Tisk tüRKİye iŞveren sendikalari konfederasyonu



Yüklə 1,16 Mb.
səhifə17/19
tarix09.01.2019
ölçüsü1,16 Mb.
#93595
1   ...   11   12   13   14   15   16   17   18   19

İNŞAAT İŞKOLU




  1. Kamu Yatırımlarında Karşılaşılan Sorunlar




    1. Ödeneklerin Azlığı Sorunu ve Öneriler

Sektörün en önemli ve en başta gelen sorunu kaynak sorunu ve dolayısıyla kamu yatırım ödeneklerinin azlığıdır. Kamu yatırım ödenekleri GSMH’nın % 2’si civarındadır. Halen devam eden 5047 projenin, bu şartlarla yaklaşık 11 seneden önce bitirilmesi ve yapılan harcamaların ekonomiye dönmeye başlaması mümkün değildir. Ancak 1–2 senede bitirilebilecek sağlık ve eğitim yatırımları dışında kalan altyapı yatırımlarının bitirilebilmesi yaklaşık 18–20 senede mümkün olabilmektedir. Diğer taraftan kamu yatırımlarının devam ettirilmesi ülke kalkınmasının en temel unsurudur. Bu bakımdan yatırımların durdurulmasını düşünmek yanlış olur.


Düşünülen çözüm önerilerine gelince:


  • Bugünkü bütçe imkanları içerisinde yeni yatırım ihalelerinin yapılmaması gerekir.




  • Mevcut yatırımların bitirilebilmesi için milli bütçe imkanlarına ilave olarak dış kaynak yaratılması gerekir. Özellikle ihalesi yapılmış ve rantabilitesi yüksek projeler için Dünya Bankası, Avrupa Kalkınma Bankası gibi finans kuruluşlarından kredi bulunabilir.




  • Yap–İşlet ve Yap–İşlet–Devret sistemlerinin etkin bir şekilde devreye sokulması, özellikle elektrik enerjisi üretecek projelerle, paralı otoyol, havaalanları v.b. projelerin kamu tarafından ekonomik ve teknik fizibiliteleri ve uygulama projelerinin hazırlanarak özel sektörün beğenisine sunulması gerekmektedir.




    1. Ödeneklerin Serbest Bırakılması Sorunu ve Önerimiz


Yatırım ödeneklerinin yetersizliği yanında, ayrılan ödeneklerin serbest bırakılması konusunda, Maliye Bakanlığımızca ilan edilmiş olan bütçe uygulama talimatı da bir başka sorunu gündeme getirmiştir. Maliye Bakanlığınca hazırlanan bütçe uygulama talimatına göre 2001 yılı için ayrılan ödeneklerin genel olarak ilk üç ayda % 11.8’ i, ikinci üç ayda % 26.5’i, üçüncü üç ayda % 31.8’i ve dördüncü üç ayda da % 25.3’ünün serbest bırakılması kararlaştırılmıştır.
Esasen yetersiz olan ödeneklerin büyük kısmının yılın son altı ayında serbest bırakılması mevcut sıkıntıları daha fazla artırmaktadır.
İnşaat sektörüne bütçede ayrılmış olan ödeneklerin daha yüksek yüzdelerle bir an evvel serbest bırakılması ekonomik canlanmaya yardımcı olacaktır. İnşaat sektöründeki bu nisbi canlanma 200 alt sektöre de rahatlama imkânı sağlayacak, ayrıca ekonomik krizle büyük yara alan istihdam sorununa da bir ölçüde yardımcı olacaktır.


    1. Hak ve Yükümlülüklerde Eşitlik Prensibine Uyulmamasından Kaynaklanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri


İnşaat sektörünün en büyük işvereni olan Devlet, taahhüt konusu işlerin yapımında uygulanacak yasal prosedürde tek belirleyici konumdadır. Bu konumu çoğu zaman lehine kullanan Devlet, haksız bazı uygulamalara da neden olmaktadır.
Borçlar Hukukumuzun temel ilkesi “hak ve yükümlülük”tür. Müteahhitten taahhüdünün ifası için vecibelerini yerine getirmesi beklenirken; Devletin de kendisine düşen vecibeleri yerine getireceği beklenir.
Hakların kullanılmasında olduğu gibi, borçların ifasında da aynı özenin gösterilmesi gerekir. Hiç kimse ve hiçbir kuruluş, borçlarını ödememe veya tediye şeklini – akdi normların dışına çıkarak – tek taraflı değiştirme yetkisine sahip değildir. Bu ilke, hiçbir ayrıma tabi tutulmaksızın resmi ve özel kuruluşlar için geçerli olmalıdır.
Kamu ihale sözleşmeleri taraflar arasında eşitlik ilkesini taşımamakta ve devlet lehine hükümler içermektedir. Bu duruma en çarpıcı örnek yıllık bütçelerde sözleşmelerinde yazılan ödeneklerin kısıtlanmasıdır.
Kamu ihaleleri ile ilgili sözleşmelerde belirtilen yıllık ödenek miktarları, devletin müteahhide karşı taahhüdüdür. Son 20 yıl içerisinde yapılan ihalelerin bir çoğunda devlet hiçbir şekilde bu taahhüdünü yerine getirmemiştir.
Sözleşmelere göre en fazla 5 yılda bitirilebilecek işlere ödenek verilmemesi sebebiyle yaklaşık 20 yılda bitirilebilmektedir.
Sözleşmelerde, 30 gün içinde hakedişlerin ödenmesinin gerektiği yazılı olduğu halde, iş sahibi idare, aylarca, bazen yılları geçen süreler içinde bu hakedişleri müteahhitlere ödememekte ve bu gecikmenin karşılığında müteahhitlere herhangi bir şey vermemektedirler.
Bu sorunun somut bir uygulaması da KDV ödemelerinde yaşanmaktadır.
Kredili işlerde, işin % 80 – 90’ı oranındaki kısmı dış kaynaktan, kalan kısmı ve KDV, milli bütçeden karşılanmaktadır.
Milli bütçede, KDV ödemelerine yeterli kaynak ayrılmadığı için, KDV tutarı Devletten tahsil edilmeden müteahhit tarafından beyan edilerek vergi dairesine ödenmektedir. Müteahhitlerimizi milli bütçeyi finanse etme durumunda bırakan bu haksız uygulamanın, bütçeye gerekli karşılıkların konulması suretiyle kaldırılması mümkündür.
Müteahhitlerin borçlarına faiz, cezai şart uygulayan Devlet, müteahhide olan borçları konusunda böyle bir uygulamayı tartışmaya dahi girmemektedir, bunu hakkaniyete uygun kabul etmek mümkün değildir.
Bu sorunun, İdare – Müteahhit ilişkilerinde hak ve yükümlülüklerde eşitlik ilkesi ve bu ilkeye aykırı hükümlerin sözleşmelere konulamayacağı şeklinde bir ifadenin Devlet İhale Yasasında yer alması ile çözülebileceği kanaatindeyiz.


    1. Fiyat Artışları Sorunu ve Çözüm Önerileri

Şubat 2001 ekonomik krizi, giderek beraberinde fiyat artışlarını getirmekte ve dolaylı olarak enflasyon oranı yükselmektedir. Bu durumda, esasen az olan yatırım ödenekleri daha da küçülecek ve devam eden projelerin bitirilmesi daha da gecikecektir. Bu sorunun tasfiyeye imkan sağlayan fiyat farkı düzenlemesi ile çözülebileceğini düşünüyoruz.




  1. Hazırlanmakta Olan Devlet İhale Yasası Hakkındaki Öneriler:


Kamu kaynaklarının etkin ve sağlıklı kullanımında büyük rol oynayan ihale yasası, alınacak ekonomik tedbirlerin de önemli bir enstrümanını teşkil edecektir.
Bir yıldır hazırlık çalışmaları devam eden yeni ihale kanunu, sektörümüzün yıllardır dile getirdiği pek çok olumlu düzenlemeyi beraberinde getiren bir tasarı olarak değerlendirilmektedir.
Ancak çok önemli gördüğümüz birkaç noktaya dikkatlerinizi çekmek istiyoruz:
2.1- Tasarıda, ihale edilecek senelere sari işlerin % 20 ödeneğinin bütçede mutlaka yer alması gerekli görülmektedir ki, bu düzenleme olumlu karşılanmaktadır. Ancak, % 20 ödeneğin, ayrıldığı işte kullanılmasını yasal garantiye bağlayacak bir düzenlemeyi de gerekli görüyoruz.
Yatırımların yıllara sari projeler olduğu göz önüne alınarak, işin devamı aşamalarındaki ödeneklere herhangi bir düzenleme getirilmemiş olması büyük bir eksikliktir. Aynı şekilde, yapılan işlerin bedellerinin de zamanında ödenmesini sağlayacak bir müeyyide de tasarıda yer almalıdır.
2.2- Tasarıda, İdare-Müteahhit ilişkilerinde , hak ve yükümlülüklerde eşitlik ilkesi mutlaka yer almalıdır. Bu ilke ile yatırımların bir düzen içinde başarılması mümkündür. Ayrıca, sözleşmelerde bu ilkeye aykırı hükümlerin yer alamayacağı hususunun da yasa tasarısına eklenmesi çok faydalı olacaktır.
2.3- Devlet İhale Kanunu tasarısında sadece müteahhitler için son derece ağır sorumluluklar getirilmektedir. Yapım yüklenicileri için kusursuz sorumluluk, asgari bir yıl süreli ertelenemeyen ve para cezasına çevrilemeyen hapis cezası öngörülmesini çok ağır bulduğumuzu ifade etmek isteriz. Hukukumuzda akdi sorumlulukların yerine getirilmemesinin müeyyidesi, hapis cezası değildir. Yabancı yatırımcılara da bu yasanın uygulanacağı dikkate alındığında, öngörülen düzenlemenin haksızlığı daha çarpıcı hale gelmektedir.
Amaçlarının çok üstünde müeyyideler getiren bu düzenleme karşısında mesleki sorumluluğunun bilincinde, ciddi hiçbir müteahhitlik firmasının taahhüt altına girmesi beklenmemelidir.
İtirazımızın temeli, sorumluluğumuzun kaldırılması talebi değildir. Bunu özellikle vurgulamak isteriz. Talebimiz Borçlar Kanunu’nun istisna akdine ilişkin hükümlerinin yapım yüklenicileri için de aynen kabul edilmesidir.


  1. Vergi İle İlgili Sorunlar ve Öneriler




    1. Yıllara Sari İnşaat ve Onarım İşlerine Uygulanan % 5 Vergi Stopajı

Müteahhit hakedişlerinden kesilen % 5 stopaj, yüksek oranlı peşin vergidir ve diğer vergi mükelleflerine göre müteahhitlere büyük haksızlık ve adaletsizlik yapılmaktadır.


Diğer taraftan, vergi kanunlarında yapılan son değişiklikle Gelir Vergisi % 25’ten önce % 20’ye daha sonra % 15’e , Kurumlar Vergisi % 46’dan % 25’e düşürülmüştür. Stopajın da aynı oranda indirilerek, % 2.7-3 olarak belirlenmesi uygun olacaktır.


    1. Örtülü Kazanç Konusu:


Senelere sari inşaat işlerinde işin süresi 8-10 yıl hatta bu ödeneklerle daha uzun süre devam etmektedir. Bu süre içinde şirketlerin ortaklarının kendi ihtiyaçları için şirketten para çekmeleri örtülü kazanç kabul ediliyordu. Şu andaki uygulama ile bu şekilde çekilen paralardan KDV ödenmesi mecburiyeti getirilmiştir. Vergi stopajı ile, bir anlamda geçici kârın vergisi zaten ödenmektedir. Bunun karşılığı olarak ortaklara makul ölçülerde yapılacak dağıtımlardan ayrıca KDV alınmamalıdır.


    1. Yanıltıcı Belge Konusu:

İnşaat işlerinde, değişik şantiyelerdeki piyasa ödemeleri çoğunlukla güvenilir kimseler tarafından yapılmaktadır. Eski vergi yasasına göre, “muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgelerin bilerek kullanılması” halinde iş sahibine sorumluluk yükleniyordu. Yeni yasada “bilerek” kelimesi çıkartılmış bulunmaktadır. Bunun cezası da 6 ay ile 3 yıl arasında hapistir. Bu durum cezaların şahsiliği ilkesine ve genel hukuk kurallarına aykırı olmaktadır. Bunun için Yasaya da “bilerek” kelimesinin konulması uygun olacaktır.



4- Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetlerine İlişkin Sorunlar ve Çözüm Önerileri
4.1- Yurtdışı işler, sadece müteahhite kazanç değil, binlerce işçiye ve Müşavir Mühendislik sektörüne istihdam sağlayan, Türk mallarının ihracına destek veren, yurtiçi üretimi artıran, döviz kazandıran ve ülkenin dışarıda tanıtım ve propagandasını yapan çok yönlü bir olgudur.
Dış müteahhitliğimiz, 4 kıtada ve 50’ye yakın ülkede önemli deneyim kazanmış ve 50 milyar ABD Doları toplam iş hacmine ulaşmıştır. Ancak 1990’da 2 milyar ABD Doları olan yeni iş kapasitesi 2000’de sadece 250 milyon ABD Doları düzeyine inmiştir. Bunun önlenmesi için neler yapılmalıdır:
Yurtdışında pazar kazanma ve bunu elde tutma sadece müteahhite bırakılamaz, devlet her zaman müteahhitin arkasında olmalıdır. Batı dünyasından gelen rakiplerimiz bu desteğin avantajlarına sürekli olarak sahiptirler. Biz de devletimizden destek istiyoruz. Yeni pazarlar bulmada dış temsilciliklerimiz bulundukları ülkeden gönderecekleri bilgiler ve orada yapacakları çalışmalarla bize yardımcı olmalıdırlar. Mevcut pazarlarımızı kaybetmemek için de devletimizin diplomatik ilişkileri sürdürürken taahhüt sektörünün çıkarlarını dikkate alması gereği ihmal edilmemelidir.
4.2- Yurtdışında, ‘maceracı’ kimselerin inşaat işine girmeleri dolayısıyla zaman zaman sektörümüzün ve ülkemizin itibarını sarsan olaylar yaşanmaktadır. Bunu önlemek için belli kriterler uygulanarak iş alacak şirketler belirlenmelidir.


    1. Durgunluk yaşanan ana dış pazarlarımız Rusya Federasyonu ve Orta-Asya Cumhuriyetleri dışında yeni pazar arayışlarımızı sürdürüyoruz. Ancak, risk sigortası ve kredi imkanları açısından, Batılı rakiplerimizin avantajlarına sahip değiliz. Türk Eximbank’ın yurtdışı işlere kredi desteği vermesini ve önderliği altında bankalarımızın yurtdışı işlere yardımcı olmalarını sağlayacak bir düzenleme gerçekleştirmesini istiyoruz. Eximbank’ın devam eden işler için zaman zaman uyguladığı köprü kredi sistemi yararlıdır, bunun günümüz şartlarına uygun olarak geliştirilmesi gerekir.


4.4- Pazar arayışlarımız, İrlanda, Güneydoğu Avrupa, Afrika’da Sahra’nın güneyindeki petrol ülkeleri üzerinde yoğunlaşmıştır. Türkiye’nin Afrika Kalkınma Bankası’na donör üye olması bu kıtadaki arayışlarımıza büyük katkı yapacaktır. Yeni pazarlarda iş alacak firmalara özel bir kamu desteği sağlanması çok yararlı olacaktır.
4.5- Güneydoğu Avrupa için İstikrar Paktı çerçevesinde uygulanan altyapı programlarındaki projelerin ihalelerinde Türk müteahhitleri sorun yaşamaktadır. Balkan ve AB adayı ülkeler için hazırlanmış olan PHARE, ISPA, SAPARD programlarından projelere bir finans katkısı yapılmışsa, bu programlara dahil olmayan Türkiye’nin müteahhitleri ihalelere doğrudan veya ortak olarak katılamamaktadır. Böyle bir durumu AB’ye aday bir ülke için haksızlık olarak değerlendiriyoruz. Bu haksızlığın düzeltilmesi açısından yeni bir düzenleme yapılması için Dışişleri Bakanlığımız önemli çabalar harcamaktadır; ancak Hükümetimizden de, bunu gündeminde tutmasını ve yapılan çalışmaların başarısı için bu programların uygulanmasını izlemesi bekleniyor.
4.6- Yurtdışı tanıtımımız ve yardım programları uygulamalarımız için kurulmuş olan TİKA’nın bugünkü durumu sektörümüze beklediğini vermemektedir. Bu kuruluşumuzun müteahhitlik ve müşavirlik hizmetlerimizin ihracatını artırmak amacıyla görevlendirilmesi, özellikle Orta-Asya işlerimiz ve yeni pazarlar açısından önemli görülmektedir. TİKA, büyük hizmetler yapabilecek bir kuruluştur; personel ve kaynak itibariyle güçlendirilmeli, faaliyeti yaygınlaştırılmalıdır.


    1. Mevcut ve potansiyel pazar ülkelerimizdeki devlet temsilcilerimiz ekonomi nosyonlu, girişken, yakın temas kurabilen kişilerden seçilmeli, müteahhitlik ilişkilerinin geliştirilmesi görev ve sorumlulukları arasında yer almalı, bu alandaki başarı veya başarısızlıkları bağlı oldukları Bakanlıklarca dikkatle izlenmelidir.



  1. KİMYA İŞKOLU







Yüklə 1,16 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   11   12   13   14   15   16   17   18   19




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin