çengi, çini, tiryaki, zenci, Kutsi, Necmi, Ruhi...
Bazı Türkçe kelimelerde de nispet “i”si bulunabilir. Bu kelimelerde ikinci heceler de uzun okunur.
altunî, bayatî, gümüşî, kurşunî...
Türkü, varsağı, Hüsnü, Lütfü, kırmızı gibi kelimelerde nispet “i”si ünlü uyumlarına uymuştur.
Nispet “i”si alan kelimelere ek getirildiğinde düzeltme işareti olduğu gibi kalır.
ciddîleşmek, resmîlik, millîlik, mahallîleşme...
Eğer bu kelimelerdeki nispet “i”lerinin üzerine düzeltme işareti konmazsa belirtme hâl ekiyle veya iyelik ekiyle karıştırılabilir:
(Türk) askeri, askeri gördüm, askerî elbise
(Türk) tarihi, tarihi bilirim, tarihî eserler
(onun) zihni zihni geliştirir zihnî meseleler
Üçüncüsü: Aynı harflerle yazılan, fakat hem farklı dillerden olan hem de işlevleri ve okunuşları farklı olan “bi”leri ayırt etmek için kullanılır. Farsça olan ve yokluk anlamı veren “bî” ön ekinde kullanılır; bu ön ekin “ile” anlamı veren Arapça “bi” ön ekinden ayırt edilmesi sağlanır:
bîçare, bîvefa, bîtaraf;
bihakkın, bizatihi, bilumum...
Dostları ilə paylaş: |