T. C. KİEv büYÜkelçİLİĞİ Tİcaret müŞAVİRLİĞİ



Yüklə 1,35 Mb.
səhifə5/12
tarix01.08.2018
ölçüsü1,35 Mb.
#65308
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   12

4.7. Bankacılık
Ukrayna’da Bankalar Kanunu 1991 yılında kabul edilmiştir. Ülkede iki kademeli bir bankacılık sistemi mevcuttur. Bir tarafta Ukrayna Milli Bankası, diğer tarafta ise devletin sahip olduğu Export-Import Bank ve Oschadny Bankası ile diğer özel bankalar yer almaktadır. Bankacılık sistemi 1 Ocak 1998 tarihinde uluslararası muhasebe sistemine geçmiş bulunmaktadır.
01.01.2012 itibariyle, kayıtlı olarak faaliyet gösteren BU RAKAM DOGRUMU?? 198 banka bulunmakta olup, bunların 177’si Ukrayna Milli Bankası’nın verdiği lisansa sahiptir. İlk 5 banka sektördeki toplam varlıkların %35’inden fazlasına sahip bulunmaktadır. Bankaların 53 tanesi yabancı sermayeli, 22 tanesi ise %100 yabancı sermayelidir. Bunlardan bazıları, Bank Austria Creditanstalt, Citibank (1998), Commerzbank AG, Drezdner Bank AG, ING Barrings Ukraine (1997), Societe Generale Ukraine, Kalyon Bank (1993) ve Raiffeisenbank Ukraine (1998) dir. Bankaların 13’ü açık anonim şirket, 181’i kamu şirketi ve 4'ü limited şirket şeklinde kurulmuştur. Büyük Ukrayna bankalarının çoğu ülkenin önde gelen sanayi grupları ile ilişki içindedir. 2011 yılında %16,9 büyüme kaydeden Ukrayna’da faaliyet gösteren bankaların toplam sermayesi 01.01.2012 tarihi itibariyle 161 milyar UAH (20 milyar $)dır. Ukrayna’da toplam 19,8 bin banka şubesi mevcuttur. 2011 yılında bankaların toplam gelirleri 2010 yılına göre %4,3 oranında artış göstererek 142,8 milyar UAH, giderleri de %0,4 artarak 150,5 milyar UAH olarak gerçekleşmiştir. Bankaların iki sene üst üste önemli zararlar yaşamaları piyasada kaygıyı da arttıran bir husus olarak not edilmelidir.
Türk Eximbank ve Ukrayna Eximbank arasında Ukrayna’ya yapılacak sevkiyatlar için 20 milyon ABD Doları tutarında bir ihracat kredisi açılması için Nisan 2004 tarihinde bir protokol imzalanmıştır. Ancak söz konusu kredi kullanımı Ukrayna Eximbank’ın özel bir banka olarak faaliyet yapıyor olması ve kendi kredi hatlarını kullandırtmayı tercih etmesinden ötürü işlememektedir.
Geçmiş yıllarda Ukrayna’da bir Türk bankasının bulunmamasının yarattığı sıkıntılar ihracatçılarımızca muhtelif vesilelerle dile getirilmiştir. Bununla birlikte, Türkiye Ekonomi Bankası (TEB) ile Ukrsibbank arasında yapılan anlaşma neticesinde, Nisan 2006 tarihinde TEB'de Ukrayna masası, Ukrsibbank'ta ise Türkiye masası kurularak faaliyete geçmiştir. 2007 yılı Şubat ayında Altınbaş Holding'e ait Creditwest ve Fiba Holding’e ait Credit Europe bankaları gerekli izin prosedürlerini tamamlayarak faaliyete başlamışlardır.


4.8. Ekonomiyi Etkileyen Önemli İç ve Dış Olaylar

Ukrayna; Rusya Federasyonu, Belarus ve Kazakistan’la birlikte 2003 yılının Eylül ayında Yalta’da Tek Ekonomik Alan (TEA) Anlaşması’nı imzalayan ülkelerden biridir. Anlaşma çerçevesinde, üç aşamalı bir ekonomik entegrasyon süreci ve ortak ticaret alanı kurulması öngörülmektedir. Bunun için üye ülkelerce yaklaşık 50 anlaşmanın imzalanması gerekmektedir. Ancak, TEA çerçevesinde ekonomik entegrasyon, Ukrayna’da Yuşçenko’nun devlet başkanı olmasından sonra ağırlık verilmeye başlanan Avrupa Birliği ile ekonomik entegrasyon hedefiyle çelişmektedir. Bu nedenle, Ukrayna, TEA’da sadece serbest ticaret bölgesi oluşumunda yer almaya hazır bulunduğunu ifade etmiş, bu kapsamda ki anlaşmaları imzalamıştır. Ukrayna, gümrük ve tarife düzenlemelerini içeren anlaşmalara ise hâlihazırda taraf  olmamıştır. Ukrayna dışında kalan üç ülke arasında 2010 yılında gümrük birliği kurulmuş ancak Ukrayna bu birliğe girmeyeceğini müteaddit defalar açıklamıştır.


Bağımsız Devletler Topluluğu ülkeleri arasındaki Serbest Ticaret Alanı oluşturulmasına yönelik olarak 2011 yılının sonunda ortaya çıkan anlaşmanın Ukrayna tarafından onaylanmayacağı anlaşılmaktadır. Bu konuda Ukrayna tarafından ortaya konan gerekçeler; Kasım 2011 tarihinde üzerinde anlaşılan metin ile şu anda onaylanması istenen metin arasında çok büyük fark olması, anlaşmanın Rusya’ya büyük avantajlar sağlaması ve metinde üçüncü ülkelerle STA imzalanmasının cezalandırılacağına yönelik hükümlerdir.

Ukrayna ekonomisi Rusya Federasyonu’ndan gelen doğalgaza önemli derecede bağımlı olmakla birlikte, Rus doğalgazını Avrupa’ya ileten boru hatları da esas olarak Ukrayna topraklarından geçmektedir. Zaman zaman Ukrayna ile Rusya arasındaki siyasi ilişkilerin gelişimi paralelinde doğal gaz akışında sıkıntılar yaşandığı gözlenmektedir. 2009 yılında yapılan ve Ukrayna açısından son derece olumsuz koşullar taşıyan anlaşma 2010 yılında yapılan yeni anlaşma ile değişmiş ve Ukrayna’nın Sivastopol limanında Rus Denizaltı üssü kullanım süresinin uzatılması karşılığında alınan doğal gaz bedelinde indirim sağlanmıştır. Bu haliyle dahi söz konusu doğal gaz anlaşmasının Ukrayna açısından olumsuz olduğu ve revize edilmesi gerekliliği başbakan tarafından sürekli dile getirilmektedir. Anlaşma şartlarının değiştirilmesi amacıyla yapılan toplantılardan bir sonuç alınamamaktadır.


Ukrayna Rusya Federasyonu’ndan satın aldığı doğal gazın 1000 m3’üne 2006 yılında ortalama 95 ABD Doları, 2007 yılında 130 ABD Doları, 2008 yılında ise 179,5 ABD Doları ödemiştir. 2009 yılında yapılan anlaşma gereği kademeli bir fiyatlandırma yapılmış olup, doğal gazın 1000 m3’ünün yıllık ortalama fiyatı 2009 yılında 228,8 ABD Doları, 2010 yılında 250 ABD Doları ve 2011 yılında 319 ABD Doları seviyesinde gerçekleşmiştir. Ukrayna’nın Rusya, Kazakistan ve Beyaz Rusya arasındaki gümrük birliğine katılımı halinde, Rusya tarafından Ukrayna’ya doğalgazın iç piyasa fiyatından verileceği garanti edilmektedir. Ancak, bu durumun Ukrayna AB ilişkilerini bozabileceği düşüncesiyle, şu aşamada Rusya’nın bu teklifine çok olumlu yaklaşılmamaktadır. Diğer taraftan, iki yıldır süren çabalara rağmen Rusya’nın gaz fiyatlarını düşürmeyi reddetmesi üzerine Ukrayna tarafı 2012 yılında Rusya’dan ithal edeceği gaz miktarını 2011 yılındaki 40 milyar m3 seviyesinden 27 milyar m3 seviyesinde düşürmeye karar vermiştir.

Hali hazırda, Ukrayna Avrupa’daki 5. büyük doğalgaz kullanıcısı ülke konumundadır. Kısa dönemde ise doğalgaz fiyat artışı Ukrayna’nın ödemeler dengesine ilave bir yük getirecek ve sanayi tesislerinin yüksek enerji maliyetleriyle çalışması durumunda rekabet gücünü koruma konusunda zorlanabileceklerdir. Kaldı ki bir çok sanayi tesisi zaten son derece verimsiz bir şekilde çalışmaktadır.


Ukrayna’ya Aralık 2005 tarihinde Avrupa Birliği ve Mart 2006’da ABD tarafından “Pazar Ekonomisi Statüsü” tanınmıştır. 14 yıldır süren müzakerelerin ardından, Ukrayna 16 Mayıs 2008 tarihinde Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) üye olmuştur. Buna karşın, küresel krizin etkileri ile siyasi istikrarsızlığın bir arada gittiği Ukrayna’da ekonomik alanda alınan bir takım önlemlerin DTÖ üyeliği ile ters düştüğü de gözlenmektedir. Bu husus, DTÖ nezdindeki temsilcilikler ve Ukrayna’daki gerek Avrupa İş Birliği gerek Amerikan Ticaret Odası ve gerekse Müşavirliğimizce Ukrayna makamlarına sürekli hatırlatılmakta ve bu konuda alınan önlemlerin Ukrayna ekonomisine yarardan ziyade zarar getireceği ve ikili ilişkileri olumsuz etkileyeceği anlatılmaktadır.
AB ile Ukrayna arasında kapsamlı mahiyette yeni bir genişletilmiş Ortaklık ve İşbirliği Anlaşması (OİA) akdedilmesine yönelik müzakere yetki taslağı, AB Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi’nin 22 Ocak 2007 tarihli toplantısında onaylanmıştır. Taraflar arasındaki müzakereler, 6 Şubat 2007 tarihinde Kiev’de düzenlenen AB-Ukrayna Bakanlar Toplantısı ile açılmış, teknik mahiyetteki ilk tur müzakereler 2007 yılı Mart ayında, serbest ticarete ilişkin müzakereler ise Ukrayna’nın DTÖ üyeliğinden sonra başlatılmıştır.
AB ile ortaklık geliştirme yolunda yapılan müzakerelerden Ukrayna’nın beklentisi tam üyelik iken Avrupa Birliği bu konuda yakın ortaklığı tercih etmektedir. Bu durum, AB Büyükelçisince de dile getirilmektedir. Kaldı ki, Ukrayna AB ile arasındaki ilişkiler gereği üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmede zorlanmakta olup, şu ana kadar bu konuda yapması gerekenlerin çok küçük bir kısmını yerine getirmektedir. Her ne kadar 2010 yılı ilk çeyreğinde Rusya Federasyonu yanlısı yeni bir hükümet ve devlet başkanı seçilmiş olsa da yeni yönetim her fırsatta Avrupa Birliği ile entegrasyonun birincil öncelik olduğunu açıklamaktadır.
30 Mart 2012 tarihinde Ortaklık Anlaşması Avrupa Birliği ile Ukrayna müzakerecileri tarafından parafe edilmiştir. Burada ilginç olan husus, Anlaşmanın sadece ilk ve son sayfasının paraflanmış olmasıdır. Bu durum ileride değişen şartlara göre gerekli değişikliklerin metne işlenebileceği düşüncesini uyandırmaktadır. Söz konusu anlaşma kapsamlı bir Serbest Ticaret Anlaşmasını da içerisinde barındırmaktadır. Anlaşma bir bütün olup, STA ayrıca yürürlüğe girmemektedir. Bu parafe işlemi teknik bir işlem olup, anlaşmanın yürürlüğe girmesi henüz söz konusu değildir.

Türkiye’nin Gümrük Birliği çerçevesinde AB’nin tercihli ticaret rejimlerini üstlenme yükümlülüğü ve AB ile Ukrayna arasında imzalanacak olası bir STA’nın ihracatçılarımız üzerinde yaratacağı olumsuz etkinin bertaraf edilmesi amacıyla, AB-Ukrayna STA görüşmelerine paralel olarak, ülkemizle Ukrayna arasında bir STA imzalanmasına yönelik istikşafi mahiyetteki ilk tur görüşmeler 29 Haziran 2007 tarihinde Ankara’da gerçekleştirilmiştir. İstikşafi mahiyetteki ikinci ve üçüncü tur görüşmeler sırası ile 22-23 Aralık 2008 ve 20-21 Mayıs 2009 tarihlerinde Kiev’de yapılmıştır.


Nihayet, 2011 yılında Ukrayna ile Türkiye Cumhuriyeti arasında bir Serbest Ticaret Anlaşması imzalanmasına yönelik resmi müzakereler başlamıştır. Anılan müzakerelerin birinci turu 6-7 Aralık 2011 tarihinde Kiev’de, ikinci turu 5-7 Mart 2012’de Ankara’da, üçüncü turu ise 16-18 Mayıs 2012’de Kiev’de gerçekleştirilmiştir. STA müzakerelerinin dördüncü turunun 2012 yılı Eylül ayında Ankara’da yapılması öngörülmektedir.
Ukrayna’nın dış borcu 126,2 milyar dolar olup, bunun yalnızca 33,4 milyar doları devlet borcudur, kalan miktarın 25,2 milyar doları bankaların 67,7 milyar doları da özel sektörün borcudur. 2011 yılında devletin borç miktarı bir önceki yıla kıyasla %2,7 oranında artışla 32,5 milyar dolardan 33,4 milyar dolar seviyesine çıkmıştır.
Dış borcunun ödenememesi riskinin ortaya çıkması üzerine, ekonomiye kaynak akışını yeniden sağlamak amacıyla, 2008 yılı Ekim sonunda Ukrayna ile IMF arasında 16,4 milyar dolarlık bir Stand-By Anlaşması yapılmıştır. 2009 yılı sonuna kadar kredinin üç dilimi (10,6 milyar Dolar) serbest bırakılmıştır. Ancak, Ukrayna'nın yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle dondurulan 16,4 milyar dolar büyüklüğündeki stand-by anlaşması, 2010 yılında yeni bir anlaşma yapılmasını gerektirmiştir. 2010 yılında IMF tarafından Ukrayna ile yeni koşullar ile 15,2 milyar Dolarlık yeni bir stand-by anlaşması imzalanmıştır. Bu yeni anlaşmanın süresi 2,5 yıldır. Yıllık faiz miktarı %3,5’tir. Söz konusu anlaşma çerçevesinde, 2010 yılında Ukrayna’ya 1,89 milyar Dolar ve 1,5 milyar Dolar tutarında iki kere para transferi gerçekleştirildi. Söz konusu anlaşma çerçevesinde, Ukrayna’da gerçekleştirilecek reformların desteklenmesi amacıyla, 2011 yılında IMF tarafından her üç aylık dönemde 1,5 milyar Dolar verilmesi öngörülmekte idi.
Fakat, Ukrayna stand-by anlaşmasında belirtilen taahhütlerini yerine getirmediği için, 2011 yılında IMF’ten para transferi yapılmadı. Bu paranın alınabilmesi için Ukrayna’da emeklilik reformunun yapılması, doğal gaz birim fiyatlarının gerçek maliyeti karşılayacak şekilde yükseltilmesi ve bütçe açığının azaltması gerekmektedir. Bu şartları sağlamak ve bütçe gelirlerini arttırmak adına ülkede son derece alışılmadık yöntemler uygulanmaktadır. Bununla beraber, köklü reformlar gerçekleştirilememektedir. Vergi kanununda oligarklar göz ardı edilerek orta ve küçük ölçekli işletmeler hedef alınmıştır. Enerji piyasasının serbestleştirilmesi ve emeklilik reformu alanında ise bir türlü ilerleme kaydedilememektedir.
Ukrayna hükümeti ile IMF arasında 2011 yılının Kasım ayında gerçekleştirilen görüşmeler esnasında, taraflar 2012 yılı işbirliği planını değerlendirmiş olup, her hangi bir somut sonuca varamamıştır.
En son IMF temsilcileri Ukrayna’yı 2012 yılı Mayıs ayının sonunda ziyaret edip, Ukrayna Hükümeti ve Ukrayna Milli Bankası temsilcileriyle görüşme yapmışlardır. Anılan görüşme esnasında IMF temsilcilerince, Ukrayna Hükümeti’nin IMF’nin önerilerinden özellikle halk için doğalgaz fiyatlarının yükseltilmesini uygulamaya hazır olduğunun görülmesi halinde, kredinin verilmesi imkanının tekrar değerlendirebileceği bildirilmiştir. Ancak bu konuda şu aşamada Ukrayna yönetiminin herhangi bir adım atmayacağı da bilinmektedir.

5. EKONOMİK VE TİCARİ İLİŞKİLER

5.1. Genel Durum
Ukrayna 24 Ağustos 1991 tarihinde bağımsızlığını ilan etmiştir. Bağımsızlığın ilanından sonra geçen dönemde ülkedeki ekonomik yapının serbest piyasa ekonomisine dönüştürülmesinde önemli mesafe kaydedilmiş bulunmaktadır. Sovyetler Birliği’nin dağılması sürecinden başlayarak 1990-1999 yılları arasında ağır bir ekonomik kriz yaşayan Ukrayna’da, 2000-2005 yılları arasındaki hızlı ekonomik büyüme Ukrayna’yı sadece geçiş ekonomileri arasında değil Avrupa ülkeleri arasında da büyüme hızı açısından öne çıkarmıştır.
Ukrayna ekonomisi 2007 yılında %7,6 oranında büyümüştür. Yüksek oranlı büyümenin ardındaki en önemli etken, ülkenin bir numaralı ihraç kalemi olan demir çelik sektörü ürünlerine yönelik talep artışıdır. Son yıllarda Ukrayna hükümetlerinin izlediği sıkı maliye politikaları, borçların yeniden yapılandırılmasına yönelik çalışmalar ve yabancı sermaye girişi döviz rezervlerinin artışına katkıda bulunmuştur. Diğer taraftan, Aralık 2007 tarihinde işbaşına gelen hükümetin izlediği genişletici maliye politikası çerçevesinde artan harcamalar nedeniyle enflasyon oranında artış gözlenmektedir.
Diğer taraftan, 2008 yılı sonunda etkilerini tüm dünyaya yayan küresel mali krizden en fazla etkilenen ülkelerin başında Ukrayna gelmiş, keza 2009 yılında bir önceki yıla göre ekonomide %14,8 oranında küçülme yaşanmıştır. Bunun başlıca nedenlerini ülkede devlet gelirlerinde bir istikrar bulunmaması, Ukrayna özel sektörünün yüksek oranlı borçlanması oluşturmaktadır. Ülkede son derece kırılgan yapıda çok sayıda bankanın mevcudiyeti finansal açıdan ülkenin risklere açık olmasının ana nedenini teşkil etmektedir. Aynı şekilde, ülkedeki kronik siyasi istikrarsızlık ekonomi alanında gerekli önlemlerin alınmasını ve bunların uygulanmasını imkansız kılmaktadır.
Ekonomiye kaynak akışını yeniden sağlamak amacıyla, 2009 yılından itibaren IMF ile yapılan stand-by anlaşmaları kapsamında, Ukrayna tarafından politik bir takım sıkıntıların aşılamaması ve bütçe açığının denetim altına alınmasına yönelik adımların atılmaması ve benzeri nedenlerle söz konusu IMF kredisinin bugüne kadar sadece küçük bir miktarı serbest bırakılmıştır. Aynı şekilde uluslararası bir çok finans kuruluşu da, Ukrayna’da ekonomik bir takım önlemler harekete geçirilmeden ülkeye herhangi bir yardımda bulunmaktan kaçınmaktadırlar.
2010 yılında % 4,2 oranında büyüyen Ukrayna ekonomisinde 2011 yılında da %5,2 oranında büyüme gözlenmiştir.
2011 yılında bütçe açığının gayrisafi yurtiçi hasıladaki payı % 4,2 oranına düşmüştür, bu oran 2010 yılında ise % 7,7 idi. IMF’e olan borçlar hariç tutulduğunda kamu borçlarının gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı 2011 yılında % 27 (devlet garantili borçları da içerecek şekilde % 36) seviyesine gerilemiştir.
30 Kasım 1993 tarihinde Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) üyeliği için başvuran Ukrayna’nın, uzun bir müzakere sürecinin ardından DTÖ üyeliği 5 Şubat 2008 tarihinde onaylanmıştır. Ukrayna, DTÖ üyeliğine ilişkin iç onay sürecinin 16 Nisan 2008 tarihinde itibariyle tamamlandığını DTÖ’ye bildirmiştir. Bu kapsamda, Ukrayna 16 Mayıs 2008 tarihinde DTÖ’nün 152’inci üyesi olmuştur.
Ukrayna’nın, Rusya Federasyonu, Beyaz Rusya, Moldova, Tacikistan, Makedonya, Azerbaycan, Kırgızistan, Gürcistan, Özbekistan, Türkmenistan, Ermenistan, Kazakistan, Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA - Norveç, İsviçre, İzlanda, Lihtenştayn) ile Serbest Ticaret Anlaşmaları mevcuttur.
18 Kasım 2011 tarihinde Ukrayna ile Karadağ arasında STA imzalanmıştır. Yürürlüğe girmesi için Parlamentoların onayı beklenmektedir.
Avrupa Birliği (AB) ile Ukrayna arasında Serbest Ticaret Anlaşması ise 19 Temmuz 2012 tarihinde parafe edilmiştir. Söz konusu Anlaşma Ukrayna ile AB arasında imzalanması planlanan Ortaklık Anlaşmasının ayrılamaz parçası olacaktır.
Diğer taraftan, Türkiye, Singapur, Kanada, Suriye, İsrail, Vietnam ve Sırbistan ile STA imzalanmasına yönelik görüşmeler yapılmaktadır.

5.2. Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımları
Yabancı Sermaye Kanunu Ukrayna Parlamentosu tarafından 19 Mart 1996 tarihinde kabul edilmiştir. Bu yasaya göre yabancı yatırımlar, konvertibl döviz; gelir vergisi ödemek şartı ile Ukrayna kanunu uyarınca ilk yatırım tesisine ve diğer tesislere yeniden yatırım yapıldığı durumlarda Ukrayna milli parası; hakları ile birlikte taşınır ve taşınmaz mal ve mülk, konvertibl döviz olarak gösterilen değerli kağıtlar; döviz değeri olan ve birinci sınıf bankalarca garanti edilmiş kağıtlar; döviz değeri yatırımcı ülkenin kanunları ve/veya uluslararası ticari teamüllere uygun biçimde belgelendirilmiş olan ve Ukrayna’da bilirkişilerce onaylanan ve Ukrayna’da yasallaştırılan telif hakkı, icat hakları, faydalı modeller, sanayi örnekleri, ticari markalar, know-how ve benzerleri dahil olmak üzere fikri mülkiyet hakları; döviz değeri, yatırımcı ülkenin kanunları ve/veya uluslararası ticari teamüllere uygun olarak tasdik edilen mevzuat ya da anlaşmalar uyarınca verilen yeraltı ve yerüstü kaynakların değerlendirme hakları da dahil olmak üzere ekonomik faaliyet gerçekleştirme hakları; Ukrayna mevzuatına göre diğer değerler şeklinde gerçekleştirilebilir.
Yabancı yatırımcılar, Ukraynalı özel ve tüzel kişilerle ortak kurulan şirketlere kısmen katılarak ya da faaliyette bulunan işletmelerin bir kısmını satın alarak; tamamen yabancı yatırımcıya ait olacak şirket kurarak ya da faaliyette bulunan şirketi tamamen satın alarak; tek başına ya da Ukraynalı özel ve tüzel kişilikleriyle birlikte Ukrayna’da doğal kaynakların değerlendirilmesinin imtiyazı ve toprak tasarruf haklarıyla diğer mal ve mülk haklarını alarak; Ukrayna kanunları gereğince doğrudan yasaklanmayan taşınır ve taşınmaz malı satın alarak; Ukrayna’da yabancı yatırım öngörülmesi halinde tüzel kişiliğin oluşturulmasını gerektirmeyen üretim işbirliği ve ortak üretime ilişkin anlaşmalar yaparak yatırım yapma haklarına sahiptirler.
Ukrayna kanunları uyarınca kurulan ve kuruluş sermayesinde yabancı yatırım payı en az %10 olan hukuki şekillerdeki şirket ve yatırımlar “yabancı sermaye yatırımı” sayılırlar. Ukrayna'da ekonomik ve ticari faaliyetlerde bulunan yabancı yatırımcılar, Ukrayna Kanunlarında ve Ukrayna'nın uluslararası anlaşmalarında aksi belirtilmedikçe, Ukraynalı kişilerin sahip olduğu hak ve sorumluluklara sahiptir.
Ukrayna'da yabancı sermaye yatırımları millileştirmeye tabi değildir. Devlet organları, tabii afet, kaza, salgın hastalık ve salgın hayvan hastalığı durumlarında tahliye tedbirlerinin alınması durumları haricinde yabancı yatırımları istimlak edemez. Söz konusu istimlak yalnız Ukrayna Bakanlar Kurulu'nca yetkilendirilen devlet organları kararları ile yapılabilir, yabancı yatırımın istimlak ve tazminat koşulları ile ilgili karar mahkeme yolu ile temyiz edilebilir. Yabancı yatırımcılara vergi, resim ve diğer mecburi fonların ödenmesinden sonra yatırımlarının gerçekleştirilmesi sonucu kanuni yollardan elde edilen gelir, kar ve diğer fonların engelsiz ve hemen yurt dışına döviz cinsinden transfer edilmesi garanti edilmiştir.
Yabancı sermayeli şirketin yabancı ortağı, kuruluş sermayesi olarak taahhüt ettiği miktardan payına düşen kısmın bir bölümünü Ukrayna'ya yatırım malı olarak getirdiği takdirde gümrük vergisi ödemez. Ancak, yabancı yatırımcının, şirketin kuruluş sermayesindeki payına karşılık getirmiş olduğu malı, yabancı yatırımın şirket bilançosuna kaydedildiği tarihten itibaren 3 yıl içinde satması, devretmesi veya şirketin faaliyetine son vermesi halinde gümrük vergisini ödemesi gerekmektedir.
Yabancı yatırımcılara toprak mülkiyet hakkı hariç, her türlü bina için mülkiyet hakkı tanınmıştır. Yabancı sermayeli şirketler Ukrayna mevzuatı uyarınca vergi öderler. Yabancı sermayeli şirketler için döviz işlemleri yürürlükteki Ukrayna mevzuatı gereğince gerçekleştirilir. Ukrayna sınırları içerisindeki tek ödeme aracı Ukrayna milli parası ‘Grivna’ dır.
Ukrayna’ya yapılan yabancı yatırımlar kümülatif olarak 2012 yılı başı itibariyle 49,4 milyar dolar düzeyine ulaşmıştır. Yabancıların yatırım yaptıkları sektörler arasında metalurji, finans, araç ve araç yan sanayi ticareti ve imalatı, inşaat, gıda, finans, ticari kiralama, emlak hizmetleri yer almaktadır.
Yatırımcı ülkeler arasında, 12,6 milyar dolarla Güney Kıbrıs (off shore hesaplar yoluyla) ilk sırada yer almaktadır. G. Kıbrısı, Almanya (7,3 milyar dolar), Hollanda (4,8 milyar dolar), Rusya Federasyonu (3,5 milyar dolar), Avusturya (3,4 milyar dolar) ve İngiltere (2,5 milyar dolar) izlemektedir. Rusya Federasyonu’nun özellikle enerji dağıtımı, petrol, bankacılık, iletişim gibi stratejik sektörlere yatırım yaptığı gözlenmektedir. Hollanda tarafından yapılan yatırımların önemli bir kısmı ise Hollanda vasıtasıyla başka ülke firmalarınca yapılan yatırımlardır.
Türkiye’nin Ukrayna’daki yatırımları 31/12/2011 tarihi itibariyle 179,2 milyon ABD Doları düzeyine ulaşmıştır. Ancak, Türk sermayesinin başka ülkeler yoluyla Ukrayna’ya girmesi nedeniyle fiiliyatta gerçekleşen yatırım miktarı kayıtların oldukça üzerindedir. Örneğin Astelit (Life) ve Credit Europe Hollanda üzerinden gelen yatırımlardır.


UKRAYNA'DAKİ YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI - 31/12/2011




Milyon ABD Doları

%

TOPLAM

49.362,3

100,0










Güney Kıbrıs

12.645,5

25,6

Almanya

7.386,4

15,0

Hollanda

4.822,8

9,8

Rusya Federasyonu

3.594,5

7,3

Avusturya

3.423,1

6,9

İngiltere

2.508,2

5,1

Fransa

2.230,7

4,5

İsveç

1.744,0

3,5

Virgin Adaları/İngiltere

1.607,0

3,3

ABD

1.043,1

2,1

İtalya

965,9

2,0

İsveçre

960,3

1,9

Polonya

875,5

1,8

Diğer ülkeler

5.555,3

11,2

Kaynak: Ukrayna Devlet İstatistik Servisi
Ukrayna’nın diğer ülkelere yaptığı doğrudan yabancı yatırımları 6,9 milyar Dolar seviyesindedir. Ukrayna’nın en çok doğrudan yatırım yaptığı ülkeler ise, sırasıyla, Güney Kıbrıs (bütün doğrudan yatırımın %92’si), Rusya Federasyonu, Letonya, Polonya, Gürcistan, Virgin Adaları, Kazakistan’dır. Ukrayna ve Güney Kıbrıs arasındaki sermaye akışı vergi kaçırma ve kara para aklama faaliyetlerinden kaynaklanmaktadır.


Ukrayna Tarafından Diğer Ülkelere Doğrudan Yapılan Dış Yatırım - 31/12/2011




Milyon ABD Doları

%

TOPLAM

6.898

100,0










Güney Kıbrıs

6.342

91,9

Rusya Federasyonu

236,5

3,4

Letonya

80,4

1,2

Polonya

48,2

0,7

Gürcistan

32,7

0,5

Virgin Adaları (İngiltere)

25,8

0,4

Kazakistan

24,5

0,4

Diğer ülkeler

107,8

1,5

Kaynak: Ukrayna Devlet İstatistik Servisi

 5.3. Yıl İçinde Alınan Ekonomik Önlem ve Uygulamalar


AB ile müzakere edilmekte olan kapsamlı mahiyetteki Ortaklık Anlaşmasının bir parçası olan Serbest Ticaret Anlaşması müzakerelerinde 2011 yılında bir hızlanma olmuş ve ilerleme kaydedilmiştir. 30 Mart 2012 tarihinde Ortaklık Anlaşması Avrupa Birliği ile Ukrayna müzakerecileri tarafından parafe edilmiştir. Ancak, bu parafe işlemi teknik bir işlem olup, anlaşmanın yürürlüğe girmesi henüz söz konusu değildir.
2011 yılında Ukrayna ile Türkiye Cumhuriyeti arasında bir Serbest Ticaret Anlaşması imzalanmasına yönelik resmi müzakereler başlamıştır. Anılan müzakerelerin birinci turu 6-7 Aralık 2011 tarihinde Kiev’de, ikinci turu 5-7 Mart 2012’de Ankara’da, üçüncü turu ise 16-18 Mayıs 2012’de Kiev’de gerçekleştirilmiştir. STA müzakerelerinin dördüncü turunun 2012 yılı Eylül ayında Ankara’da yapılması öngörülmektedir.
Ukrayna 2010 yılında olduğu gibi 2011 yılında da ekonomik anlamda tüm dikkatini Avrupa Birliği ile entagrasyon ve IMF kredisi çalışmalarına vermiş olup, tüm kurumlarca bu yöndeki faaliyetler sürerken diğer ekonomik faaliyetlerde bir durgunluk yaşanmaktadır. Ancak, Ukrayna yetkililerince sürdürülen bu faaliyetlere AB yetkililerince aynı şekilde cevap verildiği söylenemez. Zira, AB yetkililerince gerek muhtelif toplantılarda gerek Ukraynalı yetkilerle gerçekleştirdikleri ikili düzeydeki görüşmelerde Ukrayna tarafından gerekli yükümlülüklerin yerine getirilmesinden önce herhangi bir vaatte bulunulmadığı defalarca anlatılmaktadır. Ukrayna şu an itibariyle AB tarafından kendisinden beklenen yükümlülüklerin çok az kısmını yerine getirmiş bulunmaktadır. Ancak, 2011 yılında bu konuda bir hayli ilerleme kaydedilmeye başlandığı ya da AB tarafından bir takım beklentilerden taviz verildiği konusunda duyumlar bulunmaktadır.
2010 yılı içerisinde değişen hükümet ve devlet başkanı sonrasında, bütçe açıklarını azaltmak maksadıyla Ukrayna’da son derece keyfi korunma önlemleri soruşturmaları başlatılmış durumdadır. Anılan soruşturmalara dair katılım sağlanan dinleme toplantılarında sözkonusu önlemlerin tamamen bazsız ve salt ithalatı kısıtlamak maksadıyla alınmaya çalışıldığı açıkça ortaya çıkmaktadır. Dış ticarette ithalatın azaltılmasına dair önlemler alınması amacıyla muhtelif bakanlar ve başbakan tarafından son derece tutarsız açıklamalar da kendini göstermektedir. Bu bağlamda, Ukrayna gümrüklerinde son derece garip uygulamalarla karşılaşıldığı bilinen bir gerçektir ve bu konu Ukrayna makamlarınca yadsınmamaktadır.
Ülkemizin de taraf olduğu ve yıl içerisinde açılan soruşturmalar şunlardır. 28 Ocak 2011 tarihinde bazı petrol ürünlerinin ithalatına karşı açılan soruşturma 28 Aralık 2011 tarihinde önlem alınmaksızın kapatılmıştır. 27 Nisan 2011 tarihinde Rusya Federasyonu, Bulgaristan, Polonya, Türkiye Cumhuriyeti, Beyaz Rusya menşeli düz camın Ukrayna'ya ithalatına karşı açılan anti-damping soruşturması sonucunda söz konusu camlara 29 Mayıs 2012 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere % 12,96 – 23,42 arasında değişen oranlarda gümrük vergisi konulmuştur. 2 Temmuz 2011 tarihinde binek otomobillerin ithalatına karşı açılan soruşturmanın tarafları dinleme toplantısı 22 Mart 2012 tarihinde yapılmış olup, Haziran ayının başında Ekonomik Kalkınma ve Ticaret Bakanı’nın, 1 ile 2,2 litre motor hacmine sahip arabaların ithalatına vergi konulması yönünde Kurumlararası Dış Ticaret Komisyonu tarafından karar alındığı ve bu kararın yakın zamanda yayımlanacağına dair açıklaması basında yer almıştır.
Öte yandan, 10 Haziran 2011 tarihli “Ukrayna Vergi Kodunda Değişiklik Yapılmasına ve Bazı Hububat Kültürleri İhracatında İhraç Vergisi Uygulanmasına Dair Kanun” ile 01 Temmuz 2011 - 01 Ocak 2012 tarihleri arasında hububat ihracatında vergi uygulaması getirilmiştir. Ancak, 07 Ekim 2011 tarihli 3906-VI sayılı Ukrayna Kanunu ile buğday ve mısırda uygulanan ihraç vergileri kaldırılmıştır. Arpa ihracatında vergi uygulaması (%14 – min. 23 Euro/ton) ise 01 Ocak 2012 tarihine kadar geçerlidir.
Ukrayna 2011 yılına bir vergi reformu ile başlamış ve sözkonusu reform görüşmeleri sırasında oldukça kapsamlı gösteriler yaşanmıştır. Anahatları belli olmasına karşın, vergi reformunun ne şekilde uygulanacağı hususunda da bir çok çelişkiler bulunmaktadır. Ortadaki bu belirsizliklerin yakın dönemde açıklık kazanması beklenmektedir.
5.4. Dış Ticaret

5.4.1. Genel Durum
Ukrayna'nın 2011 yılında dış ticaret hacmi 151 milyar ABD Doları seviyesinde olup, bunun 68,4 milyar ABD Dolarını ihracat ve 82,6 milyar ABD Dolarını ithalat oluşturmaktadır. 2011 yılında ihracat 2010 yılına göre %33,1 oranında artarken, aynı dönemde ithalat artışı %36 seviyesinde gerçekleşmiştir. İhracatın ithalatı karşılama oranı yıllar itibariyle % 78 – 87 seviyelerindedir.
2011 yılında Ukrayna toplam 222 ülke ile dış ticaretini gerçekleştirmiştir. Ukrayna’nın dış ticareti ülke grupları çerçevesinde incelendiğinde, ihracatında en fazla payın %38,3 ile BDT ülkelerine ait olduğu görülmektedir. BDT ülkelerini sırasıyla %27 ile Avrupa, %25,9 ile Asya, %4,9 ile Afrika ve %3,7 ile Amerika izlemektedir. Ülke gruplarına göre ithalatta ise, ilk sırayı %45 ile yine BDT ülkeleri almakta, bunu sırasıyla %32,8 ile Avrupa, %16,1 ile Asya ve %4,7 ile ABD izlemektedir.
Ukrayna’nın dış ticareti ülkeler itibariyle incelendiğinde, ithalatında ve ihracatında ilk sırayı Rusya Federasyonu almaktadır. 2011 yılında Rusya Federasyonu ile Ukrayna’nın dış ticaret hacmi 48,9 milyar ABD Doları’na ulaşmıştır. Bu Ukrayna’nın dış ticaret hacminin %32,4’ünü oluşturmaktadır.

2011 yılında Ukrayna’nın ihracatındaki başlıca ülkeler sırasıyla Rusya Federasyonu (%29), Türkiye (%5.5), İtalya (%4,4), Polonya (%4,1), Çin Halk Cumhuriyeti (%3,2), Hindistan (%3,1) ve Belarus (%2,8); ithalatındaki başlıca ülkeler ise Rusya Federasyonu (%35,3), Almanya (%8,3), Çin Halk Cumhuriyeti (%7,6), Belarus (%5,1), Polonya (%3,9), ABD (%3,1) ve İtalya’dır (%2,4).



Ukrayna Devlet İstatistik Servisi verilerine göre 2011 yılı sonu itibariyle Türkiye, Ukrayna’nın ihracatında 2.; ithalatında ise 10. sırada bulunmaktadır. TÜİK verilerine göre 2011 yılında Türkiye’nin Ukrayna’ya ihracatı 1,73 milyar ABD Doları, Ukrayna’dan ithalatı ise 4,81 milyar ABD Doları olarak gerçekleşmiştir. Ukrayna Devlet İstatistik Servisi verilerine göre ise 2011 yılında Türkiye’nin Ukrayna’ya ihracatı 1,48 milyar ABD Doları, Türkiye’nin Ukrayna’dan ithalatı 3,75 milyar ABD Doları’dır.

5.4.2. Dış Ticaret Mevzuatı
DTÖ ve AB standartlarına uymaya çalışan ve uluslararası ekonomik ve ticari kuruluşlara dahil olma yolunda çalışmalarını yoğunlaştıran Ukrayna'da, geçmişte fazla devletçi ve reform karşıtı Parlamento ile hükümet arasındaki sorunlar nedeniyle dış ticaret rejiminde istenilen serbestliğe ulaşılamamıştır. Sık sık yapılan mevzuat değişiklikleri, bazı lisans zorlukları, ürün kotaları, gümrük vergilerinin yüksekliği ve ithalatta alınan %20 KDV yabancı firmaların Ukrayna'ya yönelik ticaretini olumsuz etkilemektedir. Ancak, 2005 yılında Viktor Yuşçenko’nun Cumhurbaşkanı seçilmesi ile birlikte Ukrayna’da yatırım ortamının iyileştirilmesi ve kaçakçılık ile yolsuzluğun önlenmesine yönelik çalışmalar başlatılmıştır. Bu çerçevede, ‘Ukrayna Gümrük Tarifesi’nde Değişiklik Yapılması’na İlişkin Ukrayna Kanunu’ 25.3.2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Söz konusu Kanun uyarınca, Ukrayna’da üretilmeyen bazı tekstil ürünleri, ayakkabı, gıda, bazı ev aletleri, televizyon ekranları ile cep telefonlarının gümrük vergilerinde %50-100’ü aşan oranlarda indirim gerçekleşmiştir. Ancak, otomotiv alanında yerli sanayiyi korumak ve yan sanayi oluşturmak amacıyla otomotiv ve bazı otomotiv aksamlarında %15 düzeyinde olan vergi %25 düzeyine çıkarılmıştır.
2005 yılından başlayarak DTÖ standartlarına uyum amacıyla pek çok üründeki gümrük vergisi oranı düşürülmüştür. 2008 yılında DTÖ üyeliği sonrasında Ukrayna’nın tarım ürünlerindeki ortalama gümrük vergisi oranı %13,8’den %11,16’ya düşmüştür. Anılan oran sanayi ürünlerinde ortalama %4,4’ten %4,85’e çekilmiştir. Yapılan bu çalışmalar sonrasında, hali hazırda, tüm ürünler için uygulanan ortalama gümrük vergisi oranı % 4,83’tür. Petrol ürünlerinde ithal vergisi oranları geçmişte yüksek olmakla birlikte, 2005 yılı yazında yaşanan yakıt darboğazı sonucunda benzin ve dizel yakıt türlerindeki vergiler kaldırılmıştır.
Ukrayna'nın dış ticareti incelendiğinde SSCB’nin ayrılmasının ardından 19 yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen, eski SSCB ülkeleriyle olan ticaretin payının hala büyük olduğu gözlenmektedir. Ukrayna'nın enerji konusunda dışa bağımlı olması nedeniyle, ithalatının büyük bir kısmını Rusya Federasyonu ve Türkmenistan'dan ithal edilen ham petrol ve doğalgaz oluşturmaktadır. Rusya Federasyonu Ukrayna'nın en önemli ticaret ortağı durumundadır.
Ukrayna’nın Rusya Federasyonu ve Beyaz Rusya ile yapmış olduğu özel anlaşma çerçevesinde, lüks tüketim vergisine tabi mallar hariç, söz konusu ülkeler menşeli ürünlerin ithalatında karşılıklı olarak gümrük vergisi alınmamakta, sadece KDV tahsil edilmektedir. Ancak, bazı mallar bu istisnalardan muaf bulunmaktadır. Bu mallar arasında beyaz şeker, etil alkol ve diğer alkollü içkiler ile tütün ve mamulleri yer almaktadır. Söz konusu muafiyet listesinde zaman zaman değişiklikler olabilmektedir. Ayrıca, canlı büyükbaş hayvanlar ile koyunlar, düveler, ayçiçeği ve kenevir tohumu, büyükbaş hayvan derisi ile koyun ve kuzu derisi, demir ve çelik hurdalarının Ukrayna’dan Rusya Federasyonuna ihracatında ihraç vergisi tahsil edilmektedir.
19 Eylül 2003 tarihinde Ukrayna’nın Yalta şehrinde Ukrayna, Rusya Federasyonu, Beyaz Rusya ve Kazakistan arasında Tek Ekonomik Alan Anlaşması imzalanmıştır. Ancak, Ukrayna bu anlaşmaya DTÖ ve AB ile ilişkilerine zarar vermemesi amacıyla bazı çekincelerle imza atmıştır. Tek Ekonomik Alan, taraf ülkelerin kendi aralarında AB’ye benzer bir yapılanmaya gitmelerini hedeflemektedir. Anlaşma 2010 yılında Ukrayna haricindeki 3 ülke arasında yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. Ukrayna, AB ile entegrasyon sürecine zarar vereceği korkusu nedeniyle Tek Ekonomik Alan şeklindeki derin bütünleşme hedeflerine pek sıcak bakmamakla birlikte konjonktürel ve politik gelişmelerin Ukrayna’nın bu politikasında bazı değişikliklere yol açması mümkün bulunmaktadır.
Avrupa Birliği ile Ukrayna arasında 9 Mart 2005 tarihinde mektup teatisi yoluyla imzalanan ve 31 Aralık 2006 tarihine kadar geçerli olan anlaşma kapsamında, Ukrayna menşeli tekstil ürünlerinin AB ülkelerine ihracatında kota uygulanmıştır.
Ukrayna Bakanlar Kurulu’nun, bavul ticaretini önlemek amacıyla 2001 yılında aldığı karara göre, Ukrayna vatandaşları ve yabancılar tarafından Ukrayna’ya getirilen, gerçek kişiler tarafından refakatlı bagajda (sözlü şekilde beyan edilirse) ve refakatsız bagajda ve vatandaş adreslerine uluslararası posta gönderileri ile gönderilen gümrük değeri 200 Avro'yu ve ağırlığı 50 kg'ı geçmeyen malların Ukrayna gümrük sahasına getirilmesi vergiye tabi bulunmamakta idi.
2005 yılı başında yeni yönetimin iktidara gelmesi ile bu ticaret şeklinde sıkıntılar yaşanmaya başlanmıştır. Bunların temel nedeni, denetimlerin artırılması ve kaçak girişlerin en alt düzeye indirilmeye çalışılmasıdır. Bu önlemler neticesinde, bavul ticareti cazibesini büyük ölçüde yitirmiştir. Bu aşamada, Ukrayna devletinin direkt olarak bavul ticaretini kısıtlamak yerine gümrüklerdeki kontrollerin sıkılaştırılması yoluyla resmi ithalat ile bavul ticaretinin ithalat masraflarını birbirine yakınlaştırarak doğal bir süreç içinde kendiliğinden ortadan kaldırmaya çalıştığı düşünülmektedir. Ancak, ülkedeki kayıt dışılığın bir uzantısı olarak resmi yollardan yapılan işlemlerde sürekli sorunlar ortaya konarak firmaların kayıt dışı yollara yönelmesine de sürekli olarak gayret gösterilmektedir.
01 Haziran 2012 tarihinde yürürlüğe giren “Ukrayna Gümrük Kanunu” ile Bavul/Kargo Ticaretinde gerçek kişilerin gümrük rejimine tabi olmadan bedelsiz olarak, (bandrol vergisine tabi alkol ve tütün mamulleri vb. hariç) Ukrayna’ya getirebilecekleri eşya değeri, günde bir defadan fazla olmamak ve ağırlığı 50 kilogramı aşmamak şartıyla, mevcut 200 Avro'dan;

  • Havalimanlarında 1.000 Avro’ya,

  • Kara ve deniz sınırlarında 500 Avro’ya,

  • Uluslararası posta kolileri ile ülke dışından gönderilecek eşyalar için 300 Avro’ya

yükseltilmiştir.
Gümrük değeri 1.000 Avro ile 10.000 Avro arasında olan eşyalar için; gümrük organlarına yazılı beyanda bulunma zorunluluğu getirilmiş olup, getirilen eşyadan gümrük değerinin %10’u oranında gümrük vergisi ve Katma Değer Vergisi (%20) tahsil edilecektir. (Ukrayna’ya girişte alınan vergi; eşyanın gümrük değerinin %10’u + toplam üzerinden %20 oranında KDV şeklinde hesaplanmaktadır.)
Ukrayna’ya yolcu beraberinde veya yolcu beraberinde olmadan getirilen eşya değerinin 10.000 Avro’yu aşması halinde, söz konusu eşya ithalat rejimi hükümlerine tabi olacaktır.
Ukrayna’ya getirilen mal veya malların  gümrük işlemleri  bundan böyle herhangi bir gümrük noktasında  yapılabilecektir. İlgili gümrük noktasına gümrük beyannamesinin verilmesini müteakiben, gümrük yetkililerine  gümrük muayene işlemini  en fazla dört  saat içerisinde tamamlama zorunluluğu getirilmiştir. Gümrüklerde yasal gerekçe olmadan, gümrük işlemlerinin  geciktirilmesinden ilgili gümrük görevlileri doğrudan sorumlu tutulacaktır.   
Gümrük işlemleri sırasında zamandan kazanmak üzere, dileyen ithalatçı elektronik ortamda gümrük beyannamesi verebilecektir. Elektronik ortamda gümrük beyannamesi verilmesi uygulamasından faydalanabilmek için ithalatçı firmanın gümrük elektronik sistemine kayıt olmak üzere, önceden gümrük makamlarına müracaat etmesi gerekmektedir. Bu yeni sistem ile, sürekli olarak aynı tür malların Ukrayna’ya ithalatını gerçekleştiren firmalara oldukça avantaj sağlanabilecektir.
Ukrayna gümrüklerinden karayolu araçları ile geçişler sırasında yapılan gümrük kontrollerinde; sadece Ukrayna’ya resmi giriş noktaları haricinde başka bir yoldan giriş yapılması, ithalatı yasak olan malların taşındığının tespit edilmesi ve taşıt aracında kaçak ve yasak nesnelerin saklandığı gizli yerin tespit edilmesi durumlarında taşıt araçlarına el konulabilecektir.
Gümrük işlemlerinde “uzlaşma” adı verilen yeni terim uygulamasına başlanılacaktır. Buna göre; Ukrayna gümrük kurallarının ihlali halinde (getirilen mal veya malların ithalat gümrük vergileri fiilen ödenmiş veya ödeme garantisi bulunuyorsa, mal veya mallar müsadere işlemine tabi tutulmadıysa ve mahkemede delil olarak kullanılmayacaksa) mahkeme işlemleri devam ederken mal veya malların taşındığı taşıt aracının Ukrayna sınırından geçişi mümkün hale gelebilecek.
Mal kaçakçılığı ağır suç kategorisinden çıkarılarak, idari (kabahat) suçlar kategorisine sokulmuştur. (hapis cezası yerine para cezası ve el koyma cezası uygulanacaktır.)
Ukrayna’ya getirilen parti mal içerisinde 10’dan fazla farklı ürün bulunuyorsa, ithalatçı firma isterse, parti mal içinde bulunan bütün ürünlerden en yüksek ithalat vergisini tabi olan ürünün ithalat vergisi oranında olmak üzere, parti mal içerisinde bulunan tüm ürünler için tek gümrük beyanında bulunabilecektir. (Örnek, çeşitli otomobil yedek parçaları aynı GTİP kodu altında beyan edilebilecek)
Ukrayna Gümrük Kanunu’nun  ihlali sonucu verilecek para ve maddi  cezaların  infaz süreleri Ukrayna İdari Suçlar Kanunu hükümlerine uygun olarak düzenlenecektir.
Ukrayna, bazı tarım ve hayvancılık ürünleri ile madenler ve kimyasal maddelerde asgari ihraç fiyatı ve ön izin uygulamaktadır. 2 Ekim 1999 tarihinde alınan karar gereğince ayçiçeği tohumu ihracında ihraç vergisi uygulanmaktadır. Söz konusu vergi Temmuz 2005 tarihinde %16’ya düşürülmüş olup; 2007 yılından başlamak üzere her yıl %1 oranında düşürülecek ve 6 yıl sonunda %10 olacaktır. Keza, hali hazırda ayçiçeği tohumu ihracatında % 10 oranında vergi uygulanmaktadır.
Ayrıca Ukrayna, 1 Ocak 2003 tarihinden itibaren hurda metal ihracatında 30 Euro/ton ihraç vergisi uygulamaya başlamıştır. Buna gerekçe olarak da, Ukrayna’dan büyük miktarda hurda metal ihracatı olması, buna bağlı olarak yerli üreticilerin zaman zaman hammadde sıkıntısı yaşamaları ve üretimin durma noktasına gelmesi gösterilmektedir. Başta Türkiye ve AB olmak üzere çeşitli ülkelerden gelen tepkilere rağmen hurda metalde ihraç vergisi uygulaması devam etmiştir. Ancak, 2008 yılında DTÖ üyeliğini takiben 6 yıllık sürede belli bir takvime bağlı olarak söz konusu verginin 10 Euro/ton seviyesine düşürülmesi taahhüt edilmiş olup, 2011 yılı itibariyle anılan vergi 14,8 Euro/ton seviyesindedir. 2014 yılında ise 10 Euro/ton seviyesine indirilmiş olması beklenmektedir.


5.5. DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ


Ukrayna'nın Dış Ticareti (milyar ABD Doları)

Yıllar

2006

2007

2008

2009

2010

2011

Dış Ticaret Hacmi

83,4

109,8

152,5

85,1

112,1

151

Toplam İhracat

38,4

49,2

67

39,7

51,4

68,4

Toplam İthalat

45

60,6

85,5

45,4

60,7

82,6

Dış Ticaret Dengesi

-6,6

-11,4

-18,5

-5,7

-9,3

-14,2

Kaynak: Ukrayna Devlet İstatistik Servisi


Ülke Gruplarına Göre Ukrayna’nın Dış Ticareti (1.000 ABD Doları)

ÜLKE GRUPLARI

İTHALAT

İHRACAT

2011

2010

2011

2010

GENEL TOPLAM

82.608.240

60.739.969

68.394.196

51.430.522

BDT ÜLKELERİ

37.212.441

26.697.422

26.176.967

18.744.497

AVRUPA

27.065.925

20.002.749

18.442.430

13.839.371

ASYA

13.279.867

10.023.365

17.737.828

13.722.129

AMERİKA

3.913.916

2.878.919

2.552.334

2.004.957

AFRİKA

940.645

874.429

3.344.215

3.018.692

AVUSTRALYA VE OKYANUSYA

29.780

261.359

29.780

28.398

Kaynak: Ukrayna Devlet İstatistik Servisi

Yüklə 1,35 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   12




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin