Tolstoy’un eğitim anlayışı her zaman dini ve siyasi görüşleri ile ilişkilendirilmiştir. Gençliğinde Rousseau’dan ve orta yaşlarında Kant'tan etkilenen Tolstoy, yaşamı boyunca «doğal ahlak yasasına» dair sarsılmaz bir inanca sahip olmuştur
Her çocuğun içinde doğuştan gelen bir iyilik olduğuna inanan Tolstoy, çocukların öğrenmesi için, kendi doğal dürtülerini izlemelerine izin vermek gerekir der. Tolstoy bütün insanların bir iyilik kapasitesine sahip olduğu için toplumun kolayca çok daha iyiye gidebileceğini ve bu değişimin demokratik ya da Sosyalist hükümetin değil de bireyin kendi dönüşümü yoluyla olabileceğini inanmıştır. Eğitimin sadece ücretsiz olanının bu hayali gerçekleştirmede payının olacağını düşünür.