Tez özetleri Astronomi ve Uzay Bilimleri Anabilim Dalı



Yüklə 1,69 Mb.
səhifə19/24
tarix27.07.2018
ölçüsü1,69 Mb.
#59897
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   24

HARİQ Sayed Hasan
Tez Adı : Kablosuz Optik Haberleşme için Uyarlanabilir Modülasyon ve Kodlama

Danışman : Yrd. Doç. Dr. Niyazi ODABAŞIOĞLU

Anabilim Dalı : Elektrik-Elektronik Mühendisliği

Programı : -

Mezuniyet Yılı : 2013

Tez Savunma Jürisi : Yard. Doç. Dr. Niyazi ODABAŞIOĞLU

Prof. Dr. Aydın AKAN

Prof.Dr. Hakan Ali ÇIRPAN

Doç.Dr. Hakan DOĞAN

Doç.Dr. Murat UYSAL



Kablosuz Optik Haberleşme için Uyarlanabilir Modülasyon ve Kodlama
Uzun mesafeli kablosuz optik haberleşme bağlantıları için en önemli sorun, atmosferin sıcaklık ve basınç homojensizliğinden kaynaklanan atmosferik türbülanstır. Sönümlenme veya parıldama olarak da bilinen atmosferik türbülans, alınan optik sinyalin gücünde dalgalanmalara neden olmaktadır. Son yıllarda kablosuz optik haberleşme sistemlerinin performansını arttırmak için sönümlenme etkisini azaltmaya yönelik birçok teknik geliştirilmiştir. Bütün bu tekniklerdeki ortak varsayım, sadece alıcının kanal durum bilgisine sahip olması ve bu bilginin vericide mevcut olmamasıdır. Atmosferik türbülans sönümlenmeli kanallarda olduğu gibi çok yavaş değişen kanallar için, kanal durum bilgisinin alıcıda kestirilip geribesleme yolu ile vericiye gönderilmesi mümkündür. Verici bu bilgiyi kullanarak güç, modülasyon boyutu ve kodlama oranı gibi iletişim parametrelerini, bantgenişliği verimliliğini maksimize etmek için kanal durumuna göre değiştirebilir. Bu işlem, bağlantı uyarlaması olarak adlandırılmaktadır.
Bu tezde, log-normal türbülanslı ve darbe konum modülasyonlu (pulse position modulation, PPM) kablosuz optik haberleşme sistemi için, tepe güç sınırı koşulu altında uyarlanabilir modülasyon ve kodlama teknikleri geliştirilmiştir. Özellikle üç teknik üzerinde çalışılmıştır: i) Kodlamasız kablosuz optik haberleşme sistemleri için uyarlanabilir modülasyon tekniği, ii) Kodlamalı kablosuz optik haberleşme sistemleri için uyarlanabilir modülasyon tekniği, ve iii) Modülasyon ve kodlamanın birlikte uyarlanması. Bu teknikler geliştirilirken sistemin verimliliğini tepe güç sınırı koşulu altında belli bir bit hata oranı ve devre dışı kalma olasılığı için maksimize eden optimal uyarlama stratejisi belirlenmiştir. Bilgisayar benzetim sonuçları, önerilen uyarlanabilir tekniklerinin uyarlanabilir olmayanlara göre daha iyi performans gösterdiğini kanıtlamaktadır.

 

Adaptive Modulation and Coding for Free Space Optical Communication


A major problem in long-range wireless optical links is atmospheric turbulence due to inhomogenities in the temperature and presure. This results in severe fluctuations of the received intensity of the optical signal, known as fading or scintillation. Over the last decade, various fading mitigation techniques have been proposed to improve the reliability of wireless optical links. A common assumption in all those techniques is that only the receiver has channel state information (CSI) while the transmitter has no knowledge of the channel. For very slowly-varying fading channels as in the case of atmospheric turbulence-induced fading, it is possible to reliably estimate the channel state information and send it back to the transmitter. The transmitter can use this information to vary the transmission parameters such as power, modulation size, code rate etc. according to the channel conditions. This is known as link adaptation.
In this thesis, we investigate an adaptive modulation and coding scheme for wireless optical communication systems with M-ary pulse position modulation over log-normal turbulence channels under peak power constraints. Specifically, we consider three schemes: i) Adaptive modulation for uncoded wireless optical communicaiton systems, ii) An adaptive modulation scheme for coded wireless optical communication systems, and iii) Joint modulation and coding adaptation. Optimal adaptation strategy that maximizes the efficiency of the system at a targeted bit-error rate and outage probability under peak power constraint is determined. Our simulation results demonstrate significant performance improvements of the proposed adaptive schemes over non-adaptive counterparts.


MOHAMMED Swash Sami

Tez Adı : Yazılım Tabanlı İletişim Sistemleri İçin Spektrum Algılama

Danışman : Prof.Dr. Aydın AKAN

Anabilim Dalı : Elektrik-Elektronik Mühendisliği

Programı : -

Mezuniyet Yılı : 2013

Tez Savunma Jürisi : Prof.Dr. Aydın AKAN

Doç.Dr.Hakan DOĞAN

Doç.Dr. Fırat KAÇAR

Prof. Dr. Ahmet SERTBAŞ

Yard. Doç. Dr.Niyazi ODABAŞIOĞLU
Yazılım Tabanlı İletişim Sistemleri İçin Spektrum Algılama

Bilişsel radyo, kullanılmayan yayılmış spektrumu etkili bir şekilde kullanmak amacıyla kablosuz haberleşme sistemlerindeki modern tekniklerden biridir. Bu yeni paradigma, daha az girişimle kablosuz haberleşme olanağını sağlamaktadır. Bu çalışmada, spektrum algılama olarak bilinen bilişsel radyo fonksiyonlarından biri incelenmiştir. Özellikle durağan öznitelik tespit etme yöntemi kullanılmıştır. Ayrıca spektrum algılama, spektrum boşluklarını tespit etmek ve onları kullanmak için çok etkili bir yöntemdir.

Buradaki deneylere, spektrum algılama tekniği uygulanmıştır. Bir sinyal, ikili faz kaydırmalı anahtarlama (BPSK) veya kuadratür faz kaydırmalı anahtarlama (QPSK) veya ikili Genlik kaydırmalı anahtarlama (2ASK) veya dörtlü Genlik kaydırmalı anahtarlama (4ASK) veya ikili Frekans kaydırmalı anahtarlama (2FSK) veya dörtlü Frekans kaydırmalı anahtarlama (4FSK) türlerini rasgele olarak üretebilmektedir. Daha sonra bu kiplenimli sinyal, Toplanır Beyaz Gauss Gürültüsü (AWGN) ve sönümlemeli kanallarından ayri ayri geçirilir. Kanaldan çıkan sinyali, daha sonra durağan detektöre verilir ve çeşitli fonksiyonlar durağan detektör içinde önceden uygulanmaktadır. Buradaki sinyali tanımlamada hızlı fourier dönüşümü (FFT) ve oto korelasyon kullanılmıştır.

Sonuç olarak deneylerin performans değerlendirmesi için sinyal gürültü oranı (SNR) sonuçları gösterilmiştir. Sonuçlar, SNR değerinin artması ile yanlış tespit etme olasılığının azalma eğiliminde olduğunu göstermiştir.

 

 

BAYKAL Tolga



Tez Adı : Lityum Polimer Bataryalar için Batarya Yönetim Sistemi Geliştirilmesi

Danışman : Yrd. Doç. Dr. Erkan ATMACA

Anabilim Dalı : Elektrik – Elektronik Mühendisliği

Programı : -

Mezuniyet Yılı : 2013

Tez Savunma Jürisi : Y. Doç. Dr. Erkan ATMACA

Prof. Dr. Gülten GÜRDAĞ

Prof. Dr. Aydın AKAN

Prof. Dr. Hakan KUNTMAN

Doç. Dr. Fırat KAÇAR



Lityum Polimer Bataryalar İçin Batarya Yönetim Sistemi Geliştirilmesi
Bu tezde yüksek enerji kapasiteli lityum polimer bataryaların gerilim, sıcaklık değerlerini ölçerek, geliştirilen bilgisayar yazılım ile görüntüleyecek batarya izleme sisteminin prototipi gerçeklenmiştir.
Tezde öncelikle batarya yönetim sisteminin gerekliliğinden kısaca bahsedilmiş ve batarya yönetim sistemlerinin amacı anlatılmıştır. Daha sonra batarya yönetim sisteminde olması gereken fonksiyonlar, bu fonksiyonların işlevlerinden ve işlevlerin gerçekleştirilebilinmesi için koşullar, gereksinimler ortaya konulmuştur. Son yıllarda daha fazla göz önünde bulunan elektrikli araçlar çerçevesinde örneklemeler yapılmış, yurtdışı kaynaklı birkaç firmanın son ürün batarya yönetim sistemleri incelenmiş ve çeşitli uygulama örneklerine değinilmiştir.
Tez kapsamında, 4 adet seri bağlanmış lityum polimer bataryaya paralel olarak bağlanan, içerisinde izoleli haberleşme, güç ve ölçüm bloklarını barındıran, 33 mm x 34 mm boyutlarında bir kart tasarlanmıştır. Haberleşme arayüzü RS485 olup, kartlar için gereken güç, kartın bağlı bulunduğu bataryadan sağlanmıştır. Batarya yüzey sıcaklığının ölçümü LM35 sensörleriyle yapılmıştır. Ölçüm ve haberleşme algoritmalarının 8-bit mikrodenetleyici ile gerçeklendiği kartlar aynı haberleşme hattına bağlanmıştır. Ayrıca, tüm ölçüm birimleriyle iletişim kuran ve verileri görsel olarak kullanıcıya gösteren bir bilgisayar yazılımı da tez kapsamında gerçeklenmiştir. Denemeler sonucunda, tasarlanan batarya izleme sisteminin, olası tüm fonksiyonları ele alınan batarya yönetim sistemi ve son ürün haline getirilmiş ticari batarya yönetim sistemleri ile karşılaştırılması yapılarak, kapasitesi ortaya konulmuştur. Tasarlanan sistemin hangi parametreler ve amaçlar çerçevesinde geliştirilebileceğini, daha iyi sistemler için yapılması gereken çalışmalar hususunda bakış açısı geliştirilmeye çalışılmıştır.

Designing a Battery Management System for Lithium Polymer Batteries
In this master’s thesis, a battery management system prototype is practiced as voltage, temperature values of high capacity lithium polymer batteries are measured and viewed by a computer software.
First chapters of this thesis includes the purpose and necessity of the battery management systems. Then, functions of the battery management system, aims of these functions and the circumstances, requirements are presented. Electric vehicles are more important in recent years, management systems of some companies are analyzed and samples are shown.
In this master’s thesis, 33x34mm board of isolated communication, power and measurement units is designed and connected in parallel to 4 serial lithium polymer batteries. Communication interface is RS485 and the boards are supplied from the batteries. Battery surface temperature is measured with LM35 sensors. Boards of measurement and communication algorithms, which are implemented by a 8-bit microcontroller, are connected in the same communication line. Also a computer software which is communicating with these measurement units and displaying the datas is performed in this master’s thesis. As a result of the experiments, the capacity of the designed battery management system is presented by comparing off the shelf commercial management systems and the designed management system’s all possible functions. The view for better systems is explained with arguments as development of the designed system.

İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI

  

ZÜLFİKAR Nazife Özge


Tez Adı : Marmara Bölgesi için Deprem Yer Hareketlerinin Simülasyonu

Danışman : Doç. Dr.Sadık ÖZTOPRAK

Dr. Can ZÜLFİKAR

Anabilim Dalı : İnşaat Mühendisliği

Programı : Geoteknik

Mezuniyet Yılı : 2013

Tez Savunma Jürisi : Doç.Dr. Sadık ÖZTOPRAK

Prof.Dr. Feyza ÇİNİCİOĞLU

Prof.Dr. Ali PINAR

Doç.Dr. İlknur BOZBEY

Doç.Dr. Cenk ALHAN

Marmara Bölgesi İçin Deprem Yer Hareketlerinin Simülasyonu
Türkiye sismik açıdan oldukça aktif bir coğrafya üzerinde olup deprem riskiyle sürekli karşı karşıya kalmaktadır. Gerek Kuzey Anadolu Fay hattı (KAF) gerekse de Doğu Anadolu Fay hattı (DAF), aktif sismisiteye sahip olup sıklıkla deprem üretmektedirler. Bilinen ve tecrübe edilen deprem riskine rağmen, son yıllarda meydana gelen büyük manyitüdlü 1992 Erzincan, 1999 Kocaeli, 1999 Düzce ve 2011 Van depremlerinde can ve mal kaybı oldukça yüksek oranlarda gözlemlenmiştir. Depreme bağlı can ve mal kaybını en aza indirmek ve mühendislik açısından güvenli ve maliyeti uygun yapılar tasarlamak için son yıllarda deprem mühendisliğinde performansa dayalı tasarım kavramı ortaya çıkmıştır. Bu kavram, nümerik analiz yöntemleri kullanılarak modellenen yapılarda meydana gelen hasarı tespit ederek, hasarı ve riski göz önünde bulundurarak uygun maliyetle, hasar limitlerine göre belirlenen güvenli tasarımın yapılmasını hedeflemektedir. Bu bağlamda deprem riski göz önünde bulundurulduğunda kuvvetli yer hareketi kayıtlarının mevcut olmadığı veya yetersiz kaldığı afet riski yüksek olan bölgelerde, sentetik yer hareketi üretim yöntemleri, depremden bölgesel olarak etkilenebilecek bölgelerin belirlenmesinde ve performansa dayalı tasarımda büyük önem kazanmıştır. Sentetik yer hareketi üretim yöntemleri gerçek kuvvetli yer hareketi kayıtlarının bölgeye özel olarak belirlenmiş tasarım spektrumuna ölçeklenmesini ve kuvvetli yer hareketi simülasyon yöntemlerini kapsamaktadır. Fakat bu konudaki en büyük problem performansa dayalı tasarım kriteri içn gereken deprem ivme kayıtlarının seçimi aşamasında tasarım şartnamelerinde verilen önerilerinde yetersiz kalması ve yalnızca üst yapılara yönelik bilgi içermesidir. Mevcut çalışmalar incelendiğinde yalnızca üst yapılar için deprem ivme kaydı seçimi ve sentetik kayıt üretiminin anlatıldığı görülmektedir. Literatürdeki bu eksikliği gidermek adına, tez kapsamında çalışma bölgesi olarak belirlenen Tekirdağ yöresinde iki adet geoteknik problem seçilerek, sentetik kayıt üretimi ve seçiminin geoteknik tasarıma etkisi çalışılmıştır. Sentetik kayıt üretimi, gerçek ivme kayıtlarının Tekirdağ yöresi için belirlenen tasarım spektrumuna ölçeklenmesi ve yüksek frekanslı kuvvetli yer hareketi simülasyon yöntemi kullanılarak üretilen simülatif ivme kayıtlarının aynı şekilde tasarım spektrumuna ölçeklenmesi ile üretilmiştir. Üretilen sentetik kayıtlar çelik ve betonarma liman kazıkları ve gömülü çelik boruların dinamik analizinde kullanılmış, deplasman ve kesit tesirlerine etkisi tartışılmıştır.

  

 



 

 

 



Simulation of Ground Motions of Earthquake for Marmara Region
Turkey is located on a highly seismically active region that exposed frequently to earthquake risk. Both North Anatolian Fault (NAF) zone and East Anatolian Fault (EAF) zone have active seismicity and frequently produce earthquakes. Despite the well-known and experienced earthquake risk, it is observed that large magnitude earthquakes that occurred in recent years such as 1992 Erzincan, 1999 Kocaeli, 1999 Düzce and 2011 Van Earthquakes caused heavy devastation and serious loss of life and property. In order to minimize the eathquake induced loss of life and property and design cost-effective structures, the concept of Performance-Based Design has been recently developed in earthquake engineering. This concept aims of achieving the most safe and cost-effective design taking into account the damage and the risk by determining the damage of a modeled structure using numerical analysis methods. In this context, when the earthquake risk is considered, because of the absence or inadequate strong motion records in highly disaster risk areas, synthetic ground motion generation methods gained great importance in terms of the determination of the regions affected by the earthquake and performance-based design. Synthetic ground motion generation method includes the scaling of real strong motion records to site-specific design spectrum and strong motion simulation methods. But the most challenging problem in this issue occurs at the stage of selecting earthquake acceleration records for performance based design criteria, because the design guidlines have incapable suggestion and contain information for only upper structures. When the current studies reviewed, it is observed that the selection of earthquake acceleration records for only upper structures is described in terms of generation of synthetic records. In order to overcome this deficiency in the literature, two geotechnical problems are selected in Tekirdağ study region and the effect of syntetic record generation and selection on geotechnical design is studied. Synthetic records are generated by scaling real recorded accelerograms with determied design spectrum for Tekirdağ region and by scaling the same way of simulative acceleration records generated by using high frequency strong ground motion simulation method. The generated synthetic records are used in the analysis of steel and reinforced concrete quay wall piles and buried steel pipeline, and its effect on displacement and sectional force is discussed.

  

REZAİ Abdulhamid


Tez Adı : Büyükçekmece Gölü Yakınında Gelişen Kütlesel Bir Kayma Hareketinin Analizi

Danışman : Prof.Dr. S.Feyza ÇINICIOĞLU

Anabilim Dalı : İnşaat Mühendisliği

Programı : Geoteknik

Mezuniyet Yılı : 2013

Tez Savunma Jürisi : Prof.Dr. S.Feyza ÇINICIOĞLU

Doç. Dr. Sadık ÖZTOPRAK

Doç. Dr.Aykut ŞENOL

Yard. Doç. Dr.  M. Kubilay KELEŞOĞLU

Yard. Doç. Dr. Erdem DAMCI


Büyükçekmece Gölü Yakınında Gelişen Kütlesel Bir Kayma

Hareketinin Analizi
Bu çalışmada, geoteknik mühendisliğinin en önemli problemlerinden bir tanesi olan şev stabilitesi problemi konusunda bir çalışma yapılmıştır. Bu çalışmanın amacı, Büyükçekmece Gölü yamacında meydana gelen göçme ve heyelanların, oluşum nedenleri ve oluşum mekanizmalarının incelenmesidir. Heyelanların gelişimi ve aşamaları incelenerek, göçme mekanizmaları için kritik kayma yüzeylerin tespiti ve güvenlik katsayıları belirlenmiştir. Bu amaca uygun olarak şev stabilite problemlerini bilgisayar ortamında limit denge yöntemine göre hesap yapan Slope/W programında analizleri yapılmıştır.

 
Analysıs of A Slıdıng Mass Movement Developed Near



The Buyukcekmece Lake
Slope stability problem is one of the important problems in the field of geotechnical engineering. The research carried out in the thesis is focused to examine mechanism that causes a landslide in the slope of the Büyükçekmece Lake. For this purpose, the slope stability problem was analyzed by limit equilibrium method using the Slope/W software.

  

BARĞU Sedat

Tez Adı : Temel Seviyesindeki Sismik Hareketi Etkileyen Faktörler Üzerine

Parametrik Çalışma

Danışman : Yard. Doç.Dr. M.Kubilay KELEŞOĞLU

Anabilim Dalı : İnşaat Mühendisliği

Programı : Geoteknik

Mezuniyet Yılı : 2013

Tez Savunma Jürisi : Yard. Doç.Dr. M. Kubilay Keleşoğlu

Prof.Dr. S. Feyza Çinicioğlu

Doç.Dr. İlknur Bozbey

Doç.Dr. Cenk Alhan

Doç.Dr. Recep İyisan

Temel Seviyesindeki Sismik Hareketi Etkileyen Faktörler Üzerine

Parametrik Çalışma

Deprem esnasında deprem dalgaları, zemin tabakaları ve yapısal elemanlar (temel, kazıklar, yapının kendisi vb.) birbirleriyle etkileşim içerisine girerler. Son yıllarda araştırmacılar, hem arazi hem de santrifüj deneylerini sayısal analizlerle birlikte kullanarak bu zararlı etkileşimin etkileri üzerine araştırmalar ortaya koymaktadırlar. Deprem dalgası-zemin-yapı etkileşimini değişik doğruluk seviyelerinde modelleyebilen birkaç sayısal metot mevcuttur. Tasarımlarda zemindeki sismik hareket ve özellikle temel seviyesindeki sismik hareket anahtar rol oynamaktadır. Yapısal eleman bulunmayan durumlarda, bir boyutlu analizler (SHAKE, EERA) yerel zemin etkilerini tahminde tatmin edici sonuçlar vermektedir. Bununla birlikte sismik dalgalar ve temel arasındaki kinematik etkileşim, sismik dalganın karakterini önemli ölçüde değiştirebilir. Bu nedenle temel ve kazıkların varlığı durumunda, radyeden yapıya ulaşan hareketi lokal zemin etkilerini içermelidir.


Bu çalışmada bazı parametrelerin temel seviyesindeki sismik hareket üzerindeki etkilerini araştırmak amacıyla, anakayadan uygulanan zemin hareketinin zemin tabakaları arasındaki yayılımı incelenmiştir. Temel seviyesindeki sismik hareket üzerinde etkisi olan üç faktör üzerine yoğunlaşılmıştır: (i) Zemin içerisinde yapısal elemanların (kazıklı radye temel) bulunması durumu (ii) Zemin rijitliğine bağlı tabakalaşma (iii) Farklı deprem ivme kaydı.
Üç boyutlu sayısal analizler FLAC3D (Fast Lagrangian Analysis of Continua in 3 Dimensions) yazılımı kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Zemin tabakalarının ve kazıkların sismik yükler altındaki davranışları eşdeğer lineer metot kullanılarak incelenmiştir. Bu metot sayesinde zeminlerin kayma modülü azalım eğrileri ile sönümleme eğrileri kayma birim deformasyonundaki artışa bağlı olarak hesaba katılabilmiştir. Sayısal analizler, kazıklı radye temel durumunda, özellikle rijitliği düşük zeminlerde ve tabakalı zeminlerde spektral ivmenin yapısının değiştiğini ve maksimum spektral ivmenin arttığını açıkça ortaya koymuştur. Sönümlemenin etkisini araştırmak maksadıyla analizlerde kayma modülü azalımını temsil eden sönümleme fonksiyonları ve lokal sönümleme kullanılmıştır. Beklendiği gibi, sönümleme modelinin spektral ivmenin şekli ve yapısal elemanların hesaplanan yükleri/momentleri üzerinde önemli etkisi olduğu ortaya konmuştur.
  

 
Parametric Study on the Factors Effecting the Foundation Input



Ground Motion
Earthquake waves-soil layers and structural elements (i.e. foundation, piles and the building itself) interact each other during a seismic event. In the recent years, researches have been carried out to investigate the influence of this detrimental interaction, using either field or centrifuge tests combined with numerical analyses. Several numerical methods are available to model earthquake wave-soil-structure interaction with different levels of accuracy. Input ground motion and more specifically the foundation input motion has a key role in the design. In the free-field case (no structural elements), one dimensional analysis (SHAKE, EERA) provides satisfactory results to estimate the local site effects. However, the kinematic interaction between the seismic waves and the foundation may drastically change the characteristic of the seismic wave. Thus the input motion to be exerted to the superstructure from the raft must include the local site effects, existence of foundation depth and the piles.
In order to consider the influence of several parameters on the foundation input motion, the bedrock ground motion propagation thorough the soil layers were investigated in this study. The main focus was on three factors that affect foundation input motion: (i) existence of the structural elements such as piled raft foundation (ii) soil stratification by means of soil stiffness (iii) different earthquake acceleration records.
Three-dimensional numerical analysis were performed by using FLAC3D (Fast Lagrangian Analysis of Continua in 3 Dimensions) software. Behavior of piles and soil layers under seismic loads were analyzed by using equivalent linear method. With this method, soil shear modulus reduction curves and damping curves depending on the increase of shear strain were taken into account. Numerical results clearly revealed that, for piled raft foundation case, the form of spectral acceleration change and the maximum spectral acceleration increase, particularly for soils both with low soil stiffness and stratified layers. In order to investigate the effect of damping, damping functions which represent the shear modulus reduction and local damping were used in analyses. As expected, it was found that, damping model has a major impact on the shape response spectrum and calculated forces/moments on structural elements.
  

SELEK Muharrem

Tez Adı : Ortak Bir İzolasyon Tabanına Sahip Olan Binaların Sismik Davranışı

Danışman : Doç. Dr. Cenk ALHAN

Anabilim Dalı : İnşaat Mühendisliği

Programı : -

Mezuniyet Yılı : 2013

Tez Savunma Jürisi : Doç. Dr. Cenk ALHAN

Prof. Dr. Namık Kemal ÖZTORUN

Doç. Dr. Sadık ÖZTOPRAK

Doç Dr. Ümit ÖZER

Yrd. Doç. Dr. Fatih YALÇIN

Ortak Bir İzolasyon Tabanına Sahip Olan Binaların Sismik Davranışı
Sismik izolasyon teknolojisi tüm dünyada ve Türkiye'de depreme dayanıklı bir yapı tasarımı tekniği olarak giderek yaygınlaşan bir şekilde kullanılmaktadır. Tipik olarak bir binanın kendi bağımsız izolasyon sistemi olmakla birlikte, belirli uzunluğu aşan binalar genleşme derzleri ile birbirlerinden ayrılmak zorundadırlar. Bu durumda, ortak bir sismik izolasyon tabanı üzerinde dinamik olarak bağımsız hareket eden birden fazla bina ortaya çıkmaktadır. Benzer durum, mevcut bitişik nizam binaların ortak bir sismik izolasyon sistemi ile deprem güçlendirmesi yapılmak istenildiğinde de ortaya çıkabilmektedir. Genleşme derzleri, bu binaların ayrı ayrı sismik izolasyon tabanlarına sahip olmalarına müsaade edemeyecek kadar küçüktür. Bu sistemlerin analizindeki yaklaşımlardan biri, izolasyon katının üstündeki binaların dinamik etkileşimini göz ardı ederek bu yapıları bağımsız yapılar gibi analiz etmek olabilir. Öte yandan, bahsi geçen etkileşimin sismik davranış üzerindeki etkileri göz ardı edilemeyecek düzeyde de olabilir. Ayrıca, birden fazla üstyapıya sahip bu tür sismik izolasyonlu sistemlerin eşlenik ankastre yapılara göre sismik performansları incelenmesi gereken diğer bir husustur. Bu tez çalışmasında, ortak bir izolasyon tabanına sahip birden çok binanın bulunduğu yapısal sistemlerin modellenmesi anlatılmış ve sismik davranışları binaların dinamik etkileşimi de göz önüne alınarak parametrik bir çalışmayla incelenmiştir. Oluşturulan prototip yapısal sistemler 1989 Loma Prieta-LGPC, 1994 Northridge-Sylmar ve 1995 Kobe-KJMA deprem kayıtlarına maruz bırakılarak sismik davranışları incelenmiş ve sonuçlar karşılaştırmalı olarak sunulmuştur. Çalışmada üstyapı dış merkezliği, üstyapıların plan üzerindeki geometrik yerleşimleri, bina toplam kat sayısı ve izolasyon sistemi periyodu birer parametre olarak göz önüne alınmıştır.

  


 

 

 



 


Yüklə 1,69 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   24




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin