4.31. Fasıl 31: Dış, Güvenlik ve Savunma Politikası
Türkiye ile AB arasındaki düzenli siyasi diyalog, Irak, İran, Güney Kafkasya, Pakistan, Afganistan, Orta Doğu barış süreci ve Balkanlar gibi her iki tarafı da ilgilendiren uluslararası konuları kapsamayı sürdürmüştür. (Diğer genişleme ülkeleri ve üye ülkelerle komşuluk ilişkileriyle ilgili olarak, bkz. Bölüm 2.3 - Siyasi Kriterler)
Ortak dış politika ve güvenlik politikası (ODGP) konusunda Türkiye, rapor döneminde, davet edildiğinde, ilgili 73 AB bildirisi ve Konsey kararından 54 tanesine uyum sağlamıştır. (%74 oranında uyum).
Irak ile ikili ilişkiler olumlu şekilde gelişmeye devam etmiştir. Türkiye, Irak makamlarıyla yakın temaslarını sürdürmüştür. Irak Cumhurbaşkan yardımcısı Adil Abdul Mehdi ve Bölgesel Kürt yönetimi başkanı Mesut Barzani’nin ziyaretleri de dâhil olmak üzere birkaç üst düzey ziyaret gerçekleştirilmiştir. Türkiye, Mart ayındaki genel seçim sonrasında Irak’taki siyasi gruplarla kapsamlı istişarelerde bulunmuştur.
İran ile ilişkiler konusunda, Türkiye, İran’ı bölgede önemli bir ortak olarak görmektedir ve bu ülkeyle ilişkilerini daha fazla geliştirme yönünde çaba göstermiştir. Türkiye İran’ın askeri nükleer programına karşı olduğunu teyit etmiştir. Türkiye, Brezilya ile birlikte, Tahran Araştırma Reaktörü (TAR) için bir nükleer yakıt takası anlaşması yapılmasını İran’la müzakere etmiştir. Türkiye, İran’a karşı ilave yaptırımlar konusunda BM Güvenlik Konseyinde yapılan oylamada AB, ABD ve diğer ülkelerin yanında yer almamıştır.
Güney Kafkasya ve Orta Asya ile ilişkiler konusunda, Ankara, Kırgızistan’da Nisan ayında yaşanan ayaklanmanın ardından kurulan geçiş hükümetine tam destek vermiş ve acil insani yardım sağlamıştır. Kazakistan’la bir stratejik ortaklık anlaşması imzalanmıştır. Türkiye, Asya’da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı’na (AİGK) 2012 yılına kadar başkanlık edecektir. Haziran ayında AİGK zirvesine ev sahipliği yapmıştır. İlişkilerin normalleştirilmesine yönelik olarak Ermenistan’la imzalanan protokoller hâlâ onaylanmamıştır.
Orta Doğu konusunda, Türkiye, özellikle İsrail ve Suriye arasında arabuluculuk rolü üstlenmeyi önermek suretiyle yapıcı bir rol oynamaya çaba göstermektedir. Suriye ile ilişkiler, iki ülkenin vize kısıtlamalarını karşılıklı olarak kaldırması ve iki ülke arasında bir stratejik ortaklık konseyinin kurulmasıyla kayda değer gelişme göstermiştir. Türkiye, diplomatik faaliyetler ve Lübnan’daki UNIFIL’e katılımı vasıtasıyla bu ülkede istikrarın tesisine katkıda bulunmayı sürdürmektedir. Ancak, İsrail’le ilişkiler, Gazze’deki ihtilaf ve özellikle Gazze filosu olayının ardından kötüleşmiştir.
Türkiye, Afganistan ve Pakistan’ı yakınlaştırmaya yönelik çabalarını sürdürmüştür. Türkiye, NATO’nun Uluslararası Güvenlik Destek Gücüne (ISAF) katılmaya devam etmektedir. 31 Ekim 2009 tarihi itibarıyla Kabil bölgesinin komutasını ikinci defa üstlenmiştir. Büyükelçi Engin Soysal Pakistan’a yardımlardan sorumlu BM özel temsilcisi olarak atanmıştır. Türkiye, İstanbul’da iki adet üçlü zirve düzenlemiştir ve ayrıca Asya’nın Kalbinde Dostluk ve İşbirliği İstanbul Zirvesi’ne ev sahipliği yapmıştır. Türkiye, dördüncü Afganistan Bölgesel Konferansına (RECCA) ev sahipliği yapmıştır.
Türkiye, Rusya ve Çin’le ekonomik ve siyasi bağlarını yoğunlaştırmıştır. Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkilerde karşılıklı üst düzey ziyaretler ön plana çıkmıştır. İki ülke arasında üst düzey bir stratejik işbirliği konseyi kurulmuştur.
Türkiye, Afrika ve Latin Amerika ülkeleriyle ilişkilerini yoğunlaştırmaya devam etmiştir. Cumhurbaşkanı ve Başbakan tarafından birkaç üst düzey ziyaret gerçekleştirilmiştir.
Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkilerde gerginlikler yaşanmıştır. ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nin, 1915’te Ermenilerin öldürülmesinin soykırım olarak tanınmasına ilişkin bir tasarıyı kabul etmesinin ardından Türkiye, kısa bir süre için ABD Büyükelçisini geri çekmiştir.
Kısıtlayıcı önlemler konusunda özel bir gelişme kaydedilmemiştir.
Kitle imha silahlarının yayılmasının önlenmesine ilişkin olarak Türkiye, Konvansiyonel Silahlar ve Çift Kullanımlı Malzeme ve Teknolojilerin İhracat Kontrolüne ilişkin Wassenaar Düzenlemesi gibi belirli tedarikçi gruplara üyelik konusundaki tutumunu AB tutumuyla uyumlaştırmamıştır. (Çift kullanımlı mallara ilişkin olarak, bkz. Fasıl 30 - Dış İlişkiler).
Uluslararası örgütlerle işbirliği konusunda, Türkiye, 2010 yılında BM Güvenlik Konseyinde geçici üye olarak yer almaya devam etmektedir. BM destekli Medeniyetler İttifakının üçüncü forumu Mayıs ayında Rio’da yapılmıştır. Arap Ligi üyesi olmamasına rağmen, Türkiye, son iki Lig toplantısına katılmış ve Türk-Arap İşbirliği Forumu Dışişleri Bakanları üçüncü toplantısına ev sahipliği yapmıştır. Türkiye ayrıca, Afrika Birliği’nde gözlemci ülke statüsündedir. 2010 yılında bir AK Parti milletvekili, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi başkanlığına seçilmiştir. Türkiye, Uluslararası Ceza Mahkemesi Statüsünü imzalamamıştır.
Türkiye, Somali’de BM öncülüğündeki korsanlıkla mücadele koalisyonuna katılan deniz kuvvetlerinin uluslararası görev gücü içinde yer alma süresini bir yıl uzatmıştır.
Ortak güvenlik ve savunma politikası (OGSP) konusunda, Türkiye, AB tarafından Bosna Hersek’te yürütülen askeri misyona (EUFOR/Althea) katkıda bulunmayı sürdürmektedir. Türkiye ayrıca, AB tarafından Bosna Hersek’te yürütülen polis misyonuna (EUPM) ve Kosova’daki AB hukukun üstünlüğü misyonuna (EULEX) destek vermektedir. “Berlin +” düzenlemelerinin ötesinde AB üyesi tüm devletleri kapsayacak AB-NATO işbirliği meselesinin çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
Sonuç
Türkiye’nin AB ortak dış ve güvenlik politikasına uyumu devam etmiştir. Türkiye, çeşitli dış politika konularını AB ile diyalog ve istişare içinde değerlendirmiştir. “Komşularla sıfır sorun” politikası çerçevesinde Türkiye, Yunanistan ve Ermenistan (Bkz. Bölüm 2.3 - Bölgesel konular ve uluslararası yükümlülükler) ve Bölgesel Kürt yönetimi de dâhil olmak üzere Irak ve Suriye gibi komşu ülkelerle ilişkilerin normalleştirilmesine yönelik çaba sarf etmiştir. İsrail ile ilişkiler önemli ölçüde bozulmuştur. Türkiye, OGSP’ye önemli katkılarda bulunmakta ve OGSP faaliyetlerine daha fazla dâhil olmayı istemektedir. “Berlin +” düzenlemelerinin ötesinde AB üyesi tüm devletleri kapsayacak AB-NATO işbirliği meselesinin çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Türkiye, Wassenaar Düzenlemesi’ne üyelik konusundaki tutumunu AB tutumuyla uyumlaştırmamıştır.
Dostları ilə paylaş: |