2. DERS
CİHAN DENİZ ZARAKOLU: (00:00 - 00:49) Şeyde kalmıştık en son, özne ve nesne ayrımında, özne ve nesne ayrımı derinleştirmeden büyük bir nesne kavuşturmadan yeniçağ yapısı (anlaşılmıyor) bağlanamaz. Özne analitik düşüncenin en meşru geçerli faktörü ile nesne üzerinde her türlü spekülasyonun yapılabileceği maddi öğedir. Mesela bu en önemli özelliğidir. Ve görücez ki bilim bi noktadan itibaren bu özneyi en başta dediğim gibi her insana vermedi. İnsanların bir kısmı da öznenin her türlü spekülasyonu yapabileceği olan maddi öğe olan nesnedir onu da bilelim. Bu arada ben şe yapıyorum, ama soru sormak isteyen arkadaşlar da (anlaşılmıyor)
X7 ERKEK: (00:49 – 00:50) Hocam bi şey sorabilir miyim?
CİHAN DENİZ ZARAKOLU: (00:51) Tabi
X7 ERKEK: (00:51 – 01:08) Arkadaşları saygıyla selamlıyorum, fakat düşünce meşru geçerli faktörü iken (anlaşılmıyor) yapılabiliyo mu baktığımız, şimdi bunu toplum ile iktidar arasında değerlendiririz bu günkü koşuldan bakarsak?
CİHAN DENİZ ZARAKOLU: (01:09 - 01:11) E çok yani, bi kez bizim
X7 ERKEK: (01:11 – 01:12) Ve özellile bizim liderlerimizden dolayı
CİHAN DENİZ ZARAKOLU: (01:13 – 03:05) E tabi yani şu var, şimdi bizde dedik yöneten ve yönetilen ayrımı vardır toplumda ve şimdiki yönetenler özne durumundadırlar ve bunlarda şeylerde nesne yönetilenlerde bugünkü resmi iktidar durumunda yeni bir anlayışta nesne durumundadır. Yani yönetenler bir özne olarak en meşru geçerli faktördür. Yani kendilerini yönettikleri için meşrudurlar ve bu yüzden de yönetilenlerle nesne, yani yönetenler nesne üzerinde istedikleri gibi tasarrufta bulunma hakkına sahiptirler. Yani istedikleri gibi yasa yaparlar, şunu yaparlar bunu yaparlar, ama demin şey dedim işte hayat yüzde yüz işte bilimin öngördüğü gibi de ilerlemiyor. Bu bilimin mantığıyla, yani o yüzden bilimsel yöntem her zaman da şunu yapar, e bugün baktığımızda, bir fotoğraf çeker, diyelim ki bugünkü Türkiye’nin fotoğrafını çeker ve o fotoğrafın gerçek olarak kalmasının, gerçeklik olarak kendini devam ettirmesinin yollarını arar. Yani hep bir statikocudur asolan. Değişmeci, ilerlemeci değildir böyle özellikle politik açıdan. Her zaman olay içinde yaşanılan anın devamı sağlamanın bir amacıdır. Yani bi fotoğraf çeker ve derk i bu fotorafta Kürtler yoktur diyelim ki işte 1990’ların başına kadarki işte belki Cemal Reşitçiyi, Hariç tutarsak bilim insanlarının hepsi Türkiye’de Kürt yoktur der ve bunu ispat eder. Şimdi bu ne, bunu bilime dayanarak yaparlar ve orda işte ondan sonra bilimin tekrar kullanılarak o çektikleri fotoğrafın devamını sağlarlar ve bissürü yoldan getirirler, Kürtlerin olmadığını ispat etmek için.
Y4 BAYAN ŞAHIS: (03:06 – 03:13) Biz niye bilimi kullanmıyoruz, Tüm arkadaşları saygıyla selamlıyorum, biz neden bilimi kullanmıyoruz onlar sürekli ispatlıyor bizim de ispatlama yöntemimiz var.
Dostları ilə paylaş: |