Tablo 4: FETÖ İle Mücadele Kapsamında Kamu Görevinden Çıkarılan Sayıları
İstihdam Şekli
|
Kadın
|
Erkek
|
Genel Toplam
|
Memur
|
14.187
|
44.525
|
58.712
|
Hakimlik Savcılık
|
7
|
147
|
154
|
Öğretim Elemanları
|
545
|
3.091
|
3.636
|
Sözleşmeli Personel
|
147
|
1.312
|
1.459
|
Sürekli İşçi
|
86
|
734
|
820
|
Sürekli İşçi - Kapsam Dışı
|
4
|
89
|
93
|
Geçici İşçi
|
4
|
14
|
18
|
Geçici Personel
|
29
|
47
|
76
|
Askeri Personel
|
40
|
4.887
|
4.927
|
Genel Toplam
|
15.049
|
54.846
|
69.895
|
Bu rakamlar, 24.11.2016 tarihine kadar kamu kurum ve kuruluşlarınca Devlet Personel Başkanlığının sistemine giriş yapılan bilgileri yansıtmakta olup halen verilerin sisteme girilme işlemleri devam etmektedir. Ayrıca yine bu tarih itibariyle Başbakanlık OHAL Merkezine bildirilmiş Adalet Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarından toplam 6.479, Milli Savunma Bakanlığı’ndan da 5.684 personel bulunmaktadır.
Tablodaki rakamlar 24.11.2016 tarihi itibariyle sadece sisteme girilen bilgileri yansıtmaktadır.
Kaldı ki bu rakamlar 15 Temmuz sonrası OHAL kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler ile kamu görevinden çıkarılanlara ilişkin bilgilerdir. Örgüt mensuplarının kamudan tasfiye süreci 15 Temmuz sonrası başlayan bir süreç değildir. Nitekim 17/25 Aralık Yargı Darbesi Girişimi sonrası bu örgütün bir terör örgütü olduğu ve kamu kurumlarını ele geçirerek ülke yönetimine el koymayı amaç edindiğinin anlaşılması üzerine birçok kamu kurum ve kuruluşunda Örgütle irtibatlı olanlar pasif görevlere çekilmeye çalışılmış, hatta bazı kurumlarda yasal düzenlemeler yoluyla erken emekliye sevk işlemi dahi gerçekleştirilmiştir. Nitekim bu kurumların başında gelen Emniyet Genel Müdürlüğünde 15 Temmuz öncesi üst düzey emniyet personeli değerlendirmeye tabi tutularak 2.207 personel resen emekliye sevkedilmiştir. Bunun 1.394’ü FETÖ şüphelisidir. Bunlardan 734’ünün ise 15 Temmuz sonrası çıkarılan 675 sayılı OHAL Kanun Hükmünde Kararnamesi ile rütbeleri de geriye alınmıştır. Keza yine 15 Temmuz öncesi Polis Koleji ile Polis Akademisi ve Polis Okulları da kapatılarak bu okullardaki mevcut öğrenciler okula giriş puanı ve branşlarına uygun sivil okullara aktarılmıştır.
Kamu kurum ve kuruluşlarında bu kadar yaygın bir örgütlenme yoluna gitmiş örgüt mensuplarının kamudan tasfiyesi Devletimizin ve anayasal düzenin bekası için ne kadar önemli ise örgütle ilişkisi olmayan ancak bu süreçte zarar görme ihtimali bulunan kamu personelini ayrı tutabilmek de o kadar önemlidir. Bu nedenle kamu görevlileri tüm Bakanlıklarda oluşturulan komisyonlar tarafından Sayın Başbakan tarafından açıklanan;
-
17/25 Aralık'tan sonra Bank Asya ve Paralel Yapı'nın diğer şirketlerine parasal katkı sağlamak.
-
FETÖ'nün sendikaları ve derneklerinde yönetici veya üye olmak.
-
By Lock ve benzeri özel şifreli yazışma programını kullanmak.
-
Kimse Yok Mu Derneği'ne bağışta bulunmak.
-
Emniyet ve MİT ve MASAK raporlarının olması.
-
Kapsamlı sosyal medya taraması.
-
Örgütün sivil toplum kuruluşları adı altında sohbet ve toplantılarına katılmak.
-
Doğal akış dışında kısa sürede terfi etmiş veya özel görevlere getirilmiş olmak.
-
Örgüte ''himmet'' adı altında para aktarmak.
-
Güvenilir ihbarlar, ifade ve itiraflar bulunması.
-
Takip ettikleri sitelerin incelemesinden elde edilen edilen sonuçlar.
-
FETÖ üyesi şirketlerin normal olmayan işlemlerini yapmak, koruyup kollamak.
-
Yargıda ve emniyette örgüt lehine hareket ettiği tespit edilen kişiler arasında yer almak.
-
Paralel Yapı'nın ev ve yurtlarında kalanların sonraki yıllarda gösterdiği davranışlar.
-
İşyerinde diğer çalışanlardan, tanıyan kişilerden elde edilen bilgiler.
-
Örgütün gazete, dergi aboneliği ve çocuğunu okullarına göndermeyi 17/25 Aralık'tan sonra sürdürmek.
şeklindeki (16) kriter açısından değerlendirmeye tabi tutulması öngörülmüştür.367 Bütün bunlara rağmen tasfiyeler sırasında suça bulaşmamış ve örgütle organik bağı olmayan kişilerden zarar gördüğü anlaşılanları hakkında ise hatanın düzeltilmesi yoluna gidilmektedir.
23 Temmuz 2016 tarihinde yayınlanan ilk Olağanüstü Hal Kararnamesi ile 934 okul, 109 öğrenci yurdu, 15 üniversite olmak üzere toplam 1058 özel eğitim kurumu ile 35 özel sağlık kuruluşunun kapatılmasını da FETÖ’nün kamudan tasfiyesi kapsamında değerlendirmek gerektir.
Yine 31 Temmuz 2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 669 sayılı OHAL Kararnamesi ile de mevcut askeri okullar kapatılmıştır.
FETÖ ile mücadele kapsamında yükseköğretimde de önemli adımlar atılmıştır. Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca Komisyona sunulan 28.12.2016 tarihli ve 82444403-299-6066 sayılı cevabi yazıda aşağıdaki bilgilere yer verilmiştir:
“Fetullahçı Terör Örgütü ile mücadele kapsamında 15 Temmuz Darbe Girişimi öncesinde ve sonrasında bugüne dek YÖK tarafından yürütülen faaliyetler ve yapılan işlemlere ilişkin olarak; Kurul’da Başkanvekilinin Başkanlığında OHAL Komisyonu kurulmuş ve yöneticiler, öğretim elemanları ve diğer çalışanların durumlarının ivedilikle değerlendirilerek işlem yapılmıştır. Ayrıca yurtdışına öğretim elemanı görevlendirilmemesi, halen yurtdışında bulunan öğretim elemanlarının en kısa sürede yurda dönüşleri sağlanmıştır. Fetullahçı Terör Örgütü ile mücadele kapsamında 3.834 akademik ve 947 idari olmak üzere toplam 4.781 kişi kamu görevinden çıkarılmıştır. 4.841 personelle ilgili inceleme ve soruşturma işlemleri devam etmektedir.”
-
FETÖ’nün Ekonomik Gücünün Tasfiyesi
15 Temmuz 2016 tarihli Darbe Girişimi öncesi ve sonrasında FETÖ'nün mali gücünün tasfiyesine yönelik Maliye Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, Hazine Müsteşarlığı, Borsa İstanbul, Sermaye Piyasası Kurulu ve Dışişleri Bakanlığı başta olmak üzere birçok kurum tarafından bir dizi çalışma gerçekleştirilmiştir. Komisyonumuz tarafından bu kurumlara gönderilen bilgi ve belge talebini havi yazılara cevaben kurumlardan gelen yazılarda yürütülen faaliyetlerle ilgili ayrıntılı bilgiler sunulmuştur. Bu bilgiler ışığında, darbe girişimi öncesi ve sonrasında FETÖ’nün ekonomik gücünün tasfiyesi amacıyla alınan çok sayıda karar ve önlem hakkında bilgiye bu bölümde yer verilmiştir.
-
Asya Katılım Bankası A.Ş. (Bank Asya) Süreci
Darbe girişiminin ardından alınan acil tedbirlere geçmeden önce, örgütün finansmanında önemli bir rol üstlenen Asya Katılım Bankası A.Ş. (Bank Asya/Banka) ile ilgili olarak alınan bazı kritik kararların hatırlatılmasında fayda bulunmaktadır. Örgütün ekonomik gücünün tasfiyesi için gerekli mücadele 15 Temmuz öncesinde başlamış olmakla birlikte, 15 Temmuz sonrasında daha etkin hale gelmiştir.
Dostları ilə paylaş: |