T. C. İStanbul 16. AĞIr ceza mahkemesi (cmk 250. Maddesi İle görevli) dosya no


Özetle, Simon Kuper’in dediği gibi, “Futbol Asla Sadece Futbol Değildir”



Yüklə 5,81 Mb.
səhifə330/666
tarix02.01.2022
ölçüsü5,81 Mb.
#20888
1   ...   326   327   328   329   330   331   332   333   ...   666
Özetle, Simon Kuper’in dediği gibi, “Futbol Asla Sadece Futbol Değildir”.

ŞİKE VE TEŞVİK

Şike, bir spor karşılaşmasının sonucunu değiştirmek için maddi veya manevi bir çıkar karşılığı varılan anlaşma ,

Teşvik ise bir yönüyle, belirli bir iktisadi veya sosyal amaca ulaşabilmek için maddi destek ve hukuki kolaylıklar biçiminde verilen ödül, olarak tarif edilmektedir. (http://tdkterim.gov.tr/bts/)
6222 Sayılı Yasa Öncesi:

6222 Sayılı Yasanın gerekçesinde ve esas komisyon raporlarında; “5149 sayılı Kanunda şike ve teşvik primi fiilleri suç olarak tanımlanmadığı gibi ceza kanunlarında da bu fiiller özel olarak düzenlenmemiştir. Bu Kanun ile şike ve teşvik primi fiilleri suç olarak düzenlenmiş ve ayrıca bu suçlarla etkin mücadele açısından Ceza Muhakemesi Kanununda düzenlenen iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması maddesinin de uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.



5149 sayılı Kanunda ve ceza hükmü içeren diğer kanunlarda suç olarak belirtilmeyen şike ve teşvik primi bu madde ile suç haline getirilmiştir” ifadelerine yer verilmiştir.

2005 tarihli ŞİKE araştırmasına ilişkin TBMM Raporunda (http://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem22/yil01/ss956m.htm);
Türk sporunun dünyadaki itibarının korunması ile sporun geniş mali yapıya sahip bir endüstri haline gelmesi, toplumun geneli üzerindeki artan etkisi ve müşterek bahis oyunlarındaki yeri dikkate alındığında şikenin sadece disiplin cezasını gerektiren bir eylem olarak düşünülemeyeceği açıktır. Bu nedenle, şikenin, 5237 sayılı “Türk Ceza Kanununun” “Kamu Güvenine Karşı Suçlar” bölümünde “Şike” başlığı altında, şikenin müşterek bahis oyunlarında menfaat elde etme amacına yönelik yapılması durumunu ise şike suçunun ağırlaştırıcı hali olarak düzenlenmesinin gerektiği sonucuna varılmıştır. (Ancak söz konusu yasada bu yönde bir düzenleme yapılmamıştır)

Komisyon çalışmaları sonucunda elde edilen bilgi, bulgu ve alınan beyanlardan şikenin ispatına yönelik delil elde etmenin neredeyse imkânsız derecede olduğu görülmüştür.

Sporda yaşanan şike iddialarında en önemli sorunun ispat sorunu olduğu, kamuoyunda konuşulan bazı iddiaların müeyyidesiz kaldığı, eldeki mevcut kanuni imkanlarla ispat hukuku açısından anılan konularda ispat kolaylığı sağlanması ve bunun sonucunda gerekenin yapılabilmesi için 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda yer alan ve ispat müesseseleri olan “Bilgisayarlarda, bilgisayar programlarında ve kütüklerinde arama, kopyalama ve el koyma” başlıklı 134 üncü, “İletişimin tespiti, dinlenilmesi ve kayda alınması” başlıklı 135 inci, “Tesadüfen elde edilen deliller” başlıklı 138 inci, “Gizli soruşturmacı görevlendirilmesi” başlıklı 139 uncu ve “Teknik araçlarla izleme” başlıklı 140 ıncı maddelerinde yer alan hukuki müesseselerden yararlanmak için gerekli yasal değişikliklerin yapılması gerektiği düşünülmektedir.

Bunun gerçekleşmesi halinde, delil olmaması nedeniyle müeyyidesiz kalan eylemlerin gerekli müeyyidelerle karşılanmasının temin edileceği, bu müesseselerin Türk sporu üzerinde varlığı iddia edilen gölgelerin kaldırılmasına da yardımcı olacağı değerlendirilmektedir” denilmiştir.

Söz konusu raporda, Türk Sporunda Şike ve Teşvik priminin Önlenmesine Yönelik Tespit, Görüş ve Öneriler başlığı altında Komisyonda Mülakatla Bilgisine Başvurulan Spor Adamlarının Tespit, Görüş ve Önerileri derlenmiş, bu bölümde "Komisyon tarafından bilgisine baş vurulan kişilerden halen kulüp yönetiminde görevli olanların genel olarak şikenin varlığına inanmadıkları, bir kısmı şike var derken bir kısmının ise sadece hatır şikesinin var olduğunu düşündüklerini beyan ettikleri, halihazırda görevde olmayan ilgililerin büyük bir çoğunluğunun şikenin var olduğunu ancak hiçbir zaman kendilerinin içinde yer almadıklarını beyan ettikleri gözlenmiştir.

Spor adamları, şikenin önlenmesi için cezaların ağırlaştırılması ve yaptırımların objektif olarak uygulanması gerektiği üzerinde durmuşlardır.

Teşvik priminin çok uzun zamandan bu yana tartışıldığı, günümüzde de pek çok spor adamının bunun suç olmadığını ileri sürdükleri, kimilerinin de teşvik priminin şike olup olmadığını tartışmakta olduğu gözlenmiştir.

Spor dünyasının genel kanaatinin teşvik priminin önlenemeyeceği, sporcuları zaten kendilerinden beklenen sonuca yönelttiği için suç sayılmasının da doğru olmayacağı olduğu görülmektedir.

Bunun yanında bir kısım spor adamının da teşvik priminin yozlaşmanın bir parçası, spor ahlakının dışında bir şey olduğunda tereddütleri olmadığı anlaşılmıştır.

Özellikle sporcular, teşvik priminin kulüplerin zayıf mali yapısının bir sonucu olarak kendi kulübünden hak edişlerini alamayan sporcuların içine düştükleri mali sıkıntılar yüzünden var olduğunu, bazı oyuncuların hem şike hem de teşvik primi teklifleri ile karşılaştıklarında teşvik primine yönelebildiklerini ifade etmişlerdir." denilmiştir.
Devamında, bazıları Mahkememizce sanık olarak yargılanan ya da tanık olarak ifadelerine başvurulan bir kısım spor adamlarının (o tarihteki görevleri de belirtilerek) beyanlarına yer verilmiştir.


Yüklə 5,81 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   326   327   328   329   330   331   332   333   ...   666




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin