T. C. DİYanet iŞleri başkanliği eğİTİm hiZMETleri genel müDÜRLÜĞÜ Program Geliştirme Daire Başkanlığı



Yüklə 5 Mb.
səhifə109/740
tarix05.01.2022
ölçüsü5 Mb.
#63144
1   ...   105   106   107   108   109   110   111   112   ...   740
İhlas ve samimiyet

Din hizmetlerinde ihlâs ve içtenlik, olmazsa olmaz şarttır. Bu, din hizmetlerinin hiçbir şeye âlet edilmeden, sırf Allah rızası için yapılması demektir. Din hizmetinin bir yönüyle peygamber mesleği olduğu dile getirilmişti. Peygamberler de bu görevi şu ölçüyle yapmışlardır: “ De ki: Sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim Allah’a aittir. O her şeye şahittir.”4 Bu anlayışla sürdürülen bir din hizmeti mutlaka etkisini gösterecektir.



  1. Din görevliliği rolünün gerektirdiği toplumsal özellikler

Din hizmeti genel manada topluma sunulan bir hizmet olduğuna ve din görevlisi sürekli olarak toplumla yüz yüze olan bir konumda bulunduğuna göre, hizmet kalitesinin artması için toplumsal ilişkilerde dikkat edilmesi gereken hususlara dikkat etmelidir. Beşeri ilişkilerini güçlü tutmalı, ayrıca bu ilişkilerini bireysel menfaat temelinde değil din hizmeti gayesiyle geliştirmelidir.

Halktan kopuk olan bir din görevlisi düşünülemez. Bir imam – hatip cemaatiyle her türlü sosyal ilişkiyi kurabilmeli, bir Kur’an kursu öğreticisi öğrencilerinin aileleriyle mutlaka irtibatlı olmalı, bir müftü veya vaiz o il veya ilçedeki sosyal hayatın içerisinde yer almalı, halkla iç içe olmalıdır. Caminin mihrabından veya müftülük makamından toplumun her kesimiyle irtibat kurmak mümkün değildir ve bu şekilde ideal din hizmeti sunulamaz.

Din görevlisi olarak bizim bir cemaat yahut gruba angaje olmamız hizmet alanımızı daraltacaktır. Bu yüzden bizler gruplar üstü olmalı, her kesim ve gruptan insana açık olmalıyız. İnsanları kendi cemaatimize veya partimize değil, İslam’a çağırmalıyız. İşi, yaşı, konumu, durumu ne olursa olsun hiç kimseyi dışlayamayız. Her insan bizim muhatabımız ve ilgi alanımızdır. Biz üzerimize düşeni, onurumuzu ve vakarımızı muhafaza ederek yapmakla mükellefiz. Netice Allah’a aittir, biz zaferle değil seferle yükümlüyüz. Dolayısıyla din görevlisi toplumdaki bu görevini ifa edebilecek her türlü fırsat ve imkanı değerlendirmeli, her türlü insana ulaşmaya çalışmalı; bunu yaparken de dışlayıcı değil kapsayıcı olmalı, korkutmaktan ziyade müjdeleyici olmalı, cesaret vermeli, ümit vermeli, kucak açmalı, ilgi göstermeli, insan kazanmaya çalışmalıdır.

Din görevlileri toplumda birlik ve beraberliği sağlayıcı temel unsurlar olduğu gibi, kendi aralarında da birlik ve beraberlik içerisinde olmalıdırlar. Çeşitli isimler altında (gruplar, cemaatler, dernekler, sendikalar vs.) muhtelif kaynaklara bağlılık göstererek, daha kötüsü “hak kesinlikle benim yolumdur” önyargısına kapılarak parçalanmış bir din görevlileri topluluğunun müspet anlamda yapabileceği bir irşad ve tebliğ görevi olamayacaktır. Bu hem kendilerinin bir araya gelmelerine mani olacak, hem de esas görevlerini yapmalarına engel teşkil edecektir. Çünkü henüz kendi aralarında bir birlik, beraberlik ve samimi bir ortam oluşturmayı başaramamış bir camiaya toplumun diğer fertleri de iltifat etmeyecektir.




  1. Yüklə 5 Mb.

    Dostları ilə paylaş:
1   ...   105   106   107   108   109   110   111   112   ...   740




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin