3.4. Su Kalitesi Yönetimi ile İlgili Yürütülen Çalışmalar
OSİB Su Yönetimi Genel Müdürlüğü, yukarıda tanımlanmış olan görev ve yetkileri doğrultusunda, ülkemizdeki su kalitesinin iyileştirilmesi amacına yönelik olarak bir dizi çalışma yürütmektedir. “Ulusal Su Kalitesi Yönetimi Strateji Belgesi’nde de belirtilen bu çalışmaların en önemlileri şu şekilde sıralanabilir:
76/464/EC Sayılı Tehlikeli Maddeler Direktifi (TMD) ve kardeş direktiflerinin Türk Mevzuatına uyumlaştırılması maksadıyla yapılan çalışmalar neticesinde yürürlüğe giren; “Tehlikeli Maddelerin Su ve Çevresinde Neden Olduğu Kirliliğin Kontrolü Yönetmeliği (TMSKKY)”nin Ek-1 ve Ek-2’inde yer alan kimyasal madde ve madde gruplarının Ülkemizdeki mevcut durum dikkate alınarak güncellenmesi, bu maddelere ait bir envanter ve veri tabanı oluşturulması, gerekli çevre kalite standartlarının (alıcı ortam standartları) ve buradan hareketle, deşarj standartlarının belirlenmesine yönelik bir proje yürütülmekte olup, Aralık 2013 tarihinde tamamlanması hedeflenmektedir.
Müşteri kurumu Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve yürütücüsü TÜBİTAK-MAM olan “Ülkemiz Kıyı ve Geçiş Sularında Tehlikeli Maddelerin Tespiti ve Ekolojik Kıyı Dinamiği Projesi” başlamıştır. Söz konusu Proje kapsamında, kıyı ve geçiş sularına deşarjı olan kentsel ve endüstriyel atıksularda ve nehir ağızlarında bulunan ve/veya bulunması muhtemel tehlikeli maddeler araştırılarak tespit edilecek, ekosisteme olan etkileri değerlendirilecek ve ekolojik yapı ve kıyı dinamikleri de ortaya konularak çevresel kalite standartları belirlenecek ve bu doğrultuda kıyı ve geçiş sularına yapılacak deşarjlar için standartlar belirlenecektir.
Ülkemizde tarımsal faaliyetlerde kullanılan bitki koruma ürünlerinden kaynaklanan su kirliliğinin araştırılması büyük önem arz etmektedir. Bitki koruma ürünlerinin içeriğinde yer alan aktif maddelerin tehlikeli madde kapsamında yer aldığı bilinmekte olup; bu konu ile ilgili gerçekleştirilecek araştırma ve geliştirme çalışmaları ile tarımsal kaynaklı yayılı su kirliliğinin önlenmesine yönelik büyük bir adımın atılacağı muhakkaktır. Kirlilik yükü hesaplanırken, tarımsal faaliyetler içerisinde, pestisitlerden kaynaklanan su kirliliği ile birlikte aynı zamanda gübreleme ve drenaj sularından kaynaklanan yayılı kirlilik de göz önünde bulundurulacaktır. Bu maksatla, Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın koordinasyonunda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın da desteği ile “Bitki Koruma Ürünlerinin Kullanımından Kaynaklanan Kıyı Suları, Geçiş Suları ve Kıta İçi Yüzeysel Sularda Su Kirliliğinin Tespiti ve Önlenmesine Yönelik Çevresel Kalite Standartlarının ve Uygun Metodolojinin Belirlenmesi Projesi” çalışmaları yürütülmektedir.
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) - Kamu Kurumları Araştırma ve Geliştirme Projelerini Destekleme Programı kapsamında, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Marmara Araştırma Merkezi (TÜBİTAK-MAM) tarafından yönetilen, “Türkiye Kıyılarında Kentsel Atıksu Yönetimi: Sıcak Nokta ve Hassas Alanların Yeniden Tanımlanması, Atık Özümseme Kapasitelerinin İzleme ve Modelleme Yöntemleriyle Belirlenmesi ve Sürdürülebilir Kentsel Atıksu Yatırım Planlarının Geliştirilmesi” konulu proje ile; Ülkemiz kıyısal alanlarında ötrofikasyon açısından hassas ve az hassas alanların bilimsel veri ve değerlendirme yöntemleriyle belirlenmesi çalışmaları tamamlanmıştır.
Türkiye’deki 25 su havzasında bulunan yüzeysel sularda ve yeraltı sularındaki su kirliliği açısından hassas su alanları, nitrata hassas su alanları ve bu alanları etkileyen hassas bölgelerin tespiti ile su kalitesi hedefleri ve su kalitesinin iyileştirilmesi için alınacak tedbirlerin belirleneceği “Türkiye’de Havza Bazında Hassas Alanların ve Su Kalitesi Hedeflerinin Belirlenmesi Projesi” Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından hazırlanmış olup, TÜBİTAK-MAM yürütücülüğünde gerçekleştirilmektedir.
Diğer taraftan; AB mevzuat uyum çalışmaları gereği, Çevre Faslı içerisinde yer alan su direktiflerinden 91/676 EEC sayılı Nitrat Direktifi’nin ulusal mevzuatımıza uyumlaştırılması ve Direktif hükümlerinin uygulanmasından doğrudan sorumlu Bakanlık; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’dır. Söz konusu Direktife karşılık gelen ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından hazırlanan “Tarımsal Kaynaklı Nitrat Kirliliğine Karşı Suların Korunması Yönetmeliği” 18 Şubat 2004 tarih ve 25377 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Nitrat Direktifi’nin;
-
Tarımsal faaliyetlerden kirliliğin belirlenmesi için, tarım alanları içerisindeki yer altı ve yüzey sularında izleme sisteminin tesis edilmesi,
-
İzleme sonuçlarına göre; yer altı ve yüzey sularında Nitrata Hassas Bölgelerin belirlenmesi,
-
Nitrata Hassas Bölge olarak belirlenen alanlarda uygulanmak üzere İyi Tarımsal Uygulama Prensiplerinin belirlenmesi,
-
Nitrata Hassas Bölge olarak belirlenen alanlarda uygulanmak üzere Eylem Planı oluşturulması
-
İzleme sonuçlarının raporlanması,
hükümleri bulunmaktadır.
Yukarıda belirtildiği üzere Nitrat Yönetmeliği’nin birbirine bağlı hükümleri bulunmaktadır.
Nitrat Direktifi yükümlülüklerinin yerine getirilmesi için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca teklif edilen ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın da paydaş olduğu, Katılım Öncesi Mali İşbirliği (İPA) 2007 bileşeninden desteklenen “Nitrat Direktifinin Uygulanması Projesi” Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı koordinasyonunda yürütülmektedir. Proje 2012 yılı sonunda tamamlanacaktır.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından TÜBİTAK-KAMAG 1007 Programına sunulan ve kabul edilerek çağrıya çıkılan “Yerüstü, Kıyı ve Geçiş Suları için Çevresel Hedeflerin Belirlenmesine Yönelik Metodolojinin Geliştirilmesi: Büyük Menderes Havzası Pilot Çalışması” Projesi ile yerüstü, kıyı ve geçiş suları için çevresel hedeflerin, AB Su Çerçeve Direktifi ile uyumlu biçimde belirlenmesi ve ülkemizde diğer havzalara uygulanabilecek metodolojinin geliştirilmesi ve pilot bölge özelinde önlemler programının oluşturulması hedeflenmektedir.
Ayrıca, TÜBİTAK-KAMAG 1007 Programı kapsamında kabul edilerek çağrıya çıkılmış olan “Yeraltı Suyu Kütlelerinin Kimyasal Durum ve Miktar Açısından Değerlendirilmesi ve İyi Yeraltı Suyu Durumuna Ulaşmak İçin Hedeflerin Belirlenmesi: Büyük Menderes Havzası Pilot Çalışması” Projesi ile; yeraltı suyu kütlelerinin kimyasal durum ve miktar açısından değerlendirilmesi ve iyi yeraltı suyu durumuna ulaşma amacı doğrultusundaki hedeflerin belirlenmesine yönelik metodoloji geliştirilmesi ve pilot bölge özelinde önlemler programının oluşturulması hedeflenmekte olup, söz konusu Proje Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nca yürütülecektir.
Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği (SKKY)’nin revizyon çalışmasına 2011 yılı başında başlanılmış olup, çalışmalar devam etmektedir. Söz konusu çalışma neticesinde, Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği içerisindeki ilgili maddelerden “Su Havzalarının Korunması ve Yönetim Planlarının Hazırlanması Hakkında Yönetmelik” ile “Yüzeysel Su Kalitesi Yönetimi Yönetmeliği” adı altında iki Yönetmelik Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından yayımlanmıştır. Diğer maddeler ile ilgili olarak Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği çalışmaları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülmektedir.
2006/7/EC sayılı “Yüzme Suları Kalitesinin Yönetimi” Direktifinin ulusal mevzuata aktarımı çalışmaları Sağlık Bakanlığı koordinasyonunda Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın katkıları ile yürütülmektedir. (Yüzme Suyu Kalitesi Yön. R.G. Tarihi: 09.01.2006 sayı: 26048) Söz konusu çalışmaların tamamlanması neticesinde, yüzme maksatlı kullanılan suların izlenmesi, sınıflandırılması ve korunmasına ilişkin usul ve esaslar ile birlikte mesul kurum ve kuruluşlar hazırlanan mevzuat taslağı içerisinde yer alacaktır. Yüzme sularının sınıflandırılmasında mikrobiyolojik parametrelerden İntestinal enterokok ve Escherichia coli analiz sonuçları kullanılacaktır. Halk sağlığı risklerinin belirlenmesi maksadıyla gerekli olan yerlerde siyanobakteri izlemesi yapılacaktır. Söz konusu alanlarda yüzme suyu profili belirleme çalışmaları yürütülecektir. Ancak, bununla ilgili olarak teknik altyapının ve kapasitenin güçlendirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır.
29/06/2012 tarihli ve 28338 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak revize edilen “İçme Suyu Elde Edilen veya Elde Edilmesi Planlanan Yüzeysel Suların Kalitesine Dair Yönetmelik” hükümlerine göre içme suyu temin edilen yüzeysel suların, söz konusu Yönetmeliğin Ek-I’inde yer alan 41 parametreye göre analiz edilmesi ve analiz sonuçlarına göre bu parametreler için A1, A2 ve A3 su kalite sınıflarının belirlenmesi gerekmektedir. Eğer herhangi bir belediyenin ham su kalitesi A1 sınıfında ise, su arıtma tesisinde basit fiziksel arıtma ve dezenfeksiyon; A2 sınıfında ise, su arıtma tesisinde fiziksel arıtma, kimyasal arıtma ve dezenfeksiyon ve A3 sınıfında ise, su arıtma tesisinde fiziksel ve kimyasal arıtma, ileri arıtma ve dezenfeksiyon yapılmak zorundadır. Ancak bugüne kadar içme suyu kaynakları için ülke genelinde bu maksatla bir çalışma tam anlamıyla yapılamamıştır. Bu çalışmanın yapılıp ülke envanterinin oluşturulabilmesi için söz konusu yönetmeliğin ekindeki 41 parametrenin izlemesinin, eğer suyu temin eden Büyükşehir ise, Büyükşehir Belediyesi tarafından, Büyükşehir Belediyesi dışındaki yerleşim yerlerinde ise DSİ Genel Müdürlüğü tarafından yapılması gerekmektedir.
Öte yandan “İçme Suyu Arıtımı için Uygun Metotlarının Geliştirilmesi IPA Teknik Yardım Projesi” ile içme suyu arıtma tesisi yatırımları için suyun miktarını ve kalitesini de düşünerek etkili ve sürdürülebilir tercihler ve alternatifler geliştirilecektir. 2013 yılında başlaması planlanan proje ile içme suyu arıtımı konusunda normlar belirlenecek, ülke genelindeki içme suyu arıtma tesislerinin mevcut durumu tespit edilecek, 29.06.2012 tarih ve 28338 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “İçme Suyu Elde Edilen veya Elde Edilmesi Planlanan Yüzeysel Suların Kalitesine Dair Yönetmelik”’in uygulaması yapılmış olacak ve arıtma tesislerinin ekonomik analizi için Karar Destek Sistemi geliştirilecek ve bahsi geçen alanda büyük bir boşluk doldurulmuş olacaktır.
Ülkemizde, yeraltı suyu kütlelerinin değerlendirilmesi ile ilgili münferit çalışmalar mevcut olmakla birlikte, yeraltı sularının kimyasal durum ve miktarının tam olarak belirlenememesinin, yeraltı sularının iyi duruma ulaştırılması için hedeflerin konulmasının önünde bir engel olarak görülmektedir. Bu durum, yeraltı sularımızın kalite ve miktar açısından koruma-kullanma dengesi içerisinde sürdürülebilir kullanımını ve entegre bir şekilde yönetimini de sıkıntılı hale getirmektedir.
Bu kapsamda, yeraltı sularının miktar ve kalitesinin aynı anda yönetimini ve Avrupa Birliği’nin yeraltı suyu yönetimine ilişkin gerekliliklerinin yerine getirilebilmesini temin maksadıyla; yeraltı sularının kirlenmesinin ve bozulmasının önlenmesi, iyi durumda olan yeraltı sularının mevcut durumunun korunması ve kötü durumda olan yeraltı sularının iyileştirilmesi için gerekli esasların belirlenmesi için “Yeraltı Sularının Kirlenmeye ve Bozulmaya Karşı Korunması Hakkında Yönetmelik” hazırlanmış olup; 07.04.2012 tarih ve 28257 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Yeraltı sularının miktar ve kalitesinin belirlenmesi ve korunması maksadıyla araçların kullanılması ve metodolojilerin oluşturulmasına gereksinim vardır. Ayrıca AB kriterlerine uygun olarak, yeraltı sularının kütlelerinin belirlenmesi, bu su kütlelerinin karakterizasyonunun yapılması, risk altında olan yeraltı suyu kütlelerinin, su kütlelerinde izlenmesi gereken parametrelerin ve eşik değerlerin belirlenmesi ve yeraltı suyu kütlelerinin iyi durumda olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda, Ülkemizde Yeraltı Suyu Direktifi (2006/118/EC) ve Su Çerçeve Direktifi’nin yeraltı suyu ile ilgili hükümlerinin uygulanması için kapasitenin geliştirilmesi maksadıyla Bakanlığımız tarafından ESEI 2012 Programlaması kapsamında değerlendirilmek üzere “Türkiye’de Yeraltı Suyu Yönetimi Kapasitesinin Geliştirilmesinin Desteklenmesi Projesi” sunulmuş ve projenin ön kabulü gerçekleştirilmiştir. Söz konusu projenin; yeraltı suyu yönetimi konusunda, yasal kapasitenin iyileştirilmesi, teknik ve kurumsal kapasitenin yeterli düzeye getirilmesi, personelin (merkezi, bölgesel ve yerel) eğitilmesi ve Su Çerçeve Direktifi (2000/60/EC)’nin yeraltı suyu ile ilgili hükümleri ve Yeraltı Suyu Direktifi (2006/118/EC) hükümlerinin uyumlaştırılması ve uygulanması konularında Üye Ülke/ler ile deneyimlerin paylaşımı ve iki pilot havzada uygulamayı içermesi planlanmaktadır. Bu kapsamda çıkarılacak olan Yönetmelik ve Projede yer alan adımların uygulanması yoluyla, Ülkemizdeki yasal, kurumsal ve uygulama boşluğu giderilmiş olacaktır.
Türkiye’nin AB Müktesabatına Uyum Programı (2007-2013), AB Genel Sekreterliği Önemli Belgeler Çevre Başlığı alt içeriğinde 27.2008.2.12 referans numarasıyla 2006/44/EC sayılı Balık Yaşamının Desteklenmesi Amacıyla Koruma ve İyileştirme Gereksinimi Bulunan Tatlı Suların Kalitesi Hakkındaki Direktif’in uyumlaştırılması yetkisi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına verilmiştir. Sürdürülebilir sucul ekosistem yapısında bulunması istenen ve doğal çeşitlilik gösteren yerli türlere ait balıkların yaşadıkları, kirlenmenin azaltılması veya yok edilmesi halinde yaşayabilecekleri akan veya durgun tatlı su habitatlarını izlemek, korumak, iyileştirmek ve kirlilik azaltma programını oluşturmak amacıyla “Tatlısu Balık Yaşamının Korunması Hakkında Yönetmelik Taslağı” Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanmış olup çalışmalar devam etmektedir.
Bunun yanı sıra; havza bazında entegre koruma planları yapılması yoluyla tüm gelişmelere ve kullanımlara kontrollü bir şekilde yön verilmesi açısından 25 akarsu havzasında Havza Koruma Eylem Planları’nın hazırlanması için havzalarda önceliklendirme yapılmış olup, bu çerçevede “Havza Koruma Eylem Planları” hazırlanması çalışmaları başlatılmıştır. Havza Koruma Eylem Planı hazırlanması sırasında; havzadaki mevcut yüzeysel suların, yeraltı, kıyı ve geçiş sularının miktarlarının, özelliklerinin ve kirlilik durumunun ve havzadaki kentsel, endüstriyel, tarımsal, ekonomik vb. faaliyetlere bağlı olarak oluşan baskı ve etkilerinin tespit edilmesi, havzada mevcut su kaynaklarının miktarı ve kullanım potansiyeli ile havza bazında tespit edilen kirlilik kaynakları ve yüklerinin ayrıntılı olarak incelenmesi, su kalitesi haritalarının oluşturulması, çevresel altyapı durumunun tespit edilmesi, havzanın korunması, kirliliğin azaltılması ve iyileştirilmesi için havzadaki tüm paydaşların katılımı ile kısa, orta ve uzun vadede tedbirlere yönelik çalışmaların plan, program ve önceliklendirmeleri gerçekleştirilecektir.
Ülkemizde “Su Çerçeve Direktifi (SÇD)”nin izleme ile ilgili Madde 8 ve Ek-5 hükümlerinin uygulanması konusunda yasal ve kurumsal kapasitenin geliştirilmesi ve “Ulusal İzleme Ağı”nın kurulması maksadıyla altyapı oluşturulması, Büyük Menderes Havzası’nda daha önceki “Eşleştirme Projesi”nde belirlenmiş izleme noktalarında SÇD’ye uygun şekilde izleme yapılması, Sakarya, Susurluk, Meriç Ergene, Akarçay ve Konya Kapalı Havzalarında ise izleme noktalarının ve parametrelerinin belirlenmesi ve izleme altyapısının oluşturulması maksadıyla IPA-1 Bileşen 2009 Programlaması altında yer alan “Su Kalitesi İzleme Kapasitesinin Geliştirilmesi Projesi (2011-2013)” de Su Yönetimi Genel Müdürlüğü’nce yürütülmektedir.
Bu çalışmaların yanında Su Yönetimi Genel Müdürlüğü, bir dizi tebliğ ve rehber doküman hazırlığı içindedir. Bunlar;
-
Su kütleleri üzerindeki baskı ve etkilerin değerlendirilmesine ilişkin Rehber Doküman
-
Çevresel Kalite Standartları’nın belirlenmesine ilişkin Rehber Doküman
-
Yeraltısuyu kütlelerinin belirlenmesi, karakterizasyonu ve eşik değerlerin belirlenmesi vs. ilişkin alt mevzuat (Tebliğ, Genelge vb.)
-
Karışım Bölgesi hesaplanması Rehber Dokümanı
-
Numune Alma ve Analiz Yöntemleri Tebliği Revizyonu
Dostları ilə paylaş: |