T. C. Daniştay 10. Daire e. 2009/374 K. 2013/8792 T



Yüklə 441,67 Kb.
səhifə3/74
tarix05.01.2022
ölçüsü441,67 Kb.
#64133
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   74
KARAR : Ankara İli, Mamak İlçesi, Ekin Mahallesi, 37752 ada 6 parsel sayılı mülkiyeti Hazineye ait taşınmazın 120m² lik kısmının fuzulen işgal edildiğinden bahisle düzenlenen 667,00 TL tutarlı ecrimisil ihbarnamesinin iptali istemiyle dava açılmıştır.

Ankara Bölge İdare Mahkemesince, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararı bozularak, yapılan parselasyon planı sonucu davacının hissesine karşılık başka yerden hisse verildiği ve davacının Hazineye ait taşınmaz üzerinde fuzuli şagil konumuna geldiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Anılan karara karşı yapılan karar düzeltme başvurusu, Ankara Bölge İdare Mahkemesinin 25.6.2008 tarih ve E:2008/3021, K:2008/4192 sayılı kararıyla reddedilmiştir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51.maddesinde, bölge idare mahkemesi kararları ile idare ve vergi mahkemelerince ve Danıştayca ilk derece mahkemesi olarak verilip temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlardan niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade edenlerin, ilgili bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden Başsavcı tarafından kanun yararına temyiz olunabileceği, temyiz isteği yerinde görüldüğü takdirde kararın, kanun yararına bozulacağı, bozma kararının, daha önce kesinleşmiş olan mahkeme veya Danıştay kararının hukuki sonuçlarını kaldırmayacağı ve bozma kararının bir örneğinin ilgili bakanlığa gönderilip,Resmi Gazete'de yayımlanacağı kuralına yer verilmiştir.

Danıştay Başsavcılığı, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesi uyarınca, yapı bedeli ödeninceye kadar davacının bu yapıları kullanma hakkı bulunduğu gerekçesiyle mahkeme kararını kanun yararına temyiz etmiştir.

2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 75. maddesinin 1. fıkrasında, Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malların, gerçek ve tüzel kişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden ecrimisil isteneceği, son fıkrasında da, işgal edilen taşınmaz malın, idarenin talebi üzerine, bulunduğu yer mülkiye amirince en geç 15 gün içinde tahliye ettirilerek, idareye teslim edileceği hükme bağlanmıştır.

Anılan Yasanın 74. maddesine dayanılarak Maliye Bakanlığı'nca çıkartılan ve işlem tarihinde yürürlükte bulunan Devlete Ait Taşınmaz Mal Satış Trampa, Kiraya Verme, Mülkiyetin Gayri Ayni Hak Tesis, Ecrimisil ve Tahliye Yönetmeliğinin, Tanımlar başlıklı 2. maddesinde, ecrimisil: Bir malın, sahibinin rızası dışında ve onun bu malı kullanmamakla bir zarara uğrayıp uğramayacağı söz konusu edilmeksizin bu maldan işgal, tasarruf veya her ne şekilde olursa olsun yararlanılması sebebiyle şagil tarafından ödenen veya idarece talep edilen tazminat; fuzuli şagil ise, kusuru aranmaksızın kendisine ait olmayan ve sahibinin de rızası veya muvafakatı bulunmayan bir malın zilyetliğini eline geçiren, elinde tutan veya her ne şekilde olursa olsun bu maldan tasarrufta bulunan kimseler olarak tanımlanmıştır. Aynı Yönetmeliğin 78. maddesinde, Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmaz malların milli emlak servislerince bir program dahilinde fiili durumları mahallinde tespit edilerek, tespitten önceki sürelere ait işgal ve tasarruf sebebi ile ecrimisil tespit, takip ve tahsilatı yapılacağı, sonraki sürelere ait fuzuli işgal ve tasarrufun devamına meydan verilmeden denetim ve idare altına alınacağı açık bir şekilde kurala bağlanmıştır.

3194 sayılı İmar Kanunu'nun "Arazi ve arsa düzenlemesi" başlıklı 18. maddesinin 1. fıkrasında, " İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re'sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyeler yetkilidir. Sözü edilen yerler belediye ve mücavir alan dışında ise yukarıda belirtilen yetkiler valilikçe kullanılır. " hükmü yer almaktadır.

Aynı maddenin 9. fıkrasında düzenleme sırasında, plan ve mevzuata göre muhafazasında mahzur bulunmayan bir yapının ancak bir imar parseli içinde bırakılabileceği, tamamının veya bir kısımının plan ve mevzuat hükümlerine göre muhafazası mümkün görülemeyen yapıların ise, birden fazla imar parseline de rastlayabileceği, hisseli bir veya birkaç parsel üzerinde kalan yapıların bedellerinin, ilgili parsel sahiplerince yapı sahibine ödenmediği ve aralarında başka bir anlaşma temin edilmediği veya şüyuu giderilmediği müddetçe bu yapıların eski sahipleri tarafından kullanılmasına devam olunacağı düzenlemesine yer verilmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden; davacının, Ankara İli, Mamak İlçesi, Ekin Mahallesinde ve kadastronun 3040 ada 2 no'lu parselinde bulunan taşınmazın kendi hissesine isabet eden kısmına 1974 yılında üç katlı betonarme bina ve kömürlük inşa ettiği,Mamak Belediyesince 1994 yılında yapılan imar uygulaması sonucu davacıya imarın 37751 ada 4 no'lu parselini teşkil eden 897 m²'lik taşınmazın 276 m²'lik kısmının verildiği, imar uygulaması sonucu davacı tarafından üzerine bina ve kömürlük inşaa edilen taşınmazın Hazine adına tescil edildiği, ancak bahsi geçen yapılar nedeniyle davacı adına ecrimisil ihbarnamesi tanzim ve tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.

2886 sayılı Yasanın 75. maddesine göre, fuzuli şagilden ecrimisil istenebilmesi için Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malların, gerçek veya tüzel kişiler tarafından herhangi bir hukuki ilişki olmaksızın işgal edilmiş olması gerekmektedir.

Uyuşmazlık konusu olayda, davacının, imar uygulaması öncesinde kendisine ait taşınmaz üzerinde inşa ettiği bina ve müştemilatın maliki olması karşısında, imar uygulaması sonrasında gerçekleştirilen parselasyon işlemiyle meydana gelen yeni hukuki duruma göre Hazine adına tescil edilen taşınmaz üzerinde kalan yapılardan dolayı 2886 sayılı Yasanın 75. maddesi hükmü kapsamında işgalci sayılmasına olanak bulunmadığından, fuzuli şagil kabul edilerek ecrimisil istenilmesinde hukuka uygunluk görülmemektedir.

Öte yandan, 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesinde, bir yapının üzerinde bulunduğu yerin, malikinden başkalarına bırakılması suretiyle oluşturulan hisseli imar parselleri üzerindeki yapıların bedelleri, ilgili parsel sahiplerince, yapı sahibine ödenmediği veya aralarında bu yönde bir anlaşma yapılmadığı sürece eski sahiplerine yapı bedeli ödeninceye kadar kullanma imkanı sağlanmıştır. Anılan düzenleme ile yasakoyucu, imar parselinin yeni maliklerinin imar düzenlemesinden doğan haklarının kullanılabilmesini, parsel üzerindeki yapı bedelinin bu yapının sahibine ödenmesi koşulunun gerçekleştirilmesine bağlamıştır. Bu bağlamda, 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca yapı bedeli ödeninceye kadar davacının bu yapıları kullanma hakkı bulunduğundan, bu kullanımdan dolayı fuzuli şagil sayılması mümkün değildir.

Bu durumda, davacının fuzuli şagil olduğu kabul edilerek adına düzenlenen ecrimisil ihbarnamesinde hukuka uyarlık, davayı reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmadığından, mahkeme kararının kanun yararına bozulması gerekmektedir.


Yüklə 441,67 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   74




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin