri bu kararı temyiz etmiş, ancak Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, diğer bir deyişle Danıştay’ın bir üst kurulu, iptal kararını 14 Mart 2013 tarihinde onamıştır. Ege Liman İşletmeleri bu karara karşı 11 Ekim 2013 tarihinde karar düzeltme başvurusunda bulunmuş olup, karar düzeltme incelemesi devam etmektedir.

Ege Ports-Kuşadası Yolcu Limanı İmar Planının Danıştay tarafından iptal edilmesinden sonra, Kuşadası Belediyesi bu plan uyarınca vermiş olduğu inşaat ruhsatını ve yapı kullanım ruhsatını iptal etmiştir. Ege Liman İşletmeleri 14 Ocak 2010 tarihinde Kuşadası Belediyesi’nden kendisinin elinde olan inşaat ve yapı kullanım ruhsatlarının iptal edildiğini belirten bir ihbar almıştır.

Ege Liman İşletmeleri, 25 Ocak 2010 tarihinde Aydın 1. İdare Mahkemesinde Kuşadası Belediyesi’ne karşı bir dava açarak, Belediyenin inşaat ve yapı kullanım ruhsatlarının iptaline ilişkin kararının iptalini talep etmiştir. 28 Ocak 2010 tarihinde, Aydın 1. İdare mahkemesi Ege Liman İşletmeleri’nin inşaat ve yapı kullanım ruhsatlarının iptali hakkında yürütmeyi durdurma kararı vermiştir. Ancak Aydın 1. İdare Mahkemesi nihayetinde davayı 6 Mayıs 2011 tarihinde reddetmiş ve Ege Liman İşletmeleri bu kararı yürütmeyi durdurma talebiyle temyiz etmiştir. Danıştay, yürütmeyi durdurma talebini 17 Ağustos 2011 tarihinde ve temyiz başvurusunu 20 Şubat 2014 tarihinde reddederek Aydın 1. İdare Mahkemesi kararını onamıştır. Ege Liman İşletmeleri, karar düzeltme başvurusunda bulunmuş olup, dava hâlen devam etmektedir.

Kuşadası Belediyesi, 18 Haziran 2010 tarihinde bir yapı tatil zaptı göndererek Ege Liman İşletmeleri’nin 1 Haziran 2006 tarihli imar planına göre binalarda değişiklik yapmasını engellemiştir. Bu kararın iptali için açılan davada Aydın 1. İdare Mahkemesi davayı reddetmiş ve Ege Liman İşletmeleri ve TDİ bu kararı temyiz etmişlerdir. Dava hâlen Danıştay’da görülmektedir ve hâlihazırda yürütmeyi durdurma kararı bulunmamaktadır. Danıştay, temyizi talebini reddetmiş ve Aydın 1. İdare Mahkemesi kararını 20 Şubat 2014 tarihinde onamıştır. Ege Liman İşletmeleri karar düzeltme başvurusunda bulunmuş ve karar düzeltme incelemesi hâlen devam etmektedir.

Kuşadası Belediyesi, 18 Ekim 2010 ve 13 Temmuz 2011 tarihlerinde, Ege Ports-Kuşadası Yolcu Limanı’nda 2004 yılından önceki imar planına uygun olmayan binaların sırasıyla yıkılması ve tahliye edilmesi gerektiğine karar vermiştir. Ege Liman İşletmeleri, bu iki işlem için Aydın 1. İdare Mahkemesi’nde Kuşadası Belediyesi aleyhine iki ayrı dava açarak Kuşadası Belediyesi'nin ilgili kararlarının iptal edilmesini talep etmiştir. Aydın 1. İdare Mahkemesi davaları 30 Mart 2012 tarihinde reddetmiştir. Ege Liman İşletmeleri kararı temyiz etmiş ve Danıştay temyizi kabul ederek, söz konusu zamanda geçerli olan imar planlarına uygun olarak inşa edilen bina ve yapıların bedelleri sahiplerine ödenmeden yıkılamayacakları gerekçesiyle Aydın 1. İdare Mahkemesinin kararını 20 Şubat 2014 tarihinde bozmuştur. Kuşadası Belediyesi bu karara ilişkin olarak karar düzeltme başvurusunda bulunmuş olup Danıştay 28 Ocak 2015 tarihinde karar düzeltme isteminin reddine karar vermiştir; tahliye ile ilgili davada ise, Danıştay 24 Aralık 2014 tarihinde karar düzeltmenin reddine karar vermiştir.

Öte yandan, yeni bir imar planı Bayındırlık ve İskan Bakanlığı (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın eski adı) tarafından 28 Ekim 2010 tarihinde onaylanmıştır. 28 Ekim 2010 tarihinde Kuşadası Belediyesi tarafından bu imar planının iptali talebiyle Danıştay nezdinde dava açmıştır. Danıştay'ın 6. Dairesi imar planının yürütmenin durdurulmasına karar vermiştir.

Ege Liman İşletmeleri yürütmenin durdurulması kararını temyiz etmiş ve Danıştay itirazı kabul edip yürütmenin durdurulması kararını kaldırmıştır. Geçici Madde 26'nın Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesinin ardından, Kuşadası Belediyesi, Danıştay'ın yürütmenin durdurulması talebine ilişkin vermiş olduğu ret kararına itiraz etmiş ve Danıştay davacının bu talebini kabul etmiş ve sözü edilen gelişmeler ışığında yürütmenin durdurulmasının gözden geçirilip hususta yeniden karar verilmesini belirtmiştir. Danıştay'ın 6. Dairesi bu hususu yeniden gözden geçirmiş ve 15 Ekim 2014 tarihinde yürütmenin durdurulması kararı vermiştir. Ege Liman İşletmeleri bu karara itiraz etmiş ve yürütmenin durdurulmasının kaldırılmasını talep etmiştir. Dava görülmeye devam etmektedir.

Nilgün Öğünçlü ve ortakları Danıştay’da dava açmış ve Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nın (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın eski adı) 31 Ocak 2011 tarihli imar planının iptalini talep etmişlerdir. Dosya Danıştay'ın 6. Dairesi tarafından incelenmiş ve 15 Ekim 2014 tarihinde yürütmenin durdurulması kararı verilmiştir. Dava görülmeye devam etmektedir.

31 Ocak 2011 tarihli imar planına rağmen, Kuşadası Belediyesi 13 Temmuz 2011 tarihinde Ege Ports-Kuşadası Yolcu Limanı’nın tahliye edilmesine karar vermiştir. Ege Liman İşletmeleri, bu karara karşı Aydın 1. İdare Mahkemesinde dava açmıştır. Aydın 1. İdare Mahkemesi Ege Liman İşletmeleri’nin davasını 30 Mart 2012 tarihinde reddetmiş, Danıştay Aydın 1. İdare Mahkemesi’nin kararını 20 Şubat 2014 tarihinde bozmuş ve Kuşadası Belediyesi bu karara ilişkin olarak 14 Nisan 2014 tarihinde karar düzeltme başvurusunda bulunmuştur ve Danıştay Aydın 1. İdare Mahkemesi'nin kararını bozmuştur. Davalı karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Danıştay Kuşadası Belediyesi'nin karar düzeltme talebini reddetmiştir.

(i) İmar planı davalarının Ege Liman İşletmeleri aleyhine karara bağlanması, diğer bir deyişle ilgili imar planlarının iptal edilmesi veya Kuşadası Belediyesi kararlarının onanması, (ii) yeni bir imar planının uygulanmaması ve (iii) ilgili binaların ve yapıların bedellerinin gereğince Ege Liman İşletmeleri’ne ödenmesi halinde, Ege Ports-Kuşadası Yolcu Limanı’ndaki yolcu gemisi limanı bazı ticarifaaliyetleri yapı tatil zaptı, ruhsatların iptali ve bazı bina ve yapıların yıkılması nedeniyle sona erebilir. Kuşadası Belediyesi, yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi iptalleri sebebiyle Ege Ports-Kuşadası Yolcu Limanı'na ilişkin işyeri açma ve çalışma ruhsatını 31 Ocak 2014 tarihinde iptal etmiştir. İmar planı ile alakalı karar ve uyuşmazlıklara dayanan bu iptal kararı daha sonra, Kuşadası Belediyesi tarafından söz konusu işyeri açma ve çalışma ruhsatının Ege Ports-Kuşadası Yolcu Limanı'nın yolcu limanı faaliyetleri ile alakalı olması sebebiyle yanlışlıkla iptal edildiği ve işyeri açma ve çalışma ruhsatının iptalinin yanlış olması gerekçesi ile 5 Ocak 2015 tarihinde kaldırılmıştır ve işyeri açma ve çalışma ruhsatının hala geçerli olduğu belirtilmiştir. Alışveriş merkezinin yıkılması, bu alışveriş merkezinde faaliyette bulunan üçüncü kişilerin Ege Liman İşletmeleri’nden tazminat talep etmelerine yol açabilir. Ege Liman İşletmeleri’nin gelirleri, alışveriş merkezi faaliyetlerinin askıya alınması nedeniyle de azalacaktır.

Ege Liman İşletmeleri, yakın bir geçmişte Ege Ports-Kuşadası Yolcu Limanı binaları için çıkartılacak yeni bir imar planı hakkında Kuşadası Belediyesi ile sözlü bir mutabakata varmıştır ve bu imar planının Bakanlık tarafından yakında onaylanması beklenmektedir. Bu imar planının çıkartılması halinde, yukarıda belirtilen davalarda Ege Liman İşletmeleri aleyhine karar verilmesinin, Ege Ports-Kuşadası Yolcu Limanı yeni bir imar planı kapsamında olacağından, uygulamada herhangi bir etkisinin olmayacağı tahmin edilmektedir.



Creuers, Cadiz Yolcu Terminali ihalesine ilişkin verilmiş kararın iptali

Creuers, 2013 yılında Cadiz Yolcu Terminal'inde bulunan rıhtımın işletilmesi ve ikinci bir rıhtımın inşası için imtiyaz hakkı verilmesine ilişkin ihalede teklif vermiştir. 29 Haziran 2013 tarihinde, Cadiz Liman İdaresi, Cadiz Cruise Terminal, S.L.'nin ihaleyi kazandığını açıklamıştır. Creuers, İspanyol mahkemeleri nezdinde bu ihale kararına karşı dava açmış ve Cadiz Cruise Terminal, S.L.'nin ihaleye katılmak için gerekli yasal koşulları yerine getirmediğini ve karar verme sürecinde usulî noksanlıkların bulunduğunu ileri sürmüştür. Davaya ilişkin en son dava duruşması 18 Şubat 2015 tarihinde gerçekleşmiş ve Creuers'in iddiaları yargılama sürecinde değerlendirilecektir.



Ortadoğu Antalya Liman İşletmeleri, Ege Liman İşletmeleri ve Bodrum Liman İşletmeleri’nin işletme haklarının uzatılmasına yönelik başvuruları

6 Haziran 2013 tarihinde, Anayasa Mahkemesi, 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un, Türkiye Cumhuriyeti Hazine Müsteşarlığı'na ait olan gayrimenkulleri ya da kıyı tesislerini bir ayni hakka veya Özelleştirme Kanunu gibi özel bir kanun uyarınca bir kullanım ruhsatına dayanarak kullanan yatırımcıların ilgili idari makamlara işletme haklarının uzatılması için başvuruda bulunmalarını engelleyen 8. maddesini iptal etmiştir. Anayasa Mahkemesi'nin bu hükmü iptal etmesinden sonra, Ortadoğu Antalya Liman İşletmeleri, Ege Liman İşletmeleri ve Bodrum Liman İşletmeleri; Port Akdeniz-Antalya Limanı, Ege Ports-Kuşadası Yolcu Limanı ve Bodrum Yolcu Limanı’na ilişkin işletme haklarının uzatılması için ilgili makamlara başvurmuşlardır.

Ortadoğu Antalya Liman İşletmeleri, Ege Liman İşletmeleri ve Bodrum Liman İşletmeleri tarafından yapılan bu başvurular ilgili makamlarca reddedilmiştir. Ortadoğu Antalya Liman İşletmeleri, Ege Liman İşletmeleri ve Bodrum Liman İşletmeleri, ilgili ret kararlarının iptali ve liman işletme haklarının uzatılması için yetkili idare mahkemelerinde dava açmışlardır. Bu taleplerin elde edilmesi halinde, Port Akdeniz-Antalya Limanı, Ege Ports-Kuşadası Yolcu Limanı ve Bodrum Yolcu Limanı hakkındaki işletme hakları, her liman için başlangıç tarihinden itibaren 49 yıla uzatılabilir. Ege Liman İşletmeleri'nin açmış olduğu dava reddedilmiş olup, temyiz talebi üzerine dava Danıştay incelemesindedir.

Diğer davalar

“Global Ports” ve “Global Liman İşletmeleri” markalarının Global Liman adına tesciline yönelik olarak yapılan başvurulara, Global Ports Investments PLC itirazda bulunmuştur. Ancak Türk Patent Enstitüsü itirazı reddetmiş ve her iki marka da Global Liman adına tescil edilmiştir. Global Ports Investments PLC, her iki marka tescilinin de iptali amacıyla Ankara Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinde iki dava açmıştır. Her iki dava da hâlihazırda devam etmektedir. Global Liman yönetimi, bu davaların aleyhe sonuçlanmasının Grup'un finansal pozisyonu veya beklentileri üzerinde ciddi bir etkisi olacağını tahmin etmemektedir.

Toplamda yaklaşık 1.000.000 TL tutarındaki kira alacaklarına ilişkin Ege Liman İşletmeleri aleyhine devam eden davalar bulunmaktadır. Bu davalar, yukarıda açıklanan imar planı davasından sonra kira sözleşmeleri Ege Liman İşletmeleri tarafından sona erdirilen kiracıların taleplerine ilişkindir. Bunun sonucunda, kiracılar dava açarak kira sözleşmelerinin feshine ilişkin olarak tazminat talep etmişlerdir. Bu davaların önemli bir kısmı mahkemece reddedilmiş ve Yargıtay tarafından bu ret kararları onanmış olup karar düzeltme incelemeleri hâlen devam etmektedir ve bu davalar için herhangi bir önlem alınmamıştır.

Ortadoğu Antalya Liman İşletmeleri’nin taraf olduğu ve Ortadoğu Antalya Liman İşletmeleri aleyhine sonuçlanabilecek birtakım davalar devam etmektedir. Bu davalar, Ortadoğu Antalya Liman İşletmeleri’nin genelde liman faaliyetlerinden kaynaklanan ticari alacaklarının tahsiline yönelik olan ve Ortadoğu Antalya Liman İşletmeleri’nin davalı veya davacı sıfatını taşıdığı davaları, Ortadoğu Antalya Liman İşletmeleri aleyhine açılmış iş hukukuyla alakalı davaları ve bazı idari işlemlerin iptali için Ortadoğu Antalya Liman İşletmeleri tarafından açılmış davaları kapsamakta olup, bu davalardan hiçbiri Ortadoğu Antalya Liman İşletmeleri’nin liman faaliyetleri için ciddi bir risk ya da önemli bir finansal borç teşkil etmemektedir.



24. İHRAÇ VE HALKA ARZ EDİLECEK PAYLARA İLİŞKİN BİLGİLER

24.1. İhraç ve halka arz edilecek paylar ile ilgili bilgi:

Sermaye artırımı yoluyla halka arz edilecek paylara ilişkin bilgi aşağıdaki tabloda sunulmaktadır:



Grubu

Nama/

Hamiline

Olduğu

İmtiyazlar

Pay Sayısı

Pay Sayısının Grup Pay Sayısına Oranı (%)

Bir Payın

Nominal

Değeri (TL)

Toplam

(TL)

Sermayeye Oranı

(%)

-

Nama

Yoktur

23.746.900

-

1,00

23.746.900

26,39

Ortak satışı yoluyla halka arz edilecek paylara ilişkin bilgi aşağıdaki tabloda sunulmaktadır:

Grubu

Nama/

Hamiline

Olduğu

İmtiyazlar

Pay Sayısı

Pay Sayısının Grup Pay Sayısına Oranı (%)

Bir Payın

Nominal

Değeri (TL)

Toplam

(TL)

Sermayeye Oranı

(%)

-

Nama

Yoktur

9.000.000

-

1,00

9.000.000

10,00

Ek satış kapsamında mevcut paylardan halka arz edilecek paylara ilişkin bilgi aşağıdaki tabloda sunulmaktadır:

Grubu

Nama/

Hamiline

Olduğu

İmtiyazlar

Pay Sayısı

Pay Sayısının Grup Pay Sayısına Oranı (%)

Bir Payın

Nominal

Değeri (TL)

Toplam

(TL)

Sermayeye Oranı

(%)

-

Nama

Yoktur

4.912.035

-

1,00

4.912.035

5,46

Halka arz, Şirket’in çıkarılmış sermayesinin 66.253.100 TL'den 90.000.000 TL’ye artırılması nedeniyle çıkarılan toplam 23.746.900 TL nominal değerli payların ve mevcut pay sahibinin sahip olduğu 9.000.000 TL olmak üzere toplam 32.746.900 TL nominal değerli paylarının halka arz edilmesi suretiyle gerçekleştirilecektir. Toplanan kesin talebin satışa sunulan pay miktarından fazla olması halinde, Global Yatırım Holding A.Ş.’ye ait 4.912.035 TL nominal değerli ve toplamda halka arz edilen payların %15’ine tekabül eden payların, dağıtıma tabi tutulacak toplam pay miktarına eklenmesi planlanmaktadır.

Halka arza konu payların herhangi bir imtiyazı bulunmamaktadır.



24.2. Payların hangi mevzuata göre oluşturulduğu:

Global Liman'ın merkezi Türkiye'de bulunmaktadır ve Global Liman Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarına tabidir. Halka arz edilecek paylar Sermaye Piyasası Mevzuatı kapsamında oluşturulmuştur.



24.3. Payların kaydileştirilip kaydileştirilmediği hakkında bilgi:

Ortaklığımız payları, kaydileştirme esasları çerçevesinde MKK nezdinde kaydi olarak tutulmaktadır.



24.4. Payların hangi para birimine göre ihraç edildiği hakkında bilgi:

Paylar Türk Lirası cinsinden satışa sunulacaktır.



24.5. Kısıtlamalar da dâhil olmak üzere paylara ilişkin haklar ve bu hakları kullanma prosedürü hakkında bilgi:

Halka arz edilen paylar maliklerine çeşitli haklar tanımaktadır. Bununla birlikte Şirket'in halka arz edilmeyen payları birtakım imtiyazlar ile donatılmıştır. Buna göre, halka arz edilen payların sahip olduğu haklar aşağıda yer almaktadır.



Genel Kurula Davet ve Katılma Hakkı

Esas Sözleşme'nin 16. maddesi uyarınca, genel kurul toplantısına ilişkin toplantı ilanı, toplantı tarihinden en az üç (3) hafta önce yapılır. Toplantı ilanları için TTK'ya, Kurul düzenlemelerine ve Şirket Esas Sözleşmesi'ndeki hükümlere uyulur.

Genel Kurul toplantı ilanları, mevzuat ile öngörülen usullerin yanı sıra, mümkün olan en fazla sayıda pay sahibine ulaşmayı sağlayacak, elektronik haberleşme dâhil, her türlü iletişim vasıtasıyla TTK, SPKn ve ilgili diğer mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılır.

Genel kurula katılma ve oy kullanma hakkı, pay sahibinin paylarını herhangi bir kuruluş nezdinde depo etmesi şartına bağlanamaz. Payları kayden izlenen halka açık ortaklıkların genel kurul toplantılarına, yönetim kurulu tarafından MKK’dan sağlanan pay sahipleri listesi dikkate alınarak oluşturulan hazır bulunanlar listesinde adı yer alan pay sahipleri katılabilir. Bu listede adı bulunan hak sahipleri kimlik göstererek genel kurula katılırlar.

Şirkete ait ilanlar ile genel kurul toplantı ilanları, mevzuat ile öngörülen usullerin yanı sıra, mümkün olan en fazla sayıda pay sahibine ulaşmayı sağlayacak, elektronik haberleşme dâhil, her türlü iletişim vasıtasıyla TTK, SPKn ve ilgili diğer mevzuat hükümleri dikkate alınarak ilan edilir.

Oy Hakkı

Esas Sözleşme'nin 14. maddesi uyarınca, olağan ve olağanüstü Genel Kurul toplantılarında hazır bulunan pay sahiplerinin ve vekillerinin her pay için bir oy hakkı olacaktır. Genel Kurul toplantılarında pay sahipleri kendilerini diğer pay sahipleri ve hariçten tayin edecekleri vekil vasıtasıyla temsil ettirebilirler. Şirkete pay sahibi olan vekiller kendi oylarından başka temsil ettikleri pay sahibinin sahip olduğu oyları kullanmağa yetkilidirler. Kurul’un vekâleten oy kullanılmasına ilişkin düzenlemesine uyulacaktır. Vekaletnamelerin şeklini SPKn ve ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak Yönetim Kurulu tayin ve ilan eder.

TTK'nın 432. maddesi uyarınca:

1) Bir pay, birden çok kişinin ortak mülkiyetindeyse, bunlar içlerinden birini veya üçüncü bir kişiyi, genel kurulda paydan doğan haklarını kullanması için temsilci olarak atayabilirler.

2) Bir payın üzerinde intifa hakkı bulunması halinde, aksi kararlaştırılmamışsa, oy hakkı, intifa hakkı sahibi tarafından kullanılır. Ancak, intifa hakkı sahibi, pay sahibi menfaatlerini hakkaniyete uygun bir şekilde göz önünde tutarak hareket etmemiş olması dolayısıyla pay sahibine karşı sorumludur.

TTK'nın 434. maddesi uyarınca:

1) Pay sahipleri, oy haklarını genel kurulda, paylarının toplam itibari değeriyle orantılı olarak kullanır. TTK'nın 1527. maddesinin beşinci fıkrası hükmü saklıdır.

2) Her pay sahibi sadece bir paya sahip olsa da, en az bir oy hakkını haizdir. Şu kadar ki, birden fazla paya sahip olanlara tanınacak oy sayısı esas sözleşmeyle sınırlandırılabilir.

3) Şirket'in finansal durumunun düzeltilmesi sırasında payların itibari değerleri indirilmişse payların indiriminden önceki itibari değeri üzerinden tanınan oy hakkı korunabilir.

4) Gümrük ve Ticaret Bakanlığı halka açık olmayan anonim şirketlerde birikimli oyu bir tebliğle düzenleyebilir.

TTK'nın 435. maddesi uyarınca;

Oy hakkı, payın, kanunen esas sözleşmeyle belirlenmiş bulunan en az miktarının ödenmesiyle doğar.

TTK'nın 436. maddesi uyarınca;

1) Pay sahibi kendisi, eşi, alt ve üst soyu veya bunların ortağı oldukları şahıs şirketleri ya da hâkimiyetleri altındaki sermaye şirketleri ile şirket arasındaki kişisel nitelikte bir işe veya işleme veya herhangi bir yargı kurumu ya da hakemdeki davaya ilişkin olan müzakerelerde oy kullanamaz.

2) Şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamaz.

Kârdan Pay Alma Hakkı

Esas Sözleşme'nin 20. maddesi uyarınca, Şirketin faaliyet dönemi sonunda tespit edilen gelirlerden, Şirketin genel giderleri ile muhtelif amortisman gibi Şirketçe ödenmesi veya ayrılması zorunlu olan miktarlar ile Şirket tüzel kişiliği tarafından ödenmesi zorunlu vergiler düşüldükten sonra geriye kalan ve yıllık bilançoda görülen net dönem kârı, varsa geçmiş yıl zararlarının düşülmesinden sonra, sırasıyla aşağıda gösterilen şekilde tevzi olunur:

a) %5’i kanuni yedek akçeye ayrılır.

b) Kalandan, varsa yıl içinde yapılan bağış tutarının ilavesi ile bulunacak meblağ üzerinden, Şirketin kâr dağıtım politikası çerçevesinde Türk Ticaret Kanunu ve Sermaye Piyasası Mevzuatına uygun olarak birinci kâr payı ayrılır.

c) Yukarıdaki indirimler yapıldıktan sonra, Genel Kurul, kâr payının, yönetim kurulu üyelerine, ortaklık çalışanlarına ve pay sahibi dışındaki kişilere dağıtılmasına karar verme hakkına sahiptir.

d) Net dönem kârından, (a), (b) ve (c) bentlerinde belirtilen meblağlar düştükten sonra kalan kısmı, Genel Kurul, kısmen veya tamamen ikinci kâr payı olarak dağıtmaya veya Türk Ticaret Kanunu’nun ilgili maddesi uyarınca “Şirket’in isteği ile ayırdığı yedek akçe” olarak ayırmaya yetkilidir.

e) Pay sahipleriyle kâra iştirak eden diğer kimselere dağıtılması kararlaştırılmış olan kısımdan, sermayenin %5’i oranında kâr payı düşüldükten sonra bulunan tutarın %10’u, TTK’nın ilgili maddeleri uyarınca genel kanuni yedek akçeye eklenir.

Yasa hükmü ile ayrılması gereken yedek akçeler ile esas sözleşmede veya kâr dağıtım politikasında pay sahipleri için belirlenen kâr payı ayrılmadıkça; başka yedek akçe ayrılmasına, ertesi yıla kâr aktarılmasına ve Yönetim Kurulu üyelerine, ortaklık çalışanlarına ve pay sahibi dışındaki kişilere kârdan pay dağıtılmasına karar verilemeyeceği gibi, pay sahipleri için belirlenen kâr payı nakden ödenmedikçe bu kişilere kârdan pay dağıtılamaz.

Kâr payı, dağıtım tarihi itibarıyla mevcut payların tümüne, bunların ihraç ve iktisap tarihleri dikkate alınmaksızın eşit olarak dağıtılır.

Dağıtılmasına karar verilen kârın dağıtım şekli ve zamanı, Yönetim Kurulunun bu konudaki teklifi üzerine genel kurulca kararlaştırılır.

Bu esas sözleşme hükümlerine göre Genel Kurul tarafından verilen kâr dağıtım kararı geri alınamaz.

Yönetim Kurulu, Genel Kurul tarafından yetkilendirilmiş olmak ve SPKn hükümleri ile Kurul'un çıkartmış olduğu tebliğlere uymak şartı ile kâr payı avansı dağıtabilir. Genel Kurul tarafından Yönetim Kurulu’na verilen kâr payı avansı dağıtılması yetkisi, bu yetkinin verildiği yıl ile sınırlıdır. Önceki hesap döneminde ödenen kâr payı avansları mahsup edilmeden ilave kâr payı avansı verilmesine ve kâr payı dağıtılmasına karar verilemez.

Kâr Payı Hakkının Zamanaşımına Uğraması: Ortaklar ve kâra katılan diğer kimseler tarafından tahsil edilmeyen kâr payı bedelleri ile ortaklar tarafından tahsil edilmeyen temettü avansı bedelleri dağıtım tarihinden itibaren beş yılda zaman aşımına uğrar.

Zaman Aşımının Kimin Lehine Sonuç Doğuracağı: Zaman aşımına uğrayan temettü ve temettü avansı bedelleri hakkında 2308 sayılı Şirketlerin Müruru Zamana Uğrayan Kupon Tahvilat ve Hisse Senedi Bedellerinin Hazineye İntikali Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.

Kâr Payı Hakkının Kullanımına İlişkin Sınırlamalar ve Bu Hakkın Yurtdışında Yerleşik Pay Sahipleri Tarafından Kullanım Prosedürü: Yurtdışında yerleşik pay sahipleri, yurtiçinde yerleşik pay sahipleri ile aynı haklara sahiptir. Kâr Payına ilişkin hakların kullanım işlemleri MKK tarafından gerçekleştirilecektir.

Kâr Payı Oranı veya Hesaplama Yöntemi, Ödemelerin Dönemleri ve Kümülatif Mahiyette Olup Olmadığı: Kâr payı esas sözleşme hükümlerine uygun olarak Sermaye Piyasası Kanunu ve ilgili mevzuatı uyarınca belirlenen oran ve dönemlerde dağıtılacaktır.



Payların Devrine İlişkin Esaslar

Borsa İstanbul A.Ş.’de işlem gören Global Liman paylarının devrinde sermaye piyasası mevzuatı esas alınır. Nama yazılı paylar, ciro ve zilyetliğin geçirilmesi ile devredilir. Yönetim Kurulu, borsada gerçekleştirilen işlemler neticesinde devredilen paylar da dâhil olmak üzere payların devrini onamaktan ve pay defterine kaydetmekten kaçınamaz.



Tasfiyeden Pay Alma Hakkı

Şirket'in sona ermesi halinde her pay sahibi, esas sözleşmede sona eren Şirket'in mal varlığının kullanılmasına ilişkin başka bir hüküm bulunmadığı takdirde, tasfiye sonucunda kalan tutara payı oranında katılır.

Esas Sözleşme'de tasfiyeden pay alma hakkına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır.

Yeni Pay Alma Hakkı

Her pay sahibi, yeni çıkarılan payları, mevcut paylarının sermaye oranına göre alma hakkına haizdir. Kayıtlı sermaye sisteminde, çıkarılan paylar tamamen satılarak bedelleri ödenmedikçe veya satılamayan paylar iptal edilmedikçe yeni pay çıkarılamaz.

Rüçhan hakkı kullandırıldıktan sonra kalan paylar, ya da rüçhan hakkı kullanımının kısıtlandığı durumlarda yeni ihraç edilen tüm paylar piyasa fiyatı ile halka arz edilir.

Bilgi Alma ve İnceleme Hakkı

Finansal tablolar, konsolide finansal tablolar, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, denetleme raporları ve yönetim kurulunun kâr dağıtım önerisi, genel kurulun toplantısından en az on beş gün önce, şirketin merkez ve şubelerinde, pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulur. Bunlardan finansal tablolar ve konsolide tablolar bir yıl süre ile merkezde ve şubelerde pay sahiplerinin bilgi edinmelerine açık tutulur. Her pay sahibi, gideri şirkete ait olmak üzere gelir tablosuyla bilançonun bir suretini isteyebilir. Pay sahibi genel kurulda, yönetim kurulundan, şirketin işleri; denetçilerden denetimin yapılma şekli ve sonuçları hakkında bilgi isteyebilir. Bilgi verme yükümü, şirketin bağlı şirketlerini de kapsar. Verilecek bilgiler, hesap verme ve dürüstlük ilkeleri bakımından özenli ve gerçeğe uygun olmalıdır.



İptal Davası Açma Hakkı

Yönetim kurulunun kayıtlı sermaye sistemine ilişkin esaslar çerçevesinde aldığı kararlar aleyhine, genel kurul kararlarının iptaline ilişkin hükümler çerçevesinde yönetim kurulu üyeleri veya hakları ihlal edilen pay sahipleri, kararın ilanından itibaren otuz gün içinde ortaklık merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.

Kusurlarına ve durumun gereklerine göre zararlar şahsen kendilerine yükletilebildiği ölçüde yönetim kurulu üyeleri ve hazırladıkları raporlarla sınırlı olarak bağımsız denetimi yapanlar, ara dönem finansal tablolarının gerçeği dürüst bir şekilde yansıtmamasından veya mevzuat ile muhasebe ilke ve kurallarına uygun olarak düzenlenmemiş olması nedeniyle dağıtılan kâr payı avansının doğru olmamasından doğan zararlar için ortaklığa, pay sahiplerine, ortaklık alacaklılarına ve ayrıca doğrudan doğruya olmak üzere kâr payı avansının kararlaştırıldığı veya ödendiği hesap dönemi içinde pay iktisap etmiş bulunan kişilere karşı sorumludurlar.

Hukuki sorumluluk doğuran hâllerin varlığı hâlinde, pay sahipleri ve yönetim kurulu üyeleri tarafından kararın ilanından itibaren otuz gün içinde, iptal davası açılabilir. Genel kurul toplantısında hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten, toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde iptal davası açabilirler.



Azınlık Hakları

Sermayenin en az yirmide birini oluşturan pay sahipleri, yönetim kurulundan, yazılı olarak gerektirici sebepleri ve gündemi belirterek, genel kurulu toplantıya çağırmasını veya genel kurul zaten toplanacak ise, karara bağlanmasını istedikleri konuları gündeme koymasını isteyebilirler. Pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya isteme yedi iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde, aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine, genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi karar verebilir.

Genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi hâlinde, sermayenin en az yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibari değeri toplamı en az bir milyon Türk Lirası olan pay sahipleri üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atamasını isteyebilir.

Özel Denetim İsteme Hakkı

Her pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir. Genel kurul istemi onaylarsa, şirket veya her bir pay sahibi otuz gün içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bir özel denetçi atanmasını isteyebilir.



Ayrılma Hakkı

Halka açık anonim ortaklıkların birleşme, bölünme işlemlerine taraf olması, tür değiştirme veya sona erme kararı, malvarlığının tümünü veya önemli bir bölümünü devretmesi veya üzerinde bir ayni hak tesis etmesi veya kiralaması, faaliyet konusunu tümüyle veya önemli ölçüde değiştirmesi, imtiyaz öngörmesi veya mevcut imtiyazların kapsam veya konusunu değiştirmesi ile borsa kotundan çıkması, önemli kararlardır. Bu kararlara ilişkin genel kurul toplantısına katılarak, anılan kararlara ilişkin muhalefet şerhlerini toplantı tutanağına işleten pay sahipleri açısından ayrılma hakkı doğacaktır.



Satma Hakkı

Pay alım teklifi sonucunda veya birlikte hareket etmek de dâhil olmak üzere başka bir şekilde sahip olunan payların şirketin oy haklarının Kurulca belirlenen orana veya daha fazlasına ulaşması durumunda, paya sahip olan bu kişiler açısından azınlıkta kalan pay sahiplerini şirketten çıkarma hakkı doğar. Bu kişiler, Kurul tarafından belirlenen süre içinde, azınlıkta kalan ortakların paylarının iptalini ve bunlar karşılığı çıkarılacak yeni payların kendilerine satılmasını şirketten talep edebilirler.



Bedelsiz Pay Alma Hakkı

Halka açık anonim ortaklıkların sermaye artırımlarında, bedelsiz paylar artırım tarihindeki mevcut paylara dağıtılır.



Yüklə 4,86 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   45   46   47   48   49   50   51   52   ...   56




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin