GLOBALLEŞME BAĞLAMINDA
GİRİŞİMCİLİK ANLAYIŞINDAKİ DEĞİŞİMLER
ve AİLE GİRİŞİMLERİ
Timuçin YALÇINKAYA
Dokuz Eylül Üniversitesi İ.İ.B.F. İktisat Bölümü
Doktora öğrencisi (Araştırma Görevlisi)
Türkiye
timucin27@yahoo.com
Dokuz Eylül Üniversitesi S.B.E.
Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri A.B.D.
Doktora öğrencisi
Türkiye
melisdurcan@yahoo.com
ÖZET
Globalleşme, tanımlanmasından çözümlenmesine kadar pek çok boyutunda belirsizlik ve paradoks taşıyan bir olgudur. Bir yandan, farklı alanlardaki uzmanlar tarafından globalleşmeye farklı tanımlar ve diğer alanları soyutlayan çözümlemeler getirilmekte; diğer yandan, globalleşme bağlamında birbirinin asimetrisi olan olaylar meydana gelmektedir. Bu süreç, kimi uzmanların globalleşmeyi herkes için yararlı ve güzel gösterdikleri savlara yol açarken, kimi reel yaşamlar için varlıkla yokluk arasındaki ince çizginin baş nedeni globalleşme olarak görülmektedir. Bu algı ve anlam farklılıkları bir köşede dururken, ekonomik, kültürel, teknolojik öğeler global çapta yer değiştirme, yerinden etme, yeniden yer edinme gibi deneyimlerden geçmektedirler.
Bütün bu süreçte ortaya çıkan karmaşıklıkların yansıdığı olgulardan biri de girişimciliktir. Girişimcilik, ekonomi biliminin rasyonellik ilkesinin ekseninde homo oeconomicus modeliyle kazandığı anlama, globalleşmenin etkisiyle kültürel ve politik anlamların da eklendiği bir kavram olmuştur. Bu durum, girişimci denilen kişinin yerellik ile globallik arasında sıkışmasına yol açmaktadır. Bu karmaşıklığın en açık görüldüğü toplumsal olgu aile girişimleridir.
Aile girişimlerinde, ‘aile’ olmak ile ‘firma’ olmak arasında sınırların geçirgen olduğu süreçler yaşanmaktadır. Ailenin duygusal bağları ile firmanın rasyonelliği çatışmaktadır. Bu süreçte genellikle gözlemlenen durum ise, globalleşmenin de etkisiyle, kapitalizmin bir kurumu olan firmanın ağır bastığı bir yapının ortaya çıkmasıdır. Aile ise, anlamlar ve değerler dünyası sosyolojik olmaktan ekonomik olmaya doğru başkalaşmış bir kuruma dönüşmektedir.
Dostları ilə paylaş: |