T. C. İStanbul 16. AĞIr ceza mahkemesi (cmk 250. Maddesi İle görevli) dosya no



Yüklə 6,09 Mb.
səhifə25/79
tarix29.10.2017
ölçüsü6,09 Mb.
#20885
1   ...   21   22   23   24   25   26   27   28   ...   79

10-TANIK ÖMER BEDÜK BEYANINDA : Menajerlik sınav sorularının çalınması ile ilgili olarak o tarihte TFF'nda avukat olarak, TFF'nu hukuk müşavirliğinde baş hukuk müşaviri yardımcısı olarak çalıştığını, senede iki sefer yapılan bir menajerlik sınavı olduğunu, Martın 30'unda yapılacak olan bir sınav olduğunux Bu sınavla ilgili öncesinde bir prosedür takip edildiğini, ve sınav sorularının gelmesi ile ilgili olarak FİFA'ya bir faks numarası bildirildiği söylendiğini faks gelecek olan faksa da soruların sadece faks olarak geleceğini, posta olarak herhangi bir şekilde elden yetinmeyeceği söylendiğini Yönetim kurulu üyelerinin, gelecek olan faksın soruların kendisine yönlendirilmesi talimatını verildiğini Haldun'un söylediğini, kendisie gönderilecek denildiğini, Lütfü'nün böyle talimat verdiği söylendiği, daha sonraki aşamalarda sınav soruları hazırlandığı. Tercümeye gönderildiği, Sınav kendisine geldikten sonra arkadaşına tercümeye göndermesi için gönderdiğini. o da bütün arkadaşlarına sınav sorularını yönlendirdiğini, soru hukuk bölümünde görevli olan arkadaşlarına mail olarak attığını Lütfi beye mail olarak atığını, Yunus'a mail olarak atmış arkadaşının ve bir de arkasından da soruların tercüme bürosuna gittiğini, daha sonraki süreçte tercüme edildikten sonra soruların geldiğini, sınav öncesi akşam çoğaltıldığını ve bu soruların FİFA' dan gelen 15 tane olduğunu, 5 tanesini de TFF daha doğrusu yerel federasyonlar kendilerinin hazırladığını Federasyonun yani hukuk müşavirliğinin hazırladığı 5 sorunun, FİFA'nın 15 sorusu, sınav akşamında birleştirilerek çoğaltıldığını ve kasaya kitlenerek ertesi gün yapılacak olan sınav beklendiğini, Sınavda arkadaşlarının olduğunu bu sınavda olmadığını, kasanın anahtarları hatırladığı kadarıyla Ergin Akçay'da olduğunu, onunda hukuk müşavirliğinde avukat olduğunu, Soruların hazırlayıp gece yarısı beş saate kadar çoğaltılması hazırlanması sürdüğünü, Sonra kasaya kitlendiğini odanın anahtarının bir arkadaşında olduğunu, kasanın anahtarı bir arkadaşında kalmak üzere herkes evlerine dağıldığını, Sınavın yapıldığını, ve bittiğini, daha sonra soruların cevapları aynı anda gelmediğini, Daha önceki sınavlarda birlikte gönderildiğini, FİFA cevapları ama bu sefer göndermediğini Daha sonra sınavdan bir veya iki gün sonra sınav cevaplarını gönderildiğini, FİFA Cevaplar geldikten sonra da oturulduğunu sınav kağıtlarını değerlendirildiğini İlan edildiğini, Sonra sınavdan sonra bir takım yönetim kurulu üyelerimize bir takım duyumların geldiği söylendiği Yani normal değerlendirme yaptıktan sonra ilan edildiğini, ama kopya çekildiğini, sorular yurt dışından geldiğini, Makedonya Futbol Federasyonundan alındığını, elde edildiği söylendiği, Onun akabinde de sınavın sınav evraklarının değerlendirilmesi daha tekrar yapılmış ilan edilmiş olduğunu ve tekrar değerlendirilmeye başlandığını, Kazanan adayların özellikle tekrar karşılaştırılıp sınav sonuçları değerlendirildiğini ve o değerlendirme akabinde de birbiriyle benzeşen kağıtların olduğu ya da üzerinde hiç işlem yapılmayan kağıtların olduğu değerlendirilmede yönetim kurulu tarafından da sınav sorularının elde edildiği konusunda ciddi şüphe olduğunu düşündüğünü ve böylece sınavın iptal edilmesine kararı verildiğini ve savcılığa da suç duyurusunda bulunma talimatı verildiğini, sınav soruları kendilerinin yanıtlarının sınavdan bir gün sonra kendilerinin evrak kaydına bir sınav soruları postayla da geldiği oraya çıktığını Bu da evrak kayıttan sonradan öğrenildiğini, genel sekreter vekili Ali Parlak'a götürüldüğünü Ali'nin de sınavdan bir gün sonra kendisine bunu söylendiğini, onuda çay içerken arkadaşına söylendiğini bunlar sorular olabileceğini bunları kendisine göndereceğini söylendiğini daha sonra gönderdiğini geldiğini, hatta açıp arkasına baktıklarında evrak kayıt kaşesinin olduğunu, bunlar sınavdan sonra cuma günü saat 4,5-5 civarı olduğunu, Sınavda perşembe günü hatırladığı kadarıyla olduğunu hatta bu olayla ilgili kendisinin "bize diyorlar ki evrak sadece şeyle gelecek güvenli faksla geleceğini söylüyorlar hem bir de arkadaşım evrak kayıt numarası basıyor bu nasıl iştir" diye arkadaşlarına serzenişte bulunduğunu, hukukçu arkadaşına sınav soruları geldikten sonra kendisine mail olarak düştükten sonra bunu ben Levent Polat'a gönderdiğini. Levent Polat'ta hukuk müşaviri, spor hukukunda görevli avukat arkadaşlarına ve Lütfü 'ye ve Yunus 'a mail olarak gönderdiğini, Menajerlik sınavı dediği ya da menajerlerle ilgili tüm özlük hakları, sınavlarının yapılması, futbolcularla yaptıkları sözleşmeler ya da kulüplerle yaptıkları sözleşmelerin incelenmesi hepsi Haldun Beyin birimine geldiğini Çünkü tüm sınavı organize eden de Haldun'un olduğunu beyan etmiştir.

11-TANIK BATUR ALTIPARMAK BEYANINDA : Çalışma sisteminde karakterli oyuncuları seçmeye özen gösterdiğini, kafası karışmayacak oyuncuları seçtiğini son zamanlarda Türkiye'de çok lisanslı menejer birçok oyuncunun kafasını karıştırdığından bazı kulüpler ile yakın ilişkilerde olduklarından, samimi olduklarından bu tip insanları ister istemez kullanılabildiğini, yetkisiz menajerlerle bu tür transferler çalışmaları ya da görüşmeleri yapanlar yada bunlarla çalışmak istediklerini ve bununda futbolcuyu ikna etme açısından faydası olduğunu ancak bazen de tam tersi de olabileceğini beyan etmiştir.

12-TANIK MUAMMER BAYRAM BEYANINDA : Sivas Fener maçı ile ilgili olarak kendisinin Garnizon Komutanı olarak görev yaptığını hem belediye başkanı hem de Emniyet müdürünün bu tür organizasyonlarda her zamanki yaptığı gibi, karşılamayı, onlar için rahat edecek, veya onların bütün isteklerini , talepleri doğrultusunda sıralı amirler olarak onların verdiğini ve onların faaliyetlerine eşlik ettiğini, oradaki faaliyetler sırasında şüpheli bir şey görmediğini, misafirleri Otelde ağırladıklarını, Genelde orda ağırladıklarını yada kendilerinin askeri tesislerde. çay kahve ikramı görevi açısından ağırladığını, Vali beyinde o akşam orada olduğunu, beraber yemek yediklerini, sohbet ettiklerini, Genelde konuşulan konuların Sivasın, Sivas ilinin, Sivas halkına yararı olan şeyler olduğunu, Ne Gibi destekler verilebileceğini, spor kulübünü, Sivas şehrini, bunları konuştuklarını, Bunun dışında son maçta gündeme gelen konular ile ilgili olarak herhangi bir emare, herhangi bir tavır, herhangi bir söz kesinlikle işitmediğini, Zaten böyle bir konuda sıkıntı olacağı, bu zamana kadarki tüm maçlarda olduğu gibi her zaman birşeyler söyleneceğini, konuşup yazılacağı Ama Sivasspor, hem Sivassporun halkına da kendisinin edindiği, böyle bir şeyleri kesinlikle kabul etmeyeceği zihniyetinde olan insanlar olduğu yönünde. tanıdığı kadarıyla kulüp yönetimi de gerçekten ciddi, dürüst çalışkan biri olduğu, Kendisi ile olan ilişkilerinde her zaman olduğu gibi çok doğru düzgün çalışan insanlar olduğunu, Kendisinin kesinlikle hiçbirisinden, görev yaptığı iki yıl içerisinde kötü şey görmediğini, kendisinin Fenerbahçe camiasında böyle bir çanta görmediğini, kendisinin ekibi içerisinde, arkadaşlarının içerisinde, Sivasspor yönetiminin içerisinde, biletlerin olduğunu, kendileri orada otururken sürekli, Türkiye'nin her tarafından telefonların geldiğini, Faruk'un elinde 3-4 parmak kalındığında normal büyüklükte koyu renkli Bond bir çantanın olduğunu, kendisinin yanında Ticaret Odası başkanları gibi, mülkü olarak görev yapan kuruluşların başkanlarının olduğunu, onlara telefonların geldiğini onların bilet istediklerini ve orada yönetimde Faruk ve Erdal beyin olduğunu, Bazen sohbetlere telefon konuşmalarının karıştığını, Onların talepleri doğrultusunda Faruk beye döndüklerini, Faruk beyde nasıl kimlerin istediğini sorduğunu , isteyenlere göre de, gerekli protokolden, veya tribünün sağında solunda yine, üst düzey personele, kişilere verilen biletlerden ordan verdiklerini, kendisininde en az 3-4 tane böyle bir şeyin açıldığını kapandığını gördüğünü orda, ama kesinlikle Fenerbahçenin hiçbir üyesini öyle görmediğini beyan etmiştir.

13-TANIK CİHAN HASPOLATLI BEYANINDA : Trabzon- Büyükşehir maçı ile ilgili olarak şike teşvik girişiminin olmadığını, İskender ile Yusuf Turanlı arasındaki görüşmelerden bilgisinin olmadığını aralarında bir konuşmanın olup olmadığını bilmediğini, Primlerin sezon başında belli olduğunu Trabzon maçı ile ilgili ekstra bir şey söylenmediğini, İbrahim Akın'ın bu maçla ile ilgili herhangi bir şey demediğini, büyük maçlardan sonra başkanın geldiği çok iyi oynamış iseler veya farklı kazanmış iseler ekstra bir prim verdiğinin olduğu şeklinde beyanda bulunmuştur.

14-TANIK ZEKİ KORKMAZ BEYANINDA : İstanbul Büyükşehir Belediyesi futbolcusu olduğunu bu İBB-Trabzon maçında teşvik veya şike ilgili bir bilgisinin olmadığını, herhangi bir duyumda almadığını, gıyabında gerçekleşen görüşmelerden haberinin olmadığını , Ali Kıratlı ile görüşmediğini, kendisini de tanımadığını, Metin Bey ile de hiç görüşmesinin olmadığını, Bursa maçında iyi oynamam için kimsenin aramadığı ve teklifte gelmediği şeklinde beyanda bulunmuştur.

15-TANIK CAN ARAT BEYANINDA: İBB- Trabzon maçı ile ilgili olarak bilgisinin olmadığını Fener maçı ile ilgili de hiçbir bilgisinin olmadığını Hiçbir şekilde hiçbirşeye tanık olmadığını tape kaydında geçen Ercan Saatçi ile bir görüşmemde o maçın sıkıntıya girmesindeki sebep kendisinin olacağını, çünkü gayet iyi oynadığını, Iyi bir mücadele sergilediğini. O sırada Alex vurmasaydı 1-0 iken maç, belki 1-1'e ya da 2-1 yapılıp Fenerbahçeyi mağlup edebileceklerini Ercan 'ada iyi bir Fenerbahçe taraftarı olduğu için öyle konuşmanın geçtiğini, Kendisinin orada sıkıntıya kendi açımdan derken, Maç sıkıntıya girerdi demek istediğini, Fenerbahçe açısından, Ercan'ın Fenerbahçeli olduğu için Fenerbahçe sıkıntıya girebileceğini, beraberliğe ya da galibiyeti yakalayabileceklerini anlamında söylemek istediğini, Ali Kıratlı'yı Fenerbahçede oynadığı dönemde tanıdığını, ancak Ali ile uzun zamandır görüşmediğini Sadece telefonda görüştüğünü Telefondaki görüşmelerinin de sadece totem amaçlı olduğunu maçlardan önce kendisinin yaptığı uğurlar olduğunu , bunun için annesini aradığını örnek göstermiştir. Onun için Ali ile konuşmalarında dua etmesi ile kendisine iyi geldiğini bunun tapelerde de olduğunu, "iyi oynarsın, ayağını düz bas oğlum, hadi aslanım, alnın akı ile maçtan çık" gibi sözlerle moral bulduğunu, bu gibi totemlerin bütün futbolcularda olduğunu, 1 Mayıs 2011 tarihinde Fenerbahçe ile yapılan maçtan önce Cemil Abisinin aradığını onunla yıllardır çok samimi olduğunu ve tanıdığını, maçlardan önce konsantreyi bozmamak için Cemil Abisinden gelen telefonu açmadığını, Cemil Turhan ile görüşmeleri ile ilgili olarak görüşme öncesinde iki takımdan herhangi birisi arasa da kendisinin cevap vermeyeceğini Cemil Abisini de zaten de geri aramayacağını, Cemil abisinin hasta olduğunu öğrenince geri aradığını, ikisini de geçmiş olsun demek için aradığını, Cemil'in tapede neyden bahsettiğini bilmediğini, kendisinin sadece orada Cemil'e saygısından dolayı geçmiş olsun demek için aradığını, maç ile ilgili herhangi bir konuşma yapmadığını, bir teklifte almadığını, Şekip Mosturoğlu ve Aziz Yıldırım arasında geçen tapeden bir bilgisinin olmadığını tapede geçen kendi kalesine gol atan adam derken kimi kastettiklerini bilmediğini, kendisinin bir lakabının olmadığını, Fenerbahçede tek kendi kalesine gol atan kişi ve tek uzun boylu kişinin kendisi olmadığını, aynı gün yapılan telefon tapelerinden bilgisini olmadığı şeklinde beyanda bulunmuştur.

16-TANIK RUKEN BAŞAK BEYANINDA :Mini Coper marka bir arabasının olduğunu, onu değiştirmek istediğini onun için onu sattığını ve abisinden çevresi geniş olduğu için ondan rica ettiğini yeni modelini istediğini, maddi yönden çok pahalı olduğu için bu konuda yardım edeceğini düşündüğünü, bunun için abisinin kimden yardım istediğini bilmediğini, arabayı aldıktan sonra polislerin el koyduğunu binemediğini, Bülent İbrahim İşçen ile abisi arasında geçen konuşmalar hakkında bilgisi olmadığı şeklinde beyanda bulunmuştur.

17-TANIK CİHAN OSKAY BEYANINDA : Bir kısım sanıkları tanıdığını, Başkanı Fenerbahçe kulübünden tanığını, ilk başkan olduğu dönemden itibaren. Fenerbahçeli olmasından dolayı zaman zaman bir araya geldiklerini, Fenerbahçe kongresine üye olmadığını, Fenerbahçeye gönül olarak bağlı olduğunu, çeşitli gazetelerde yazı yazdığını, yazarlık yaptığını, Televizyon programları yaptığını, başkanı da buralardan tanıdığını, aynı şekilde Bülent İbrahim İşçen'i kulüpten, Tamer Yelkovan'ı da kulüpten tanıdığını bunları şike olaylarından dolayı tanıdığını ve kendisinin beraberce 2001 yılında şike suçu işlediklerini ve kendisinin sanıklar arasında olması gerektiğini, o dönem maçları Samsun-Fener, Trabzon-Galatasaray maçlarında şike yapıldığını, bu olaylarla ilgili 2 kitap yazdığını, kitaplar çıktığında tepki aldığını, bu dava sürecindeki döneminde ise 25 mayısta daha iddianame ve soruşturmanın başlamadığı dönemde faks çektiğini, gazete haberlerinde Ali Kıratlı beyin bir resmini gördüğünü, Eskişehir'e gittiğine ait haber olduğunu, olayları birleştirdi zaman ki o zaman bir şey söylemediğini, maçların sonuçlarını beklediğini maçlar bitince tahmin ettiği gibi çıktığını, yönetimin hep aynı olduğunu, yöntemin de bu oynanan maçlarda içeriden bir futbolcunun kesin ertesi yıl Fenerbahçe'ye transfer olacağını, daha önceden kadro çıkartılır, hatırlı kişilerden, bu hatırlı kişilerinde değiştiğini teknik direktörün veya o zaman ki hatırlı kişi tarafından yapıldığını, Içerdeki futbolcununda buna yardım edeceğini sonra o futbolcunun ertesi yıl şikeye yardım eden kulübe transfer olacağını, Eskişehirspor'dan Sezer Öztürk'ün Fenerbahçeye transferinde bu şekilde olduğunu, bunlarla ilgili kendisinin cezaevinde çok kafa yorduğunu, duyumlara dayanarak ve tecrübelerine dayanarak bunları açıkladığı şeklinde beyanda bulunmuştur.

18-TANIK MUSTAFA NURTAÇ ANLI BEYANINDA: Ali KIRATLI ile tanışıklığının olduğunu şike ile ilgili şike diye bir şey bilmediğini, kendisinin sadece Ali Kıratlı İle Eskişehir gittiğini maçı izlediklerini geri döndüklerini akşamda yemek yediklerini yemekte Bülent Hoca, Ali Kıratlı , kendisinin ve ordaki kafe sahibi Muhammet isimli bir arkadaşın olduğunu, Fenerbahçe kongre üyesi olduğunu, maçlarla ilgili bir şey konuşmadıklarını şeklinde beyanda bulunmuştur.

19-TANIK HÜSEYİN ADANUR BEYANINDA: Sanıklardan Ömer Ülkü arkadaşı olduğundan tanıdığını bir dönem Giresun'da yöneticilik yaptığını, futbolcuların transfer tahtasının kapatılması sonrası tehdit olayı ile ilgili bir bilgisinin olmadığını, tape kayıtlarında 4 Nisandaki Ömer ÜLKÜ ile ilgili telefon görüşmesinin doğal bir görüşme olduğunu bu konular ile ilgili bir görüşmesinin olmadığın, Abdurrahman Yakut'un ahbabı olduğunu şeklinde beyanda bulunmuştur.

20-TANIK ONUR TUNCER BEYANINDA : Daha önce 18/08/2011 tarihinde vermiş olduğu ifadesini aynen tekrar ettiğini futbol oynadığı süre içerisinde hiçbir şekilde şike faaliyeti içerisinde yer almadığını, Kimseninde kendisine şike ile alakalı bir teklifte bulunmadığını Uzun zamandan beri futbol camiasının içerisinde olduğunu, Bu süre içerisinde birçok futbolcu, teknik adam ve futbolla ilgili kişilerle tanışıklığı olduğunu, Kişilik olarakta böyle şike gibi şeylere şiddetle karşı olan bir insan olduğunu, daha önceki beyanlarında geçtiği şekilde, Bülent Uygun, Mustafa Uzun ve Şükrü Ongan'ı tanıdığını, Ali Kıratlı kişiyi ise sadece basından bildiğini, bunlarında kendisine karşı bir şike teklifinde bulunulmadığını, daha önceki beyanında Buca Spor-Fenerbahçe maçı ile alakalı sorular da sorulduğunu, Bu maçla alakalı olarakta kimsenin kendisi ile irtibata geçmediğini, kendisinin bilgisi dışında kişilerin gıyabında geçen konuşmalardan haberdar olmadığını Bucasporda çok iyi bir arkadaşlığının olduğunu kendisini dışında herhangi birisine şike ile alakalı bir teklif gelmiş olsaydı mutlaka haberi olacağını, Şükrü Ongan'ı telefonunda cevapsız çağrı görünce aradığını, Şükrü'nün kendisi ile sonra görüşeceğini söylediğini, ancak hangi konuda kendisini aramak istediğini bilmediğini, tahminince transferle alakalı görüşme yapmak istemiş olabileceğini, başkada bir bilgisi olmadığını şeklinde beyanda bulunmuştur.

21-TANIK ERGİN AKÇAY BEYANINDA: Menajerlik sınavının yapıldığı dönemde kendisinin Türkiye Futbol Federasyonunda spor hukuku bölümünde avukat olarak çalıştığını, Menajerlik sınavında toplamda 20 soru sorulduğunu, Bunlardan 15 tanesinin FİFA'nın hazırlamakta olduğunu ve bunun tüm üye ülke federasyonlarına gönderildiğini, 5 tanesini ise üye ülke federasyonlarının kendi mevzuatına göre kendilerinin hazırladığını FİFA tarafından hazırlanan 15 tane sorunun FİFA tarafından Ömer BEDÜK'ün mail adresine geldiğini, faks yoluyla da daha sonra Ömer BEDÜK bu faksı, heralde bunu faks olarak değilde mail olarak düştüğünü tahmin ettiğini, Ömer Bedük'e gelen bu FİFA'ın hazırlamış olduğu 15 soruyu Ömer'in Baş Hukuk Müşaviri vekilinin kendisi olduğunu, Avukat Levent Polat'ın NPU Tercüme Bürosu'na gönderdiğini , bunu tercüme bürosuna gönderirken daha önceki uygulamalarda gibi Lütfi Arıboğan'ı, Yunus Egemenoğlu'nu, Ömer Bedük'ü ve spor hukuku bölümündei diğer 5 avukat arkadaşını da kendisini de bilgiye eklediğini bu şekilde sınav sorularını FİFA'dan gelen 15 sınav sorusunu tercümeye gönderdiğini, Ayrıca Federasyon olarak suç duyurusunda bulunduklarından sonra soruşturma aşamasında kolluk görevlilerinin gelip federasyonda kendilerinin ifadelerinin aldıklarını, ayrıca bu beyanlarının da aynen geçerli olduğunu, Tercüme bürosundan sorular tekrar aynı şekilde gönderildikten sonra mailde kimler varsa tekrara herkese bu şekilde yeniden geldiğini daha sonra spor hukuku avukatları olarak bu tercüme bürosundan gelen soruların tercümesinin Türkçesinin doğru olup olmadığını , İngilizce bilen arkadaşları tarafından yapıldığını 15 sınav sorusunun bu şekilde, 5 sınav sorusunun ise spor hukuku avukatları olarak Av. Ömer Bedük başkanlığında, Av. Levent Polat, Av. Murat Aygörmez, Av. Hazer Aykıl, Av. Tuğba Kakışın ve Ergin Akçayla beraber hazırladıklarını Federasyonun 5 sorusunu sınavdan 1 gün önce soruların 15 tanesiyle 5 tanesini birleştirdiklerini, Aday sayısınca çoğalttıklarını ve baş hukuk müşaviri olan Prof. Dr. İlhan Helvacı'ın odasında bulunan kasaya bu soruları koyduklarını Ömer 'in 1 sonraki gün yönetim kurulu toplantısına katılması için İstanbul il sınırları dışarısında olmasından dolayı kasaya koyduktan sonra kasanın anahtarının kendisinde kaldığını , odanın anahtarının da Av. Levent Polat'ta kaldığını, daha sonra evlerine geldiklerini sabaha geldiklerinde sınavın yapılacağı gün 5 avukat ve Hazer Aykıl Av. Tuğba Kakışın, Av. Levent Polat ve 4 avukatın bu soruları kasadan aldıklarını Av. Murat Aygörmez'in sınavın yapılacağı gün İstanbul dışında işi olduğundan dolayı Av. Murat Aygörmez'in sınavın yapılacağı gün kendileri ile beraber olmadığını, Ömer Bedük'ünde olmadığını , sınavın yapılacağı gün 4 avukat arkadaşı ile beraber sınav sorularını kilitledikleri kasan sınavın yapılacağı otele götürdüklerini daha sonra orada profesyonel işler müdürlüğünün görevlilerininde oraya geldiğini . Haldun Şenman, Evrim Bey ve Nihal Hanım'ın yanlış hatırlamadığı kadarıyla orada olduklarını, ama soruşturma aşamasında vermiş olduğu ifadelerinin aynen doğru olduğunu , sonra sınavı yaptıktan sonra tekrar İlhan Hocanın odasında bulunan kasaya kilitlediklerini yine anahtarın kendisinde kaldığını soruların aynı zamanda kargo ile geleceğini bilmediklerini, sınav yapıldıktan 1 gün sonra Genel Sekreter vekili Ali Parlak'ın bu sınav sorularını Ömer Bedük' getirdiğini, bunun üzerine çok şaşırdıklarını çünkü sadece bunun Ömer için belirlenen ve güvenilir mail adresinden posta, faks yoluyla geleceğini bildiklerini kargoyla geldiğini 1 gün sonra gördüklerini, Ömer'e teslim edilirken de sınav evrakının içi açılmış hatta evrak kayıttan geçirilip arkasına federasyonun kayıt numarası dahi alındığı, evrak kayıtı kaşesi basıldığını ve buna şaşırdıkları, Federasyonun olağan uygulamasına göre böyledir katı numarası basıldığını ancak bir şey 17:30-18:00 gibi mesai saatleri sonuna doğru geliyorsa onu da tam bilemediğini ancak Federasyondan gelen her türlü belgenin evrak kayıttan geçtiğini daha sonrasında sınav anahtarı FİFA tarafından tekrar Ömer'in mailine gönderdiğini faks suretiyle gönderdiğini daha sonra kendilerinin gelen belgeleri sınav soru cevaplarını incelediklerini ilk incelemelerinde bazı sınav kağıtlarında hesaplama gerektiren konularda hiç çözümün olmadığını gördüklerini bundan şüphelendiklerini ama tek başına bunun kendileri için yapılacak hiçbir şeyin olmadığını daha sonrasında benzer dilekçelerde itiraz olunca bu itiraz dilekçeleri ile ilgili sınav kağıtlarına baktıklarında aynı itiraz dilekçesiyle itiraz eden kişilerin sınav sorularına FİFA'nın hazırlamış olduğu 15 soruya birebir aynı cevapları verdiklerini görüklerini , Sonuç itibariyle bu belgelerin aynı itiraz dilekçesinin de gelmesi üzerine olayı tekrar incelediklerini ve bu sefer daha ayrıntılı bir inceleme yaptıklarını. Bütün sınav kağıtlarına baktıklarını ve tespitlerine göre FİFA'dan gelen 15 soruda 5-6-7 artık tam sayısını hatırlamadığını 6-7 kağıtta aynı cevapların verildiği yanlışların da birebir aynı yapıldığını gördüklerini Yönetim kurulunu da bu husustan bilgilendirdiklerini daha sonra yönetimin sınavın iptaline ve bu sınavla ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunulmasına karar verdiğini, Savcılığa suç duyurusunda bulunulduktan 1 hafta sonra yaklaşık 1 haftalık bir süre içerisinde kolluk görevlilerinin geldiğini, Oradaki beyanında ayrıntılı olduğunu ve o beyanların geçerli olduğu şeklinde beyanda bulunmuştur.

22-TANIK LEVENT POLAT BEYANINDA :

Sınav sorularınız konulduğu çelik kasanın anahtarının kendisininde olmadığını anahtarın Ergin Akçay 'da olduğunu kendisinde odanın anahtarının mevcut olduğunu, Ergin Akçay'da sadece bir gece sınavın olduğu günden önceki gece onda olduğunu normalde anahtarın Ömer Bedük'te olduğunu, soruların FİFA tarafından geldiğini Federasyon tarafından normal usulde güvenli bir faks numarası bildirdiğini FİFA'nın sadece o kişiye o faks numarasına soruların gönderildiğini bununda normal bir uygulama olduğunu, kendisinin bildiğine göre Ömer Bedük'ün bir faksına, bilgisayarındaki faksa yönlendirildiğini oradan kendisine geldiğini sonra o soruları tercüme iin daha önceden sınav dönemlerinde çalışılan ve güvenilen tercüme bürosuna gönderdiğini, soruların İngilizce geldiğini onların Türkçe'ye çevrildiğini ve Federasyon tarafından hazırlanması gereken 5 sorununda hazırlanıp soru kitapçıklarına bastıklarını, postayla gelen soruların ise bilgisinin sınavdan sonra olduğunu sınavdan sonra gün Ali Parlak tarafından soruların Ömer Bedük'e verildiğin postayla geldiğini o zaman gördüğünü Bilgisinin soruların sadece faks yoluyla geleceği yönünde olduğunu, bu konuyla ilgili daha önce TFF'nin menajerlik sınavından sonra suç duyurusunda bulunduğunu bunun üzerine emniyette aynı konuda tanık olarak beyanda bulunduğunu anlattıklarının Emniyette verdiği ifadelerinin üzerine başkaca ekleyecek bir sözünün olmadığını, Emniyetteki ifadesinin aynen geçerli olduğunu beyan etmiştir.



23-TANIK AYBARS CANBAY BEYANINDA : Bilgi işlem müdürü olarak görev yaptığını, sınav soruları ile ilgili olarak daha önce Emniyette ifade verdiği , Haldun ŞENMAN'dan gelen mail üzerine Ali PARLAK'ın onayıyla beraber bir tane faks numarası istendiğini, Bu yurt dışına tanımlanması gereken bir faks numarası olduğunu, Bu faks numarasını kendisinin verdim. Faks numarasının bilgisini verdiklerini, Kurulumunu yaptıktan sonra kime atanması gerektiğini mail üzerinden bakarak kim olduğunu sorduklarını, Hukuk kurulu müşavirliği Ömer BEDÜK adına tanımlanması gerektiği iletildiğini, Kendilerinin tanımlamayı yaptıklarını, tanımlamadan sonra yaptıkları her hangi bir test maili olduğunu faksın gidip gitmediğini, çalışıp çalışmadığını baktıklarını, Bunu yaptıktan sonra operasyon içeresinden çıktıklarını, soruların başka yollardan geldiği yönünde bir bilginin kendilerine gelmediğini ancak gazete vs'lerden bildikleri kadar bilgi sahibi olduklarını şeklinde beyanda bulunmuştur.

24- TANIK PINAR TABAN BEYANINDA ; Kendisinin orada Genel Sekreterlik gölümünde asistan olarak görev yaptığını Türkiye Futbol Federasyonunda. Muhaberat bölümüne giren tüm evraklar, genel sekreterliğe ulaşır ve diğer departmanlığa dağıtıldığını, O günde FİFA'dan zarf içerisinde futbolcu temsil belirleme sınav soruları geldiğini, Açıp, görüp hemen kayda aldığını, çok kısa süre içerisinde ve o dönemde genel sekreter vekili olarak görev yapan Ali PARLAK'a ilettiğini, onunda "ben alayım bunu kasaya koyayım " dediğini bunun dışında başkada bir bilgiye sahip olmadığı şeklinde beyanda bulunmuştur.

Yüklə 6,09 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   21   22   23   24   25   26   27   28   ...   79




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin