Sevgisini kendi arzusuna tercih eden onun tarafından da sevilir; onu özleyen, ondan başkasında gözü olmayan ve ondan korkan ki



Yüklə 1,18 Mb.
səhifə32/39
tarix17.11.2018
ölçüsü1,18 Mb.
#83042
1   ...   28   29   30   31   32   33   34   35   ...   39

FEZARÎ, İBRAHİM B. ABDURRAHMAN

Ebû İshâk Burhânüddîn İbrâhîm b. Abdirrahmân b. İbrâhîm el-Fezârî eş-Şâfiî (ö. 729/1329) Şafiî fakihi.

Mısır asıllı olup Rebîülevvel 660'ta846 Dımaşk'ta doğdu ve orada ya­şadı. Babası Firkâh'a izafeten İbnü'l-Fir-kâh diye de anılır. Babası ve dedesi de fakihtir. Babasından fıkıh, amcası Şere-feddin Ahmed b. İbrahim'den Arapça okudu. Ayrıca Ebü'l-Abbas İbn Abdüd-dâim, İbn Ebü'1-Yüsr, İbn Ebû Asrûn, Ebû İshak İbrahim b. Abdülazîz es-Sü-lemi, Ebü'l-Abbas İbnü'n-Nehhâs, Ab-düllatif el-Harrânî ve Muhammed b. Ah­med eş-Şerîşî gibi âlimlerden ders al­dı. Dımaşk'ta Bâdrâiyye Medresesi'nde müderrislik yaptı, birçok öğrenci yetiş­tirdi. Tâceddin es-Sübkî ve Muhammed b. Câbir el-Vâdîâşî ondan icazet alan ta­nınmış âlimlerdendir. Amcası Şerefed-din'in ölümü üzerine Dımaşk'taki Eme-viyye Camii hatipliğine tayin edildiyse de bir ay sonra bu görevden ayrıldı. Nec-meddin İbn Sasrâ ölünce (ö. 723/1323) onun yerine Dımaşk başkadısı olması için yapılan teklifi kabul etmedi. Zamanında Şafiî mezhebinin en önde gelen âlimle­rinden biri olan Fezârî Cemâziyelevvel 729'da847 vefat etti ve Bâbüs-sagîr Kabristanı'nda babasının yanına defnedildi.

Alçak gönüllü, iyilik sever bir kişi olan Fezârî tartışmadan kaçınır, deviet adam­larına pek yaklaşmazdı. İlimle meşgul olan kişilere hizmetten zevk duyar, öğ­rencilerinin İhtiyaçlarıyla yakından ilgi­lenirdi. Çağdaşı Takıyyüddin İbn Teymiy-ye ile bazı konularda farklı görüşlere sa­hip oldukları halde birbirlerine saygı gös­termişler ve aralarındaki münasebeti kesmemişlerdir.



Eserleri.



1- Bâ'işü'n-nüfûs ilâ ziyâ-reti'I-Kudsİ'l-mahrûs. On üç fasıldan meydana gelmekte olup Ebû Muham­med İbn Asâkir'in el-Câmi'u'1-müstak-şâ fî fezâ'iîi'l-Mescidi'l-aksâ'smdan ve ilgili diğer eserlerden özetlenmiştir. Süleymaniye Kütüphanesi'nde nüshala­rı bulunan eser848 Charles D. Matthevvs tarafından yayımlanmıştır849

2- el-İslâm bi-ie-zĞ3ili'ş-Şâm. Ali b. Muhammed er-Ra-baî'nin Fezâ'ilü'ş-Şâm ve Dımaşk adlı eserinin özetidir.850

3- el-Menâ'ift li-tâlibi'ş-şayd ve'z-zebâ3ih851. Müellifin kaynaklarda adı geçen diğer eserleri de şunlardır: Ta^îîk Cale't-Ten-bîh (Ebü İshak İbrahim b. Ali eş-ŞIrâzî'-nîn ŞâfİÎ fıkhına dair eserinin şerhi), Fetâ-vâ İbiü'î-Firkâh, er-Ruhşatü'l-^amîme fî ahkâmi'l-ganîme, Hallü'l - kına fî hılli's-semâ", Risale fî mesâ'ili'1-hul', Şer/m Müntehe's-sûl ve'1-emel (Cemâleddin İbnü'l-Hâcib'in usule dair eserinin şerhi), Şerhu'l-Elfiyye (İbn Mâlik'in nah­ve dair eserinin şerhi).

Bibliyografya:

Zehebî, et-'lber, IV, 85-86; İbn Fazlullah el-Ömerî. Mesâlik, VI, 230-231; Safedî. el-Vâfî, VI, 43-44; SÜbkû Tabakât (Tanâhî), IX, 312-398; İsnevî, Tabakatü'ş-Şâfi'iyye, II, 290; İbn Kesîr, el-Bidâye, XN, 146; Vâdîâşî, Bernâmec852, Beyrut 1980, s. 84-85; İbn Hacer, ed-Dürerü'i-karnine, I, 34-35; İbn Tağrîberdî, el-Menhelü'ş-şâft, I, 99; Nuaymî, ed-Dâris fî târihi'I-medâris, Dımaşk 1367, I, 208-209; Keşfuz-zunûn, 1, 127, 153, 218, 489, 687, 873; 11, 1219, 1251, 1275. 1276, 1577, 1779, 1847, 1855; İbnü'1-İmâd, Şezerâtü'z-ze-heb, VI, 88; îzâhu'l-meknûn, I, 299; Brockel-mann. GAL, II, 161; SuppL, 1, 567-568; II, 161; Ziriklî. et-A'lâm, 1, 39; Kehhâle. Mu'cemü'l-mü-elliftn, I, 43-44; 1. Krachkovsky, Târîhu'l-ede-bİ'i-Coğrâfiyyi'l-cArab853, Kahire 1965, II, 510-511; Sarton, in-troduction, 111, 804; Selâhaddin el-Müneccid, Mu'cemü'l-müerrihîne'd-Oımaşkıyyîn, Bey­rut 1978, s. 138.



FEZARÎ, MUHAMMED B. İBRAHİM

Ebû Abdülâh Muhammed b. İbrâhîm b. Habîb b. Semüre b. Cündeb el-Fezârîel-Kûfî (ö. 190/806) İslâm dünyasında ilk usturlabı yaparak kullandığı kaydedilen astronomi âlimi.

Nisbesini Kays Aylan kabile birliğine bağlı Fezâre kabilesinden alır; hayatıyla ilgili pek az şey bilinmektedir. Dedele­rinden Semüre b. Cündeb ashaptandır. Kaynaklarda hakkında benzer bilgiler verilen854 Ebû İshak İbrahim b. Habîb el-Fezârî'-nin bu âlimin yine astronomi ile uğraşan babası mı olduğu, yoksa bu iki ismin aynı kişiyi mi gösterdiği hususu mevcut bilgilerin ışığında tam açıklığa kavuşa­bilmiş değildir. Bu durum kendilerine nisbet edilen eserler hakkında da söz konusudur. Aynı nisbeyi taşıyan Ebû İs­hak İbrahim b. Muhammed b. Haris el-Kûfî (ö. 188/804 (?|) adında bir de mu-haddis bulunmakta ve Bağdatlı İsmail Paşa, Muhammed b. İbrahim el-Fezârî'-nin adını Ebû İshak İbrahim b. Muham­med b. Habîb el-Bağdâdî şeklinde yan­lış vermekte, ölüm tarihini de 188 (804) olarak göstermektedir.855

Fezârî hakkındaki en geniş bilgiyi ve­renlerden biri olan Yâküt el-Hamevî şöy­le der: "Ubeydullah b. Ziyâd Kûfe'ye gel­diği zaman onu Basra zaptiye teşkilâ­tının (şutta) başına getirdi. Fezârî nahiv âlimiydi ve yazısı güzeldi, Mâzinî'den ders almıştı. Asmaî'nin Kitâbü'1-Em-şâi'ini bizzat Asmafden okuduğunu söy­lediği rivayet edilir; bu kitabı ondan baş­kasının Asmarden okuduğunu iddia eden kimse yalan söyler. Merzübânî şöyle de­miştir: Muhammed b. İbrahim el-Fezâ-rî el-Kûfî astronomi âlimi idi. Yahya b. Hâlid el-BermekTnin kendilerinden sita­yişle söz ettiği dört kişiden biridir. Dört kimse vardır ki sahalarında kendileri gi­bisi görülmemiştir: Halîl b. Ahmed, İb-nü'l-Mukaffa', Ebü Hanîfe ve Fezârî. Ca1-fer b. Yahya ise şöyle demiştir: Nahiv sahasında Kisâî'den, şiirde Asmaî'den, nücumda Fezârrden ve ud çalmada Zel-zele'den daha üstünü görülmemiştir".856



İslâm dünyasında usturlap yapanların ilki olduğu söylenen Fezârî'nin kaynak­larda düz (musattah) ve üstüvânî (mubat-tah) usturlapları yapıp kullandığı bildi­rilmektedir857. Fezâ­rî, Mansûr devrinde Bağdat'ın kurulu­şu sırasında görev alan Ebü Sehl Fazl b. Nevbaht, Maşallah b. Eserî el-Basrî ve Ömer b. Ferruhân et-Taberî gibi astro­nomi âlimleri arasında Önde gelen bir kişiydi.

Eserleri:



1- Zîcü's-Sİnd-Hind el-Ke-bîi. Abbasî Halifesi Mansûr devrinde 771 veya 773 yılında, bir Hint elçilik heyetiy­le birlikte Bağdat'a gelen bir astrono­mun yanında getirdiği astronomiye ait Siddhönta adlı kitabın tercümesidir. Yâküt Mu'cemü'l-büldân"da Bîrûnî'den ve İbnü'l-Kıftî İhbârü'l-Culemâ3öa. İb-nü'1-Âdemî diye tanınan Hüseyin b. Muhammed b. Humeyd'in Nazmü'î-cİkd adlı büyük zîcinden naklen Zîcü's-Sind-Hind el-Kebîfin aslının Hindistan'dan getiriliş tarihini 156 (773) olarak vermek­tedirler. Kimliği bilinmeyen Hintli astro­nomla birlikte çalışan diğer bir Arap ast­ronomi âlimi de Ya'küb b. Tank idi. Ha­life Mansûr Fezâri'den, muhtemelen Ma-hâsiddhânta adlı Sanskritçe astronomi kitabını Hintli astronomun yardımıyla Arapça'ya çevirmesini istemişti. Bu metin sonraları Brâhmapaksa olarak bilinen metindendir. M.ahâsiddhânta ile ben­zerlik gösteren metinler arasında Vis-nudharmattompurâna 'nın Paitâmaha-siddhânta'sı ile Brahmaguptanın Emh-masphutasiddhhnta's\ da bulunmakta­dır. Hintli astronomun bu çeviride, J. Âr-yabhatta'nın Âryafahalfya'sından da bil­giler aktardığı için tercüme metninin bu kitaptan da bilgiler ihtiva ettiği anlaşıl­maktadır. İslâm Ansiklopedisi'nde ise (1, 687) İslâm dünyasında astronominin ilmî olarak araştırılmasına, Hindistan'­dan gelen İki kitabın etkisiyle ancak II. (VIII.) yüzyılda başlandığına işaret edil­dikten sonra bu kitaplardan birinin Brah-magupta tarafından 628'de telif edilmiş olan Brâhmasbhutasiddhânta olduğu, 154'te (771) belki kısaltılmış bir şekil­de Bağdat'a getirilip İbrahim b. Habîb el-Fezârî ve Ya'kûb b. Târik tarafından Arapça'ya aktarıldığı belirtilmektedir. Bî-rünî, Siddhânta tercümesinin 153-154'-te (770-771) bitirilmiş olduğunu bildirir. Siddhânta ya da İslâm astronomi lite-ratüründeki adıyla Zîcü's - Sind-Hind veya Kitâbü's-Sind-Hind X. yüzyıla ka­dar İslâm dünyasının doğusunda, XII. yüzyıla kadar da Endülüs'te kullanılmış­tır. İbnü'l-Kıftî, gezegenlerin astronomik cetvellerini ihtiva eden bu zîcin çok sa­yıda bölüme ayrıldığını. Halife Me'mûn devrine kadar kullanıldıktan sonra onun zamanında Muhammed b. Mûsâ el-Hâ-rizmî tarafından kısaltılıp tâdil ve tek­mil edildiğini, bu sırada gezegenlerin ev-sât cetvellerinin ve tâdillerin İran siste­mine, güneş meylinin de Batlamyus sis­temine göre yeniden ele alınıp değişti­rildiğini ve yeni haiiyle eserin daha çok beğenildiğini haber vermektedir. İslâm astronomi dünyasındaki ilk köklü çalış­manın Fezârî'nin bu genişletilmiş ilave­li tercümesi olduğu ve bu kitabın uzun süre devam eden bir gelenek oluşturdu­ğu açıktır. Brâhmapaksa''nın Siddhân-ta'daki unsurları diğer okullara bu eser vasıtasıyla geçmeye başlamıştır. Her ne kadar kalpa sistemi, gezegenlerin orta­lama hareketleri (evsât), en yüksek nok­taları (evcât) ve ekliptiği kestikleri dü­ğüm noktalan gibi konular Zîcü's-Sind-Hind el-Kebîr geleneği içinde yaşamış­sa da en yüksek denklemler aslında Zî-cü'ş-şâh'tan çıkarılmıştır. Zîcü's-Sind-Hind el-Kebîr'in aslı olan Siddhânta Hint astronomisindeki Ardharatrika oku­lunu temsil etmekte, coğrafya ile ilgili bir bölümü de Âryabhatiya 'nın ve Mı­sırlı Hermes'e atfedilen bir Sâsânî gele­neğinin etkisini göstermektedir. Fe-zârî'nin bu eserdeki bazı tutarsızlıkla­rı başka kaynaklardan da faydalanmak suretiyle giderdiği bilinmektedir. Günü­müze ulaşmamış olan bu eser hakkın­daki malumatı Hâşimî, Mes'ûdî, Bîrû-nî ve diğer klasik müelliflerin aktardığı bilgilere borçluyuz.858

2- Kitâbü'z-Zîc calâ si-rü'l-'Arab. Fezârî'nin Kitâbü's-Sind-Hind'öen sonra yaklaşık 790'da telif et­tiği başka bir zîc olup gezegenlerin or­talama hareketlerinin astronomik tab­lolarını vermektedir.

3- el-Kaşîde fî cil-mi'n-nücûm. Kasidenin başlangıcından bazı beyitler Yâküt ve Safedî tarafından zikredilmişti859.

4- Kitöbü'l-Mikyâs H'z-zevâl. Öğle vaktinin tayin edilmesi hakkındadır,

5- Kitâbü'l-cAmel bi'l'USturlâb ve hüve zâtü'l-halak. "Zâtü'l-halak" (halkalı) adı verilen bir us­turlap çeşidinin yapımı hakkındadır.

6- Kitâbü'l-cAmel bi'1-usturlâbı!-müsat-tah. Düz usturlabın yapımı hakkındadır.

7- el-Urcûze îi'1-hudûd. Adına yalnız Ebü's-Sakr el-Kabîsî'nin Kitâbü'1-Med-ftai'inde rastlanmaktadır860.

8- Kitâb Tastîhi! - küre. Kürenin düzlem haline getirilişiyle ilgili­dir. Kıftî, bu eserin bütün İslâm astro­nomlarının ilk kaynağı olduğunu söyle­mektedir.

9- ez-Zîcü'l-kadîm îî fünû-ni't-tacdîl ve't-takvîm. Ziriklî bu eseri Rabat Kütüphanesi'nde861 gördüğünü; bablara göre tertip edilmiş olan zîcin birinci babının Arap, Yunan, Iran ve Kıbtî takvimlerinden bahsettiği­ni ve Arap takviminin hicretin gerçek­leştiği yılda 1 Muharrem Perşembe gü­nünden itibaren başlatıldığını bildirmek­tedir.862

Bunlardan başka Kâtib Çelebi Fezâ-rî'ye Kaside fi 'n- nahv adlı bir eser da­ha nisbet etmektedir.863



Bibliyografya:

İbnü'n-Nedîm, el-Fihrlst (Teceddüd), s. 332; Mes'ûdî. Mürûcü'z-zeheb, VIII, 291; Sâid el-En-delüsî. Tabakâtü'l-ümem, s. 57; Yâküt, Afu'ce-mul-üdebâ', XVII, 117-119; İbnü'l-KıftI, İhbâ-rü'i "ulemâ, s. 42, 177; İDn Tâvüs, Ferecü'l-mehmûm, Kum, ts. (Darü'z-Zehâr), s. 128; Sa­fedî. el-V&fî, I, 336-337; Keşfuz-zunCin, II, 1345; Hediyuetü" I 'arifin, I, 2; Suter, Dİe Mathema-tiker, s. 3-5, 208; C. Nallino. İtmü'l-felek: tâ-rlhuh 'inde'l-kurûni'l-uustâ, Roma 1911, s. 156-168; a.mlf.. "Astronomi", İA, I, 687; Salih Zeki, Kâmûs-ı RiySziyyat, İstanbul 1340-42, i, 112; Sarton, Introducüon, I, 530; Brockelmann, GAL SuppL, I, 391; Kehhâle. Mu'cemü'l-mü'el-lifin, VI11, 195; Ziriklî. el-A'lâm (Fethullah), V, 293; Sezgin. GAS, V, 216-217; VI, 122-124; VI!, 101; D. King. Islamic Astronomical Instruments, London 1987, 5. XVIIİ/200 (not 29), XIX/50; D, Pingree, "The Fragments of the Works of al-Fazâri", JriES, XXIX (1970], s. 103-123; a.mlf, "al-Fazâri", DSB, IV, 555-556. m




Yüklə 1,18 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   28   29   30   31   32   33   34   35   ...   39




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin