T. C. DİYanet iŞleri başkanliği eğİTİm hiZMETleri genel müDÜRLÜĞÜ Program Geliştirme Daire Başkanlığı


Din Ve Bilimin Alan Ve Kaynakları



Yüklə 5 Mb.
səhifə295/740
tarix05.01.2022
ölçüsü5 Mb.
#63144
1   ...   291   292   293   294   295   296   297   298   ...   740
Din Ve Bilimin Alan Ve Kaynakları

Bilim ile din arasındaki ilişki nedir? Alan ve kaynakları nelerdir? Ortak ve farklı yönleri nelerdir? Soruları çerçevesinde düşündüğümüzde;

İnsanların bilgi edinmelerinin, gerçeği -kesin veya kuvvetli ihtimal düzeyinde- öğrenmelerinin yolları çeşitlidir. Din ile bilim bu konuda insana rehberlik eden bilgi kaynaklarıdır. Gerçeği bilmenin yolu yalnızca bilim olamaz. Çünkü bilimin alanı gözlem ve deneyle sınırlıdır. Bu alanlara girmeyen konular ve gerçekler bilimin dışında kalır. Bunların (dışında kalanların) bir kısmı akıl ile bilinir. Bir kısmı ise akıl ile de bilinemez, ya da eksik bilinir. İşte bu alanda geçerli bir bilgi kaynağı da vahiydir.

Peygamberler dışında kalan insanlar vahyi alamazlar; ancak iki yoldan vahiy ile gelen bilginin doğru olduğu sonucuna (akıl yoluyla) varırlar: 1. Peygamberlerin hayat ve şahsiyetlerini öğrenirler ve böyle insanların yalan söylemeyecekleri sonucuna ulaşırlar. 2. Vahyin söylediklerinin, akıl ve bilimle çatışmadığını, kendi arasında tutarlı olduğunu ve aklın sorup da cevaplayamadığı konularda tatmin edici bilgiler verdiğini görürler. Netice itibariyle akıl dini anlama vasıtasıdır. Akıl aynı zamanda bilimin de vasıtasıdır. Ancak bilimin alanı dardır, akıl ondan daha geniş olmakla beraber bazı konular için o da yetersiz kalır. Din, aklın ve bilimin yeterli olduğu konularda teyit ve irşad edici olur, yetersiz kaldığı konularda ise aydınlatıcı bilgiler ve hayat kuralları getirir, ama bunlar bilim ve akıl ile çatışmaz, çelişmez.

Müslüman bilim adamları bilimi evrensel bir değer olarak gördükleri için önceleri, Batı'da Roma, Doğu'da Çin başta olmak üzere, dünya çapında geliştirilen bilim ve teknolojiyi rehber kabul ederek önemli kaynak eserler tercüme faaliyetine girişmişlerdir. Müslümanların diğer kültürlerden tercümeler yapmalarının ana sebepleri şunlardı:



  • Fikrî ve ilmî açıdan ilerleyebilmek,

  • Diğer kültürlerin coğrafî ve sosyal yapısı hakkında bilgi edinmek,

  • Kendi inanç ve düşüncelerini sistemli bir şekilde savunmak.

Müslümanlar diğer kültürlerden aldıkları bilgi birikiminin içinden dinin sunduğu bilgilerle çelişir gördükleri noktaları çıkartarak, kendilerine fayda sağlayacak duruma getirmişlerdir. İlk adım niteliğindeki çalışmalarının ardından, elde ettikleri bilgileri değerlendirip yorumlayarak bilim ve teknolojiye özgün olarak katkıda bulunmaya başlamışlardır. Beşinci yüzyılın ikinci yarısında doğup gelişen İslamiyet, deneye ve gözleme dayalı bilimin gelişmesinde önemli bir rol oynamıştır.


  1. Yüklə 5 Mb.

    Dostları ilə paylaş:
1   ...   291   292   293   294   295   296   297   298   ...   740




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin