AYASOFYA
Bugünkü Ayasofya'nın 27 Aralık 537'de açılışını yapan İmparator Jüstinyanus, depremlere, yangınlara dayanıklı bir tapınak yapmak
istiyordu.
Ayasofya yapımıyla ilgili pek çok söylence vardır. Burada bunlardan üçünü kısaca anlatmak istiyoruz.
Söylenceye göre İmparatorun güvenini kazanmış iki mimar, Aydınlı Antiemus ile Milletli İsidoros, Ayasofya için çizdikleri planlarla resimleri İmparatora beğendiremezler. İmparator bir gece düşünde yaşlı bir adam görür. Adam ona gümüş bir levhaya kazınmış bir resim verir. Bu Jüstinyanus'un hayalinde tasarladığı tapınağının resmidir. Yaşlı adam resmi verip uzaklaşırken, İmparator ihtiyara bu tapınağın adının ne olacağını sorar: İmparator, yaşlı adamın sesi kulaklarında çınlayarak uyanır. Öte yandan mimarlar, gece eski planlarla resimleri atıp yeni plan ve resimler hazırlamışlardır, İmparator uyanır uyanmaz mimarları saraya çağırtır. Düşünde gördüğü resmi uzun uzun anlatır. Bunun üzerine Antiemus, yeni hazırladıkları resmi ortaya çıkararak İlmparator'a: "Gördüğünüz resim bu muydu?" der. Düşte gördüklerinin etkisini halâ üzerinden atamamış olan İmparator, aniden ortaya çıkan resmi görünce, düşünde gördüğünün aynısı olduğuna karar verir ve Ayasofya'nın yapımına başlanır.
Ayasofya'yı Kıyamete Kadar Bekleyen Melek...
Ayasofya'nın mimarları Ayasofya'nın temeli atılıp duvarlar biraz yükseldikten sonra inşaatı yarım bırakarak başka bir kente yeni bir kilise yapmak için giderler, İmparator, Ayasofya'nın yarım kalmasına çok üzülür; mimarları buldurup yapıyı yüzüstü bırakmalarının nedenini sorar. Mimarlar temelinin oturması gerektiğini söylerler, inşaata bakıldığından temel duvarlarının gerçekten oturduğu ve alçaklığı görülür, İmparator da bunun üstüne mimarları yapıyı bildikleri gibi sürdürmelerinde serbest bırakır.
Ayasofya'nın duvarları bir adam boyunu bulduğunda bütün ustalar ve işçiler bunu kutlamak için İmparatorun verdiği yemeğe giderler. Araç gereçleri de inşaat alanında koruması için genç bir işçiye emanet ederler. Bir
süre sonra, inşaat alanında ortaya çıkan bir adam işin çok uzun süre bırakıldığını, artık ustaları çağırması gerektiğini söyler. Delikanlı, araç ve gereçleri bırakıp gidemeyeceğini belirtince adam, "Ben sen gelene kadar onları korurum, buradan bir yere ayrılmam." der delikanlının inanması için yemin eder.
Delikanlı yemeğe gidip bunu mimarlarla ustalara anlatınca, İmparator delikanlıya gördüğü adamla ilgili sorular sorar ve bunun bir melek olduğuna inanarak delikanlıyı Anadolu'ya gönderir, İstanbul'a dolayısıyla Ayasofya'ya bir daha hiç dönmeyeceğine dair söz alır. Böylece melek, delikanlı dönmeyeceği için kıyamete kadar Ayasofya'yı bekleyip koruyacaktır. Ayasofya'da edilecek duaların kabul olunacağına dair olan inanç da bu meleğin varlığına bağlanır.
Hızır bir gün Ayasofya'nın bir türlü tutturulamayan daima yıkılan büyük kubbesine çare bulduğunu, derviş kılığına girerek rahiplere söyler. "Ahir zaman peygamberi Hz. Muhammed'in tükürüğü olmadıkça bu kubbe tutmaz." der. Eğer onu zemzem suyu ile karıştırıp kubbenin hamuruna katarsanız kubbe sabitleşir, yıkılmaz. Rahipler Mekke'ye giderler. Hz. Muhammed'in amcası Ebu Talip'in aracılığı ile Peygamberle görüşüp isteklerini söylerler. Bir hokka içine tükürüğünü alırlar. 70 deveye Mekke toprağı, 70 deveye zemzem suyu yükleyip getirirler. Ayasofya'nın içinde Terleyen Direğin dibinde Mekke toprağı ile zemzemi harç ederler, tükürüğü de bu harca katarak kubbeyi tuttururlar. Fatih İstanbul'u alınca Hz, Muhammed'e bir saygı nişanesi olarak bu büyük kubbeye altından bir top kandil astırır, içinin 50 okka buğdayı rahat rahat alabileceği söylenmiştir. Dediklerine bakılırsa, Hızır, Terleyen Direkte (Ağlayan Direk de denir) bulunan deliğe parmağını sokarak yapının yönünü kıbleye çevirip kiliseyi cami haline getirmiştir. Onun için sözü geçen top kandilin altını kendine ibadet yeri olarak seçmiştir. Kadir geceleri, top kandilin altında namaz kılanların arasına katıldığına inanılır. Bu yüzden kırk sabah orada namaz kılıp
dua edenin dünyada ve ahirette her işi yerine gelir.
KELİME BİLGİSİ
Sözlük:
ahiret – загробный мир
alçaklık - низкое положение
çare bulmak – найти выход
çınlamak – звенеть
dair – относительно, касательно
derviş - дервиш
derviş kılığına girerek – войдя в образ дервиша
dua - молитва
düş - сон
emanet etmek - оставлять на попечение, доверять
hamur – тесто, замес
harç etmek – тратить
Hızır - имя Ильи пророка
hokka - чернильница
ibadet yeri – молельное место
kandil – светильник, канделябр
kıble – кибла
kılık - внешний вид
kıyamet – судный день
kulaklarında çınlamak – звенеть в ушах (о голосе)
levha - табличка, вывеска
melek - ангел
nişane - знак, признак
okka - окка (мера веса равная 1,283 кг)
rahip - монах
serbest bırakmak – оставить в покое, выпустить на волю
söylence - сказание
tasarlamak - проектировать
temeli atmak – заложить основу, фундамент
Terleyen Direk – плачущая колонна
üzerinden atmak – сбросить с себя
yemin etmek – поклясться
yüzüstü bırakmak – забросить, бросить на полпути
zemzem suyu – святая вода замзам
l. Aşağıdaki soruları yukarıdaki metne göre cevaplayınız.
Ayasofya'nın açılışını kim ne zaman yapar?
Mimarlar temeli attıktan sonra niçin uzun bir ara verirler?
Neden Ayasofya'yı bir meleğin beklediğine inanılır?
Ayasofya'da ne yaparsanız işiniz rast gider?
Hızır Ayasofya'nın kubbesinin yıkılmaması için ne yapılması gerektiğini söyler?
2. Doğrulara (D) yanlışlara (Y) yazınız.
Ayasofya'yı Aydınlı Antiemus ile Milletli Isidoros yapmıştır. ( )
Ayasofya'ya fetihten sonra Fetih Camii denmiştir. ( )
Ayasofya çok kısa bir sürede yapılmıştır. ( )
Efsaneye göre Hızır, Terleyen Direkte bulunan deliğe parmağını sokarak
yapının yönünü çevirmiştir. ( )
Fatih İstanbul'u alınca Hz. Muhammed'e bir saygı nişanesi olarak kubbeye
altından bir top kandil astırır. ( )
3.KONUŞMA:
Sizce neden böyle büyük mabetlerin etrafında efsaneler oluşmaktadır? Tartışınız.
Yaşadığınız ülkede bulunan tarihi yapılarla ilgili efsaneleri araştırıp arkadaşlarınıza anlatınız.
Dostları ilə paylaş: |