T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliğI (cmk'nın 250. Maddesi İle Yetkili)



Yüklə 14,1 Mb.
səhifə278/278
tarix17.05.2018
ölçüsü14,1 Mb.
#50674
1   ...   270   271   272   273   274   275   276   277   278

2)- SİYASET AKADEMİLERİ
Terör örgütü PKK/KCK ideolojisini halka tabanına yayarak şehir yapılanması ve dağ kadrosuna eleman kazandırmak amacıyla Barış ve Demokrasi Partisinin amblemi altında Siyaset Akademileri açtığı, bu Akademilerin siyasi bir partinin eğitim merkezi değil, terör örgütünün eğitim yuvası oldukları, bu akademiye devam eden şüpheli Delil Botan Kahraman’ın ifadesinde bu hususu “……… Sinan ARSLAN isimli şahıs elinde bir kısım notlarla sınıfa geldi ve bu notların gündeme ilişkin süreci anlattığını bu notların Cuma kod adlı terör örgütü liderlerinden Murat KARAYILAN'dan geldiğini beyan ederek notları okudu……

“……..Benim akademiye devam edemediğim süreçte platform yada yemin töreni adı altında bir faaliyet yapılmış, hatta bana daha sonra " sen yemin törenine de katılmadın " diye sitem edilmişti. Ben bu yemin töreninin ve içeriğinin ne olduğunu bilmiyorum ancak, daha sonra Gökçem'le konuşunca bu yeminin örgüte sadakat ve örgüte bağlı olarak çalışmak amacıyla yapılan bir yemin olduğunu öğrendim………..”


“……….söz konusu akademi her ne kadar Barış ve Demokrasi Partisinin bir kuruluşu gibi gösterilmekte ise de yapılan eğitimler ve verilen dersler tamamen PKK/KCK terör örgütünün ideolojisini benimsetme ve bu örgüte eleman kazandırma amacına yöneliktir. Ben bunu akademinin sonlarına doğru öğrendim……….” demek suretiyle dile getirdiği,
Nitekim KCK İstanbul kent konseyinin düzenlediği,
20.09.2011 günlü toplantıda;
Bizim referans olabileceğimiz bak bizimde referans olabileceğimiz arkadaşlar varsa yarın saat 10:00 da AKADEMİDE OLSUN.
09.03.2011 tarihli toplantıda;
arkadaşlar burada çalışmayı yürüten arkadaşımız vardı Zeytinburnu düzeyinde akademi geçiş vermemişti, netleştirelim ama akademi bir arkadaşa onay vermediği zaman o arkadaş hakkında daha önce eleştiri geldiyse o arkadaşa güvenmemek gerekir, AKADEMİYİ BASİTE ALMAYIN ARKADAŞLAR, AKADEMİ İDEOLOJİK ALANDIR, KADRO ORADA NETLEŞİR, ….
07.08.2011 tarihli toplantıda;
2 Gün Pazartesi Salı Yarın 1 de başlıyor arkadaşlar. Siyaset akademisine başvuracaksınız. Başvurular ayın 30 Ağustosa kadar devam ediyor. Başvuruları İl yönetimi kanalı ile bana iletebilirsiniz. Siyaset Akademisine yapmanızı rica ediyorum.”
Şeklinde ki beyanlarla, Akademinin KCK meclisi ile organsal bağının ve örgüt içerisindeki etkinliğinin ortaya konulduğu, buraların kamuoyundaki algının aksine siyasi bir partiyle alakalarının bulunmadığı ortaya konulmuştur.

3)- DEMOKRATİK TOPLUM KONGRESİ
Demokratik Toplum Kongresi isimli yapılanma terör örgütü lideri Öcalan’ın talimatları doğrultusunda oluşturulmuş bir yapılanmadır. Demokratik Toplum Kongresinin nasıl bir yapılanma olduğunu anlamak için bu Kongreye giden delegelerin bir kısmının KCK Meclislerince kendi üyeleri arasından seçildiğini belirtmek yeterlidir. Devletin polisini düşman, PKK terör örgütünün ölen militanlarını şehit, Öcalan’ın beyanlarını talimat olarak algılayan, devleti bölmek amacıyla kaos ve kargaşa ortamı oluşturmak için ülkeyi kan gölüne çevirmeye karar veren ve bunu uygulayan KCK mensuplarının delege olarak katıldıkları bir yapıyı sivil bir hareket olarak görmek ya bilmeden terör örgütünün emellerine alet olmak ya da DTK’da PKK’nın gizli elini gizlemeye gayret etmektir. Nitekim 07-08 Ağustos 2010 tarihinde toplanan Kongre demokratik özerkliği ilan etmiştir.
Demokratik Özerklik terör örgütünün birleşik bağimsiz kürdistan kurma hedefine yönelik stratejisinin günümüze yansımasıdır. Yerel birimlerin güçlendirilmesi ve idari yapıda özerk yönetimlerin tesisi, bölgede emniyet ve adalet hizmetlerinin ortak olarak yürütülmesi vb. taleplerin arka planında önce özerk daha sonra birleşik bağimsiz kürdistanın kurulması hedefi bulunmaktadır.
Terör örgütü uluslararası konjonktürdeki gelişmelere paralel olarak pragmatist bir yaklaşım sergilemektedir. Özerkliğin nihai hedefe giden yolda önemli bir dönüm noktası olacağının farkındadır. Nitekim son 20 yıllık zaman diliminde özerk yapılar NATO ve Birleşmiş Milletlerin de desteğiyle (Afrika ve Balkanlarda olduğu gibi) bir müddet sonra bağımsızlıklarını kazanmışlardır. Terör örgütü lideri Öcalan’ın sık sık Kosova modelinden bahsetmesi kürdistan isimli yapılanmaya gidişin bu şekilde planlanmasındandır.
Birleşik bağımsız Kürdistan isimli yapılanma Türkiye’de PKK’nın kontrolünde KCK Türkiye Meclisi, İran’da Kürdistan Özgür Yaşam Partisi (PJAK), Irak’ta Kürdistan Demokratik Çözüm Partisi (PÇDK) ve Suriye’de Demokratik Birlik Partisi (PYD)’den oluşan dörtlü bir uluslararası yapı tarafından sürdürülmektedir. 13.03.2011 günlü toplantıda bu husus “arkadaşlar gidip mahallelerinde, ilçelerinde, nasıl çalışacağız ...(anlaşılmıyor) mahalle mahalle ...(anlaşılmıyor) ŞEHİRDE AMED DE, SURİYE DE AYNI, IRAK DA AYNI İRAN DA AYNEN BÖYLE. ...(ANLAŞILMADI) AŞAĞIDAN YUKARI KADAR, YUKARIDAN DA AŞAĞI KADAR…” şeklinde dile getirilmiştir. Bu dört ülkede yapılanmalar bittiği anda birleşik bağımsız kürdistan kurulacaktır.
Kamuoyunda sık sık yer alan ve 2012 yılı haziran ayı içerisinde Kuzey Irak’ta ki Federal yapılanma tarafından gerçekleştirilmesi planlanan Kürt Konferansı isimli faaliyetide bu kapsamda değerlendirmek gerekmektedir.
28.08.2011 günlü toplantı;
DTK’NIN İZDÜŞÜMÜ İLÇELERİNDE MECLİSTE OLMALIDIR
07.08.2011 günlü toplantıda;
bu yeni dönemde özgür Kürdistan’ı inşa etmek için kararlar (anlaşılmadı…) DTK’da aldı. Bu açıdan 15 ağustos kutlamaları bir özerkliğin ilanında yapamadığımız kutlamalara çevirmek”
08.08.2011 günlü toplantıda;
şimdi 2 hafta önce bir pratiğimiz oldu DTK delegeleri seçildi” şeklindeki beyanlarla Demokratik Toplum Kongresine PKK/KCK terör örgütünün şehir yapılanması olan KCK Türkiye Meclisinden delege seçilerek gönderildiği, DTK’nın PKK/KCK terör örgütünün yönlendirmesi ile hareket ettiği saptanmıştır.
DTK delegeleri bütün çalışmalara katılıyor, görevlidir görevsizdir değil, o delegeleri işletin, pasif olabilir, tecrübesiz olabilir, sorunun farkında da olmayabilir, sonuçta seçilmiştir halkın bir katılımlıdır, mümkün olduğu kadar motive edin, çalışmalarınıza katın hatta bazı yerlerde DTK delegesidir deyin ön plana çıkartın” ibaresiyle Demokratik Toplum Kongresinin KCK’nın içerisinde yer alarak örgütsel faaliyetlere iştirak ettiği, KCK içerisinde DTK delegelerine özel önem verildiği belirlenmiştir.
28.08.2011 günlü toplantıda;
biz Demokratik Kongreyi ilan ettik bütün delege hevaller buradalar”
delege arkadaşlarımız DTK DELEGESİ olan arkadaşlarımız (ellerini kaldırsınlar),
Diğer bir konu arkadaş bu bizim DTK delegesi .....ÖZELİKLE DTK BİRİNCİ DERECEDE YÜRÜTME, İL BAŞKANLIĞI GİBİ, PARTİ MECLİSİ GİBİ bütün arkadaşlar birinci derecede sorumludurlar”
Şeklinde dile getirilen ifadeler Demokratik Toplum Kongresi isimli yapılanmanın perde arkasını ortaya koymaktadır.
Hukuki tavsifi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na ait olmakla birlikte, birçok şüpheli savunmalarında; gerçekleştirdikleri yasadışı eylemlere ilişkin olarak bu eylemleri Barış ve Demokrasi Partisinde yürüttükleri siyasi faaliyetler olarak tavsif etmişlerdir. Bu suretle iddianamenin konusu olmamakla birlikte, bu savunmalar nedeniyle PKK/KCK terör örgütü ile BDP arasındaki irtibat irdelenmiştir. Dosya kapsamında yapılan incelemelerde terör örgütü PKK/KCK’nın yasadışı faaliyetleriyle, Barış ve Demokrasi Partisi’nin faaliyetlerinin birçok noktada iç içe girdiği, hatta bu beraberliğin organsal bir birlikteliğe dönüştüğü anlaşılmıştır. Nitekim Barış ve Demokrasi Partisinde üye ya da yönetici konumunda olan birçok şahıs aynı zamanda KCK’nın en üst düzey organı olan Meclislerde de yer almıştır. Terör örgütü PKK/KCK’nın üst düzey yöneticilerinin oluşturduğu kent meclislerinin üye kontenjanının fiilen % 80-85’i Barış ve Demokrasi Partisi mensuplarından oluşmaktadır.
KCK’nın 29.06.2011 günlü toplantısında;
Terör örgütünde yönetici konumunda olan şüpheli Lütfiye Gürbüz’ün beyanında; “bir şey söyleyeyim siyasi parti ile meclis bir ve iç içe gidiyor, neden çünkü meclis kurulduğunda %40 kota siyasi partiye oynuyor, fakat kurulan meclis, %80-85’i siyasi partidir” ….
09.07.2011 günlü toplantıda;
devamlı rekabet var, yani meclis mi üstün, siyasi parti mi üstün, yani niye bir üstünlük tartışması yürütülüyor, kim, kimin yetkileri kimden üstün tartışması yürütülüyor anlamış değilim yani, amaç bu mu kimin üstün olduğumu yoksa, herkesin bu mücadeleyi bir yere taşıması mı? siyasi parti bizim bir alanımızdır, siyasi parti bizim bir kurumumuzdur
Şüpheli Salih Baykal’ın “arkadaşlar biliyor ben aynı zamanda Küçükçekmece İlçe Başkanıyım”
13.03.2011, 23.09.2011 ve 26.09.2011 günlü toplantılarda;
YANİ İLÇE BAŞKANI SİYASİ PARTİ İLÇE BAŞKANI AYNI ZAMANDA O İLÇEDE KURULAN MECLİSİN SÖZCÜSÜDÜR.
Silahlı kuvvetlerin kandile hava operasyonları münasebetiyle yapılan konuşmada BU ANLAMDA BU KOŞULLAR DÜZELTİLMEYENE KADAR BU VEKİLLERİMİZİN GELİP BİZİM MECLİSLERDE, İSTANBUL MİLLETVEKİLLERİ GELSİN BİZİM MECLİSLERDE, İSTANBUL KENT MECLİSLERİNDE YEMİNLERİNİ İÇSİNLER ÇALIŞMALARINI BURADA BAŞLASINLAR,
DİVAN BAŞKANI TELEFONLA MİLLETVEKİLLERİ ARASIN PERŞEMBE GÜNÜ TOPLANTIMIZ VAR HERKES TOPLANTIYA GELSİN, HAFTADA BİR KERE OLACAK YANİ
Şeklindeki beyanlar PKK/KCK terör örgütü ile BDP arasındaki organsal bağlılığı ve hedef birliğini açıkça ortaya koymaktadır. Kaldı ki Siyaset Akademilerinin BDP’nin tüzel kişiliği altında açılarak terör örgütünün eğitim kamplarına çevrilmesi dahi bu partiyle terör örgütü arasındaki organsal bağı ortaya koyduğu anlaşılmakla, bahse konu partinin hukuksal durumunun takdiri için iddianamenin bir sureti Mahkemece kabulünü müteakiben Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilecektir.
Dosya kapsamında bulunan yüzlerce delilden sadece bir kısmı iddianamede ortaya konulmuştur. Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, şüphelilerin PKK/KCK terör örgütü içerisinde yer alarak örgütün hedefleri doğrultusunda yasadışı faaliyetlerde bulundukları sübut bulmaktadır.
Bu suretle;
Şüphelilerin yargılamalarının Mahkemenizce yapılarak, belirtilen sevk maddeleri uyarınca CEZALANDIRILMALARINA, emanette kayıtlı eşyalardan bulundurulmaları bizatihi suç teşkil edenler ile suçta kullanılanların MÜSADERESİNE, diğer belge ve dokümanların delil olarak dosya kapsamında MUHAFAZASINA karar verilmesi kamu adına iddia ve talep olunur. 19/03/2012







Adnan ÇİMEN







İstanbul Cumhuriyet Savcısı


Ekler

(7) sayfa iddianame dizini

(5) sayfa dosya dizini

(1) adet iddianame CD’si





/


Yüklə 14,1 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   270   271   272   273   274   275   276   277   278




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin