CİHAN DENİZ ZARAKOLU: (28:44 – 32:58) Ha evet arkadaşta onu zaten ben öyle algıladım halk niye sormuyo bunu diyoruz. Tüm topluluklar sonuç olarak baktığımız vakit bizim işte yöntem açısından bugün şuanda bunu biz şeyapıyoruz, bizim diğer Marksist gelenekle ilgili bir diğer farkımız da şudur, şu açıdan bakın tüm toplumsal isyanlar zihniyet ürünüdür. Yani meseleye açısından baktığımız vakit Marksizm açısından baktığımız vakit burda bir farklılık vardır. Bizim anlayışımızla, burda verdiğimiz anlayışla Marksist anlayış arasında çünki Marksist anlayışa göre her zaman ekonomik yapılar üst yapıyı belirler yani devleti zihniyeti belirler. Aslolan yani insanların hayatlarındaki ürettikleridir. Ve onlardan yola çıkarak bir zihniyet oluştururlar. Hani bizim açımızdan baktığımız vakit de şey daha önemlidir, hani özellikle kökene değindiğimiz vakit devletin ortaya çıkmasında olsun gibi zihniyet çok belirleyici bir faktörüdür ve o zihniyetin şekillendirdiği bir toplumsal yapı ancak devlete ulaşabilecektir denmektedir. Bugün açısından da baktığımız vakit yine sadece altyapıda da ve eğer zihinle dünya arasında pek bir ilişki yoktur. Yani tamamen dünya zihni belirler diğil, bugün baktığımız vakit insanın zihniyetinin de, talip olduğu zihniyet yapısının da en az dünyanın zihni belirlemesi kadar dünya üzerinde bir belirleyici olduğunu düşünmekteyiz ve bunu böyle bu şekilde kabul etmekteyiz. Şeylerin taktığı eller ve ayaklar toplumu inşa etmez. Öyle olsaydı karşımızdaki dünya bambaşka olurdu. Yani en önemli şey sadece ellerin ayakların bir inşası diğil aynı zamanda bir kafanın bir zihnin de bu inşası çok önemli bir faydası olduğu, hatta elleri ve ayakları belirleyen bir parçası olduğunu Marksist yöntemin en önemli hatalarından biri devrimi zihniyet anlamında yoğunlaştırmadan günlük baskı ve istismar altındaki proleterlerden beklemiştir, çünkü en önemli şeylerden biri de budur. Yani buradaki eleştirinin anlamı şu eğer siz her şeyi devrim sonrasına ertelerseniz yani bu kadın sorunudur devrimden önce söylentisi vardır kadın sorunu devrim olsun hedefi kadın sorununu da hallederiz, işte ulusal sorunlarda hele bi devrim olsun biz hallederiz, XYZ sorunu, hele bi çevre sorunu hele bi devrim olsun biz hallederiz anlayışı sakat bir anlayıştır, şunu göstermiştir ki, kim eğer devrimi yapıcak yapmadan önce, bu devrimi yapacak şeyi proleter deyin ne derseniz deyin onun zihniyetini değiştirmeden, onun zihniyetindeki kapitalist modernitenin çarpıklıklarını atmadan veya en azından belirli bir şekilde bunun bilincine vardırmadan bir devrim yaparsanız kimse kabul etmez bizim dediğimiz olguyu, çünkü siz bugün eğer proleterden, sokaktaki proleterden şimdi görüyoruz, mesela sosyalist modernite neyin üzerine birçok noktasında etkisi altındadır, yani hiçbirimiz bundan tamamen (anlaşılmıyor) tamamen kurtulduk diyemeyiz. Ama eğer biz bugün mesela bugün ulusal(anlaşılmıyor) eğitimin de amacı odur, bir zihniyet devrimi yaratmadan, biz doğrudan alanlara gitsek, insanlara işte insanlarla politika yapsak, yapacağımız politika da, zihniyet devrimi ol, olmadan yapacağımız politika da sonuç olarak gelip dönüp dolaşıp kapitalist modernitenin politikasından farklı olmayacaktır bugün birçok noktada bizde ilçelerde, ilde genel merkezde gördüğümüz temsilcilerin önemli bir kesmi bu zihniyet devrimi veya zihniyet sıçraması yapılmadan kotarılmış(bu kelime anlaşılmıyor) politikaların eleştirisidir. Yani ona göre meseleyi görün, o yüzden en önemli anlayış işte hiçbir şeyi ertelemeden tüm işçi değer ve zihniyetini değiştirmeden devrim yaparsanız devrimin sonunda kadın sömürü (bu kelime anlaşılmıyor) çözemezsiniz. Çünkü devrimi yapan kadro aynı erkek egemen zihniyette olacaktır. Söyliyin söyliyin
Y6 BAYAN ŞAHIS: (32:58 – 33:16) Şimdi biz şu anda Marksist diyebilir miyiz devrime mesela (anlaşılmıyor) gibi açıklamaları gösterip yani şu anda nası gelişiyo biz bi kaç ay içerisinde çalışmalarımızın sonucunu göstereceğimizi söylüyoruz yani kurum olarak. O zaman Marksist yöntemi mi uyguluyoruz ?
CİHAN DENİZ ZARAKOLU: (33:16 – 33:56) Hayır Marksist yöntemi kullanmıyoruz, zaten çok ciddi eleştirdiğimiz bir var, yöntemdir Marksist yöntemin anlayışı. Çünkü Marksist yöntem özellikle zenginleri tamamen son (anlaşılmıyor) devleti zorunlu saymasa bile, o son kominist yol topluma giden yerde devrimci bir zorunluluk olarak görülmüştür. Dolayısıyla biz de eğer ütopyalarımıza ulaşmak için devleti bir zorunluluk olarak görmüyoruz, devlet dışında da biz bu işi başarabiliriz bir iddasındayız. Ve devlet dışında da bu işi başarabiliriz iddasında olduğumuz için sadece bundan bile bu Marksist yöntemi kullanmamış oluyoruz. Buyrun;
X11 ERKEK: (33:56 – 34:08) Arkadaşları saygıyla selamlıyorum başkanın bi sorusu vardı, bu yarım sosyalizmi biz yenidin(anlaşılmıyor) tamamlayacağiz, kürtçü bir sosyalizmin temeli sağlam olmadığı için durum işte bu duruma gelmiştir, teşekkür ederim,
CİHAN DENİZ ZARAKOLU: (34:08 – 35:51) Yani arkadaşın dediği ama şu var önemli bi şey şunu yapmayalım yani muhtemelen onu şeyde vurgulanmıştım, felsefe şeyinde ama bi daha vurgulayım, bizimle marksiszm arasındaki ilişkiyi netleştirmemiz gerekiyo, biz yani sonuç olarak sosyalist bir haraketiz doğru, amacımız bizim sosyalizmde söylediğimiz gibi o sosyalizmi gerçekleştirmek bu doğru ama şuda diğildir, hem sosyalizm anlayışı bugün ortadoks Marksistlerle kabul edilmiş sosyalizm anlayışı diğildir, çok farklı sosyalizm anlayışları vardır ve bugün önderlik çatsında bizim geliştirmeye çalıştığımız sosyalizm anlayışı da bugüne kadar ki denenmiş veya denenmeye çalışılmış geleneksel sosyalizm anlayışlarından, geleneksel Marksist anlayışlardan farklıdır. Onların eleştirisi de ama bu eleştiri şu anlama da gelmez tamamen karşısına alıp biz marksizime tamamen reddetmiş olup bi kişileştirilmiş bir harakette değildir bu aradaki o ince çizgiyi de çok doğru görmek lazım ne tamamen bi eski diyelim ki paradigmadan alıdığı gibi bi Marksist harakettir, o anlamıyla bi Marksist harakettir ne de işte bir dönem içimizden çıkmış bazı bitmiş insaların iddaa ettiği gibi böyle bir liberalleşmiş bir harakettir. Biz sosyalizme olan inancımızı eskisi gibi korumakla orda hiç bir yer (anlaşılmıyor) birlikte sosyalizmin geçmişteki temel yöntemi olan marksiszme çok ciddi bir eleştiriyle karşı çıkıyor. Yani bizim eleştirdiğimiz sosyalizmin kendisi diğil ona giden yöntem olarak marksizmdir. Onu değiştirmeye ve geliştirmeye, buyrun;
Dostları ilə paylaş: |