Siyer-i Nebi



Yüklə 1,2 Mb.
səhifə26/62
tarix23.01.2018
ölçüsü1,2 Mb.
#40261
1   ...   22   23   24   25   26   27   28   29   ...   62

Kuba’ya Geliş:


Nübüvvetin 14. yılı Rebiulevvel ayının sekizi pazartesi günü (Hicri 1. yıl) Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem- Kuba’ya ayak bastı. Medineliler, Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem-’in Mekke’den çıktığını duyunca, her sabah evlerinin dışına çıkıp, öğle sıcağı onları evlerine girmeye zorlayıncaya kadar Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem-’i bekliyorlardı. Yine bir gün sıcak bastırıp sığınacak bir gölge kalmayıncaya kadar Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem-’i beklediler. Ufukta kimsenin görülmemesi üzerine evlerine döndüler. Ancak Yahudilerden bir zat gözetlemeye devam ederken uzaktan Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem- ve arkadaşlarının gelmekte olduğunu görüp en yüksek sesiyle

“Ey Arap topluluğu! İşte beklediğiniz geliyor” diye bağırdı. Bunun üzerine tüm müslümanlar büyük bir sevinç ve çoşkuya kapılıp silahlarını alarak, tekbirler ve sevinç nağmeleri ile Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem-’i karşılamaya koştular. Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem- yönünü sağ tarafa çevirerek Amr bin Avf oğulları mahallesinde konakladı. Allah Rasulu -sallallahu aleyhi vesellem- Kuba’ya gelip sessizce bir gölgelikte oturdu. Ensar’dan daha önce Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem-’ı hiç görmemiş olanlar Ebu Bekir’i Peygamber sanarak, gelip O’nu selamlıyorlardı. Çünkü Ebu Bekir’in saçlarına yaşlılık alametleri düşmüştü. Ancak ne zaman ki gölge Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem-’dan ayrıldı, o zaman Ebu Bekir kalkarak ridası ile Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem-’ı gölgelendirdi. İşte o zaman insanlar Allah’ın elçisini bilmiş oldular.

Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem- Kuba’da Külsüm bin Hedm’in evine konakladı. Bir başka rivayete göre de Sa’d bin Hayseme’nin evine konaklamıştır. Konakladığı bu evde 14 gün kaldı. Bu esnada Kuba Mescidi’ni inşaa ederek namazlarını orada kıldı. Cuma günü sabahı Ebu Bekir’i terkine alarak Medine’ye yola çıktı. Bu arada dayıları olan Neccar oğullarına da haber göndermişti. Onlar kılıçlarını kuşanıp geldiler ve Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem-’i kuşatarak O’nunla beraber Medine’ye yöneldiler. Salim bin Avf oğulları bölgesinde cuma vakti geldi. Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem- burada yüz kişiyle cuma’yı eda etti.

Medine'ye Giriş:


Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem- cuma’yı eda ettikten sonra Medine’ye yöneldi. İnsanlar O’nu karşılamak için evlerinden çıkmış yollara dökülmüşlerdi. Medine hamd ve takdis kelimeleri ile inliyordu. Kadınlar, kızlar ve çocuklar sevinçlerini güzel neşideler söyleyerek ifade ediyorlardı. Şöyle diyorlardı:

Tala’l bedru aleyna. Min seniyyeti’l veda’

Vecebe’ş-Şükrü aleyna. Madea lillahi daa,

Eyyühel meb’usu fina cite bilemril mutaa’

“Dolunay Veda dağının sırtlarından çıkıp bize doğdu.

Allah’a davetinden dolayı bize de şükretmek vacib oldu.

Ey bize gönderilen Peygamber, sen itaat olunan emirle geldin”.

Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem- nereden geçse Ensar’dan herkes o büyük Peygamberin devesinin yularına sarılarak, O’nu evine misafir etme şerefine nail olmak istiyorlar, Buyurun Ya Rasûlallah, işte silah, adet ve hazırlık ve koruma” diyorlardı. Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem- ise gülümseyerek:

“Bırakın onu kendi haline o memuredir.” diyordu. Deve şimdiki Mescid-i Nebevi’nin bulunduğu arsaya çöktü ve hemen kalktı. Biraz yürüdükten sonra tekrar dönüp aynı yere çöktü. Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem- deveden indi. İnsanlardan her biri O’nu kendi evine davet ediyordu. Ancak Ebu Eyyub el-Ensari daha önce davranarak Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem-’in yükünü götürüp evine koydu. Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem- de “Kişi yükü ile beraberdir.” diyerek O’nun evine konuk oldu. Esad bin Zürare de devesinin yularından tutarak onu kendi evine götürdü.

Medine halkı Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem-’e ziyafette birbirleriyle yarışmaya koyuldular. Allah Rasulü’ne sahip oldukları en güzel şeyleri götürüp ikram ediyorlardı.


Ali-radıyallahu anh-'nin Hicreti ve Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem-’a Kavuşması:


Ali -radıyallahu anh- Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem-’dan sonra üç gün Mekke’de kalarak, Mekke halkının Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem-’a tevdi ettikleri emanetleri sahiplerine teslim ettikten sonra yaya olarak yola çıktı. Kuba’da Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem-’e kavuştu. Külsüm bin Hedm’in evinde konakladı.

Ehl-i Beyt'in Hicreti:


Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem- Medine’ye gelip burada yerleştikten altı ay sonra Zeyd bin Haris ve Ebu Rafi’yi Mekke’ye göndererek, kızları Fatıma, Ümmü Gülsüm ile mü’minlerin annesi Sevde’yi, Ümmü Eymen’i ve Üsame bin Zeyd’i oradan aldırdı. Ebu Bekir -radıyallahu anh-’ın oğlu Abdullah’da Ebu Bekr’in aile fertleri, Ümmü Roman, Esma ve ailesi (Allah hepsinden razı olsun)’yi alarak hep beraber Medine’ye döndüler.

Süheyb-radıyallahu anh- 'in Hicreti:


Suheyb -radıyallahu anh- Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem-’dan sonra hicret etti. Hicret için yola çıktığında müşrikler O’nun önünü keserek engel oldular. Ancak Suheyb malının tamamını -ki çoktu- onlara verince hicret etmesine izin verdiler. Medine’ye gelip durumu Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem-’a bildirince Allah Rasulu -sallallahu aleyhi vesellem- şöyle dedi: “Ebu Yahya (Suheyb’in künyesi) ticaretinde kazançlı çıktı.”

Mustazaflar (Zayıflar Düşenler):


Müşrikler kimsesiz zayıf müslümanları haps ederek onları hicretten men ettiler. Onlara türlü türlü işkenceler yaparak dinlerinden döndürmeye çalıştılar. Velid bin Velid, İyas bin Ebi Rebia, Hişam bin As bu mustazaflardan bazılarıdır. Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem- namazlarında kunut yaparak Mekke müşriklerin ellerinde esir bulunan bu müslümanların kurtuluşu için dua ederdi. Bu kimseler de daha sonra müşriklerin ellerinden kurtularak Medine’ye hicret ettiler.

Medine'nin İklimi:


Muhacirler Medine’ye göç ettikten sonra memleket hasretine kapılarak gam ve hüzün çekmeye başladılar.Doğup büyüdükleri yurtlarını anıyor ve özlemlerini dile getiriyorlardı. Ayrıca Medine veba salgınının kol gezdiği bir şehirdi.Bu muhacirlerin hüzün ve hasretlerini daha da artırıyordu. Muhacirlerden birçok müslüman Medine’ye gelir gelmez sıtmaya ve bir çok diğer hastalıklara yakalanmışlardı. Bu durum üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem- Rabbine şöyle niyazda bulundu:

“Allahım! Bize Mekke’yi sevdirdiğin gibi belki de daha çok Medine’yi de sevdir ve Medine’yi düzelt. Ölçüsünde ve tartısında bereketli kıl. O’nun salgın hastalığını Mahaya’ya kadar uzaklaştır”

Allah, Rasûlünün bu duâsını kabul etti. Müslümanlar hastalıklardan kurtuldular. Ve Medine’yi sevdiler.


Yüklə 1,2 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   22   23   24   25   26   27   28   29   ...   62




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin