1973 seçimleri sonrası 1 Temmuz 1974’de haşhaş ekimi tekrar serbest bırakıldı.
1973 seçimleri sonrası 1 Temmuz 1974’de haşhaş ekimi tekrar serbest bırakıldı.
Silah Ambargosu :
Eylül 1974’de kabul edilen “TC’ye yapılan Silah Satışlarının ve Verilen Askeri Kredilerin Durdurulması” kararı, TC’nin 1974 Kıbrıs müdahalesinin bir neticesiydi.
TC’den yükselen büyük tepki ABD’nin 6 Ekim 1975’de TC’ye uyguladığı ticari yasağı kaldırmasıyla sonuçlanmıştır.
Silah ambargosu ise, 12 Eylül 1978’de tamamen kaldırıldı.
Silah ambargosu ise, 12 Eylül 1978’de tamamen kaldırıldı.
1980 Savunma ve Ekonomik İşbirliği Antlaşması (SEİA):
TC’nin ABD’den aldığı askeri ve ekonomik yardımları içeren Antlaşma 29 Mart 1980’de imzalanmıştır.
Yunanistan’la İlişkiler:
Yunanistan’la İlişkiler:
1960’larda Kıbrıs, 1970’lerde Kıbrıs ve Ege sorunları TC-Yun ilişkilerinde uyuşmazlığa neden oluyordu.
1960’da imzalanan Londra Antlaşmasıyla 16 Ağustos 1960’da Kıbrıs, bağımsızlığını kazandı ve 1963’e kadar iki ülke ilişkilerinde bir durgunluk süreci başladı. (Kıbrıs sorununun ilk aşaması sona erdi)
Kıbrıs sorununda 1974’e kadar artık sadece İng, Yun ve TC değil, Adadaki Türk ve Yun. Tarafları da söz sahibi idi.
1964 Bunalımı ve Sonuçları:
1964 Bunalımı ve Sonuçları:
1964 bunalımının temelinde zaten yakın zamana kadar çatışma içinde olan Kıbrıs toplumları arasındaki dengenin bozulacağı anlamına gelen “Makarios’un A.Y. Değişikliği önerisi” yatmaktadır.
30 Kasım 1963’deki A.Y. Önerisi 13 noktada yapılmaktaydı.
Eğer bu öneri gerçekleşirse, iki toplumun eğitliği üzerine oturtulmuş dengeli bir ortaklık söz konusu olmayacak, azınlık haklarının saklı tutulduğu üniter bir devlet yapısı oluşturulacaktı.
Eğer bu öneri gerçekleşirse, iki toplumun eğitliği üzerine oturtulmuş dengeli bir ortaklık söz konusu olmayacak, azınlık haklarının saklı tutulduğu üniter bir devlet yapısı oluşturulacaktı.
TC, bu öneriyi kesin ve sert bir dille reddetti.
21 Aralık 1963 akşamı Lefkoşe’nin bir Türk mahallesinde Türk bir aileye Rum bir polisin zor kullanarak arama ve silah çekmesi üzerine patlak veren olaylar iki toplum arasındaki “yeşil hat” tın oluşumuna neden olmuştur.
Şiddet olaylarının tırmanışa geçmesi üzerine TC, duruma müdahale ederek Kıbrıs semalarında Türk jetlerini havalandırdı.
Şiddet olaylarının tırmanışa geçmesi üzerine TC, duruma müdahale ederek Kıbrıs semalarında Türk jetlerini havalandırdı.
Durum NATO’ya da yansıtıldı.
Yun., bu durum karşısında üç garantör devletin Dışişleri Bakanlarının görüşmesini talep etti.
15 Ocak 1964’de Londra Konferansı toplandı.
Türk tarafının çözüm önerisini Denktaş dile getirdi ve daha sonra TC’nin resmi tezi olacak şu görüşleri ileri sürdü:
Türk tarafının çözüm önerisini Denktaş dile getirdi ve daha sonra TC’nin resmi tezi olacak şu görüşleri ileri sürdü:
1960 çözümü Kıbrıslı Türklerin güvenliğini sağlayamamıştır ve fiili güvencelere gereksinim duyulmaktadır.
Bu çerçeve içinde de tek çözüm, coğrafi olarak ayrılmış ve zorunlu nüfus mübadelesini gerçekleştirmiş iki toplumlu federal bir devletin kurulmasıdır.
Rumlar’ın desteklediği Klerides görüşlerini şöyle ifade etmiştir;
Rumlar’ın desteklediği Klerides görüşlerini şöyle ifade etmiştir;
Çoğunluğun çıkarlarına uygun ve teknik olarak uygulanması bir öncekinden daha kolay yeni bir AY.’nın hazırlanması ve yürürlüğe konması gerekmektedir.
Sonunda İngiliz bir subayın komutasında 10.000 kişilik bir NATO gücünün adada düzen ve güvenliğin sağlanması TC, Yun. ve Kıbrıs Türk temsilcilerince kabul edilmiştir.
Fakat, Kıbrıs Cumhurbaşkanı yalnızca bir BM gücüne razı olabileceğini belirtti.
Fakat, Kıbrıs Cumhurbaşkanı yalnızca bir BM gücüne razı olabileceğini belirtti.
Çatışmaların sona ermemesi üzerine İng. 15 Şubat 1964’te BM Güvenlik Konseyi’ne başvurdu.
14-27 Mart 1964’de BM Barış Gücü Ada’ya çıkarma yapmıştır. Fakat çatışmaları sona erdirememiştir.
TC, ABD ve İngiltere’ye birer nota göndererek, her an adaya çıkartma yapabileceğini hatırlattı.
TBMM, hükümete gerektiğinde Kıbrıs’a askeri müdahalede bulunma yetkisi verdi.
TBMM, hükümete gerektiğinde Kıbrıs’a askeri müdahalede bulunma yetkisi verdi.
ABD, tüm dünya politiğinde yapmış olduğu planlarla müdahalesini bu dönemde Acheson Planı’yla Kıbrıs sorununa da gerçekleştirmiştir.
9 Temmuz 1964’de başlayan Cenevre görüşmeleri sırasında (14 Temmuz’da) ABD Dışişleri Bakanı Dean Acheson şunları önermiştir:
-Kıbrıs adasının Karpas bölgesinde, TC’ye, egemenlik hakları kendisine ait olacak ve anavatanın ayrılmaz parçası sayılacak bir arazi verilecekti.
-Kıbrıs adasının Karpas bölgesinde, TC’ye, egemenlik hakları kendisine ait olacak ve anavatanın ayrılmaz parçası sayılacak bir arazi verilecekti.