Tez özetleri Astronomi ve Uzay Bilimleri Anabilim Dalı



Yüklə 2,23 Mb.
səhifə16/48
tarix03.11.2017
ölçüsü2,23 Mb.
#28943
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   48

GÜNGÖR Nilay
Danışman : Yard. Doç. Dr. Kubilay GÜÇLÜ

Anabilim Dalı : Kimya

Programı : Analitik Kimya

Mezuniyet Yılı : 2009

Tez Savunma Jürisi : Yard. Doç. Dr. Kubilay GÜÇLÜ

Prof. Dr. Reşat APAK

Prof. Dr. Esma TÜTEM

Prof. Dr. İzzet TOR

Prof. Dr. Birsen DEMİRATA ÖZTÜRK

Spektrofotometrik CUPRAC yönteminin tiyol grubu içeren antioksidan bileşiklere uygulanması

Oksijen, insan vücudunda solunum zinciri içinde singlet oksijen, süperoksit anyonu ve hidroksil radikalleri vb. reaktif oksijen türleri (ROS) oluşturmaktadır. Antioksidanlar bu serbest radikallerin olumsuz etkilerini önemli ölçüde azaltabilen bileşiklerdir. İşte bu nedenle toplam antioksidan kapasite tayinleri önemlidir. Tiyol grubu içeren bileşikler, kuvvetli antioksidanların önemli bir grubunu oluşturmaktadır. Bu kapsamda bu tez çalışmasının amacı; spektrofotometrik CUPRAC (Bakır(II) İyonu İndirgeyici Antioksidan Kapasite Tayini) yönteminin tiyol grubu içeren antioksidan bileşiklere uygulanarak bu bileşiklerin antioksidan kapasitelerinin belirlenmesi ve bulunan bu değerlerin referans yöntemlerle elde edilen değerlerle karşılaştırılarak doğruluğunun ispatlanmasıdır.

Bu kapsamda tiyol grubu içeren bileşiklere CUPRAC yöntemi uygulanarak her bir bileşiğin antioksidan kapasiteleri belirlenmiş ve bu bileşiklerin TEAC (troloks eşdeğeri antioksidan kapasite) değerleri tespit edilmiştir. Bu verilere göre; CUPRAC yöntemine göre tiyol grubu içeren bileşiklerin antioksidan kapasiteleri büyükten küçüğe doğru şu şekilde sıralanmaktadır: 1,4-ditiyoeritritol (DTE), indirgenmiş glutatyon (GSH), dihidrolipoik asit (DHLA), homosistein, N-asetil sistein (NAC), sistein, sisteamin, glutatyon etil ester (GSHEE). Sentetik karışım çözeltileri hazırlanarak bu sentetik karışımların beklenen ve gözlenen antioksidan kapasiteleri mM troloks (TR) ekivalenti cinsinden hesaplanıp birbirleriyle karşılaştırılmıştır. Beklenen ve deneysel olarak ölçülen CUPRAC kapasitelerinin genellikle birbiriyle uyumlu olduğu gözlenmiştir. CUPRAC yöntemi için standart katkı çalışmaları yapılarak herhangi bir kimyasal etkileşimin (Beer Kanunu’ndan kimyasal sapma) olmadığı gözlenmiştir. CUPRAC yöntemiyle elde edilen sonuçlar ABTS ve FRAP yöntemleriyle karşılaştırılmıştır. ‘In vivo’ koşullarda önemli bir tiyol (-SH) grubu antioksidanı olan glutatyonun CUPRAC yöntemine göre elde edilen TEAC değeri 0.57 olarak belirlenmiştir. Glutatyonun ABTS yöntemine göre elde edilen TEAC değeri ise 1.51 olarak bulunmuştur. ABTS yöntemiyle bulunan bu değer glutatyonun fizyolojik koşullar altında beklenen tersinebilir 1-e indirgen karakteriyle (2GSH ↔ GSSG + 2H+ + 2e-) uyum göstermemektedir. Yüksek konsantrasyonlarda çalışılmasına rağmen glutatyonun FRAP yöntemine göre elde edilen TEAC değeri ise 0.07 olarak bulunmuştur.

Tiyol grubu antioksidan bileşikler içeren ilaç örneklerine CUPRAC yöntemi ve ters faz HPLC (Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografisi) referans yöntemi uygulanarak elde edilen sonuçların karşılaştırılması yapılmıştır. N-asetil sistein içeren Brunac göz damlası, Trom ve Mentopin efervesan tabletlerin HPLC yöntemi ile analizi yapılarak bu ilaçlarda bulunan bileşiklerin (NAC ve askorbik asit: AA) konsantrasyonları belirlenmiş ve CUPRAC yöntemiyle uyumlu sonuçlar elde edilmiştir.

 

Application of CUPRAC spectrophotometric method to antioxidant compounds containing thiol groups

In the course of oxidative metabolism, oxygen may produce reactive oxygen species (ROS) such as singlet oxygen, superoxide anion and hydroxyl radicals in the human body. Antioxidants are health beneficial compounds (through their combat with ROS) that significantly inhibit or retard such adverse reactions, and therefore, determination of total antioxidant capacity is important. Thiol-type compounds (containing sulfur) are an important class of strong antioxidants. In this regard, the aim of this thesis work is to to apply the CUPRAC (cupric ion reducing antioxidant capacity) assay to thiol-type antioxidants and comparison of the antioxidant capacities with those found by the reference assays for method validation.

When the CUPRAC method was applied to these compounds, their antioxidant capacity and corresponding TEAC (trolox equivalent antioxidant capacity) values were determined. In this regard, the CUPRAC TEAC values of thiol-type antioxidants in descending order could be listed as: 1,4-dithioerythritol (DTE: 2,3-dihydroxybutane-1,4-dithiol), reduced glutathione (GSH), dihydrolipoic acid (DHLA), homocysteine, N-acetyl cysteine (NAC), cysteine, cysteamine, glutathione ethyl ester (GSHEE). Synthetic mixtures of these thiols were prepared, and the agreement between the expected and found TAC values (in mM trolox-TR equivalents) of these mixtures were compared, yielding coherent results. The technique of standard additions was performed for thiol mixtures, and the results confirmed that apparent chemical deviations from Beer’s law were absent in the system. The CUPRAC results were compared with those of reference methods, namely ABTS and FRAP. As being one of the most important thiol (-SH) peptide at ‘in vivo’ conditions, glutathione showed a TEAC value of 0.57. On the other hand, the ABTS TEAC value of GSH was 1.51. The ABTS result was not in accordance with the reversible 1-e reduction of GSH to the corresponding disulfide (2GSH ↔ GSSG + 2H+ + 2e-) that is expected to occur under physiological conditions. FRAP did not give consistent results, and even at relatively high concentrations of GSH, the FRAP TEAC value was only 0.07.

CUPRAC and reverse phase HPLC (high performance liquid chromatography) methods were applied to thiol-type antioxidant−bearing pharmaceuticals, and the obtained results were compared. The pharmaceuticals of Brunac eye drop, Trom and Mentopin effervescence tablets containing NAC were assayed with HPLC for comparison, and the obtained results for NAC and AA (ascorbic acid) were in accordance with those found with CUPRAC.



TÜRKYILMAZ İsmet Burcu
Danışman : Prof. Dr. Refiye YANARDAĞ

Anabilim Dalı : Kimya

Programı : Biyokimya

Mezuniyet Yılı : 2009

Tez Savunma Jürisi : Prof. Dr. Refiye YANARDAĞ

Prof. Dr. Nuriye AKEV

Prof. Dr. Ayşen YARAT

Prof. Dr. İnci ARISAN-ATAÇ

Yard. Doç. Dr. Özlem SAÇAN

İndometazin İle Oluşturulan Gastrik Mukozal Hasarına Vitamin C, Vitamin E, Β-Karoten Ve Selenyumun Etkileri

Non-steroidal antiinflamatuar ilaçlar (NSAİİ), ağrı, ateş ve inflamasyon gibi durumlarda yaygın bir biçimde kullanılmaktadır. Bu ilaçlar, gastrointestinal sistemde gastrik mukozal erozyonlar, ülserler, kanama ve perforasyonlar gibi yan etkilere neden olmaktadır. Gastrointestinal mukozal hasarlar, deneysel olarak, stres, indometazin, rezerpin, alkol, asidler, bazlar veya iskemi-reperfüzyon ile oluşturulmaktadır. NSAİİ ile oluşturulan gastrointestinal hasarların oluşmasındaki temel sebeplerden biri de reaktif oksijen türleridir. Reaktif oksijen türleri, lipidler, protein ve nükleik asidler gibi biyokimyasal yapılarda hasar oluşturmaktadır. Antioksidan enzimleri de içeren antioksidan savunma sistemleri ve bunlara ait bileşikler, toksik ve hastalıklara neden olan reaktif oksijen türlerini önlemede önemlidir. Bu çalışmanın amacı, indometazinle oluşturulan gastrik hasara karşı vitamin C, vitamin E, -karoten ve selenyumun kombinasyonunun gastroprotektif etkisini incelemektir. Bu çalışmada, Sprague-Dawley erkek sıçanlar kullanıldı. Rasgele seçilen sıçanlar, altı gruba ayrıldı. I. Grup; dokunulmamış sıçanlar olarak belirlendi. II. Grup sıçanlara; vitamin C (100 mg/kg), vitamin E (100 mg/kg), -karoten (15 mg/kg) ve sodyum selenat (0.2 mg/kg) 3 gün süre ile aynı saat ve dozda, oral olarak verildi. III. Grup sıçanlar, indometazin (25 mg/kg) verilen sıçanlardı. IV. Grup sıçanlara; indometazin verilmesinden 2 saat önce, vitamin C (100 mg/kg), vitamin E (100 mg/kg), -karoten (15 mg/kg) ve sodyum selenat (0.2 mg/kg) aynı doz ve süre ile oral olarak verildi. V. Grup sıçanlar, 3 gün süre ile aynı saat ve dozda, oral olarak ranitidin (150 mg/kg) verilen sıçanlardı. VI. Grup sıçanlara; indometazin verilmesinden 2 saat önce, ranitidin (150 mg/kg) aynı süre ve dozda oral olarak verildi. İndometazin verilmesinden 6 saat sonra, bütün hayvanlar eter anestezisi altında kesildi. İndometazin verilmesi ile birlikte, kan glutatyon, doku musin, heksozamin miktarları ve glutatyon-S-transferaz aktivitesinde azalma meydana gelirken, serum aspartat amino transferaz, alanin amino transferaz ve alkali fosfataz aktiviteleri ile doku siyalik asid, lipid peroksidasyonu ve protein karbonil miktarları ve laktat dehidrojenaz, katalaz aktivitelerinde bir artış meydana geldi. Vitamin C, vitamin E, -karoten ve selenyum ile ranitidin verilmesi, bu etkiyi tersine çevirdi. Bu sonuçlardan, vitamin C, vitamin E, -karoten ve selenyumun mide koruyucu etkisini, oksidatif hasarı indirgemesi nedeni ile meydana getirdiği söylenebilir.


  

 


The Effects of Vitamin C, Vitamin E, -Carotene and Selenium on Indomethacin-Induced Gastric Mucosal Damage

Non-steroidal anti-inflammatory drugs (NSAID) are widely used in the treatment of pain, fever and inflammation. These drugs have some side effects especially on the gastrointestinal tract such as gastric mucosal erosions, ulcerations, bleeding and perforations. The gastrointestinal mucosal lesions are experimented by stress, indomethacin, reserpine, ethanol, acids, bases or ischemic-reperfusion. Reactive oxygen species (ROS) play a vital role in the mucosal lesion associated with NSAID induced gastrointestinal damage. ROS damaged numerous biochemical structures particularly lipids, proteins and nucleic acids. Antioxidant defense systems and their components, including antioxidant enzymes, foods and drugs are important in preventing the toxic and disease causing effects of oxygen-derived free radicals. The purpose of the present study was to investigate the gastroprotective effects of combination of vitamin C, vitamin E, -carotene and selenium against indomethacin-induced gastric injury in rats. In this study, male Sprague-Dawley rats were used. The rats were randomly distributed into 6 groups. Group I; intact animals. Group II; control animals receiving vit.C (100 mg/kg), vit.E (100 mg/kg), -carotene (15 mg/kg) and sodium selenate (0.2 mg/kg) for 3 days, orally, daily. Group III, Rats receiving 25 mg/kg indomethacin. Group IV; animals receiving vit.C , vit.E , -carotene and sodium selenate for 3 days (in the same dose and time) , 2 h prior to the administration of indomethacin. Group V; control animals receiving 150 mg/kg ranitidine. Group VI; animals receiving ranitidine for 3 days, 2 h prior to the administration of indomethacin. At 6 h after the indomethacin administration all the animals were sacrificed expose to ether. The administration of indomethacin caused a decrease in the levels of blood glutathione, tissue mucin and hexosamine content and glutathione-S-transferase acitivity and an increase in the serum aspartat amino transferase, alanin amino transferase and alkaline phosphatase activities, tissue lipid peroxidation and protein carbonil content, lactate dehydrogenase, catalase activities. Treatment with vitamin C, vitamin E, -carotene, selenium and ranitidine revised these effects. These results suggested that the gastroprotective effect of vitamin C, vitamin E, -carotene and Se can be attributed to its reducing effect on the oxidative damage.



KARA Beyhan
Danışman :Prof. Dr. Refiye YANARDAĞ

Anabilim Dalı :Kimya

Programı :Biyokimya

Mezuniyet Yılı :2009

Tez Savunma Jürisi : Prof.Dr. Refiye YANARDAĞ

Prof.Dr. Nuriye AKEV

Prof.Dr. Ayşen YARAT

Prof.Dr. İnci ARISAN-ATAÇ

Yrd.Doç.Dr. Özlem SAÇAN

Aldoz Redüktaz, Α-Amilaz, Monoamin Oksidaz Ve Ksantin Oksidaz Enzimlerinin İnhibisyonu

Bitkiler binlerce yıldan beri çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Bugün sağlık alanında halk ilaçlarının yerini sentetik ilaçların almasına karşın, dünyanın birçok yöresinde doğal ve bitkisel kaynaklı ilaçların kullanılışı hala yaygınlığını sürdürmektedir. Ancak bitkisel halk ilaçlarının bilimsel yönden araştırılarak olumlu ve olumsuz etkilerinin saptanması halk sağlığı bakımından yararlı olacaktır.

Çalışmamızda halk arasında diabet, gut, kalp hastalığı ve beyin hastalıklarının tedavisinde kullanılan çeşitli bitkilerin ve ilaç etken maddelerinin aldoz redüktaz, α-amilaz, ksantin oksidaz ve monoamin oksidaz aktivitesi üzerine etkileri araştırılmıştır. Bu amaçla çeşitli bitkilerden hazırlanacak sulu ve etil alkollü ekstrelerin enzim aktiviteleri üzerine inhibitör etkileri belirlenmiştir.

Elde edilen sonuçlardan bitki ekstrelerinin aldoz redüktaz, α-amilaz, monoamin oksidaz ve ksantin oksidaz üzerine farklı inhibitör etkileri gösterdikleri saptandı.



Inhibition of Aldose Reductase, Α-Amylase, Monoamine Oxidase and Xanthine Oxidase Enzymes.

Plants have been used for treatment of various diseases for thousand of years. Although synthetic drugs take place of common drugs in medicinal area nowadays, in the most parts of the world, the use of natural and plant sources drugs is still quite widespread. Nevertheless, the scientific investigation of the positive and negative effects of the plant drugs will be useful for public health.

In our work, the effect of drug active substances and various plant extracts known to be used in the treatments of the diseases, as gout, heart disease, cerebral diseases: on aldose reductase, α-amylase, monoamine oxidase, xanthine oxidase activities was investigated. With this aim the inhibitor effect of active substances obtained from drug factories and water and ethanol extracts made from various plants on enzyme activities were analysed.

According to the results, it was determined that the plant extracts showed different inhibitory effects on aldose reductase, α-amylase, monoamine oxidase and xanthine oxidase.



SARIKOÇ Serpil
Danışman : Doç. Dr. Gül HİSARLI

Anabilim Dalı : Kimya

Programı : Fiziksel Kimya

Mezuniyet Yılı : 2009

Tez Savunma Jürisi : Doç. Dr. Gül HİSARLI

Prof. Dr. Gülten ATUN

Prof. Dr. Saadet PABUCCUOĞLU

Doç. Dr. Cemal ÖZEROĞLU

Doç. Dr. Ayben KİLİSLİOĞLU

Kil ile Modifiye Edilmiş Elektrot Kullanarak Bazı Ağır Metallerin Voltametrik Yöntemle Tayin Edilmesi

Bu çalışmada, zeolit ile modifiye edilmiş karbon pasta elektrodu (ZKPE) hazırlanarak Cd(II), Cu(II) ve Hg(II) iyonlarının diferansiyel puls anodik sıyırma voltametrisi (DPASV) ile eser analizleri yapılmıştır. Çalışmada her bir metal iyonun eser miktardaki tayinleri uygun önderiştirme koşulları altında üç değişik kil/karbon oranında hazırlanan elektrotla gerçekleştirilerek bunların elektrokimyasal performansları karşılaştırılmıştır.

Yapılan denemelerde kullanılan elektrodun bileşimi, destek elektrolit seçimi, ön deriştirme süresi ve potansiyeli, karıştırma hızı, pH, elektrodun performansı gibi parametreler incelenerek optimum koşullar belirlenmiştir. Belirli oranlarda hazırlanan ZKPE’larda Cd(II) iyonunun 2.10-7-1.10-6 M, Hg(II) ve Cu(II) iyonlarının 2.10-6-1.10-5 M konsantrasyon aralığında doğrusal akım-konsantrasyon grafikleri elde edilmiştir. Metal iyonlarının çalışılan konsantrasyon aralığındaki tayini için destek elektrolit olarak 0.05 M asetat tamponu (pH=4.70), 0.05M fosfat tamponu (pH=6.88) ve 0.1 M NaNO3 çözeltileri kullanılmış, en uygun elektrolitin 0.05 M asetat tamponu olduğu saptanmıştır. Önderişiklendirme (biriktirme) süresi boyunca çalışılan metal iyonu çözeltileri 500 dev/dk ile 650 dev/dk hızlarında karıştırılmıştır. Metal iyonlarının modifiye elektrotlar üzerinde önderişiklendirme potansiyelleri Cd(II) iyonu için -0.9 V, 5 dk ; Cu(II) iyonu için -0.4 V, 5dk ve Hg(II) iyonu için -0.1 V’da 5 ve 10 dakikalık sürelerde gerçekleştirilmiştir. Denemeler sonucunda aynı elektrot ile çok sayıda ölçüm alınabilmiş, bozunmadan bir seri denemenin yapılabileceği tespit edilmiştir. Sonuç olarak, uygun önderiştirme , pH ve hazırlanan modifiye karbon pasta elektrotlarının oranına bağlı olarak 10-7 ile 10-6 M mertebesinde metal iyonlarının tayin edilebileceği görülmüştür.

Ayrıca MINEQL modelleme programı kullanılarak çalışılan pH ve konsantrasyon değerlerine bağlı olarak oluşan türlerin % dağılımları belirlenmiştir.



Determination of Some Heavy Metals Using Clay Modified Electrode by Voltametric Method

In this study, trace analysis of Cd(II), Hg(II) and Cu(II) ions were determined by using zeolite modified carbon paste electrode (ZCPE) with differential pulse anodic stripping voltammetry (DPASV). The trace amounts of each metal ions that were preconcentrated at optimum conditions were performed with three electrodes that have different clay/carbon rates and their electrochemical performances were compared.

In all experiments, the parameters such as the composition of the electrodes, choosing of electrolyte, preconcentration times and potentials, rotating speed, pH, the performance of electrodes, were examined and optimum conditions were stated. Linear current-concentration graphics of 2.10-7-1.10-6 M ranges of Cd(II) ions and 2.10-6-1.10-5 M ranges of both Cu(II) and Hg(II) ions were obtained with ZCPEs that are prepared under certain conditions. For the determination of the metal ions at the studied concentration ranges, 0.05 M acetat buffer (pH=4.70), 0.05 M phosphate buffer (pH=6.88) and 0.1 M NaNO3 solutions were used as supporting electrolyte and 0.05 M acetat buffer was stated as the most appropriate electrolyte. During the preconcentration (accumulation) period, metal ion solutions were mixed at stirring speeds of 500 and 650 rpm. The preconcentration potentials of metal ions on modified electrodes were carried out -0.9 V, 5 min. for Cd(II) ions , -0.4 V, 5 min. for Cu(II) ions and -0.1 V, 5 and 10 min. for Hg(II) ions. A series of the experiments could be done without decomposition and many measurements could be obtained with the same electrode. As a result of experiments, it’s shown that the metal ions could be determined at the ranges of 10-7 and 10-6 M as depending on pH and the rates of modified carbon paste electrodes.

Furthermore, by using the MINEQL programme, the species of metal ions was determined as depending on pH and concentration of heavy metals.



ERSAN Hazal Özlem
Danışman : Doç. Dr. Mehmet MAHRAMANLIOĞLU

Anabilim Dalı : Kimya

Programı : Fiziksel Kimya

Mezuniyet Yılı : 2009

Tez Savunma Jürisi : Doç. Dr. Mehmet MAHRAMANLIOĞLU

Prof. Dr. İzzet TOR

Doç. Dr. İrfan KIZILCIKLI

Doç. Dr. Ayben KİLİSLİOĞLU

Doç. Dr. Filiz İMER

Kullanılmış Ağartma Toprağından Üretilen Adsorbentler İle Yüzey Aktif Maddelerin Adsorpsiyonu

Yüzey aktif maddeler günlük hayatta kullanılan sabun ve deterjanlarla ilişkili değildir. Onlar birçok endüstriyel proseslerde kullanılmaktadır. Bu maddeler çevreye başlıca; atık sulardan geçmektedir. Bu maddeler çevre kirliliğine yol açmaktadır. Yüzey aktif maddeler dekantasyon, filtrasyon, klorinasyon ve pıhtılaştırma gibi geleneksel arıtma yöntemleri ile elemine edilememektedir.

Adsorpsiyon prosesleri sulardan organik kirleticileri uzaklaştırmakta yaygın bir şekilde kullanılmaktadır ve yüzey aktif maddelerin uzaklaştırılması için çok uygundurlar.

Bu çalışmada kullanılmış ağartma toprağından yeni bir adsorbent üretilmiş ve bu adsorbent üç yüzey aktif maddenin (n-dodesilpiridinyum klorür, sodyum dodesil benzen sülfonat ve triton X- 100) uzaklaştırılmasında kullanılmıştır.

Adsorpsiyon prosesleri zaman başlangıç konsantrasyonu ve çözeltilerin pH’ından etkilenmektedir. Bu nedenle adsorpsiyon denemeleri zamanın başlangıç konsantrasyonu ve pH’nın fonksiyonu olarak yapıldı. Adsorpsiyon prosesi birinci dereceden Lagergren Eşitliği’ne uymuştur. Tanecik içi difüzyon katsayıları hesaplanmıştır. Denge çalışmalarından elde edilen veriler analiz edildi ve tüm yüzey aktif maddeler için Langmuir İzotermi’ne uyduruldu. İlk yüzey aktif maddenin adsorpsiyonu çözelti pH’ından etkilendi. Kolon çalışmaları yapıldı, başlangıç konsantrasyonu ve akış hızının etkisi incelendi. Akış hızının artması kolon kapasitesini azaltmış ve başlangıç konsantrasyonunun artışı kolon kapasitesini arttırmıştır.

Sonuçlar kullanılmış ağartma toprağından üretilen adsorbentin yüzey aktif maddelerin uzaklaştırılmasında uygun bir materyal olabileceğini göstermiştir.



Adsorption of Surface Active Agents By Adsorbents Produced From Spent Bleaching Earth

Surface active agents are not only related to soaps and detergents in daily life. They are also used in many industrial processes. They enter the environment primarily through waste water. These compounds produce environmental pollution. Surface active agents are not eliminated with conventional treatments such as decantation, filtration, chlorination, coagulation.

Adsorption processes are widely used to remove organic pollutions from waters and are very suitable to remove surface active agents.

In this study a new adsorbent was produced from spent bleaching earth and this adsorbent was used to remove three surface active agents (sodium dodecyl benzene sulphonate, triton X- 100 and n-dodecyl pyridinium chloride).

The adsorption process is influenced by time, initial concentration and pH of the solutions. Therefore adsorption experiments were carried out as a function of time, initial concentration and pH.

The adsorption process for three surface active agents followed the first order Lagergren equation. Intra-particle diffusion coefficients were calculated. The data obtained from equilibrium studies were analyzed and fitted to the Langmuir isotherm for all the surface active agents. It was seen that the pH had effect on the adsorption capacities.

Column studies were also carried out. The effect of the initial concentration and flow rate was studied. The increase of the flow rate decreased the column capacity and increase of initial concentration increased the column capacity.

The results show that the adsorbent produced from spent bleaching earth may be a suitable material in the removal of surface active agents.



AL Mukadder
Danışman : Doç. Dr. Mehmet MAHRAMANLIOĞLU

Anabilim Dalı : Kimya

Programı : Fiziksel Kimya

Mezuniyet Yılı : 2009

Tez Savunma Jürisi : Doç.Dr. Mehmet MAHRAMANLIOĞLU

Prof.Dr. İzzet TOR

Doç.Dr. İrfan KIZILCIKLI

Doç.Dr. Ayben KİLİSLİOĞLU

Doç.Dr. Filiz İMER

Humik Asidin Değişik Adsorbentler Üzerinde Adsorpsiyonu

Humik asit, sularda ve toprakta bulunmaktadır. Bazı araştırmacılar, humik asidin sularda koku ve renge neden olduğunu ve ağır metaller ile bazı kompleksler oluşturduğunu göstermişlerdir. Bu nedenle humik asidin sulardan uzaklaştırılması ve uzaklaştırma mekanizmalarının açıklanması gerekmektedir.

Bu çalışmada sulu çözeltilerden humik asidi uzaklaştırmak için üç aktif karbon kullanılmıştır.

Adsorpsiyon verileri Langmuir ve Freundlich izotermleri kullanılarak analiz edildi. Sonuçlar, Langmuir izoterminin adsorpsiyon verilerini daha iyi temsil ettiğini gösterdi. Humik asit çözeltilerinin pH değerleri, çalışmada kullanılan adsorbentlerin adsorpsiyon kapasitelerine etki etti.

Humik asidin değişik adsorbentler üzerine adsorpsiyonunun kinetik ve termodinamik tarafı üzerine çok az bilgi bulunmaktadır. Bu nedenle, kinetik ve termodinamik deneyler yapıldı.

Humik asidin başlangıç adsorpsiyon hızı hızlıydı. Adsorpsiyon hız verileri, Lagergren eşitliği ile analiz edildi ve üç aktif karbon için hız sabitleri hesaplandı. Bütün adsorbentler için tanecik içi difüzyon katsayıları hesaplandı. Hem sınır tabaka hem de tanecik içi difüzyon humik asit adsorpsiyonunda önemli rol oynadı.

ΔG0, ΔH0 ve ΔS0 gibi termodinamik parametreler hesaplandı ve humik asidin üç adsorbent üzerindeki adsorpsiyonu endotermik ve kendiliğinden bulundu.

Cr (VI) adsorpsiyonuna humik asidin etkisi de incelendi. Sonuçlar humik asidin varlığının Cr (VI) adsorpsiyonunu arttırdığını gösterdi.

Kesikli çalışmalardan elde edilen veriler bir adsorbentin adsorpsiyon kapasitesini göstermektedir. Bununla beraber kolon proseslerinde adsorbent-adsorbat sistemlerini çalışmak gereklidir. Bu nedenle, bu çalışmada kolon deneyleri yapıldı. Bu çalışmada kullanılan adsorbentlerin kolondaki kapasiteleri, kesikli çalışmalardaki kapasitelerden daha yüksek bulundu.


Yüklə 2,23 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   48




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin