X9 Şahıs: Toplumsal kulluk ya da ahlaksızlık sadece toplumsal bir olgu değil despotik (Anlaşılmıyor 51.42) sistem ile bunun içindedir.Ahlaksızlaştığı ya da bu İnsanın kendi doğasından çıkması doğal toplumdaki ilişkileri iktidarla beraber gelişen o bireyciliği iktidarlaşmadan bu yana ele aldın şimdi şey sistemle bir arada demek istediğimiz sistem bir anda bu ahlaksızlığı geliştirmek adına alternatifler de üretmeye çalışır kendine göre ama anlamda bakıyoruz oda farkında değil mi bu yaşamanın...
X4 ŞAHIS: (..Anlaşılmıyor..53.00) Hani dedik ya uygarlık tarihinden sonra toplumsal (Anlaşılmıyor) .. kadar. Sorunun nerden kaynaklandığını görüyoruz ve dedik ki sorun ihtilalci hakim güçlerin toplumun geneline hakim olması iktidar olgusunun topluma biçtiği rol çok küçük bir kesimin yönetici olarak kalması onun dışında hiçbir insan topluluğunun daha iyi çalışma daha iyi kul olma ötesinde görmemesi. Bu sistemin sistem yapan temel iki olgu olması şimdi bu var ama uygarlık tarihi boyunca sürekli var olan iktidarlara karşı bir muhalif örgüt muhalif direniş odakları oluşmamış mıdır oluşmuştur. İktidarı reddettikleri oranda direnişlerini güçlendirip (Anlaşılmıyor 54.00) Şimdi bir de (Anlaşılmıyor) sorunlarına baktığımızda iktidarların bu kadar sorun çıkmaz göstertip sorunlara getirmeleri iktidarın var olduğu kadar (Anlaşılmıyor) gerçekliğe alternatif bir yaşam tarzı oluşturma (Anlaşılmıyor) ve oluşturacağımız yani modelin yaşam modelinin özünü oluşturacak felsefik çözümde bu doğrultuda olabilir. O noktada bu bizim tercihimizdir.Şimdi diyeceksiniz toplum iktidarda bunu görmüyor mu görüyor ve şuan en büyük etken olarak gördükleri de budur toplumun kendi karar süreçlerini kendi hani dedim ya sürdürme ve hayatta kalabilme kural ve korkularını oluşturup onun politikasını uygulayabilme iktidarların da en çok yapmak istediği nedir toplumu düşünmez bir hale getirip istediği gibi yönetecek insan (Anlaşılmıyor 55.02) ahlaki ve fiziki toplum dediğimiz de bunun (Anlaşılmıyor) at yapısı bu bizim sistemimizdir. Ha bu sistemi dünyanın farklı bir yerinden farlı bir harf alıp uygular uygulayabilir. Ama biz birazdan sonraki derste görecezki bunu artık kendi coğrafyasında kendi ağzında kendi dilinde uyarmıyacak. (Anlaşılmıyor55.25) Ahlaki ve fiziki toplum demokratik toplumdur. Demokrasi ancak açık ve özgün toplum olan ahlaki ve pozitif toplumun var oluş temelinde anlam kazanabilir. Birey ve grupların özgürleştikleri demokratik toplum karşılık olarak ahlaki ve pozitif toplumu en çok geliştiren yönetim biçimidir. Daha doğrusu pozitif toplumun işlevselliği zaten demokrasi diyoruz. Yani politik toplum hani dedik ya politika karar verme gücüdür varoluş fiziki ve (Anlaşılmıyor) karşılayabilecek karar gücüdür. Bu güçlü oranda sergilendiği anda bakıyoruz ki pozitifi topluluğun işlevselleşmesine zaten demokrasi diyoruz. Bu anlamıyla bütün demokrat tanımının ve genel anlamıyla demokrasi tanımı değildir. Var olan demokrat tanımları biraz yetersiz kalıyor. Gerçek anlamda politikayla demokrasi özdeş kavramlardır. Eğer özgürlük politikanın kendini (Anlaşılmıyor 56.30) fiziksel alansa veya özgürlük politikanın kendini ifade ettiği biçimsel alansa demokrasiyle bu alanda politikanın idrak tarzıdır. Yani bunlar arkadaşlar ee normalde kendi başına oluşum konusudur ama Demokratik Konfederalizme geçerken biraz hatırlatma babında şapıyoruz eğer özgürlük politikası kendini ifade ettiği fiziksel alansa demokrasiyle politikanın idrak tarzıdır. Özgürlük politika ve demokrasi üçlüsü ahlaki temelden yoksun olamaz.Ahlaka özgürlük politika ve demokrasi kurumsallaşmış gelenekler hali de yer yer ahlaka özgürlük politika ve demokrasinin kurumsallaşmış haliyle (Anlaşılmıyor 57.24) ama politika ve demokrasi politika aslında az önce tanımladığımız politika (Anlaşılmıyor 57.33) politika ve demokrasi o ahlak olgusunu pratikleştirecek araçlar bir bütün olarak pratikleştiği zaten o felsefe yaşama geçer. Ahlaki ve pozitif toplumlar sermaye mülkiyet ve iktidarın her biçimini resmi ifadesi olarak devletle karşılıklı diyalektik çelişki içindedir. Devlet sürekli ahlak yerine hukuku politika yerine bürokratik (Anlaşılmıyor 58.04) ikame etmektedir. Tarih boyunca devam eden bu çelişkinin iki husus resmi devleti (Anlaşılmıyor 58.19) gayrı resmi demokratik uygarlık sistematiğin gelişi şimdi şöyle bişey var arkadaşlar Ahlaki politika toplumlar mülkiyet ve iktidarın her biçimi resmi faaliyet olarak devletle karşılıklı diyalektik çelişki içindedir. Devlete sürekli ahlak yerine hukuku geliştiriyor.Yani devlet organizasyonu oluştukça bir süre töre vardır inanç sistemleri yaşamsallaşmak için ahlak töre vardır devletin topluma geçtikçe artık sorun hukuk olur ve hukuk toplumsal gerçeklikten soyut yazılı belgelere döküldükten sonra iktidarın değerleri kendi meşrulaştırmak aracı haline gelir. Mesela hukuku geçmişine biraz inildiğinde hukuk ta ahlaka kadar götürürler.İlk hukuku şekillendiren hukukun sistematik hale gelmeden önceki haline ahlak denir. Etik vb. isimlerle (Anlaşılmıyor) adına hukuk denilir. Hukuk olarak devletin bağladığı iktidarın bağlılığını toplumun her alanında sürdürebilmesi için hukuk kendi içinde kurumlara ayrıldı (Anlaşılmıyor 59.33) Anayasa Hukuku, İcra Hukuku, Ekonomi Hukuku vb. alanlarla devlet olgusunun kendi kurumlaştırmasının bir aracı haline geliyor. Oysa ahlaktaki şey nedir toplumun bir bütünün varlığını devam ettirebilecek koşulların yaratılması buyur: