208–Müşteki Recep SEYHAN 25/09/2012 tarihli şikâyet dilekçesinde özetle;
28 Şubat döneminde Samsun Anadolu Lisesi öğretmeni iken vasıfları nedeniyle yurtdışı görevinde de bulunduğunu, dönemin anti demokratik ruhuna uygun şartlarında Milli Eğitim Bakanlığı Değerlendirme Komisyonu tarafından görevlendirilen müfettişinin kendisi hakkında İmam Hatip Lisesi ve Diyanet İşleri Başkanlığında mesleğinin ilk yıllarında çalışmış olması, din eğitimi almış olması nedeniyle MİT kaydında sözü edilen iddialarla ilgili söz konusu dini grupların davetlerine katıldığı, mesleki çalışmasının vasat olduğunu belirterek yurt dışı görevi için cezai bir engelinin bulunmadığı halde 1989 yılında daha sonra kanunla kaldırılan kınama cezasını aleyhine kullanarak, duyumlara dayalı, gerçeğe aykırı rapor düzenlediğini, bu müfettiş raporuna dayalı olarak Bakanlık müsteşarının başkanlığında 4 kişilik komisyonun katılması suretiyle oluşturulan Milli Eğitim Bakanlığı Değerlendirme Komisyonu tarafından hakkında düzenlenen tutanakla haksızlık yapılması nedeniyle erken emeklilik istediğini, işsiz kaldığını, hayatından 10 yılın çalınmasına neden olan müfettiş ve Milli Eğitim Bakanlığı Değerlendirme Komisyonu tutanağında imzası bulunan üyeler hakkında gerekli yasal kovuşturmanın yapılarak cezalandırılmasını istemiştir. (134. klasör, sayfa 232-234)
209–Müşteki Yeter AKATAY 13/11/2012 tarihli şikâyet dilekçesinde özetle;
1996 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olduğunu, 1997 yılında Malatya Barosunda avukatlık stajına başladığını, başörtülü olduğundan sıkıntılar çektiğini, 2000 yılında Malatya Baro Başkanının kendisini başka bir gerekçe ile barodan kaydının sildirilmesini sağladığını, yıllarca ruhsatı olduğu halde sırf başörtülü olduğu için avukatlık yapamadığını, büyük ruhsal çöküntüler yaşadığını, 28 Şubatın planlayıcısı, uygulayıcısı tüm şüphelilerden şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (134. klasör, sayfa 254-255)
210–Müşteki Hakan İNCE 24/03/2013 tarihli şikâyet dilekçesinde özetle;
28 Şubat darbesi suç ortağı olan medya çalışanlarının soruşturmaya dahil edilmesini suç örgütü kapsamında soruşturulmasını ve gerekli yasal işlemlerin söz konusu şahıslar hakkında da yapılmasını istemiştir. (249. klasör, sayfa 352)
211–Müşteki Ahmet AYDINER 22/08/2012 tarihli şikâyet dilekçesinde özetle;
Çorum'da oturduğunu,1997 yılında 28 Şubat öncesi Alevileri kışkırtmak için bazı polis memurlarının desteğini alarak alevi mahallelerinde tarikat kurmak ve o kişileri kışkırtmak için Milönü ve Bahabeynadik gibi mahallelerde bazı evleri kiralamak suretiyle aralarına girdiklerini, özellikle bir kısım polis memurlarının desteklerini esirgemediğini, bir Emniyet Müdür Yardımcısı ve Asayiş Şube Müdürünün alevi kadın ve erkeklere “fuhuş yapıyor” diye iftira atmalarını istediğini, 1997 yılında “DHKP/C örgütü Çorum'a yerleşmiş” diye Çorum Alay Komutanı ile birlikte Çorum Ortaköy ilçesine bağlı köylere baskın yapıldığını, baskın yaptıkları köylerin hep alevi köyü olduğunu, Sünni köylere baskın yapılmadığını, fuhuş yapıyor diyerek alevi mahallelerinin karıştırıldığını, bu olayları engellemek için arkadaşlarına engel olmaya çalışan polislerin ya sürgün yediğini, ya da ceza aldıklarını, hatta Askerlik Şubesinin önünde olayları protesto eden 40 kadar genci bahsettiği müdürlerin gözaltına aldırdıklarını, Kaçakçılık Müdürünün bu olaylara karışmadığı için sürgün tayine gittiğini, mahkeme kararı ile göreve döndüğünü,
Ama yine de tayini çıktığını, bu olaylardan o zamanki vali yardımcısı olan bir şahsın da haberinin olduğunu, bu olayları engellemeye çalışan Emniyet Personel Şube Başkanı şikâyetçi bir polise iftira attıklarını belirtmiştir. (100. klasör, sayfa 211)
212–Müşteki Ali ÜNLÜTÜRK 22/02/2013 tarihli şikâyet dilekçesinde özetle;
07/06/1997 yılında Refahyol hükümeti döneminde Seydişehir Eti Alüminyum A.Ş. Genel Müdürlüğünün açmış olduğu koruma ve güvenlik görevlisi sınavını kazandığını tam işe başlayacağı sırada Refahyol hükümetinin görevi bırakmak zorunda kaldığını, kazandığı sınavın iptal edildiğini, Ankara 7. İdare Mahkemesine açtığı davayı kazandığını, tekrar işe başladığını, ancak Danıştay'ın kararıyla 2002 tarihinde işten çıkarıldığını, 28 Şubat mağduru olduğunu, mağduriyetinin giderilmesini istediğini belirtmiştir. (249. klasör, sayfa 182-183)
213–Müşteki Cihan YEŞİL 06/03/2012 tarihli şikâyet dilekçesinde özetle;
28 Şubat darbecilerinden ve bu darbecileri darbe yapmaya teşvik eden medya, TUSİAD, sendika ve zamanın siyasilerinden şikâyetçi olduğunu, 28 Şubat darbesinin ardından Jandarma tarafından kendisine ve ailesine büyük baskı ve baskınlar yapıldığını, JİTEM tarafından tutuklanıp haftalarca kimsenin bilmediği yerlerde işkence gördüğünü, ailesinin Diyarbakır şehir merkezinden kovulduğunu, 2 yıl köye gidip orada çadırda yaşadığını, 28 Şubat sürecinden sonra bir daha şehre gelemediğini, çok ciddi maddi ve manevi zarara uğradıklarını, davaya katılmak istediğini belirtmiştir. (38. klasör, sayfa 114)
214–Müşteki Hakan KILINÇKAYA 15/05/2012 tarihli şikâyet dilekçesinde özetle;
Halen Bünyan Kaymakamı olarak görev yaptığını, 12 Mayıs 2012 tarihli Yeni Akit Gazetesinde 17 Vali, 296 Kaymakam ve 370 üst düzey görevlinin fişlendiği ile ilgili haber yayınlandığını, yapmış olduğu araştırmada kendisi hakkında da fişleme yapıldığını öğrendiğini, 28 Şubat soruşturmasına katılmak istediğini belirtmiştir. (62. klasör, sayfa 390)
215- Müşteki İbrahim DOLAŞ 03/10/2012 tarihli şikâyetinde özetle;
28 Şubat sürecinde okul müdürü olduğunu, bu dönemde inançları nedeniyle takibata uğradığını, kendisine işkence yapıldığını, 10 ay görevinden ayrı bırakıldığını, kendisinin mağduriyetine neden olan kişilerden şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (194. klasör, sayfa 72)
216- Müşteki Mustafa POLAT 16/04/2012 tarihli dilekçesinde özetle;
28 Şubat sürecinde yurttaşların inançları nedeniyle kamu hizmetlerinden, öğrenim haklarından mahrum bırakıldığını, temel hak ve özgürlüklerin kısıtlandığını, yurttaşların anayasal eşitlik hakkına aykırı olarak yüksek öğrenim haklarından mahrum bırakıldığını, kendisinin de bu nedenle yurt dışında okumak zorunda bırakıldığını, devletin yönetimine fiilen hakim olan askeri bürokrasi ve emrindeki sivillerin hukuk dışı uygulamaları nedeniyle mağdur edildiğini ve sorumlu kişilerden şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (194. klasör, sayfa 281)
217- Müşteki Tülay ASLAN 19/11/2012 tarihli şikâyetinde özetle;
1996 yılında Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra Malatya ilinde avukatlık stajını yapmaya başladığını, ancak staj döneminin 28 Şubat olarak adlandırılan döneme denk gelmesi ile başörtüsü kullanması nedeniyle haksızlıklara maruz kaldığını, stajını bitirip ruhsat alacağı zaman başı açık avukat arkadaşlarına törenle verilen avukatlık ruhsatının kendilerine gizli bir şekilde verildiğini, tüm bu olaylar nedeniyle küçük düşürüldüğünü, 28 Şubat döneminde aktif görev ifa eden ve bunun uygulanması için baskı uygulayan kişilerden şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (134. klasör, sayfa 274)
218-Müşteki Ayşe KAYABAŞ 25/09/2012 tarihli şikâyetinde özetle;
O dönemde Bucak İmam Hatip Lisesinde öğrenci olduğunu, ortaokul ve liseyi okuduğunu, 1998 yılında İmam Hatip Lisesinden mezun olduğunu, ancak o dönem ki kat sayı uygulaması nedeniyle iyi bir puan alamadığını ve okumak istediği bölüme giremediğini,bu nedenle hayatının sekteye uğradığını, mağdur olduğunu, sorumluların cezalandırılmasını istediğini belirtmiştir. (109. klasör, sayfa 184-185)
219–Müşteki Hülya ÇELİK 04/12/2012 tarihli şikâyetinde özetle;
1997 ile 1999 yılları arasında İnönü Üniversitesi tarafından kendilerine verilen öğrenci klavuzunun 16. ek maddesinde belirtilen “dini inanç sebebiyle ve saçların örtü veya türbanla kapatılması serbesttir” maddesine rağmen başörtülü olarak kampüs binasına gittiklerinde Jandarma tarafından engellendiklerini, bazen darp edilip gözaltına alınan arkadaşlarının olduğunu, okuldan kınama ve uzaklaştırma ile atıldıklarını, dersin işleyişini ve sınıfın düzenini bozmakla suçlandıklarını, mağduriyetine neden olan görevliler ve dönemin YÖK Başkanı Kemal GÜRÜZ'den şikâyetçi olduğunu,13 yıl süreden sonra eğitimini tamamlamaya çalıştığını belirtmiştir. (240. klasör, sayfa 9)
220–Müşteki Deniz KILIÇ 28/11/2012 tarihli şikâyetinde özetle;
28 Şubat döneminde Yüzüncü Yıl Üniversitesinde sınıf öğretmenliği okuduğunu, kılık kıyafet nedeniyle yüksek öğretimden çıkarılma cezası verildiğini, Danıştay'a başvurduğunu, usul hatasından dolayı Danıştay'ın kararı bozduğunu, tekrar üniversiteye döndüğünü, okulunu bitirdiğini, yapılan uygulamaların haksız olduğunu, mağdur olduğunu, Çevik BİR, İsmail Hakkı KARADAYI, Doğu AKTULGA ve Fevzi TÜRKERİ'den şikâyetçi olduğunu, o dönemde Yüzüncü Yıl Üniversitesi rektörü tarafından askere verilen talimatla sınıftan zorla çıkarıldığını, kendisi gibi başörtülü olan öğrencilerin minibüslerden indirilerek üniversitenin bahçesine sokulmadığını, çok sayıda asker bulunduğunu hatta tank bile bulunduğunu belirtmiştir. (109. klasör, sayfa 109)
221-Müşteki Ümmügülsüm DOĞAN 03/10/2012 tarihli şikâyetinde özetle;
1996 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesine başladığını, 1.5 yıl başörtülü olarak okula devam ettiğini, ancak yeni atanan rektörden sonra başörtülü olduğu için okula alınmadığını ve bu nedenle devam edemediğini, ancak sınavlara girdiğini ve 2. sınıfı geçtiğini, 3. sınıfa başladığında okula hiç alınmadığını, sınavlara peruk takmak suretiyle girdiğini, 4. sınıfa geçtiğinde okuldan atıldığını, 2000 yılında çıkarılan af yasasıyla müracaat ettiğini, ancak talebinin kabul edilmediğini, mahkemeye müracaat ettiğini davayı kazandığını, dönemin YÖK başkanı Kemal GÜRÜZ, İstanbul Üniversitesi rektörü ve rektör yardımcısından şikâyetçi olduğunu, okulda ikna odaları kurulduğunu, bu odada bir görevli ile görüştüğünü ancak kimliğini bilmediğini, başörtüsünü çıkarması için ikna edilmeye çalışıldığını belirtmiştir. (109. klasör, sayfa 131)
222-Müşteki Hanife GÖKDEMİR 08/10/2012 tarihli şikâyetinde özetle;
1997 yılında İstanbul Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümüne girdiğini, ilk yıl başörtülü olarak sıkıntı yaşamadığını, 2. sınıfa başlayacakları dönemde fakültenin kapısına başörtülü öğrencilerin giremeyeceklerine dair yazı asıldığını, kayıt için Eczalık Fakültesine yönlendirildiklerini, orada daha önceden hiç görmediği 2 bayanın kendisini 2 arkadaşı ile birlikte kabine aldıklarını, burada başörtüsünü çıkarmaları konusunda telkinlerde bulunduklarını, psikolojik baskı altında tutulduklarını, tartışmalar yaptıklarını, bir arkadaşının okulu bıraktığını, okula kayıt yaptırabilmek için başörtüsünü çıkardıklarını, fakültede finallere girmek için anfinin önünde bulundukları sırada rektörün kendilerini göstererek bereli olarak orada bulunamayacaklarını söyleyerek, işlem yapılması talimatı verdiğini, son sınıfta bere ile okula girmelerinin engellendiğini, perukla girmeye başladıklarını, bu dönemde de fakülteye girerken üniversite görevlilerinin saçlarının bir kısmının görünmesini istediklerini, eğitim görmelerini engelleyen İstanbul Üniversitesi rektörü ve yardımcısından şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (191. klasör, sayfa 278)
223-Müşteki Huban ŞAHİN 26/09/2012 tarihli şikâyet dilekçesi ve 03/12/2012 tarihli şikâyetinde özetle;
1998 yılında Atatürk Üniversitesi Erzincan Eğitim Fakültesi İlköğretim Matematik öğretmenliğini kazandığını, kaydını yaptırdığını, 1998-1999 eğitim ve öğretim yılında o dönemin rektörünün ve dekanın etkisiyle kendisinin ve arkadaşlarının birlikte okuldan uzaklaştırıldığını, eğitim haklarının ellerinden alındığını, kendilerine ya okulunuz ya da başörtünüz denildiğini, başörtüsünü bırakmadığı için tüm haklarının elinden alındığını, mağdur olduğunu, dönemin üniversite rektörü ve YÖK Başkanından şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (98. klasör, sayfa16,22)
224-Müşteki Ramize BOZACI 19/10/2012 tarihli şikâyetinde özetle;
1998 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü 1. sınıf öğrencisi olduğunu, üniversiteye kılık kıyafetle ilgili bir yazı geldiğini, bölüm başkanının sadece başörtülü öğrencileri bir sınıfa toplayarak yazıdan bahsedip bu tarihten sonra okula alınmayacaklarını, aksi halde haklarında işlem yapılacağını söylediğini, bu toplantı sonrasında okulun önünde robokop denilen asker kişilerin beklemeye başladığını, okul kampüsüne girişte otobüsten başörtülüleri indirerek okul kampüsüne sokmadıklarını, kendisinin okulu bitirmek için okula girerken zorunlu olarak başörtüsünü çıkararak derslere devam ettiğini, inançları gereği başörtü kullandığını, bu dönemde yıprandığını, bütün kriterlerinin yerinde olduğu halde asistanlığa alınmadığını, asistan alımı için yapılan toplantıda üniversite rektörü ve fakülte dekanının kendisi yerine başka birini tercih ettiklerini söylemesinin psikolojisini alt üst ettiğini, kendilerine psikolojik şiddet uygulayan 28 Şubat sürecinde aktif rol alıp kararlar alan yetkililer ile bu kararları uygulayan o dönem üniversite rektörü ve dekanından şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (98. klasör, sayfa74-75)
225-Müşteki Şengül DOĞAN 14/09/2012 tarihli şikâyetinde özetle;
1998 yılında Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Jeoloji Mühendisliğine eğitim görmek amacıyla girdiğini, o dönemde başörtüsü nedeniyle YÖK Başkanı Kemal GÜRÜZ başta olmak üzere Batı Çalışma Grubunun amaçlarına hizmet etmek üzere faaliyet gösteren kişiler tarafından mağdur edildiğini, çeşitli disiplin cezaları aldığını, çekmiş olduğu sıkıntılardan dolayı sedef hastalığına yakalandığını, psikolojik tedaviler gördüğünü, haksız ve ağır şekilde mağdur olduğunu, o dönem İstanbul Üniversitesinde olduğu gibi Ankara Üniversitesinde de ikna odaları uygulaması yapıldığını, ikna odasına başörtülü olmasından dolayı kendisini de tek başına aldıklarını, odada Kimya Bölüm Başkanı A. Ö., genel jeoloji derslerine giren Prof. Dr. B. V. ve psikolog bulunduğunu, odada jeoloji dersine giren Prof. Dr. B. V. 'nin kendisine Erbakan ve Fethullah GÜLEN'in bu ülkenin aleyhine çalıştıklarını, kendilerinin de onların militanı olduğunu, saçını açmadığı takdirde birilerine ikinci üçüncü karı olursun diye bayan olarak kaldıramayacağı sözler söylediğini, görüşmenin başında kendisinin neden başını örttüğünü, bunu açıklamasını istediklerini, kendisinin de inancı gereği örttüğünü söylediğini, bu görüşmenin yaklaşık yarım saat sürdüğünü, bu olayın 1998-1999 eğitim öğretim yılında gerçekleştiğini, yine Prof. Dr. B.V. 'nin okul koridorunda kendisini boş yere mücadele ettiğini, İslamla ilgili olmadığını söyleyerek parmağındaki yüzüğü görüp aslında bu yüzük beni cezbedebilir şeklinde kaldıramayacağı sözler söylediğini, bir keresinde de Prof. Dr. B.V. 'nin sınıfta başörtülü olan diğer arkadaşlarıyla kendisine bakarak “Aranızda bu ülkeyi bölmek isteyen insanlar var onların oyununa gelmeyin” diye hakaret ettiğini,
Ankara Üniversitesinde geçirmiş olduğu 5-6 soruşturma sonucu çok yıprandığını, en son soruşturmada da soruşturma odasına diğer başörtülü arkadaşı Sümeyye ORHAN'la birlikte çağrıldığını, odaya ayrı ayrı alındığını, odada B.V. ve A.Ö. olduğunu, kendisine “Gözümüzün önünde saçınızı açacaksınız” diye söylediğini, Ankara Üniversitesi ortamında daha fazla kalmamak için 29/08/2002 tarihinde kaydının silinmesi için dilekçe vermek zorunda kaldığını, 2 yıl sonra tekrar üniversite sınavına girerek Erciyes Üniversitesi Biyoloji bölümünü bitirdiğini, Gazi Üniversitesinde yüksek lisans yaptığını, özel sektörde kurumun MEB sorumlusu olarak çalıştığını, yaşadığı mağduriyetlerin psikolojik etkisinin halen devam ettiğini, yaşadığı mağduriyetlerden dolayı 28 Şubat sürecini gerçekleştiren BÇG ve onun emrinde hareket eden şüphelilerden şikâyetçi olduğunu belirterek cezalandırılmalarını istemiştir. (107. klasör, sayfa 141-142)
226-Müşteki Mine İPEK (YETER) 24/09/2012 tarihli şikâyet dilekçesinde özetle;
1998 yılında İnönü Üniversitesi Kimya Bölümünü kazandığını, kaydını yaptırdığını, o dönemin rektörlerinin etkisiyle bir çok arkadaşıyla birlikte okuldan uzaklaştırıldıklarını, eğitim hakkının elinden alındığını, kararda imzası olan herkesten şikâyetçi olduğunu, özellikle rektörler ve YÖK Başkanından şikâyetçi olduğunu, öğrenci affıyla okula dönebildiğini, ancak okul arkadaşlarının kendisinden 10 yaş küçük olduğunu, ruhsal çöküntü yaşadığını, kendilerine “ya okulunuz ya da başörtünüz” dendiğini, örtüsünü bırakmadığı için tüm haklarının elinden alındığını, dönemin rektörleri ve YÖK Başkanı da dahil 28 Şubat süreci olarak adlandırılan süreçteki tüm suç faillerinin cezalandırılmasını istemiştir. (193. klasör, sayfa 58)
227-Müşteki Ayşe Yeliz CENGİL 25/09/2012 tarihli şikâyetinde özetle;
1997 yılında İnönü Üniversitesi Kimya Bölümünü kazanarak okuluna başladığını, 28 Şubat sürecinde başörtülü olması nedeniyle okuldan uzaklaştırıldığını, bundan dolayı maddi ve manevi zararının olduğunu, 28 Şubat dönemini hazırlayan askeri, siyasi kişiler ile medya mensuplarından davacı ve şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (193. klasör, sayfa 62)
228-Müşteki Ayşe KARADEMİR 26/09/2012 tarihli şikâyet dilekçesinde özetle;
1995 yılında İnönü Üniversitesi Biyoloji Bölümünü kazandığını, kaydını yaptırdığını, 1998-1999 eğitim öğretim yılında o dönemin rektörlerinin etkisiyle birçok arkadaşı ile birlikte okuldan uzaklaştırıldıklarını, eğitim hakkının elinden alındığını, öğrenci affıyla geri döndüğünü, okuldan uzak kaldığı süre içerisinde büyük ruhsal çöküntü yaşadığını, kendilerine “ya okulunuz ya da başörtünüz” dayatması yapıldığını, örtülerini çıkarmadıkları için haklarının elinden alındığını, 02/06/2012 tarihinde normal süresinden yaklaşık 13 yıl sonra okulu bitirdiğini, verilen transkripte “disiplin cezası almıştır” ibaresinin yazıldığını,okulu bitirdikten sonra genç öğrencilerle birlikte KPSS yarışına sokulduğunu, kendisi ve kendisi gibi kişilerin belki de 40 yaş engeline takılacaklarını, mağduriyetlerinin telafisinin imkânsız olduğunu, dönemin rektörleri ve YÖK Başkanı da dahil edilerek 28 Şubat sürecinin faillerinin cezalandırılmasını istemiştir. (193. klasör, sayfa 65)
229-Müşteki Emel ŞAHSİVAR 26/09/2012 tarihli şikâyet dilekçesinde özetle;
1997 yılında İnönü Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği Bölümünü kazandığını, kaydını yaptırdığını, 1998-1999 eğitim öğretim yılında o dönemin rektörlerinin etkisiyle birçok arkadaşı ile birlikte okuldan uzaklaştırıldıklarını, eğitim hakkının elinden alındığını, öğrenci affıyla geri döndüğünü, okuldan uzak kaldığı süre içerisinde büyük ruhsal çöküntü yaşadığını, kendilerini “ya okulunuz ya başörtünüz” dendiğini, örtülerini çıkarmadıkları için haklarının elinden alındığını, mağduriyetlerinin telafisinin imkânsız olduğunu, dönemin rektörleri ve YÖK Başkanı da dahil edilerek 28 Şubat sürecinin faillerinin cezalandırılmasını istemiştir. (193. klasör, sayfa 67)
230-Müşteki Tuba YILDIZ (ÇİÇEK) 26/09/2012 tarihli şikâyet dilekçesinde özetle;
1997 yılında İnönü Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği Bölümünü kazandığını, kaydını yaptırdığını, 1998-1999 eğitim öğretim yılında o dönemin rektörlerinin etkisiyle birçok arkadaşı ile birlikte okuldan uzaklaştırıldıklarını, eğitim hakkının elinden alındığını, öğrenci affıyla geri döndüğünü, okuldan uzak kaldığı süre içerisinde büyük ruhsal çöküntü yaşadığını, kendilerini “ya okulunuz ya başörtünüz” dendiğini, örtülerini çıkarmadıkları için haklarının elinden alındığını, mağduriyetlerinin telafisinin imkânsız olduğunu, dönemin rektörleri ve YÖK Başkanı da dahil edilerek 28 Şubat sürecinin faillerinin cezalandırılmasını istemiştir. (193. klasör, sayfa 69)
231-Müşteki Cemile KOŞAR 25/09/2012 tarihli şikâyet dilekçesinde özetle;
1998 yılında İnönü Üniversitesi Matematik Bölümünü kazandığını, kaydını yaptırdığını, 1998-1999 eğitim öğretim yılında o dönemin rektörlerinin etkisiyle birçok arkadaşı ile birlikte okuldan uzaklaştırıldıklarını, eğitim hakkının elinden alındığını, öğrenci affıyla geri döndüğünü, okuldan uzak kaldığı süre içerisinde büyük ruhsal çöküntü yaşadığını, kendilerini “ya okulunuz ya başörtünüz” dendiğini, örtülerini çıkarmadıkları için haklarının elinden alındığını, mağduriyetlerinin telafisinin imkânsız olduğunu, dönemin rektörleri ve YÖK Başkanı da dahil edilerek 28 Şubat sürecinin faillerinin cezalandırılmasını istemiştir. (193. klasör, sayfa 73-74)
232-Müşteki Fatma Ece GÜLŞEN 26/09/2012 tarihli şikâyetinde özetle;
28 Şubat döneminde başörtülü olması nedeniyle Fırat Üniversitesindeki öğrenciliğine son verildiğini, bu yüzden maddi ve manevi zarara uğradığını, bu nedenle haksız yere kendisini üniversiteden uzaklaştıran kişilerle 28 Şubat dönemini hazırlayan askeri, siyasi kişiler ve medya organları hakkında davacı ve şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (193. klasör, sayfa 246)
233-Müşteki Fikriye ÖZER 03/10/2012 tarihli şikâyetinde özetle;
1995 yılında İnönü Üniversitesi Fizik Bölümünü kazandığını, okula kaydını yaptırdığını, 1998-1999 eğitim yılı esnasında YÖK Başkanı Kemal GÜRÜZ ve o dönem ki Malatya İnönü Üniversitesi rektörü Ö. Ş.'nin etkisi ile birçok arkadaşının ve kendisini okuldan uzaklaştırıldığını, eğitim hakkının elinden alındığını, 11 yıl sonra okula afla dönebildiğini, bunun yaş haddinden dolayı hiçbir işe yaramadığını, 28 Şubat döneminde kendisini mağdur eden tüm şahıslardan, YÖK Başkanı Kemal GÜRÜZ ve rektörden şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (134. klasör, sayfa 160)
234-Müşteki Nesibe AYTAN 26/09/2012 tarihli şikâyetinde özetle;
28 Şubat sürecinde İnönü Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği bölümünde öğrenci olduğunu, 1. sınıfta okuduğunu, 1. dönemi bitirip 2. döneme geçince olayların patlak verdiğini, başörtüsünden dolayı kendilerini okula almadıklarını, 1998 yılı 2. döneminden itibaren okuldan uzaklaştırıldığını bu yüzden okulu bitiremediğini, mağdur olduğunu,2011-2012 döneminde eğitim hakkını geri aldığını, sınıftaki öğrencilerin kendisinden oldukça küçük durumda olduklarını, 28 Şubat sürecinde eğitim hakkını elinden alan tüm sorumlulardan şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (134. klasör, sayfa 166)
235-Müşteki Deniz ŞEN 12/03/2013 tarihli şikâyet dilekçesinde özetle;
1997 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümünü kazandığını, başörtülü olarak kaydının yapıldığını, başörtüsünün bulunduğu kimlik kartını aldığını, 1997-1998 yılında alttan hiç ders almayarak başarı gösterdiğini, 1998 Ekim ayında kayıt yaptırmak için okula gittiğini ve başörtülü olduğu gerekçesiyle kapıdan içeri alınmadığını, devamsızlıktan sınıfta kaldığını, başörtüsü yasağı nedeniyle eğitimini tamamlayamadığını, 2011 yılında gerçekleşen af yasaları ile müracaat ettiyse de devam eden başörtüsü yasağı nedeniyle eğitimini tamamlayamadığını, mağdur olduğunu, İdare Mahkemesinde davalar açtığını, darbeciler tarafından özellikle şüpheli Fevzi TÜRKERİ'nin yönettiği toplantılar ile hakim savcıların yönlendirildiğini, davalarının reddedildiğini, 28 Şubat darbesinin asker ve sivil şüphelilerinden şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (249. klasör, sayfa 340-344)
236–Müşteki Gülay ARSLAN 26/09/2012 tarihli şikâyet dilekçesinde özetle;
1997 yılında Erzincan Üniversitesi Eğitim Fakültesine başladığını, 3. sınıfta anlamsız bir yasak ileri sürülerek atıldığını, 10 yıl boyuncu hiçbir eğitim hakkından faydalanamadığını, mağdur olduğunu, yaşadığı sıkıntılarda rolü olan herkesten, dekanından, rektörüne ve daha üst seviyede olan sorumlulardan şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (134. klasör, sayfa 241)
237–Müşteki Gülseren HASKUL 25/09/2012 tarihli şikâyet dilekçesinde özetle;
1998 yılında İnönü Üniversitesi Sosyoloji Bölümünü kazandığını, kaydını yaptırdığını, o dönemin rektörlerinin etkisiyle bir çok arkadaşıyla birlikte okuldan uzaklaştırıldıklarını, eğitim hakkının elinden alındığını, kararda imzası olan herkesten şikâyetçi olduğunu, özellikle rektörler ve YÖK Başkanından şikâyetçi olduğunu, öğrenci affıyla okula dönebildiğini, ancak okul arkadaşlarının kendisinden 10 yaş küçük olduğunu, ruhsal çöküntü yaşadığını, kendilerine “ya okulunuz ya da başörtünüz” dendiğini, örtüsünü bırakmadığı için tüm haklarının elinden alındığını, dönemin rektörleri ve YÖK Başkanı da dahil 28 Şubat süreci olarak adlandırılan süreçteki tüm suç faillerinin cezalandırılmasını istemiştir. (134. klasör, sayfa 245)
Dostları ilə paylaş: |