Yapı: Mesnevi tipi beyitler iki dörtlük arasına sıkıştırılmış. İlk dörtlük yağmurun yağmaya başlamasını, son dörtlük yağmurun sonlanışını, aradaki beyitler ise yağmur esnasındaki tabii görüntüleri kasvetli bir üslupla anlatıyor. Konu sosyal değildir. Kişiseldir ve metaforik yoruma açıktır. Şiirde anjambmanlar da göze çarpar. Baştan ikinci ve sondan ikinci beyitlerde şiiri düzyazıya yaklaştıran ifadeler(anjambmanlar) görülür.
İmgeler: muhteriz darbe(çekingen darbe), navha-ger ve nağme-saz olmak(ağıtlı, ezgili olmak), seylabeler ağlaşır(seller ağlaşır), muhtazır dalgalanmak(can çekişen dalgalanma), yerlere vahşet çökmesi, hayalet gibi, leyl-i yad(hatıramın gecesi), guş-ı ruh(ruhun kulağı), boş bir enin(boş bir inilti), boğuk bir sükun ve tanin(çınlama) tezadı. Pür heves damla.
Yorum: Tabiat müzikle doludur. Yağmur müzikli, ritimli başlar. Tabiat parnas şiirlerle doludur. Sonra müzik(yağmur) hızlanır, adeta ağlamaya dönüşür müzik, her yere soğuk, karanlık ve vahşi bir görüntü çöker. Gören göz(şair gözü, özne) tabiatı kasvetli görür. Buradan kişisel hayatımızın kederlerine yollar vardır. Kuşlar sığıntı halinde saçaklardadır, uzaklardan bela kokusu almış köpekler ulur. Kasvetli hayalimizden çıkan kadın siyah örtüler çeker, içimizde inlemelerle dışarıdan gelen çınlamalar ve sessizliğimiz birbiriyle zıtlaşır. Yağmur sonlanırken yine parnas görüntüler oluşur. Çekingen darbeler inciden damlalara dönüşür. Artık çekinmezler, heves doludurlar. Bir şiir yazılmıştır. Tabiat bir müzik söylemiştir.
Şiir ve Şair:Tevfik Fikret bir tabiat şairidir. Tabiat onun için parnas ve sembolik görüntülerin yığınağıdır. Bu şiir itibariyle onun sosyal konulardan ziyade ferdi ilgilerinin olduğu söylenebilir.