36:6 Tanrı’nın doğruluğu, yarattığı ulu dağlara benzer; sağlam, sarsıl-maz, tamamıyla güvenilir. O’nun her zaman doğru olanı yapacağına güvenebili-riz. Bu, en iyi biçimde çarmıhta sergilenmiştir. Tanrı’nın doğruluğu günahın ce-zalandırılmasını talep eder. Eğer günahlarımız için cezalandırılsaydık, sonsuza kadar mahvolacaktık. Tanrı’nın Kutsal Oğlu’nun günahlarımızı üstlenmesinin nedeni budur. Tanrı bizim günahlarımızı günahsız Oğlu’nun üstünde gördüğün-de, doğruluğundan ötürü yargısını O’nda göstermiştir. Şimdi Tanrı’nın, tanrısız günahkârları kurtarabilmesi için adil bir zemini vardır; günahların cezası, yeri-mize geçen değerli Oğlu aracılığıyla ödenmiştir.
Kurtarıcı’nın kanı Tanrı’nın mükemmel doğruluğuna tanıklık eder. Böylece Mesih’in çarmıhında, O’nun büyük adaletini ve aynı zamanda harika lütfunu buluruz.
– Albert Midlane
Tanrı’nın yargıları çok yücedir. Bu, O’nun buyruklarındaki, kararlarındaki, düşüncelerindeki ve tasarılarındaki eşsiz derinliği, karmaşıklığı ve bilgeliği gös-terir. Tanrı’nın bu nitelikleri üzerinde düşünen Pavlus şöyle demiştir: “Tanrı’nın zenginliği ne büyük, bilgeliği ve bilgisi ne derindir! O’nun yargıları ne denli akıl ermez, yolları ne denli anlaşılmazdır!” (Rom.11:33).
“İnsanı da, hayvanı da koruyan sensin ya RAB.” Burada söz konusu olan geçici bir kurtarıştır – yarattıklarını koruyan Tanrı’nın lütfu. Bu ne büyük bir merhamettir! Tanrı’nın merhametinin ne kadar çok canlıyı kapsadığını düşünün. İnsana gelince; Tanrı insanın başındaki saçlarının sayısını bile bilir. Önemsiz gibi görünen bir serçe bile Göksel Babamız’ın izni olmadan yere düşmez!
Dostları ilə paylaş: |