~ 61 ~
Savaşı‘nda Azerbaycan‘dan yana olan Turgut Özal iktidarındaki Türkiye,
BM çerçevesinde
Ermenistan aleyhinde kararların alınması yönünde yoğun çaba sarf etmiştir.
Fakat bu çabalar
uluslararası alanda ciddi destek görmediği için istenilen sonuçları doğurmamıştır. Sonuç itibariyle
Bosna Savaşı‘nda kararların uygulanmasında ve askeri operasyonların
gerçekleşmesinde sahada
olan Türkiye, Birinci Körfez Savaşı‘nda sadece kararların uygulanmasında aktif olmuştur. Dağlık
Karabağ Savaşı‘nda ise uluslararası alanda yalnız kalırken, Ermenistan ile sınırını kapatmakla
tepkisini diplomatik düzeyde göstermiştir.
Turgut Özal‘ın bağımsız Türk cumhuriyetlerine yönelik siyaseti hami devlet yaklaşımından
ziyade kardeş devlet yaklaşımı şeklinde kendini göstermiştir. Buna göre yeni bağımsızlık kazanan
Türk cumhuriyetlerinin hızlı bir şekilde kalkınması, söz konusu devletler ile Türkiye arasındaki
iletişimin güçlendirilmesi, halklar arasında köprülerin kurulması ve kültürel etkileşimin sağlanması
hedeflenmiştir. 1987‘de Türk Eximbank‘ın ve 1989‘da TİKA‘nın kurulması, 1992‘de TRT
Avrasya‘nın açılması, Ekonomik İş Birliği Örgütü‘ne Türk cumhuriyetlerinin
dahil edilmesi ve
uçak seferlerinin başlatılması kardeş devlet politikasının yansımaları olmuştur. Fakat Türk dış
politikasındaki iki başlılığın etkisi, Orta Doğu‘da var olan Türkiye-ABD
iş birliğine benzer bir
etkileşimin
bu alanda gerçekleşmemesi, Türk cumhuriyetlerinin hami
devlet sendromu ve verilen
vaatlere nazaran Türkiye‘nin ekonomik potansiyelinin yeterli olmaması gibi etkenler Turgut Özal‘ın
Türk cumhuriyetlerine yönelik politikasının etkisini azaltmıştır. Türk dünyası
ile ilişkilerin
kurulduğu ve geliştirildiği bir dönemde Turgut Özal‘ın vefatı söz konusu politikaları ciddi şekilde
etkilemiştir.
Dostları ilə paylaş: