111:1 Ezgi, sadık olanlara Rab’bi övmeleri için çağrıda bulunarak başlar (İbranice, “Haleluya”). Mezmur yazarı, Rab’bi sınırsız bir biçimde ve bütün dikkatini vererek övmeye kararlıdır. O’nu hem küçük imanlı topluluklarında, hem de büyük insan topluluklarında ya da hem tek başına olduğunda, hem de herkesin önünde övecektir.
111:2,3 Rab’bin işleri burada dört şekilde tanımlanır: O’nun işleri büyüktür, ama Eski Antlaşma döneminde yaşayan bir Yahudi için Rab’bin en büyük işi, kendisini Mısır’dan kurtarmış olmasıdır. Rab’bin işleri büyüktür; bunlardan zevk alanlar bu işleri düşündüklerinde verimli olurlar. İşleri, yüceliğini ve görkemini sergiler ve doğruluğu sonsuza dek sürer.
111:4,5 İsrail’i kuzunun kanıyla kurtardığını anımsamaları için Fısıh Bayramı’nı verdi. Bu, Rab’bin lütuf ve merhametinin sonsuza kadar anılmasını sağlayacaktır. Rab’bin Sofrası’nda, Kuzu’nun Kanı sayesinde kurtulduğumuzu hatırlar, O’nun lütuf ve şefkat dolu unutulmaz iyiliğini anarız. 5’inci ayet belki de özellikle Tanrı’nın mucizevi yiyecek sağlayışını belirtmektedir. Çöldeki yolculukları sırasında İsrailliler’i beslemişti. Onların antlaşma halkı olduklarını asla unutmamıştı. O, verdiği sözlere sadık kalır!
111:6 Kenanlılar’ın topraklarını kendi halkına vermekle ve mezmur yazarının burada, “Ulusların mirası” olarak adlandırdığı vaat edilen topraklara güvenlik içinde getirmekle, halkına işlerinin gücünü bir kez daha gösterdi.