"Bütün dînlere üstün kılmak için elçisini (Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'i) hidâyet ve hak dîn ile gönderen O'dur.(Ey Muhammed! Sana yardım eden ve senin dînini bütün dînlere üstün kılan) Allah, sana şâhit olarak yeter."2
Yine, Şeyhulislâm İbn-i Teymiyye-Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle der:
"Allah Teâlâ'nın,elçisi Muhammed-sallallahu aleyhi ve sellem-'e indirdiği hükümlerle hükmetmenin farz olduğuna inanmayanın kâfir olduğunda hiç şüphe yoktur.Kim, insanlar arasında Allah Teâlâ'nın indirdiğine uymayıp, kendi hevâsının adâlet olarak gördüğüyle hükmetmeyi helal sayarsa, o kâfirdir.Çünkü adâletle hükmetmeyi emretmeyen hiçbir millet yoktur. O milletin dîninde ileri gelenlerin uygun gördüğü şey, adâlet olabilir.Bilakis İslâm'a mensup birçok millet, daha önce kendilerine itaat edilen emirler gibi, Allah Teâlâ'nın indirme-diği daha öncekilerin gelenekleriyle hükmetmektedir.Bu emirler, Kur'an ve sünnetin dışında hükmedilmesi gerekenin bu olduğunu uygun görüyorlardı.Bu davranış, küfürdür.Çünkü insanların çoğu İslâm'a girmelerine rağmen, itaat edilen, ileri gelenlerin emirleri sebebiyle yürürlükteki geleneklerle hükmekmektedirler.Bunlar, Allah Teâlâ'nın indirdiği hüküm-lerden başkasıyla hükmetmenin câiz olmadığını bildiklerinde bunu yerine getirmemektedirler.Aksine Allah Teâlâ'nın indirdiği hükümlerin tersine hükmetmeyi helal saymaktadır-lar. Bu sebeple onlar, kâfirdirler."1
Değerli âlim Muhammed b. İbrahim-Allah ona rahmet etsin- der ki:
"Hakkında: Dînden çıkarmayan küfür denilen küfre gelince, bir kimse Allah Teâlâ'nın indirdiği hükümlerden başkası ile hükmettiği zaman günahkâr olacağına ve Allah Teâlâ'nın hükmünün hak olduğuna inanmakla birlikte, O'nun indirdiği hükümlerden başkasıyla hükmederse, bu kendisin-den bir veya birkaç defa sâdır olan küfür sayılır.Fakat düzene koymak ve boyun eğdirmek için kanunlar koyan kimseye gelince, hata ettik,şeriatın hükmü daha âdildir, dese bile bu kimse kâfirdir ve bu küfür sahibini dînden çıkarır."1
Değerli âlim Muhammed b. İbrahim-Allah ona rahmet etsin- tekrarlanmayan kısmî hükümle hükümlerin hepsinde veya çoğunda başvurulan merci konumundaki genel hükmü birbirinden ayırmış ve bu küfrün mutlak olarak insanı dînden çıkaran küfür olduğuna karar vermiştir.Çünkü bir kimse, İslâm şeriatını bir kenara bırakıp onu geçersiz kılar ve onun yerine beşerî bir kanun koyarsa, bu kimse koyduğu kanunun şeriatten daha güzel ve daha uygun gördüğünü gösterir ki bunun dînden çıkaran ve tevhîde zıt olan büyük küfür olduğunda şüphe yoktur.
Dostları ilə paylaş: |