CİHAN DENİZ ZARAKOLU: (20:33 – 24:27) yani burda önemli kısım kuralların insanların barış ve demokarsi içinde bir arada yaşamasıdır. Ve sonuç olarak yönetenlerin istediği en önemli şey yönetilenlerin üzerinde hakimiyet kurmaktır. Ve bu rahat rahat hakimiyet kurmanın en önemli yolu da ahlaki değerlerle o topl, o toplum içinde ya da dışında bir huzur ortamı sağlamak ve bu şeklilde kendini daha rahat yönetmekir. Ve yüzden nedense yönetenlerde ahlaki değerlere başvururlar. Din o aynı zamanda meşruiyet de getirir ona yani bu o ahlaki değerler, aynı zamanda dediğim gibi bir de arka yüzü var. Bu itaatin altyapısını oluşturur. Onun ideolojik nedenlerini oluşturur, onun meşruiyet kaynağını oluşturur, insanlara neden itaat edeceksinizin bir cevabı ama aynı zamanda bi çok noktada da insanlarda ahlaki duruşun da filizlenmesine yol açmıştır. Mesela şey var, Sokrat işte görmüşsünüzdür Sokratı şeyde felsefede burada onun ölümü mesela en önemli ahlaki dertlerden biridir yani felsefe tarihinde diğil sadece insanlık tarihi açısından da size çok kısa mesela şey görmüycez yani sürekli insanlarla diyalog kuran biridir Sokrat, önüne gelen herkesle onu karşısına alır, ona sorular sorar ve sorular, sorduğu sorularla da karşısındaki insanın hiçbir şey bilmediğini gösterir yani diğer bildiği her şeyin yanlış olduğunu gösterir ve bu tabi Sokratın bu yöntemi biçok insanı rahatsız etmiş yani özellikle yaşadığı o kent içindeki biçok insanı rahatsız etmiştir. İk üç kişi bunu dava ederler, gençliği yoldan çıkartmak yozlaştırmak Atinanın tanrılarını kabul etmemek onlar için yeni tanrılar önermek vesaire gibi suçlamalarla dava açılır davanın sonunda idama gider idam cezasına çarptırılır, o onda işte şey Sokratın öğrencileri gelir ona şey der, hocam biz sizin için bir plan hazırladık, sizi buradan kaçırıyoruz, siz de bizle gelin o da şunu söyler, ki bu anarşi, benim bunu yapmam kendi bütün değerlerime aykırıdır. Bunu yaparsam ben şuana kadar kendi bütün insanlığa var ettiğim her şeyi çiğnemiş olurum o yüzden de ben ölmeyi tercih ediyorum diyip öğrencilerinin kendisine yaptığı teklifi reddeder. Mesela bu ilk önemli şeylerden biridir. Ahlaki çok ciddi bir çıkıştır ve bundan kaynaklı olarak bunu öğretide daha ziyade yetiştirilmiş bir anlayış ile, bu mesela felsefede, ahlakta çok önemli bir yer tutmuştur ama dediğim gibi Sokrat ve Platonun geliştirdiğine, takip ediyosunuz anlayışı ile madalyonun öbür yüzü vardır. O da şunu söyler orda hep adalet görmüş olmamız lazım bunu, ha bide bizde şey var bu daha farklı kendini bilmezlik diycem, buradaki mesela kendini değil bazı kendini tanı anlamındadır ama adalet anlayışı şeyde de vardır. Tepede değil Platoncu varyete anlayışında vardır. Ve orda da toplum içindeki yenilik anlamına gelir, yani üreticiysen, işçiysen işçi kal, eğer ne dediyse, askersen asker kal, yönetici isen yönetici olan birbirinin işine karışma. Eğer birbirinizin işine karışmazsanız işte bu adalet olur gibi bir anlayışa sahiptir. Devam edecek olursak buna üç, bu arada ben saat yok
Y3 BAYAN ŞAHIS: (24:27) Bakıyor musunuz?
CİHAN DENİZ ZARAKOLU: (24:28 – 29:18) Bakıyorum ha, tabi, üç büyük dinin peygamberlik yaklaşımları dogmatik yöntemin kurucu mesafesindedir. Ağır basan yanları mesela bu üç ahlakın kurucu öğeler olmalarıdır. Demin söylediğim gibi burada diğer bir konu Sokrates’e ahlak bireyi(anlaşılmıyor). Bunun yanı sıra diğer bir düşünce, iyilik kötülük temel felsefe olarak aydınlık karanlık eş tutulmuştur yani şey deriz bi diğer toplumlar tarihinde özellikle oniki nisan tarihinde daha da çıkıyor(anlaşılmıyor) daha, yani bir düali gibi ikinci anlayış, ikinci bir, yani hiçbir şeyin tek başına var olamayacağını, her zaman her kanunun her değerin karşıtı ile birlikte var olabileceğini düşünen bir anlayıştır görürsünüz ve en olgun örneklerinden biridir ve iyilik ve kötülük arasında, aydınlık ve karanlık arasında kişi denilen temellerden alınmıştır, tarihte değeri yüksek olan bilgelerin, şahısların insanlık büyük bir ahlaki mesafe kat etmiştir yani şeyden yola çıkarak üç büyük peyg, üç büyük dinin peygamberleri de dahil edilmiş, insanlığa ahlaki olarak çok büyük mesafeler katettirmiştir. Bu ahlaki kaydedilen mesafe bir noktasında bu iknanın , yani yöneten yönetilen anlamında iknanın, yeniden ve karşı çıkmazın bu hiyerarşik düzeni sorgulamanın da zeminini oluşturmuştur yani ya da aklıyla şunu da söyleyebiliriz burda, belki binlerce yıl urda yönetenlerin yönetilenlerin üzerindeki egemenliğinin aracı olan dinsel dogmatik yöntem kendini de dönüştürerek aynı zamanda onun altını da oyan bir anlayışla yer yol açmıştır, insanlara artık yönetime, yönetilmelerinin bir kader olmadığını da vaad etmiştir. Onu da söylememiz gerekir. Bu insanların çok kabaca şey yaptığımız vakit en temel üslubu şeydir, şey sürekli karşılaşmıştır savunma alırken arkadaşlar özellikle son savunmalar sürekli şunu karşımıza çıkartır, peki, bu ifadeyi hepimiz ya görmüşüzdür ya duymuşuzdur. Şimdi asıl dinsel yöntemin temel argümanı budur, bilgi güçtür, bilgi ne için güçtür, bilgi insanın, insan ve doğa üzerindeki egemenliğini sağlamanın bir aracı olduğu için güçtür. Yani devam edecek olursak
Burda kapitalizmin dünya sistemi haline gelmesinde bilimsel kuram için önemli bir rol oynamıştır. Bu dediğim anlayıştan. Şimdi birincisi, gir, şu her zaman şey yapılırdı özne ve nesne ayrımına dayanan bir sistemdir. Bilgi o zaman şöyle söyleyelim, birincisi, bilgi güçtüre dayanır, ikincisi, özne nesne ayrımına dayanır. Yani burda özne şu şekilde olucak, yani özne dediğimiz vakit yapan insan anlamında söylüyoruz. İnsanın eylemlerinin yöneldiği bi şey de nesne, özne aslında bir önceki şeydeki yönetenlerdir. Nesne de doğa ve yönetilenlerdir. Yani diyelim ki Özne nesne üzerindeki çok daha iyi hatta bundan eylemde bulunma imkânı vermesi açısından önemlidir. İnsanın öznelliği ile dünyanın nesnelliği iki temel faktör olarak yaşamda başköşeyi temsil eder. İlkin bir esasta tamamen insanların hepsi sanki özneymiş gibi kabul edilir. Tarım milletinde olan dogmatik yöntem ahlakla birlikte önemini yitirir daha sonra eskinin örtük kral ve maskeli tanrılarının yerine çıplak krallar ve maskesiz tanrılar dönemine geçerler yani daha önceden doğrudan bir din kendini meşrulaştırırken artık o dinle onun yerini bilim adına bu anlamda krallar artık çıplaktır ve maskesizdir.
X6 ERKEK: (29:18 – 29:20) Hocam 15 dakika.
CİHAN DENİZ ZARAKOLU: (29:20) Var mı?
X6 ERKEK: (29:21) Hocam bitti yani.
CİHAN DENİZ ZARAKOLU: (29:21 – 29:23) Bitti mi? Tamam o zaman burda kalalım. Tamam.
Dostları ilə paylaş: |