T. C. DİYanet iŞleri başkanliği eğİTİm hiZMETleri genel müDÜRLÜĞÜ Program Geliştirme Daire Başkanlığı


d. Tefsirde Temayüz Eden Sahâbîler



Yüklə 5 Mb.
səhifə385/740
tarix05.01.2022
ölçüsü5 Mb.
#63144
1   ...   381   382   383   384   385   386   387   388   ...   740
d. Tefsirde Temayüz Eden Sahâbîler

es-Suyûtî, başta Hülafâ-i râşidîn olmak üzere tefsirde şöhret bulmuş sahâbî müfessirleri şöyle sıralamaktadır:



1. Hz. Ebû Bekr (v. 13/634).

2. Hz. Ömer (v. 23/644).

3. Hz. Osman (ÖI.35/655).

4. Hz. Ali (v. 40/660).

5. Abdullah İbn Abbâs (v. 68/687).

6. Abdullah İbn Mes'ûd (v. 34/654).

7. Ubeyy b. Ka'b (v. 30/650).

8. Zeyd b. Sabit (v. 45/665).

9. Abdullah b. Zübeyr (v. 73/692).

10. Ebû Musa el-Eş'arî (v. 44/664).
2.3. Tabiun Dönemi Tefsir Faaliyetleri

Bilindiği gibi Hz. Peygamber (sav)'in hicretiyle Medine'de İslâm Devletinin temelleri atılmış ve daha Hz. Peygamber hayatta iken bu devletin sınırları Arap Yarımadasi'nın dışına taşmaya başlamıştı. Peygamber'in vefatından sonra da fetihler aynı hızla devam ettirilerek söz konusu devletin toprakları daha da genişlemişti. Tabiatıyla yeni fethedilen ülke insanlarının İslâmı bilen yöneticilere, valilere, kadıla­ra ve öğretmenlere ihtiyaçları vardı. İşte tamamen bu ihtiyaç göz önünde bulundurularak fethedilen her yeni beldenin halkına İslâmı öğretmek için muallimler ve asayişi temin etmek için de valiler, kadı­lar gönderildi. Böylece çeşitli memleketlere vazifeli olarak giden sahâbîler, İslâmın hükümranlığına giren bu beldelerde tedris halkalarını kurmaya ve etraflarına toplanan insanlara Kur'ân'ı ve Hz. Peygam­ber'den almış oldukları bilgileri öğretmeye başladılar. Sahâbilerin bu ilmî faaliyetleri sonucunda şehirlerde çeşitli ekoller/medreseler mey­dana geldi ki, bu medreselerin öğretmenleri sahâbiler, öğrencileri de tabiiler idi. Ancak bahis konusu beldelerin birçoğunda fitnelerin ortaya çıkmasıyla insanlar arasında ihtilafların baş göstermesi, her grubun kendi görüşünün haklılığını ispat etmek için öncelikle Kur'ân'a sarıl­ması ve bunun tabii bir sonucu olarak bazen yanlış ve bozuk te'villerin ortaya çıkması gibi nedenlerden dolayı, Kur'ân'ın mâkul ve doğru bir şekilde tefsirinin yapılmasına şiddetle ihtiyaç duyulmuştu. İşte bu yüzden söz konusu ekollerin bazılarında daha ziyade Kur'ân'ın tefsirine ağırlık verilmeye başlandı ve bunlardan üç tanesi tefsirde haklı bir şöhrete ulaştı. Şimdi sözünü ettiğimiz bu ekoller üzerinde duralım.


Tefsir Ekolleri

Sahabenin en yetkili şahsiyetlerinin kurduğu ve tâbiundan meşhur müfessirlerin yetişmiş olduğu tefsir ekolleri şunlardır:


a. Mekke Ekolü

Bu ekol, İslâm güneşinin doğup cihanı aydınlatmaya başladığı en mübarek belde olan Mekke'de tesis edilmiş bir ekoldür. Kurucusu da, içlerinde râşit halîfelerin Hz. Âişe'nin ve Peygamber'in diğer eşlerinin de bulunduğu tüm sahabe arasında, müslümanların kendisini isnatta en büyük otorite kabul ettikleri, "ilim denizi" ve "tercümânu'î-Kur'ân" unvanının sahibi olan Abdullah İbn Abbâs (v. 68/687)'tır. Kur'ân tefsi­rinin pîri olan bu sahâbînin kurmuş olduğu tefsir ekolü hakkında İbn Teymiyye (v. 728/1328): "Tabiiler içerisinde tefsir yönünden en önde gelenler Mekke ekolünün yetiştirdiği müfessirlerdir. Çünkü onlar İbn Abbâs'ın talebeleridir" diyerek söz konusu ekolün, diğer ekoller arasın­daki yerini ortaya koymuştur. Bu ekolün yetiştirdiği en seçkin öğrenciler şunlardır:




Yüklə 5 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   381   382   383   384   385   386   387   388   ...   740




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin