Tefsir Metodu
- Kur’an’dan Yararlanmak
Eminu’l-İslam Tabersi’nin (r.h), tefsirinde;
وَاَنْ لَوِ اسْتَقَامُوا عَلَى الطَّر۪يقَةِ لَاَسْقَيْنَاهُمْ مَٓاءً غَدَقاً لِنَفْتِنَهُمْ ف۪يهِ وَمَنْ يُعْرِضْ عَنْ ذِكْرِ رَبِّه۪ يَسْلُكْهُ عَذَاباً صَعَداً 920
ayetlerine “denilmiştir ki” diyerek verdiği bir anlam şudur: “Eğer küfür yolunda istikamet tuttururlarsa ödevdeki imtihanlarını zorlaştırmak için onlara çokça mal veririz, dünyada onlara ferahlık temin ederiz. Bu nedenle [Allah] buyurmuştur ki: الِنَفْتِنَهُمْ فِيهِ, yani onları bu malda çoklukla denemek için.” Devamında bu manayı, aralarında Ebu Hamza Sumali’nin de bulunduğu birkaç kişinin görüşü olarak tanıtmış ve bunun delilinin
“فَلَمَّا نَسُواْ مَا ذُكِّرُواْ بِهِ فَتَحْنَا عَلَيْهِمْ أَبْوَابَ كُلِّ شَيْءٍ”921 ayeti olduğunu beyan etmiştir.922 Bu delili bu görüş için Tabersi’nin kendisinin mi, yoksa bu manaya kail olanların mı, yani ayete bu anlamı tercih edip bu mananın doğruluğu için “فَلَمَّا نَسُواْ” ayetine istinad ederek bu ayeti delil olarak kullanan kişilerin mi ortaya koyduğu belli değildir. İkinci ihtimale göre denebilir ki Ebu Hamza Sumali bazen ayetlerin manasını beyan ederken diğer ayetlere istinat etmekte ve tefsirde Kur’an’ın kendisinden yararlanmaktadır. Gerçi burada ayet için zikredilen mana zayıftır ve istinad edilen ayet de ona delalet etmemektedir ama bunu izah etmeyi başka bir fırsata bırakıyoruz.
- Sünnetten Yararlanmak (Masumların Rivayetleri)
“وَيُطْعِمُونَ الطَّعَامَ عَلَى حُبِّهِ مِسْكِينًا وَيَتِيمًا وَأَسِيرًا”923 (yoksullara, yetimlere ve esirlere yiyecek verirler, hem de en sevdiklerinden) ayetini tefsir ederken “esir” kelimesinin yorumu için Nebevi rivayeti delil olarak getirmiştir: “استوصوا بالنساء خیرا فانهن عندکم عوان”924 “Kadınlara iyilik tavsiyesini kabul edin. Çünkü onlar yanınızda esirdirler.” Buna dayanarak “esir”den muradın “kadın” olduğunu düşünmekmektedir. Fakat bu ayetin tefsirinde bu rivayetten yararlanılması uygun değildir. Zira, birincisi “esir” kelimesinin “kadın” için kullanımı mecaz ve metafordur. Ayet-i kerimede hakiki manada kullanıldığı belli olan “أَسِيرًا” kelimesi onu kapsamamaktadır. İkincisi, ayet kendilerinin ihtiyacı bulunduğu ve üzerlerine vacip olmadığı halde toplumun mahrumlarına yardım eden kimselerin faziletini beyan makamındadır. Bahsi geçen mahrumlar da üç gruptur: Yoksullar, yetimler -onlara ekmek getirenleri kaybetmişlerdir- ve Müslümanlarla savaşta yakalanmış ve gelir yolları bulunmayan esirler. Muhtemelen herhangi bir nedenle cezaevine düşmüş ve muhtaç durumdaki kimseler de böyledir. Ama kadın bu üç gruptan hiçbirine girmemektedir. Çünkü birisinin çocuğu ise ondan yardım alır. Eğer birisinin eşiyse nafaka ve harcamaları kocasının yükümlülüğüdür. Nafaka verilmesi de kocanın övülmesini gerektirecek fazilet değildir. Bilakis yerine getirilmesi gereken bir ödevdir. Halbuki ayet, bireyleri yedirenlerin fazilet ve büyüklüğünü beyan etmektedir.
- Lugattan Yararlanmak
“قَالَ أَرَاغِبٌ أَنتَ عَنْ آلِهَتِي يَا إِبْراهِيمُ لَئِن لَّمْ تَنتَهِ لَأَرْجُمَنَّكَ”925 (Dedi ki: Ey İbrahim, ilahlarıma sırt mı çeviriyorsun? Eğer vazgeçmezsen kesinlikle seni taşlayacağım.) ayetinin tefsirinde “ لَأَرْجُمَنَّكَ” ifadesine, kelimenin manalarından bir tanesinin “sövmek”926 olmasına istinaden “لاسبنک” (sana söveceğim) manası vermiştir. O, “sövme” anlamı taşıyan bu ayet dışında Kur’an’da nerede “recm” geçmişse “katl” manasına geldiğine inanmaktadır.927 Bu tefsir sakattır. Çünkü “recm”in anlamlarından biri “sövme” olsa bile bu ayette de sövme manasında kullanıldığını gerektirmez. Bilakis bunun için belirgin bir karine gerekir ama o böyle bir karine göstermiş değildir.
Abdurrezzak Hırzeddin, Ebi Hamza’nın tefsir yönteminin diğer özelliklerini aşağıdaki şekilde sıralamıştır:
Ayetin manasında kıraatın rolünü gözönünde bulundurmak, ayeti anlamada edebi noktaları hesaba katmak, bir ayetin tefsirinde birçok boyutu zikretmek, nüzul sebeplerine odaklanmak, müşkül ayetleri tefsir ederken ve onlardaki fıkhi görüşleri beyan ederken Ehl-i Beyt’e (a.s) müracaatı vurgulamak.928 Bunların tamamına değinmek ve onları incelemek epey yer tutacaktır ama şu kadarını hatırlatmalıyız ki bazı ayetlerin izahında Ehl-i Beyt’in (a.s) görüşlerini beyan etmesi, tefsire ilişkin önemli özellikleri içinde yeralmaktadır. Bunların bir bölümü Ehl-i Beyt’in (a.s) menakıbını, özellikle de Müminlerin Emiri Ali’nin (a.s) menkıbelerini kapsamaktadır.929
Dostları ilə paylaş: |