Kaynak: Business International Monitor (BMI)
(*) BMI Tahmini Rakamları
Suudi Arabistan’da 2010 yılı doğalgaz tüketimi 15 milyar m3 olarak gerçekleşmiş ve bu da beraberinde 11.5 milyar m3’lük doğalgaz ihracatını getirmiştir.
Suudi Arabistan’ın en önemli elektrik üreticisi Suudi Elektrik Şirketi (SEC) kurulduğu 2000 yılında 25.790 mw olan toplam elektrik üretim kapasitesini 2008 yılı sonu itibariyle 39.242 mw seviyesine çıkarmıştır. SEC, elektriğe olan talep ve aynı zamanda nüfustaki artış oranını dikkate alarak, 2009-2020 arasında uygulanmak üzere Elektrik Sistemini Güçlendirme Planı hazırlamıştır ve bu plan neticesinde elektrik üretim kapasitesini 68.000 mw’a çıkarmayı hedeflemektedir. Bu amaçla SEC yerli veya yabancı özel şirketlerle ortak projelere gidebilmektedir.
Ülkede elektrik üretimi büyük ölçüde petrol ve doğalgaza dayanmaktadır.Üretilen elektriğin %56’sı petrolden, %44’ü ise doğalgazdan elde edilmektedir.
2010 yılında Suudi Arabistan’ın elektrik üretim kapasitesi 215 TWh ve tüketimi 186 TWh olmuştur. 2000 yılından beri ülkede elektrik üretimi %50, tüketimi ise %45 oranında artmıştır.
Suudi Arabistan önümüzdeki 10 yıllık dönemde enerji üretimini 20 GW’a çıkarmak için 80 milyar dolarlık bir yatırım yapmayı planlamaktadır. Sadece 2010 yılında 4 milyar dolarlık anlaşmalar imzalanmıştır.
TARIM VE HAYVANCILIK
Büyük bir bölümü çöl olan Suudi Arabistan’da, tarımsal üretim yeterli yağmura sahip güneybatı bölgesinde yapılmaktadır. Tarım sektöründe üretimin arttırılması için devlet büyük teşvikler vermektedir.
1980’lerde başlatılan ve Suudi Arabistan’ın gıda konusunda kendine yeter bir ülke olmasını amaçlayan politikalar sonucu özellikle buğday ve süt üretimi % 70 oranında artmıştır.
Suudi Arabistan’da devlet desteği ile 2009-2010 yılları arasında küçükbaş hayvan sayısı %7 oranında artarak 577.000 tona ulaşmıştır. Business International Monitor (BMI) verilerine göre 2014-2015 yıllarına kadar ise bu sayının %10.4 oranında artarak 636.000 tona ulaşması öngörülmektedir.
Suudi Arabistan dünyanın en çok küçükbaş hayvan tüketen ülkeleri arasında yer almaktadır. 2015 yılına kadar tüketimin %12.5 oranında artarak 1.35 milyon tona ulaşması tahmin edilmektedir.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün verilerine göre Suudi Arabistan’ın miktar bazlı en fazla ihraç ettiği ürünler yeşil soğan, üzüm, kuru incir, karpuz, kuru üzüm, anason, patates, kurutulmuş meyveler, pamuk tiftiği ve susam tohumudur. En fazla ithal edilen ürünlerin başında ise arpa, mısır, işlenmemiş şeker, işlenmiş pirinç, soya fasulyesi, tavuk eti, portakal, palmiye yağı, işlenmiş şeker ve muz gelmektedir.
2010 yılı için Suudi Arabistan’ın buğday üretimi 1 milyon ton, mısır üretimi 102.000 ton, arpa üretimi 7.7 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Gıda sektöründe 2010 yılı içerisinde üretim için harcanan toplam tutar 38.8 milyar dolardır. Sulama ihtiyacı dolayısıyla buğday üretiminin 2016 yılında sona ereceği tahmin edilmektedir. Gıda ihtiyacı büyük ölçüde ithalatla karşılandığından, her yıl yaklaşık 8 milyar dolar değerinde canlı hayvan ve gıda ithalatı yapılmaktadır.
MADENLER
Suudi Arabistan, altın, demir, bakır, fosfat, gümüş, uranyum, boksit, kömür, çinko madenleri açısından da zengin bir ülkedir. Ülkenin petrol üretimine ve dış satımına önem vermesi nedeniyle bu madenlerin çıkarılması ve işlenmesi için gereken yatırımlar yapılamamıştır. Bu amaçla, söz konusu madenler için %100 oranında yabancı yatırım olanağı tanıyan bir yasa kabul edilmiştir. Bu itibarla, 6.800 Suudi vatandaşına iş olanağı ve 5,3 milyar dolar değerinde yabancı yatırım amaçlanmaktadır.
Ayrıca devlete ait Suudi Arabistan Madencilik Şirketi (Maadin) özel sektör ile işbirliği yaparak bu alandaki mevcut projeleri değerlendirmek yönünde çalışmalar sürdürmektedir. Bu şirkete ait altın üreten üç madende yılda ortalama 170.000 ons altın üretilmekte ve bu kapasitenin 260.000 ons’a çıkarılması yönünde çalışmalar yürütülmektedir.
Maadin aynı zamanda, Al-Amar’daki çinko, Celamid, Turaif ve Sirhan Vadisi’ndeki fosfat madenlerinin üretiminde faaliyet göstermektedir. Yapılan araştırmalar sonucu Al Kubra bölgesinde alüminyum fosfat olduğu saptanmış olup bu proje için 1,6 milyar dolar sermaye gerektiği hesaplanmıştır.
İMALAT SANAYİİ
Üretim sektörünün gelişmesi ve teşvik edilmesi suretiyle ekonominin petrole olan bağımlılığı azaltılmaya çalışılmaktadır. Bu çerçevede, geleneksel sektörler olan kilim ve dokuma, dericilik ve deri işleme, sabun yapımı, çömlekçilik ve ev mobilyaları ile aksesuar üretimi teşvik edilmektedir.
Devletin sanayi üretiminde ise stratejisi petrokimya, suni gübre ve demir gibi ağır sanayi dallarının geliştirilmesidir. Ağır sanayinin büyük bir bölümü, %70’i devlete ait olan Suudi Temel Sanayiler Şirketi’nin (Sabic) elinde toplanmıştır.
Çoğunlukla Asya pazarına ihracat yapan Sabic, dünyanın onuncu büyük petrokimya işletmesidir. Yürütülen büyüme programı kapsamında yeni tesis inşaatı çalışmalarına başlanmıştır. Sabic, Suudi Arabistan’ın Dünya Ticaret Örgütü’ne üyeliği ile yeni pazarlara açılarak ihracatı artırmayı hedeflemektedir.
Suudi Arabistan’ın Dünya Ticaret Örgütü’ne girmesiyle petrokimya endüstrisinde özel firmalar da yer almaya başlamıştır. Suudi ve Körfez ülkelerinden ortaklarla kurulan Uluslararası Petro-kimya Firması (Sipchem) örnek olarak verilebilir.
Suudi Arabistan’ın sahip olduğu 8 çimento fabrikası daha çok yerli talebi karşılamak üzere üretim yapmaktadır. Ticaret ve Sanayi Bakanlığı, ihtiyacı karşılamak için 27 adet yeni çimento üretim projesine lisans vermiştir. Bu projelerle kapasitenin 45 milyon ton artması beklenmektedir. Ayrıca, çimento ithalatındaki kota %5’e indirilmiştir.
Özel sektörün sınaî üretimine katılımı gün geçtikçe artmaktadır. Özel sektör, gıda, tekstil, mobilya, kâğıt, kimyasallar, seramik, metal, cam, plastik ve kauçuk, makine ve ekipmanları alanlarında faaliyet göstermektedir.
-
Üretim Sektöründe Yabancı Yatırım:
Hükümet üretim alanındaki yatırımların artması amacıyla özel ve yabancı yatırımcıları desteklemektedir. Suudi Arabistan Genel Yatırım Otoritesi (SAGIA) petrol dışında yatırım yapılabilecek alanları belirlemiş ve bu alanlardaki yabancı yatırımcılara eşit haklar tanımıştır. Bu çerçevede, yabancı yatırımcılar da Suudi Sanayi Kalkınma Fonu’nda projelerinin %50’sini finanse etmek amacıyla kredi kullanabilmeye hak kazanmışlardır.
Petrokimya alanında ise yabancı yatırımcılara en fazla toplam sermayenin %30’u kadar ortaklık hakkı tanınmaktadır. Suudi Arabistan’ın önde gelen özel sektör petrokimya firması Zamil Grup, Sahara Petrokimya Şirketi adı altında yabancı ortaklık kurarak polipropilen ve etilen üretimi amacıyla yatırımlarda bulunmuştur.
İNŞAAT
İnşaat sektörü Suudi ekonomisinde Petrol ve Bilgi ve İletişim Teknolojileri alanlarından sonra en büyük 3. sektördür. 2010 yılında inşaat sektörü %6.1 oranında büyümüş ve sektörün değeri toplam 21 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla’nın %7’ye varan oranını teşkil eden inşaat sektörü toplam işgücünün ise %14,7’sini istihdam etmektedir. İnşaat firmalarının büyük bir kısmı özel sermayeli olsa da önde gelen müşterinin devlet olması nedeniyle bu sektör devlet müdahalesine açıktır. Sektör içinde genel olarak kamu kesimi toplam talebin % 30’unu teşkil etmektedir.
Konut/mesken inşaları sektörün %32,8’ini, konut dışı inşalar (ticari ve sınai inşalar) ise %67,2’sini kaplamaktadır. Nüfusun yıllık % 2,5 artış göstermesi ve 28 yıl içinde şu anki nüfusun ikiye katlanması beklendiğinden Cidde Ticaret ve Sanayi Odası artan talebi karşılamak amacıyla Krallığın önümüzdeki 5 yılda en az 1 milyon yeni ev inşa etmesi gerektiğini belirtmiştir.
2010 yılında Suudi Arabistan hükümeti inşaat alanında 16 milyar dolar yatırım yapmıştır. Bu yatırımın 2.8 milyar doları yol ve telekomünikasyon, 2.8 milyar doları eğitim, 1.6 milyar doları su projeleri, 1.5 milyar doları kırsal ve kentsel gelişim projeleri için harcanmıştır.
Ağustos 2010’da açıklanan Suudi Arabistan 9. ekonomik kalkınma planına göre hükümet toplam olarak 385 milyar dolarlık bir yatırım öngörmektedir. Bu yatırımın %7’lik kısmı (26 milyar dolar) konut projelerine ayrılmıştır. %19’u ise sağlık sektörü kapsamında 117 tane hastane yapımı ve 750 tane sağlık ocağı yapımında kullanılacaktır.
2006 – 2020 yılları arasında başta otoyollar, demiryolları, enerji santralleri, dört milyon konut olmak üzere 624 milyar dolar değerinde altyapı yatırımları öngörülmektedir. Suudi Arabistan’ın şu ana dek en geniş bütçesi olan 2010 bütçesinde de elektrik üretimi, inşaat ve ulaşım sektörlerindeki altyapı yatırımları için 69,3 milyar dolar ayrılmıştır. Bu rakam 2009 bütçesinden %15,5’lik bir artışa denk gelmektedir.
Ülkenin yol inşaat programına önceki beş yıllık kalkınma planları çerçevesinde büyük önem verilmiş olup bu çerçevede ana arterler Batı’da Cidde, Mekke ve Medine’yi Riyad ve Doğu Eyaletindeki Körfez petrol sahalarıyla bağlayan otoyol projesi ile Dammam’dan Ürdün sınırına kadar uzanan Tapline yolu projeleridir. Ayrıca, Hail vilayetinde inşa edilecek olan, Ortadoğu’nun en büyük ekoturizm parkı olması ve Krallığın çöl turizmini geliştirmesi beklenen Musma Park projesiyle ilgili 2010 Nisan ayında Hail vilayetliğince bir çalışma toplantısı düzenlenmiştir. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (GACA) de aynı ay içinde, Medine’de kurulacak ve yapımı için 1,6 milyar dolar harcanacak olan Suudi Arabistan’ın ilk özel havaalanının inşası için uluslararası ve bölgede faaliyet gösteren bankaların ve yatırımcıların desteğine açık olduklarını belirtmiştir. GACA’nın 2020’ye kadar havaalanlarının iyileştirilmesi ve büyütülmesi için 10 ile 20 milyar dolar arasında bir harcama yapması, bunun da 10 milyar dolara kadar olan kısmının özel yatırımcılardan karşılanması beklenmektedir.
Suudi Arabistan inşaat sektöründeki büyümeye bağlı olarak yapı malzemeleri ithalatı yıllık %30 oranında artış kaydetmektedir.
ULAŞTIRMA
Suudi Arabistan’ın 6 büyük limanı (Yanbu, Jeddah, Dammam, Jubail, Jizan ve Duba) mevcut olup Jubail ve Yanbu’da iki özel sanayi limanı bulunmaktadır. Dammam’daki King Abdel-Aziz limanı, Suudi Arabistan’ın petrokimya sanayisinin ana ihracat terminalidir. Dammam aynı zamanda Doğu Eyaletlerindeki projelerine yönelik inşaat malzemeleri için ana giriş noktasıdır.
Ülkenin üç büyük uluslararası havalimanı bulunmaktadır. Bunlar; King Abdulaziz Uluslararası Havalimanı, King Khaled Uluslararası Havalimanı ve King Fahd Uluslararası Havalimanı’dır. Ayrıca 22 tane yerel ve bölgesel havalimanı mevcuttur. Mekke ve Medine’deki havalimanları ülkeye hacıları getiren uluslararası uçuşları almaktadır. Hac mevsimindeki ihtiyacı karşılamak amacıyla Cidde’deki King Abdulaziz Uluslararası Havaalanının iki yeni terminalin eklenmesiyle yılda 80 milyon yolcu kapasitesine çıkarılması planlanmaktadır.
Mart 2010’da Suudi Arabistan’ın Sivil Havacılık Kurumu (GACA) 665 milyon dolarlık bir proje ile 34 havalimanının yapımını gündeme getirmiştir. 23 adet havalimanı tamamlandığında her yıl 9 milyonluk bir yolcu kapasitesine ulaşılacaktır.
Suudi Arabistan Körfez İşbirliği Konseyi üyeleri arasında demiryolu ağı en gelişmiş olan ülkedir. Ülkede 2 temel demiryolu ağı bulunmaktadır. İlki, 1951 yılında yapılmış olan 570 km uzunluğundaki Riyad ve Dammam’ı birleştiren demiryolu ağıdır. Diğeri ise 1392 km uzunluğundaki 1985 yılında yapılmış olan Riyad ve Hofuf’u birleştiren ağdır. Suudi Arabistan hükümeti, 25 milyar dolarlık bir yatırımla mevcut demiryolu ağına 3900 km uzunluğunda yeni bir ağ eklemeyi planlamaktadır.
Bununla birlikte Suudi Demiryolları Şirketi 2010 Mayıs ayında yaptığı bir açıklamayla, Riyad’da yılda 800.000 yolcuya hizmet verecek olan yeni bir demiryolu hattı inşa etmeyi planladığını belirtmiştir. Bu yılın sonunda tekliflerin alınması ve 2013 yılında hazır olması beklenen hattın; Riyad, Qassim, Hail, Al-Jouf ve Al-Haditha şehirlerini kapsaması öngörülmektedir.
Suudi Arabistan’da toplam karayolu ağı 221.372 km uzunluğundadır. 2009-2010 yıllarında 3 milyar dolar değerindeki bir proje ile 8.250 km’lik karayolu yapımı öngörülmüştür.
HİZMET SEKTÖRÜ
Suudi Arabistan’da 4’ü tamamıyla devlete ait olan toplam 11 adet ticari banka mevcuttur. Devlete ait Ulusal Ticari Banka (NCB), Riyad Bank, Al-Rajhi Bankacılık ve Yatırım Firması ve yeni kurulan El-Bilad Bank İslami ilkeler ile çalışmaktadır. Geriye kalan 7 ticari banka yabancı ortaklığa sahiptir.
Suudi Arabistan’da yatırım bankacılığı, özel sektör ve bazı kamu sektörü projelerine orta ve uzun vadeli fon temin eden Suudi Kalkınma Fonu ile Suudi Sınai Kalkınma Fonu tarafından yerine getirilmektedir.
2007 yılında Suudi Arabistan Merkez Bankası Alman Deutsche Bank, Fransız BNP Paribas, ve ABD’li J.P.Morgan Chase Bank’ın yanı sıra National Bank of Kuwait, National Bank of Bahrain, Emirates Bank, Gulf International Bank, State Bank of India (SBI) and National Bank of Pakistan bankalarına Suudi Arabistan’da faaliyet gösterebilmelerine dair izin vermiştir. Söz konusu açılım, Suudi Arabistan’ın Dünya Ticaret Örgütü’ne üyeliğinin doğrudan bir sonucu olarak değerlendirilmektedir.
Günümüzde Suudi Arabistan’da faaliyet gösteren Suudi bankaları; Al-Rajhi Bank, Arab National Bank, Bank al-Bilad, Bank al-Jazira, Banque Saudi Fransi, Riyad Bank, Samba Financial Group, Saudi Hollandi Bank, National Commercial Bank, Saudi British Bank, Saudi Investment Bank ve Alinma Bank’dır. Suudi Arabistan’da şubesi olan bankalar ise; Gulf International Bank, Emirates NBD, National Bank of Bahrain, National Bank of Kuwait, Muscat Bank, Deutsche Bank, BNP Paribas, JPMorgan Chase, National Bank of Pakistan, State Bank of India ve TC Ziraat Bankasi’dır.
Suudi Arabistan’da turizm sektörünün GSMH’daki payı 2009 yılında %1.7 iken, bu oran 2010 yılında %1.4’e gerilemiştir. Turizm için gerçekleştirilen toplam harcamalar ise, 2009 yılında 6.2 milyon dolar, 2010 yılında 6.6 milyon dolardır.
Suudi Arabistan’da turizm; hac, iş ve Körfez ülkeleri aralarında gerçekleştirilen eğlence turizmi olarak üç şekilde ele alınmaktadır. Suudi Arabistan’ı her yıl hac ve ümre amacıyla yaklaşık 5 milyon Müslüman ziyaret etmektedir. Hac ve Ramazan dönemi dışında ise, bu ülkede faaliyet gösteren iş adamlarının ziyaretlerinde artış gözlenmektedir. 11 Eylül saldırısından sonra Suudi turistlerin Avrupa ve Amerika yerine Körfez ülkelerinde tatil yapma eğiliminde oldukları gözlenmektedir.
2009 yılında 14.1 milyon turist ağırlayan Suudi Arabistan 2010 yılında 14.6 milyon turisti ağırlamıştır.
Suudi Arabistan’ı iş kapsamında ziyaret eden turist sayısı 2009 yılında 2.8 milyon iken, bu rakamın 2014 yılında artarak 3.77 milyon olarak gerçekleşmesi tahmin edilmektedir.
Suudi Arabistan turizm sektörüne katkıda bulunması amacıyla önümüzdeki 5 yılda Cidde Havalimanı modernizasyonu için 1,5 milyar dolar değerinde yatırım yapılması beklenmektedir.
Suudi Arabistan’ın batı kıyılarının geliştirilmesi kapsamında yeni turizm kompleksleri yatırımlarına 40 milyar dolar harcanacağı tahmin edilmektedir. Bunun yanında Dubai merkezli araştırma kuruluşu Proleads’in yayımladığı bir raporda, Suudi Arabistan’da 2013 yılına kadar toplamda 7000 oda sayısı olacak olan 21 yeni otelin açılmış olacağı belirtilmektedir.
Turizm Kurulu’nun yaptığı açıklamaya göre Suudi Arabistan’da her yaş grubuna hitap eden 18 tane festival düzenlenecektir. Bu festivaller spor faaliyetleri, eğlence, Suudi kültürü ve mirasını içerecektir. Ayrıca Bahah, Tabuk, Hail ve Dammam’da 4 yeni ile müzesinin 2 yıl içerisinde tamamlanacağı düşünülmektedir.
EKONOMİ ŞEHİRLERİ
Suudi Arabistan Genel Yatırım İdaresi (SAGIA) kontrolünde ülkeye yatırımcı şirketleri çekebilmek adına iş dünyasının ihtiyaçlarını bir merkezde toplamak ve iş kolaylığı sağlamak amaçlarıyla ekonomi şehirleri projeleri yürütmektedir. Özellikle ucuz enerji bu şehirlerin yatırımcılara olan ana faydasını oluşturmaktadır. İş hayatını kolaylaştıracak yasal düzenlemeler ve yatırım teşviklerinin sunulmasının yanında yaşam alanları ve yerleşim birimleriyle tam anlamıyla birer şehir yaratılmaya çalışılmaktadır. Hâlihazırda 4 ana ekonomi şehri projesi bulunmaktadır. Bunlardan ilki ve en büyüğü Kral Abdullah Ekonomi Şehri’dir.
-
Kral Abdullah Ekonomi Şehri
168 milyon m²’lik bir alanı kapsaması öngörülen şehir, Mekke, Medine ve Cidde şehirlerine yakınlığı ile stratejik olarak önemli bir konumda inşa edilmektedir. Bir milyon kişiye istihdam, iki milyon kişi için de barınma sağlayabilmesi gibi büyük hedefler belirlenmiştir. Şehir Birleşik Arap Emirlikleri EMAAR Properties tarafından tasarlanmıştır. Şehrin inşası projesinin maliyeti 80 milyar dolar olarak öngörülmektedir. Bu şehrin bir sanayi şehri olması düşünülmektedir. Uygun bir altyapı, ucuz yabancı emek ve ucuz enerjinin zaten bulunduğu bu ülkede böyle bir proje ilave bir olumlu faktör gibi görünmemekle birlikte bu projenin başarısı Kral için bir prestij meselesi olacağından kurulacak bu şehirde gelecek yıllarda yapılacak yatırımlara fevkalade bir devlet desteğinin sağlanması mümkündür.
Kral Abdullah Ekonomi Şehri projesinin yanı sıra, içinde ‘Bilim Ekonomi Şehri’, ‘Prens Abdülaziz Bin Mousaed Ekonomi Şehri’ ve ‘Jazan Ekonomi Şehri’nin de yer aldığı 6 yeni ekonomik şehrin kurulması öngörülmektedir.
KÖRFEZ İŞBİRLİĞİ KONSEYİ
Uzun adı Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi (Cooperation Council for the Arab States of the Gulf) olan KİK, 1981 yılında Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Suudi Arabistan, Umman, Katar ve Kuveyt arasında her konuda işbirliğini artırmak ve birlik sağlamak amacıyla kurulmuştur.
İran – Irak savaşı nedeniyle işbirliği amaçlı olarak 1981 yılında kurulan Körfez İşbirliği Konseyi daha sonra çalışmalarının kapsamını genişletmiş ve Körfez ülkeleri arasında gümrük duvarlarının kaldırılarak ürünlerin, hizmetin ve sermayenin serbest dolaşımına imkân veren bir sistemin kurulmasını hedeflemiştir.
Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üyesi 6 ülke arasında 1 Ocak 2003 itibariyle Gümrük Birliği yürürlüğe girmiştir. 20–21 Aralık tarihlerinde Katar/Doha’da yapılan örgütün 23. yıllık zirvesinde, bir önceki yıl yapılan zirvede kesinleşen Gümrük Birliği kararları 2003 yılı itibariyle uygulamaya konulmuştur.
Gümrük Birliği uygulaması ile örgüt bir ekonomik blok olarak gücünü artırmayı da hedeflemektedir. Bu kararın alınmasında, Avrupa Birliğinin bölge ülkelerinin serbest ticaret anlaşması taleplerine karşılık olarak, öncelikle böyle bir oluşum yönünde baskı yapmasının da etkili olduğu anlaşılmaktadır.
Gümrük Birliği uygulaması ile bu 6 ülke, istisnalar dışındaki mallar için, diğer ülkelere %5 gümrük vergisi uygulayacaktır. Bahreyn, Umman ve Suudi Arabistan zaten bir süredir %5 gümrük vergisi uygulamakta idi. Kuveyt, Katar ve BAE’de ise bu uygulama öncesinde gümrük vergisi %4 iken uygulama sonrası %5’e çıkmıştır.
KİK ortak bir para birimi konusunda da çalışmalarını sürdürmektedir. Kuveyt, Suudi Arabistan, Bahreyn ve Katar 2009 yılının Aralık ayında Mali Konseyin kurulduğunu açıklamışlardır.
TÜRKİYE-SUUDİ ARABİSTAN TİCARİ VE EKONOMİK İLİŞKİLERİ
ANLAŞMA VE PROTOKOLLER
Anlaşma / Protokol
|
İmza Tarihi
| Ticaret Anlaşması |
Mayıs 1974
|
Ekonomik ve Teknik İşbirliği Anlaşması
|
Mayıs 1974
|
Deniz Taşımacılığı İşletmeciliğinin Koordine Edilmesi ve Düzenlenmesi İçin Anlaşma
|
Mart 1986
|
Karayolu Ulaşımının Koordinasyonu ve Düzenlenmesi Hakkında Anlaşma
|
Mart 1986
|
Hava Taşımacılık Teşebbüslerinin Faaliyetleri Dolayısıyla Alınan Vergilerde Muafiyet Anlaşması
|
Ocak 1989
|
KEK VII. Dönem Protokolü
|
Mayıs 2000
|
KEK VIII. Dönem Protokolu
|
Mayıs 2004
|
Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması
|
Ağustos 2006
|
Karayoluyla Yolcu ve Yük Taşımacılığının Düzenlenmesi Hakkında Anlaşma
|
Ağustos 2006
|
Sağlık Alanında İşbirliği Anlaşması
|
Ağustos 2006
|
Turizm Alanında İşbirliği Anlaşması
|
Ağustos 2006
|
Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması
|
Kasım 2007
|
KEK IX. Dönem Protokolu
|
Kasım 2008
|
Deniz Taşımacılığı Anlaşması *
|
Şubat 2009
|
Gençlik ve Spor Alanlarında İşbirliği Anlaşması
|
Şubat 2009
|
Dostları ilə paylaş: |