Tevhid Kitabı


"Bu, ne güzel bir bid’attır"



Yüklə 1,9 Mb.
səhifə168/198
tarix07.01.2022
ölçüsü1,9 Mb.
#89033
1   ...   164   165   166   167   168   169   170   171   ...   198
"Bu, ne güzel bir bid’attır" sözünden başka bir gerekçeleri yoktur.

Yine, bu kimseler "Kur’an-ı Kerîm'in bir kitapta toplanması, hadislerin yazılıp kitaplar haline getirilmesi gibi birçok şey ihdâs edilmesine rağmen, seleften hiç kimse bu durumu çirkin görmemiştir" demektedirler.



Onlara şöyle cevap verebiliriz:

Bu amellerin hepsinin dînde bir aslı vardır. Sonradan ihdâs edilmemiştir. Hz. Ömer’in-Allah ondan râzı olsun- terâvih namazı hakkında:



"Bu ne güzel bir bid’attır" sözüne gelince, Hz. Öme -Allah ondan râzı olsun- bununla bid’atın sözlük anlamını kasdet-miştir, terim anlamını kasdetmemiştir.Dînde aslı olan bir şeyin aslına dönülür.Bu bid’attır, denilecek olursa, sözlük anlamındadır, terim anlamında değildir.Çünkü "bid’at, terim olarak, dînde kendisine müraacat edilecek aslı olmayan şey" demektir.

Kur’an’ın bir kitapta toplanması, dînde aslı olan bir şeydir.Çünkü Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem- vahiy kâtiple-rine Kur’an’ı yazmalarını emrederdi.Fakat sahâbe-Allah onlardan râzı olsun- ayrı ayrı yazılmış durumda olan Kur’an-ı Kerîm'i muhafaza etmek için bir mushafta toplamışlardır.

Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem- bazı geceler ashâbı-na terâvih namazını kıldırmış ve onlara farz kılınmasından çekindiğinden dolayı son gecelerde geri kalmıştır.Sahâbe -Allah onlardan râzı olsun-Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem-’in hem hayatında, hem de vefâtından sonra gruplar halinde ayrı ayrı terâvih namazını kılmaya devam etmişlerdir.

Nitekim Hz. Ömer-Allah ondan râzı olsun- sahâbeyi, Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem-’in arkasında kıldıkları gibi, bir imamın arkasında namaz kılmaları için biraraya getirmiştir. Onun bu davranışı, dînde bid’at sayılmaz.

Yine, hadislerin yazılmasının da dînde bir aslı vardır. Nitekim Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem- ashâbından bazıları hadisleri yazmak istediklerinde, bazı hadislerini yazmaları için onlara izin vermiştir.Fakat hayattayken hadislerini yazmaktan sakındırmasının sebebi, hadislerin Kur’an âyetleriyle karıştırılmasından endişe duymasından dolayı-dır.Nitekim Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem- vefât ettikten sonra bu sakıncalı durum ortadan kalkmıştır.Zirâ Kur’an-ı Kerîm, Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem-’in vefâtından önce tamamlanmış ve muhafaza edilmiştir.Müslümanlar daha sonra onun sünnetini kaybolup gitmekten korumak için kitaplar haline getirmişlerdir.

Rablerinin kitabı Kur'an ile Peygamberi Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’in sünnetini yok olup gitmekten ve onlarla oynamak isteyenlerden muhafaza ettikleri için Allah Teâlâ, bizden ve müslümanlardan yana onlara en güzel şekilde mükâfatlarını versin.

    

2. FASIL


Yüklə 1,9 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   164   165   166   167   168   169   170   171   ...   198




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin