T. C. Ankara cumhuriyet başsavciliğI (tmk. 10. Mad.İLe görevli ve yetkiLİ BÖLÜM) tutuklu

46–Müşteki Fatma AKDOKUR 10/10/2012 tarihli şikâyet dilekçesinde özetle;

Türkiye 7.'si olduğunu, öğretmenlik sınavı sonucu 07 Aralık 1989 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığında İmam Hatip Lisesi meslek dersleri öğretmeni olarak göreve başladığını, 28 Şubat 1997 tarihinde yapılan dönemin siyasi iktidarının taraflarına zorla, baskı ve tehditle imzalatılan darbe kararları neticesinde gerek öğretmenlik sınavında gerekse memuriyete başladığı anda giymiş olduğu kılık kıyafetinin rejim için tehlike sayılarak çalışma hayatının kılık kıyafeti nedeniyle haksız ve usulsüz cezalarla engellendiğini, sürgün edildiğini, 07 Kasım 2000 tarihinde devlet memurluğundan çıkarıldığını, bu hususun Star Gazetesinin 16 Temmuz 1999 tarihli nüshasında “büyük temizlik” manşetiyle yer aldığını, mağdur olduğunu, şikâyet dilekçesinde belirtmiş olduğu kişilerden şikâyetçi olduğunu belirttiği, müştekinin dilekçesine eklediği 16 Temmuz 1999 tarihli Star Gazetesinin “büyük temizlik” başlıklı manşet haberinde “Milli Eğitimde 'yaz operasyonu' hızlandı... Sadece Ankara'da çoğu irticai faaliyette bulunmak suçundan 600 öğretmen görevden alınıyor” şeklinde haberin yer aldığı anlaşılmıştır. (240. klasör, sayfa 426-433)

47–Müşteki Beyhan SÖZERİ 06/11/2012 tarihli şikâyet dilekçesinde özetle;

1993 yılında Edebiyat dersi öğretmenliği görevine başladığını, 28 Şubat döneminde kıyafetinin tehdit kabul edilerek çalışma hayatının engellendiğini, disiplin cezaları verildiğini, 2001 Aralık ayında memuriyet görevinden atıldığını, İdare Mahkemesine dava açtığını, özellikle şüpheli Fevzi TÜRKERİ'nin yönettiği, hakim ve savcıları yönlendirme toplantıları nedeniyle davaların reddedildiğini, maddi ve manevi olarak zarara uğradığını, şüphelilerin cezalandırılmasını istediğini belirtmiştir. (240. klasör, sayfa 452-453)

48–Müşteki Esra Nur ÇORUHLU 06/12/2012 tarihli şikâyet dilekçesinde özetle;

1993 yılında Edebiyat dersi öğretmenliği görevine başladığını, 28 Şubat döneminde kıyafetinin tehdit kabul edilerek çalışma hayatının engellendiğini, disiplin cezaları verildiğini, 2001 Aralık ayında memuriyet görevinden atıldığını, İdare Mahkemesine dava açtığını, özellikle şüpheli Fevzi TÜRKERİ'nin yönettiği, hakim ve savcıları yönlendirme toplantıları nedeniyle davaların reddedildiğini, maddi ve manevi olarak zarara uğradığını, şüphelilerin cezalandırılmasını istediğini belirtmiştir. (240. klasör, sayfa 471-472)

49–Müşteki Ayten DURMUŞ 12/11/2012 tarihli şikâyet dilekçesinde özetle;

1992 yılında Türkçe öğretmeni olarak göreve başladığını, 28 Şubat döneminde kıyafetinin tehdit kabul edilerek çalışma hayatının engellendiğini, eşinin aynı ilde devlet memuru olmasına rağmen il dışına sürgün edildiğini, kılık kıyafet yönetmeliğine aykırı davrandığı gerekçesiyle disiplin soruşturmaları açıldığını, sürekli baskı altında tutulduğunu, ailesinin parçalandığını, ücretsiz izin talebinde bulunduğunu ancak reddedildiğini, bunun üzerine Mart 2000 tarihinde istifa dilekçesi verdiğini, açtığı davaya bakan Milli Eğitim Bakanlığının verdiği savunmada istifasının kabul edilmeyip müstafi sayıldığını öğrendiğini, İdare Mahkemesine dava açtığını, özellikle şüpheli Fevzi TÜRKERİ'nin yönettiği, hakim ve savcıları yönlendirme toplantıları nedeniyle davaların reddedildiğini, Mart 2000 tarihinden Temmuz 2010 tarihine kadar memuriyet görevinden ayrı kaldığını, 10 yıl boyunca çalışma hakkının elinden alındığı için ücret alamadığını, emeklilik hakkını kazanamadığını, 28 Şubat darbesinin asker sanıklarından Milli Eğitim Bakanlığı görevlilerinden şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (108. klasör, sayfa 323-326 )

50–Müşteki Mugadder DEĞİRMENCİ 30/10/2012 tarihli şikâyetinde özetle;

1998 yılında Sivas İmam Hatip Lisesinde Edebiyat öğretmeni olarak görev yaparken Sivas Merkez Öğretmenler İlköğretim Okuluna Türkçe derslerine girmek için sürgün edildiğini, kılık kıyafetinin bunlara sebep olarak gösterildiğini, başörtüsü ile ilgili müfettişlerin geldiğini, üzüntüden tansiyonunun yükseldiğini, hamile olduğunu, yaşadığı sıkıntılar nedeniyle 27 haftalık iken bebeğinin alındığını, erken doğum nedeniyle bebeğinin yaşama ihtimali düşük olduğundan istifa etmek zorunda kaldığını, mağdur olduğunu, buna neden olan dönemin tüm şüphelilerinden şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (98. klasör, sayfa 65)

51–Müşteki Gülşen DEMİRKOL 14/05/2012 tarihli şikâyet dilekçesinde özetle;

1998 yılında Felsefe Grubu öğretmeni olarak göreve başladığını, kıyafetlerinin rejim için tehlike olarak gösterildiğini, çalışma hayatının engellendiğini, hakkında soruşturmalar açıldığını, İdare Mahkemesine dava açtığını, özellikle şüpheli Fevzi TÜRKERİ'nin yönettiği, hakim ve savcıları yönlendirme toplantıları nedeniyle davaların reddedildiğini, Mart 2000 tarihinde memuriyet görevinden atıldığını, Ekim 2006 tarihine kadar memuriyetten uzak kaldığını, mağdur olduğunu, şüphelilerin cezalandırılmasını istediğini belirtmiştir. (98. klasör, sayfa 121-122)

52–Müşteki Fatime HIŞIROĞLU 08/10/2012 tarihli şikâyetinde özetle;

Zeytinburnu İmam Hatip Lisesinde Edebiyat öğretmeni olarak 1996 yılında göreve başladığını, daha önce okul idaresince sorun yapılmayan kıyafetinin 28 Şubat 1997 tarihinden itibaren sorun yapıldığını, bu tarihten sonra kılık-kıyafetle ilgili birden fazla belgeye imza attığını, psikolojik baskı altına alındığını, görevine son verileceği şeklinde tehdit edildiğini, bu sürecin 2000 yılının Nisan ayına kadar devam ettiğini, 2000 yılı Nisan ayında memuriyet görevinden ihraç edildiğini, İstanbul İdare Mahkemesine davalar açtığını, öğretmenlere uygulanan baskının farklı bir çeşidinin de brifinglerle hakim, savcılara uygulandığını, lehe karar çıkmadığını, görevden atıldıktan sonra özel kurumlara müracaat ettiğini, memuriyetten men cezası sebep gösterilerek göreve alınmadığını, 2006 yılında çıkan affa kadar mağduriyet yaşadığını, telafisi zor maddi ve manevi kayıplara uğradığını, 28 Şubat 1997 yılında başlayan ülkedeki darbe ortamının sorumluları İsmail Hakkı KARADAYI, Çevik BİR, Doğu AKTULGA ve Fevzi TÜRKERİ ile diğer sorumlu kişilerin cezalandırılmasını istediğini belirtmiştir. (190. klasör, sayfa 220-221)

53–Müşteki Çetin VURAL 17/10/2012 tarihli şikâyetinde özetle;

12 Eylül darbesinde 90 gün gözaltında kaldığı için öğretmenlik atamasının 12 yıl geç yapıldığını,1992 yılında öğretmenliğe başladığını, başladıktan sonra da kendisi hakkında bir şey bulamayan müfettişlerin sahte belgelere dayanarak rapor düzenlediklerini, 2000 yılında Kurtuluş Lisesi Matematik Öğretmeni iken tenzili rütbeyle Kâğıthane Şehit Adem Yavuz İlköğretim Okuluna atandığını, hayatında yapmamasına rağmen sınıfta siyaset yaptığı iddiasıyla müfettişin rapor düzenlediğini, İdare Mahkemesine dava açtığını, aynı zamanda atama kararının sahte olduğunu belirterek Savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, takipsizlik kararı verildiğini, İdare Mahkemesine açtığı davanın Danıştay tarafından kabul edildiğini, 2006 yılında görevine döndüğünü, İsmail Hakkı KARADAYI, Çetin DOĞAN, İçişleri Bakanlığı Müsteşarı, İstanbul Valisi ve İstanbul İl Milli Eğitim Müdüründen şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (190. klasör, sayfa 245)

54–Müşteki Şengül CESUR 08/10/2012 tarihli şikâyetinde özetle;

1998 yılında öğretmen olarak atamasının yapıldığını, o dönem kılık kıyafeti yüzünden kendisi gibi birçok arkadaşının göreve başlatılmadığını, o nedenle 28 Şubat 1997 tarihinde başlayan ülkedeki darbe ortamının devam etmesini de göz önüne alarak göreve başlayamadığını, 35 yaşını doldurduğu için 2006 yılındaki kıyafet serbestisi getiren aftan yararlanamadığını, hiçbir zaman bitirmiş olduğu fakülte sonucu elde ettiği mesleğini yapamadığını, maddi ve manevi kayıplara uğradığını, darbe ortamının sorumluları olan İsmail Hakkı KARADAYI, Çevik BİR, Doğu AKTULGA ve Fevzi TÜRKERİ ile diğer sorumlu kişilerin cezalandırılmasını istemiştir. (190. klasör, sayfa 248)

55–Müşteki Hatice BULADI 08/10/2012 tarihli şikâyetinde özetle;

28 Şubat cuntasının oluşturduğu korku ortamında cuntanın emir ve talimatlarıyla hareket eden bürokrasi sonucunda devlet memurluğundan ihraç edildiğini, 17 yıllık devlet memuru olduğunu, hiçbir disiplin cezası almadığını, 28 Şubat sürecinde kılık ve kıyafeti nedeniyle özel ayrımcılığa tabi tutulduğunu, 5 Ekim 1999 tarihinde Zeytinburnu Ahmet Vefik Paşa İlköğretim Okulunda görev yaptığını, müdürün kendisini derslere sokmadığını, nedenini sorduğunda “Öyle emir aldım” dediğini, İlçe Milli Eğitim Müdür Yardımcısının kendisi hakkında disiplin soruşturması kapsamında ifade almak istediğini, avukatıyla gelmek istediğinde kabul ettiğini, eve gitmek üzere okulda beklerken eşinin aradığını, kendisinin abisi olan İsa BAKİ'nin trafik kazası geçirdiğini söylemesi üzerine okul müdüründen izin istediğini, bir dilekçe bırakıp gitmesini söylediğini, kendisinin dilekçeyi bırakıp gittiğini, ancak okul müdürünün daha sonra zorluk çıkardığını, izni Zeytinburnu İlçe Milli Eğitim Müdüründen alacaksın dediğini, eşinden müdürün ölüm raporu istediğini, ancak ölümün 1000 km uzakta olması nedeniyle rapor getiremeyeceklerini söyleyerek abisinin öldüğüne dair gazete haberini gösterdiğinde müdürün izin verdiğini, normalde böyle bir elim olay karşısında okul müdürün derhal izin vermesi gerektiğini, o dönemde 28 Şubat cuntasının tehdit ve baskı ortamında onların talimatlarına göre hareket eden İlçe Kaymakamı ve Şube Müdürünün bulunduğunu, İsmail Hakkı KARADAYI, Çevik BİR, Doğu AKTULGA ve Fevzi TÜRKERİ ile diğer şüphelilerin oluşturduğu 28 Şubat cuntasından şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (190. klasör, sayfa 287-288)

56–Müşteki Şadiye YÜRÜKOĞULLARI 14/05/2012 tarihli şikâyet dilekçesinde özetle;

1994 yılında başladığı öğretmenlik görevine 1997 yılında devam ettiğini, göreve başladığından beri giydiği ve kullandığı kıyafetlerinin tehdit kabul edildiğini, 2002 yılı Haziran ayından 2007 yılına kadar görevden uzak kaldığını, İdare Mahkemesine davalar açtığını, şüpheli Fevzi TÜRKERİ'nin yönettiği, hakim savcıları yönlendirme toplantıları nedeniyle davalarının reddedildiğini, mağdur olduğunu, şüphelilerin cezalandırılmasını, açılacak davaya katılmak istediğini belirttiği, 08/10/2012 tarihli ifadesinde de, İstanbul İdare Mahkemesinde öğrenciler ve öğretmenler lehine yasa nedeniyle haklı ve hukuki karar veren bir mahkeme heyetinin dağıtıldığını ve sürgün edildiğini, bunun da o dönemde hukukun ne kadar ayaklar altına alındığının bir işareti olduğunu belirtmiştir. (190. klasör, sayfa 318-319, 328)

57–Müşteki Zülfe KOCABAŞ 08/10/2012 tarihli şikâyetinde özetle;

29 Eylül 1991 tarihinde sınıf öğretmenliğine atandığını, göreve başladığını, ancak sınıf vermediklerini, kılık kıyafeti nedeniyle dışlandığını, kıyafetini değiştirmesi konusunda zorladıklarını, değiştirmeyince 1998 yılında görevden attıklarını, doğum yaptığı için raporluyken tebligat yapıldığını, İdare Mahkemesine dava açarak kazandığını, ancak Milli Eğitim Müdürlüğünün temyize gitmesiyle Danıştay'ın mahkeme kararını bozduğunu, öğretmenlik görevini yapmasının engellendiğini, hakkında olumlu karar veren İdare Mahkemesinin hakimlerinin sürüldüğünü, 28 Şubat askeri darbesini gerçekleştiren ve sivil iktidarı baskı altına alan şüpheliler Çevik BİR, Erol ÖZKASNAK ve Fevzi TÜRKERİ'den şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (190. klasör, sayfa 339)

58–Müşteki Zekiye DEMİRCAN 08/10/2012 tarihli şikâyetinde özetle;

28 Şubat sürecinde öğretmen olarak çalıştığını, hakkında soruşturma başlatıldığını, en son Şişli Anadolu İlköğretim Okulunda iken görevine son verildiğini, hakkındaki soruşturmanın başörtülü olması ve başörtüsünü çıkarmak istememesinden kaynaklandığını, söz konusu dönemde maddi ve manevi sıkıntılar yaşadığını, mağduriyetine yol açan Çevik BİR, İsmail Hakkı KARADAYI, Erol ÖZKASNAK ve Fevzi TÜRKERİ'den davacı ve şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (190. klasör, sayfa 346)

59–Müşteki Binnaz DURDU 28/10/2012 tarihli şikâyet dilekçesinde özetle;

19/12/1996 tarihinde öğretmen olarak göreve başladığını, 28 Şubat 1997 post modern darbe ortamının oluşturduğu baskı ve tehdit ortamında hakkında başörtüsü kullandığı gerekçesiyle disiplin soruşturması açıldığını, sözlü tehditlere maruz kaldığını,15/06/1999 tarihinde geçici olarak görevden uzaklaştırıldığını, 24/01/2000 tarihinde görevine son verildiğini, İdare Mahkemesine ve Danıştay'a müracaat ettiğini, olumsuz sonuçlandığını, 2006 yılında disiplin affı getirildiğini ancak başörtüsü sorunu devam ettiği için görevine dönemediğini, ekonomik, sosyal ve psikolojik açıdan ağır mağduriyet yaşadığını, yürütülen 28 Şubat darbesinin asker sanıklarından, dönemin Milli Eğitim Bakanı, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı ve Yüksek Disiplin Kurulu üyelerinden şikâyetçi olduğunu, davaya katılmak istediğini belirtmiştir. (133. klasör, sayfa 157-175)

60–Müşteki Nurşen ORAKÇI 18/09/2012 tarihli şikâyetinde özetle;

1986 yılında öğretmenliğe başladığını, 28 Şubat döneminde kılık ve kıyafeti nedeniyle hakkında birçok haksız soruşturma ve incelemeler yapıldığını, açığa alındığını, 2000 yılında öğretmenlikten atıldığını, 2006 yılında af çıktığını, branşta ihtiyaç olmadığından öğretmenliğe almadıklarını, SSK primini yatırarak isteğe bağlı emekli olduğunu, mağdur olduğunu, 28 Şubat 1997 döneminde darbe yapan Batı Çalışma Grubuna dahil olan ve yardım eden tüm cuntacı, darbeci kişilerden şikâyetçi olduğunu, o dönem Batı Çalışma Grubunda görev yapan Fevzi TÜRKERİ'nin kendisi hakkında ihbarı olduğunu öğrendiğini belirtmiştir. (106. klasör, sayfa 25)

61–Müşteki Mürüvvet AKTAŞ 18/09/2012 tarihli şikâyetinde özetle;

28 Şubat sürecinde öğretmen olarak görev yaptığını, 1998 yılında başörtüsü takmasından dolayı hakkında disiplin soruşturmaları açıldığını, 2001 yılı Aralık ayında öğretmenlikten atıldığını, 2006 yılında çıkarılan sicil affı ile geri döndüğünü, 28 Şubat 1997 döneminde darbe yapan insanları inançlarından dolayı ayrımcılığa tabi tutan Batı Çalışma Grubu ile bunlara yardım eden tüm cuntacı, darbeci kişilerden şikâyetçi olduğunu, memuriyetten uzaklaştırıldığı için mağdur olduğunu, devlet tarafından sanki suç işlemişler gibi daha sonra affedilmesinin de onuruna dokunduğunu, Diyanet İşleri Başkanlığında 2 yıl hizmetli kadrosunda çalıştığını, şu an düz memur olarak çalıştığını, 4 yıllık üniversite mezunu olduğunu, aynı zamanda mastırını yaptığını, buna rağmen istediği kadroda çalışamadığını belirtmiştir. (106. klasör, sayfa 86)

62–Müşteki Hatice GÜLER 18/09/2012 tarihli şikâyetinde özetle;

28 Şubat 1997 tarihinden yaklaşık 14 yıllık öğretmen olduğunu, 28 Şubat döneminde başörtülü olduğu gerekçesiyle hakkında birçok disiplin soruşturmaları açıldığını, 2 kez sürgün tayin yaşadığını, açığa alındığını, savunması dahi alınmadan ihraç edildiğini, dava ve itirazları kazanamadığını, öğrenciler ve veliler nezdinde suçlu duruma düşürüldüğünü, bu sürecin yaşanmasına neden olan 28 Şubat askeri müdahalesini gerçekleştiren Batı Çalışma Grubu ve cuntacılar ile sivil işbirlikçilerinden şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (106. klasör, sayfa 121)

63–Müşteki Figen AK 18/09/2012 tarihli şikâyetinde özetle;

28 Şubat sürecinde öğretmen olduğunu, görevden atıldığını, mağdur olduğunu, 28 Şubat sürecini gerçekleştiren darbeci, cuntacı yapılanmadan ve BÇG isimli yapılanmadan şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (106. klasör, sayfa 149)

64–Müşteki Özden SUNAR 18/09/2012 tarihli şikâyetinde özetle;

28 Şubat sürecinde öğretmen olduğunu, 2000 yılında haksız olarak geçirmiş olduğu bir takım soruşturmalardan dolayı devlet memurluğundan çıkarıldığını, mağdur edildiğini, dilekçesinde belirttiği şüpheliler ile 28 Şubatı gerçekleştiren cuntacı yapılanmayla BÇG'den şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (106. klasör, sayfa 176)

65–Müşteki Fatma AKDOĞAN 18/09/2012 tarihli şikâyetinde özetle;

2001 yılında öğretmen iken haksız olarak geçirdiği bir kısım soruşturmalardan dolayı devlet memurluğundan çıkarıldığını, hatta kaplıca tedavisi için raporluyken gelmedi diye hakkında tutanak tutulup savunma yapmaya gelmediğinden bahsedilerek devlet memurluğundan çıkarıldığını, dilekçesinde belirttiği şüpheliler ile 28 Şubat darbe sürecini gerçekleştiren cuntacı yapılanmadan ve BÇG isimli yapılanmadan şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (106. klasör, sayfa 184)

66–Müşteki Mücella TEKİN 18/09/2012 tarihli şikâyetinde özetle;

1991 yılında öğretmenliğe başladığını, 28 Şubat döneminde kılık ve kıyafeti sebebiyle haksız yere hakkında birçok soruşturmalar açıldığını, 2000 yılında öğretmenlikten atıldığını, 2006 yılında çıkan afla memuriyete geri döndüğünü, Diyanet İşleri Başkanlığında göreve başladığını, 28 Şubat döneminde darbe yapan Batı Çalışma Grubuna dahil olan ve yardım eden tüm cuntacı, darbeci kişilerden şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (106. klasör, sayfa 196)

67–Müşteki Ayşe Sevim MIZRAK 18/09/2012 tarihli şikâyetinde özetle;

28 Şubat sürecinde öğretmen olduğunu, 1997 yılında başörtüsü takmasından dolayı hakkında disiplin soruşturmaları açıldığını, 2000 yılında aynı gerekçeyle öğretmenlik görevinden atıldığını, 2006 yılında çıkarılan sicil affıyla geri döndüğünü, 28 Şubat döneminde darbe yapan, insanları inançlarından dolayı ayrımcılığa tabi tutan Batı Çalışma Grubu ile bunlara yardımcı olan tüm cuntacı, darbeci kişilerden şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (106. klasör, sayfa 223)

68–Müşteki Canan AYDIN BIÇAK 18/09/2012 tarihli şikâyetinde özetle;

1997 yılında öğretmenken hakkında soruşturmalar açıldığını, 2000 yılında devlet memurluğundan çıkarıldığını, 2006 yılında af çıktığını, Milli Eğitime geçtiğini, daha sonra kurumlar arası nakille Diyanet İşleri Başkanlığına geçtiğini, halen görev yaptığını, 28 Şubat 1997 döneminde darbe yapan Batı Çalışma Grubuna dahil olan ve yardım eden tüm cuntacı, darbeci kişilerden şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (106. klasör, sayfa 241)

69–Müşteki Nebahat MERAŞ 18/09/2012 tarihli şikâyetinde özetle;

1991 yılında öğretmenliğe başladığını, 28 Şubat döneminde başörtülü olması sebebiyle hakkında birçok haksız soruşturmalar açıldığını,2000 yılında öğretmenlikten atıldığını, 2006 yılında çıkan afla Çocuk Esirgeme Kurumuna yani eski kurumuna geri döndüğünü, 28 Şubat 1997 döneminde darbe yapan Batı Çalışma Grubuna dahil olan ve yardım eden tüm cuntacı, darbeci kişilerden şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (106. klasör, sayfa 249)

70–Müşteki Aysel SOYALAN 11/09/2012 tarihli şikâyetinde özetle;

Öğretmen olarak görevine devam ederken başörtülü olduğu gerekçesiyle önce birçok disiplin cezası aldığını, 28 Şubat sürecinde üzerine psikolojik baskı oluşturulduğunu, 2000 yılında öğretmenlik görevinden atıldığını, 6 yıl 8 ay işsiz kaldığını, 2006 yılında çıkan disiplin affıyla geri döndüğünü, işsiz kaldığı dönemde maddi ve manevi birçok sıkıntılar çektiğini, okutması gereken 4 çocuğu bulunduğunu, bu sıkıntılar sonucunda hastalıklar geçirdiğini, verem ve kanser gibi teşhisler konulduğunu, daha sonra tedavi olduğunu, kontrollerinin devam ettiğini, o dönem 28 Şubat'ın aktörleri olan İsmail Hakkı KARADAYI, Çevik BİR ve Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı ve diğer kişilerden şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (107. klasör, sayfa 359)

71–Müşteki Naciye KARAKAYA 13/09/2012 tarihli şikâyetinde özetle;

1996 yılında öğretmen olarak göreve başladığını, göreve başladıktan sonra dönemin hükümetini de baskı altına alan 28 Şubat sürecinde görev alan kişilerin kendisini kılık ve kıyafetiyle tehdit olarak görmeye başladıklarını, bir kısım disiplin cezalarından sonra 06 Kasım 2000 tarihinde memuriyetten atıldığını, 2006 yılına kadar görevine dönemediğini, mağdur olduğunu, bu nedenle 28 Şubat sürecini gerçekleştiren cuntacılar ve onlara destek verenlerden şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (107. klasör, sayfa 414)

72–Müşteki Nurcan BERBER 18/10/2012 tarihli şikâyetinde özetle;

1996 yılında öğretmen olarak göreve başladığını, 28 Şubat 1997 tarihinde alınan kararlarla memuriyete başladığı dönemden beri giydiği kılık ve kıyafetinin tehdit olarak gösterildiğini, çalışma hayatının engellendiğini, disiplin cezaları verildiğini, 24 Ekim 2000 tarihinde memuriyet görevinden atıldığını, 2006 yılının Ekim ayına kadar görevine dönemediğini, ekonomik ve sosyal açıdan ağır bir mağduriyet yaşadığını, özellikle şüpheli Fevzi TÜRKERİ'nin yönettiği, hakim savcıları yönlendirme toplantıları nedeniyle davalarının reddedildiğini, şüphelilerin cezalandırılmasını istediğini belirtmiştir. (193. klasör, sayfa 261-262)

73–Müşteki Handan KORKUTATA 18/10/2012 tarihli şikâyetinde özetle;

28 Şubat döneminde başörtülü olması nedeniyle Malatya'da Sakarya İlköğretim Okulunda sürdürdüğü Sosyal Bilgiler öğretmenliği görevine son verildiğini, bu yüzden maddi ve manevi zarara uğradığını, bu nedenle kendisini haksız yere görevden uzaklaştıran kişilerle 28 Şubat dönemini hazırlayan askeri, siyasi kişiler ve medya mensupları hakkında şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (193. klasör, sayfa 280)

74–Müşteki Yasemin KARAKIŞ 01/11/2012 tarihli şikâyetinde özetle;

28 Şubat döneminde başörtülü olması nedeniyle Malatya İmam Hatip Lisesinde sürdürdüğü öğretmenlik görevine son verildiğini, 9 yıl aradan sonra 2009 yılında tekrar mesleğine başladığını, işini yapamamasından dolayı maddi ve manevi zarara uğradığını, bu nedenle kendisini haksız yere görevden uzaklaştıran kişilerle 28 Şubat dönemini hazırlayan askeri, siyasi kişiler ve medya mensupları hakkında şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (193. klasör, sayfa 310)

75–Müşteki Fatime GEÇİCİ 14/11/2012 tarihli şikâyetinde özetle;

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olarak görev yaptığını, 2000 yılında çalıştığı okuldan başörtülü olması nedeniyle geçirdiği disiplin soruşturması sonucu mesleğine son verildiğini, 6 yıl görev yapamadığını, maddi ve manevi zarara uğradığını, mesleğini yapmasına engel olan kişilerle 28 Şubat dönemini hazırlayan askeri, siyasi kişiler ve medya mensupları hakkında davacı ve şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (193. klasör, sayfa 354)

76–Müşteki Neriman ÇILDIR 12/10/2012 tarihli şikâyetinde özetle;

28 Şubat döneminde öğretmen olduğunu, başörtülü olması nedeniyle hakkında baskılar başladığını, rahat etme düşüncesiyle Demetevler İmam Hatip Lisesine tayinini istediğini, orada da rahat ettirmediklerini, hakkında soruşturmalar açıldığını, bazı okullara sürgün şeklinde gönderildiğini, okullardan bir kısmının kendisini çalıştırmadığını, 1 haftada geri gönderen müdürler olduğunu, soruşturma geçirdiği süreçte İdare Mahkemelerine davalar açtığını, ancak dönemin darbecileri tarafından özellikle de o dönem aktif rol oynayan Fevzi TÜRKERİ'nin hakim ve savcıları yönlendirme toplantıları yaptığını, davaların reddedildiğini, en son Aralık 2000 tarihinde devlet memurluğundan çıkarıldığını, 2006 yılına kadar görevinden uzak kaldığını, maddi ve manevi büyük sıkıntılar çektiğini, 28 Şubat sürecini gerçekleştiren darbeci yapılanmadan ve Batı Çalışma Grubundan şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (134. klasör, sayfa 67)

77–Müşteki Nuriye ÖZSOY 18/10/2012 tarihli şikâyet dilekçesinde özetle;

09/03/1989 tarihinde meslek dersleri öğretmeni olarak Ankara Merkez İmam Hatip Lisesinde göreve başladığını, 28 Şubat döneminde memuriyete başladığı dönemden beri giyidiği kılık kıyafetinin rejim için tehlike sayıldığını, kılık kıyafetinden dolayı verilen haksız ve usulsüz cezalarla çalışma hayatının engellendiğini, kılık kıyafeti nedeniyle çeşitli disiplin cezaları verildiğini, korkunç baskılar nedeniyle sağlığının bozulduğunu, 2 kez gece acile hastaneye kaldırıldığını, Ankara Üniversitesi Psikiyatri Bölümünde 6 ay tedavi gördüğünü, 27/07/2001 tarihinde memuriyetten men edildiğini, İdare Mahkemesinin kendisini haklı bularak kararı bozduğunu, ancak Danıştay'ın mahkeme kararını bozması sonucu 12/12/2001 tarihinde görevine son verildiğini, 22/06/2006 tarihinde af yasası kapsamında göreve geri döndüğünü,

Uzun yıllar aradan sonra halen Franfurt'ta Türkçe öğretmeni olarak öğretmenlik görevini sürdürdüğünü, 28 Şubat döneminde ülkenin bir kamplaşmanın içine sürüklendiğini, bir çılgınlık hali yaşadığını, başörtüsü örtenler ve örtmeyenler, sanki başını örten insanların birden bire yerden fışkırdıklarını, daha önce bu ülkede yaşamadıklarını, kendisinin çocukluğundan beri başörtüsü örttüğünü, 7 yıldır da ülkenin değişik kurumlarında başörtülü olarak çalıştığını, 28 Şubat post modern darbe sürecine katılan yetkililerden, 28 Şubat darbesinin sanıklarından, dönemin Milli Eğitim Bakanı, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı ve Yüksek Disiplin Kurulu Üyeleri gibi sivil ortaklarından şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (100. klasör, sayfa 351-357)